Gündem, 15 Temmuz Darbe Girişimi, Darbe Girişimi Çatı Davası

'FETÖ'nün Kara Kuvvetleri imamı' olmakla suçlanan Akyüz iddiaları reddetti

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında, Genelkurmay'daki eylemlerle ilgili 221 kişinin yargılandığı davanın duruşmasına, Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığı Teşkilat Şube Müdürlüğünde görevli Kurmay Albay Akyüz'ün çapraz sorgusuyla devam edildi.

24.05.2017 - Güncelleme : 26.05.2017
'FETÖ'nün Kara Kuvvetleri imamı' olmakla suçlanan Akyüz iddiaları reddetti

ANKARA 

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlerle ilgili, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de arasında bulunduğu davada yargılanan Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığı Teşkilat Şube Müdürlüğünde görevli Kurmay Albay Bilal Akyüz, hakkındaki Kara Kuvvetleri imamlığı iddialarını yalanlayarak, "Bana komplo, kumpas kurulduğunu düşünüyorum" dedi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmanın bugünkü celsesinin sabahki bölümünde, sanık Akyüz'ün çapraz sorgusu yapıldı.

İddianamede hakkındaki suçlamaların tümünü reddeden Akyüz, 15 Temmuz'da Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Harekat Merkezinden gelen sözlü bir emirle "icra edilecek terörle mücadele tatbikatının KKK karargahından desteklenmesi amacıyla irtibat subayı" olarak görevlendirildiğini, verilen görev gereği Akıncı Üssü'ne ön hazırlık ve bilgi edinmek için gittiğini savundu.

Sanık Akyüz, Akıncı Üssü'nde 143'üncü Filoya gittiğini, terörle mücadele tatbikatında ne yapması gerektiğini sorduğunu, ilerleyen saatlerde olayların gidişatı değişince bir odaya geçtiğini, sadece birkaç telefon görüşmesi yaptığını, sabah saatlerine kadar olayların yatışmasını beklediğini, bu süreçte hiçbir sevk ve idare yapmadığını, emir vermediğini, kendi isteğiyle de polise temsil olduğunu öne sürdü.

Basında "örgüt temsilcisi itiraf, ikrar etti" şeklinde yer aldığını, "Kara Kuvvetleri imamı" olarak lanse edildiğini ve bu haberlerin ardından hakkındaki suçlamaların arttığını ileri süren Akyüz, "terörle mücadele harekatında görevlendirildim" şeklinde ifade vermesine rağmen "suçunu ikrar etti" şeklinde haberlere konu edildiğini savundu.

Akyüz, şu savunmayı yaptı:

"Kara Kuvvetleri imamlığı iddiaları da gerçekten hiçbir alakam olmayan hususlar. Bana komplo, kumpas kurulduğunu düşünüyorum. İddia edilen toplantıya ilişkin benim hiçbir alakam yoktur. Toplantıya katıldığıma ilişkin somut delil yoktur ama ben nasıl oluyorsa gitmişim. Batıkent'te bir evden bahsedilmektedir, adresini bilmiyorum ve bunu kabul etmiyorum. Kendilerini kurtarmak için bu iddiaları dile getiren personelin bana iftira attığını düşünüyorum."

"Şapka" kod adlı gizli tanık ve sanık Murat Yanık'ın ifadelerinden yola çıkılarak hakkında suç isnat edildiğini belirten Akyüz, basında çıkan haberlerin ardından, kendilerini kurtarmak isteyen bu kişilerin iftirasına maruz kaldığını, bu kişilerden şikayetçi olduğunu söyledi.

"(Hiç canlı olmayacak. Belki de Başbakan da) notu da benim değil"

Sanık Akyüz, Akıncı Üssünde park edilmiş aracında ele geçtiği iddia edilen, el yazısıyla kaleme alınmış "İl-ilçe belediye başkanı... Hiç canlı olmayacak. Belki de Başbakan da" şeklindeki notun da kendisine ait olmadığını öne sürerek, aracının yerini kendisinin savcılığa bildirdiğini, aracına arama yapılırken kendisinin de yer alması gerektiğini kaydetti.

 Sanık avukatı ve şehit yakınları arasında tartışma

Sanık Bilal Akyüz'ün müdafi avukatı Günay Kodaz, müvekkilini savunurken bazı müşteki, şehit yakını ve gazilerin tepki gösterdiğini, hakaret içeren kelimeler kullandıklarını, 3 gündür devam eden duruşmalarda mesleklerinin gereği olarak yer alan sanık avukatlarına hakaret edildiğini belirterek, "Bizler görevimizin gereğini yapıyoruz. Kanun gereği sanıklara baro tarafından atanan avukatım ve sanık Akyüz'ün avukatlığı için ücretimi Adalet Bakanlığından alıyorum. Bizlere hakaret edilmesini kabul edemem. Mahkeme Başkanı olarak da siz bu hakaretlere sessiz kalıyorsunuz." dedi.

Avukat Kodaz'ın sözleri üzerine salonda bulunan müşteki, şehit yakını ve gaziler bağırarak tepkilerini dile getirdi. Kodaz da bunun üzerine kendisine hakaret eden kişiler salondan çıkarılıp, mahkeme tarafından haklarında resen işlem yapılmaması halinde salonu terk edeceğini söyledi.

Mahkeme Başkanı Dik, bazı müşteki, şehit yakını ve gazileri salondan çıkarttı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın da duruşma salonunda gerilim yaşanmaması için şehit yakınlarına ve gazilere saygı gösterilmesini rica ederek, meslektaşı Kodaz'ın tavrını eleştirdi. 

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.