Dolar
32.37
Euro
35.00
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,533.80
BTC/USDT
69,936.00
BIST 100
9,088.27
Dünya

Libya'da yönetim kaosu

Zengin yeraltı kaynaklarına sahip Libya'da ülkeyi 42 yıl yöneten Kaddafi'nin halk ayaklanmaları sonucu devrilmesinin ardından 6 yıl geçmesine rağmen ülkede istikrar sağlanamadı.

15.02.2017 - Güncelleme : 15.02.2017
Libya'da yönetim kaosu

TUNUS - Hamdi Yıldız

Zengin yeraltı kaynaklarına sahip Libya'da ülkeyi 42 yıl yöneten Muammer Kaddafi'nin Şubat 2011'de başlayan halk ayaklanmaları sonucu devrilmesinin ardından 6 yıl geçmesine rağmen ülkede istikrar sağlanamadı.

6 milyondan fazla nüfusa sahip Libya'da yaklaşık 2,4 milyon kişinin insani yardıma muhtaç olduğu belirtiliyor. Adeta siyasi bir kaosun yaşandığı ülkede şu an fiili olarak üç ayrı hükümet yönetim iddiasında bulunurken, ülkenin ekonomik kaynakları da bölünmüş durumda.

Suheyrat görüşmeleri sonrası "üç başlı" yönetim

Birleşmiş Milletlerin (BM) çabalarıyla yapılan Suheyrat görüşmelerinin ardından ülkede üç ayrı yönetim ortaya çıktı. Görüşmelerde, Muhammed Süveyhli'nin başkanlığını yürüttüğü Devlet Yüksek Konseyi, Trablus'ta Fayiz es-Serrac liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti ile başkanlığını Akile Salih'in üstlendiği Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'nin meşruiyeti kabul edildi.

Ayrıca Halife Guveyl liderliğindeki Ulusal Kurtuluş Hükümeti Devlet Yüksek Konseyi'ne bağlılığıyla Trablus'ta yönetimde söz sahibi olmaya çalışıyor. Son günlerde ülke medyasına yansıyan haberlerde, Guveyl'e bağlı hareket eden Ulusal Muhafızlar adlı silahlı bir grubun Trablus'taki güç gösterisi, eleştirilere neden oldu.

Ülkenin ekonomik kaynakları bölündü

Serrac'ın başkanlığındaki UMH göreve başladıktan ve Trablus'a gelmesinin ardından, Libya Merkez Bankası ve Libya Petrol Şirketi UMH'ye bağlı olduklarını ilan etti.

Ülkede, biri Trablus'ta UMH'ye, diğeri Beyda kentinde Tobruk Temsilciler Meclisine bağlı iki merkez bankası faaliyet gösteriyor. Bunun dışında Hafter'e bağlı güçler de ülkenin doğusundaki bazı petrol rafinerilerini elinde tutuyor.

Zengin yer altı kaynaklarına sahip Libya'nın ekonomisi de ülkede yaşanan yönetim kaosundan dolayı günden güne kötüleşiyor.

Sürece nasıl gelindi?

Tunus'ta 14 Ocak 2011'de devrik lider Zeynel Abidin Bin Ali'nin ülkeden ayrılmasıyla başlayan Arap Baharı rüzgarı bölge ülkelerine de esti. Mısır'da 25 Ocak'ta patlak veren halk ayaklanması ve Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle de hız kazandı.

Mısır'ın ardından Arap Baharı'nın ateşi Libya'ya sıçradı. Libya'da ilk olarak 7 Şubat 2011'de Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'ye karşı "barışçıl" gösteriler düzenlendi. Barışçıl gösteriler daha sonra Kaddafi yönetiminin göstericilere karşı "orantısız güç" kullanmasıyla farklı bir boyuta evrildi. Gösterileri bastırmak amacıyla ağır silahlar kullanılmasına karşı çıkan bazı güvenlik güçlerinin göstericilere katılması sonrasında "barışçıl" gösteriler silahlı mücadeleye dönüştü.

Fransa'nın başkenti Paris'te 19 Mart'ta düzenlenen uluslararası toplantıdan, sivillerin güvenliğini sağlamak için Libya'ya uluslararası müdahale açıklamaları çıkarken aynı gün içinde Fransız uçakları Kaddafi güçlerini bombalamaya başladı.

Saldırıların başlamasından sonra Kaddafi kendi memleketi Sirte'ye çekildi. 20 Ekim'de Trablus güçleri tarafından ele geçirilen Kaddafi'nin Sirte'de öldürüldüğüne ilişkin görüntüler yayınlandı.

Kaddafi'nin devrilmesiyle sonuçlanan süreçte 23 Şubat'ta kurulan Geçici Ulusal Konsey, Trablus'ta yönetime geldi. Ülkede ilk kez 7 Temmuz 2012'de meclis seçimleri gerçekleşti. Seçimler sonucunda Geçici Ulusal Konsey, yerini Milli Genel Kongreye devretti. Hükümeti kurmak için yönetime gelen kongrenin görevleri arasında referandumla onaylanacak yeni anayasayı hazırlamak da bulunuyordu.

Fas'ın Suheyrat kentindeki görüşmelerin ardından Milli Genel Kongrenin görevine son verilmiş, yerine Devlet Yüksek Konseyi kurulmuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın