Dolar
32.39
Euro
35.06
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,553.10
BTC/USDT
70,355.00
BIST 100
9,130.93
Gündem, 15 Temmuz Darbe Girişimi, Darbe Girişimi Çatı Davası

FETÖ sanığı eski yarbay itiraflarını reddetti

Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili "çatı" davası sanıklarından eski yarbay Eski, soruşturma aşamasındaki "FETÖ üyesi olduğu" ve "örgütte Salih kod adını kullandığı"na dair itiraflarını savunmasında reddetti.

06.12.2017 - Güncelleme : 07.12.2017
FETÖ sanığı eski yarbay itiraflarını reddetti

ANKARA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de aralarında yer aldığı 221 kişinin yargılandığı "çatı" davasına sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ile izleyiciler katıldı.

Savunma yapan eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Kurs ve Yurt Dışı İşlem Şube Müdürü Yusuf Güleç, 15 Temmuz 2016'dan önce albay rütbesinde görev yaptığını dile getirdi.

Darbe girişiminden kısa süre önce yıllık izne ayrıldığını kaydeden sanık Güleç, emekliye ayrılacak albaylarla ilgili çalışmalar olduğundan 15 Temmuz akşamı Ankara'ya gelerek KKK'deki mesaisine devam ettiğini öne sürdü.

Akşam saatlerinde Başbakan Binali Yıldırım'ın askeri kalkışma olduğuna dair basın açıklamasını televizyondan gördüğünü anlatan sanık Güleç, saat 03.00 sularında Genelkurmay karagahından birkaç kişinin istendiğini duyduğunu, bunun üzerine birkaç askeri personel ile helikoptere binerek Genelkurmaya gittiklerini anlattı.

Güleç, burada bulunan polis aracında bir süre dinlendikten sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Sabah saatlerinde sivil giyimli 2-3 kişi gelerek, ‘Genelkurmay Başkanının korumasıyız, darbeciler içeride, bize katılın’ dediler. Bu sırada tank bölük komutanı ÖKK komutanı ile telefonda konuştu. Tank bölük komutanı ‘Biz Genelkurmay Başkanını korumaya geldik’ dedi. Komutanın tankçı personele, ‘Oğlum Genelkurmay Başkanı karargahta değil, sizi kandırmışlar’ dediğini telefonun hoparlörü açık olduğundan duydum.”

Sabah saatlerinde de polislere teslim olduklarını ifade eden sanık Güleç, FETÖ üyesi olmadığını ve darbe girişiminde yer almadığını savunarak tahliye ve beraat talebinde bulundu.

İtiraflarını reddetti

Sanık eski yarbay Gökhan Eski, soruşturma aşamasında verdiği "FETÖ üyesi olduğu" yönündeki beyanlarını kabul etmediğini söyleyerek savunmasına başladı.

Öğrencilik yıllarından itibaren babasının teşvikiyle asker olmak istediğini anlatan Eski, girdiği askeri lise sınavları sonucu İzmir’deki Maltepe Askeri Lisesini kazandığını, okul yıllarında FETÖ ile irtibatının ve kendisinden sorumlu bir "abi"sinin bulunmadığını iddia etti.

Soruşturma aşamasındaki beyanlarında "himmet verdiği" yönündeki hususun da doğru olmadığını ileri süren Eski, kendisine verilmiş bir kod isim de olmadığını savundu.

Eski, "Genelkurmay Başkanı emir subayı Levent Türkkan'ın odaya yerleştirdiği radyo ile dinleme yaptıkları" yönündeki beyanları konusunda ise emniyette baskı sonucu bunları dile getirdiğini öne sürdü.

Olay günü, birliğe çekilen bir istihbarat notunda terör eylemi yapılabileceğinin yazdığını ileri süren Eski, muhafız tabur komutanı olan devre arkadaşı yarbay Tolga Kılıçarslan ile nizamiye bölgelerini dolaştıklarını anlattı.

Daha sonra görüştüğü eski tuğgeneral Mehmet Partigöç'ün, emniyetle ilgili sıkıntı olabileceğini söyleyerek kendisini bahçeye gönderdiğini belirten Eski, muhafız taburunun olduğu bölgeye gittiğinde karargah personelinin geldiğini, silah alırlarken orada olduğunu ancak bu silah almalarını talimatını kendisinin vermediğini savundu.

Personelin silah almasından sonra terör eylemi ihtimalinin kuvvetli olduğunu düşünerek güney nizamiyeye gittiğini aktaran Eski, nöbetçi personele bombalı saldırı olabileceğini söyleyerek, "çekiç" uygulaması ve karartma yapmalarını istediğini belirtti.

Eski, "Benim çekiç uygulaması yapılması emrini verdiğim saat 21.17'dir. Bu saatlerde ÖKK personeli henüz gelmemiştir. ÖKK personeli geldiğinde de çekiç uygulaması yapılamamıştır. ÖKK personeli geldiğinde maalesef ben de oradaydım. Ben ÖKK personelinden kimseyi tanımıyorum. Başlarında Fırat Alakuş olduğunu iddianameden öğrendim. Ne olduğunu anlamaya çalışırken karargah binasına doğru koşarak gitmeye başladılar. ÖKK personelini kışlaya benim aldığım doğru değildir." ifadelerini kullandı.

Bundan sonra kuzey nizamiye bölgesine gittiğini anlatan sanık Eski, karşılaştığı yarbay Tolga Kılıçarslan'a ÖKK personelinin geldiğini söylediğini, kışlanın tamamına "çekiç" talimatının uygun olacağını söylemesinin ardından Kılıçarslan'ın telsizden bu talimatı verdiğini bildirdi.

Telefonla görüştüğü Partigöç'ün kışlaya gelen askerlerin Orgeneral Hulusi Akar'ın emniyeti için geldiklerini söylediğini anlatan sanık Eski, olayların çok hızlı geliştiğini, bir süre sonra da telsizden silah sesleri geldiğine dair anons geçtiğini ifade etti.

Anonstan sonra Kılıçarslan'ın vurulduğunu öğrendiğini bildiren Eski, ambulansın yanına giderek revire gitmesini için yönlendirdiğini, ancak ambulansın kütüphane bölgesine gittiğini aktardı.

Eski, ambulansta darbeciler tarafından derdest edilen Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in olduğunu bilmediğini öne sürdü.

İlerleyen saatlerde eski Destek Kıtaları Grup Komutanı Albay Cengiz Aydın'ı silahlı ve tam teçhizatlı olarak gördüğünü, gelen personele silah dağıtımı yaptırdığını anlatan sanık Eski, görüntü izleme merkezine gittiğinde çoğunluğu er ve erbaş olan personeli tahliye ederek güvenli bölgeye götürmeye çalıştığını iddia etti.

Bazı sanıkların savunmasında geçen "ateş edilmesi" emri verdiği yönündeki beyanları "iftira" olduğu gerekçesiyle kabul etmediğini belirten sanık Eski, kamera kayıtlarının silinmesine ilişkin de bir faaliyetinin bulunmadığı, kartını alan 2 ÖKK personelinin görüntü izleme merkezine girmesinden sonra bölgeden ayrıldığını bildirdi.

Darbe girişimi akşamı olaylara karşı koymaya çalıştığını ve yaşananlardan kışla komutanı konumundaki albay Cengiz Aydın'ın sorumluluğu bulunduğunu öne süren sanık Eski, "Ben o gece karargah emniyet subayı olarak görevime uygun hareket ettiğimi düşünüyorum." diye konuştu.

Suçlamaları kabul etmeyen sanık Eski, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Kod adı "Salih"

Sanık Eski, soruşturma aşamasında verdiği beyanlarında, "Fetullah Gülen cemaati mensubu olduğunu" ve "Cemaatle 1986 yılında ortaokul birinci sınıfta tanıştığını" aktarmıştı.

Örgütte, "Salih" kod adını kullandığını söyleyen Eski, kod adını kendisine "Bahadır abi"nin verdiğini anlatmış, Harp Okulundan mezun olduktan sonra da maaşının onda birini bağlı bulunduğu abiye elden himmet olarak verdiğini söylemişti.

Ankara'ya tayininin çıkmasından sonra "Murat" kod isimli örgüt üyesiyle tanıştığını anlatan Eski, Murat'ın aynı zamanda Genelkurmay Başkanı Akar'ın eski emir subayı yarbay Levent Türkkan'ın da abisi olduğunu dile getirmişti.

Eski, "Türkkan'ın radyo tabir edilen yassı yuvarlak pili olan araç kumandası büyüklüğünde dinleme cihazlarıyla rutin olarak Genelkurmay Başkanının odasında sesini kaydederek dinlediğini, bazen cihazları dolunca kendisinin alarak Recai kod adlı abiye götürdüklerini" belirtmişti.

Söz konusu kayıtların akıbeti hakkında ise Eski, "Muhtemelen Adil abi'de toplandığını, Fetullah Gülen cemaatinin darbe girişimine etkisi ve katkısının mutlaka olduğunu" beyan etmişti.

Sanık Eski, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz sabahında ise sanıklardan eski tuğgeneral Partigöç'ün kendisine kamera kayıtlarını silmesi talimatını verdiğini ifade etmişti.

Muhabir: İsmet Karakaş

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.