Dolar
32.39
Euro
35.07
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,539.10
BTC/USDT
70,180.00
BIST 100
9,103.89
Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni dönemde okul müfredatının içeriğine yoğunlaşılacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni dönemi okul yapmaktan ziyade, okul müfredatının içeriğine yoğunlaşma dönemi olarak ilan ettik. Kendini, maddi ve manevi ilimler konusunda iyi yetiştirmiş gençlerimiz elbette var. Yeterli mi? Değil. Bu sayının artması lazım." dedi.

30.05.2016 - Güncelleme : 30.05.2016
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni dönemde okul müfredatının içeriğine yoğunlaşılacak

İSTANBUL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı'nın (TÜRGEV) 20. Kuruluş Yıl Dönümü ve Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, genel kurulun ve kuruluş yıl dönümünün hayırlı olmasını diledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken 1996'da İstanbul Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı olarak İSEGEV'i kurduklarını ifade eden Erdoğan, o zaman iki yurtta hizmetlerini veren vakfın, şimdi ise TÜRGEV olarak hizmetlerini 45 ayrı noktada ve 17 vilayette sürdürdüğünü söyledi.

"Rahatsız olanlar ülkeyi bırakıp kaçtı" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel kurulda konuşan bazı kişilerin sadece birer numune olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bilelim ki bunlar çok daha fazlasıyla şu anda mevcut. 8 bin 500 öğrenciye sahip, böyle bir potansiyeli var. Muazzam bir yapı haline geldi. Ülkemiz sınırlarını aştı. Amerika'da, İngiltere'da konuk evleri açmak suretiyle bunu yaygınlaştırdı. Sayın başkanı dinlerken Avusturya'da da faaliyete başlayacak olan TÜRGEV'in kendi alanında öncü ve örnek bir kuruma dönüşme sürecini yakından takip ediyorum, takip edeceğim. Elbette bu 20 yıl başarılar yanında çok zorlu mücadelelere de sahne oldu. Şahsıma, aileme yönelik saldırıların bir kısmına bu vakfımız ve yaptığı hizmetler alet edilmeye çalışıldı. Özellikle paralel ihanet çetesi TÜRGEV'e yönelik her türlü iftiranın, her türlü yalanın, her türlü saldırının kaynağı haline dönüştü."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu saldırıların dorukta olduğu günlerde 2014'teki bir ramazan iftarında TÜRGEV yöneticilerine "Daha çok çalışın, daha çok üretin, daha çok hizmet verin ve sizden rahatsız olanları daha da rahatsız edin" dediğini aktararak, "Onlar ne kadar rahatsız olursa bilin ki gençliğimiz o kadar doğru istikamettedir. Evet siz daha çok çalıştınız, onlar daha çok rahatsız oldu. Öyle rahatsız oldular ki bir kısmı bu ülkeyi bırakıp başka yerlere kaçtı, bir kısmı da adalet önünde yaptıkları ihanetlerin hesabını şu anda veriyorlar. Niyet hayır olunca akıbet de hayır olur. Menzil doğru olunca sevgili gençler yol da doğru olur." diye konuştu.

"Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz başka çaresi yok"

TÜRGEV'in çatısı altında görev yapan, hizmet alan her kardeşinin bu bilinçle hareket ettiğini bildiğini dile getiren Erdoğan, bugüne kadar örnek bir samimiyet ve hassasiyetle yürütülen çalışmaların, bundan sonra da aynı şekilde yürütüleceğine inandığını aktardı. 

Buradaki azim ve kararlılıktan da hiç şüphe duymadığını aktaran Erdoğan, "20 yıldır olduğu gibi desteğim, teşvikim ve duam sizlerle beraber olmaya devam edecektir. Yine merhum Üstadımızın bir vasiyeti vardı. Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyacağınız güne kadar mücadelenizi sürdüreceğinize inanıyorum." diye konuştu.

Yaşadıkları her hadisenin kendileri için geride yeni dersler, yeni tecrübeler bıraktığını ifade eden Erdoğan, TÜRGEV'in 20 yıllık tarihi ile birlikte Türkiye'nin son 13 yıl, özellikle son 3 yıldır ardı ardına gelen hadiselerin kendileri için çok önemli dersler içerdiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu süreçte şunu gördük. Kendi meselelerimizi, kendimiz çözmek mecburiyetindeyiz. Bu ister öğrenci yurdu gibi spesifik bir mesele olsun, isterse savunma sanayi gibi kompleks bir konu olsun. Hiç fark etmiyor. Hepsinde de iş dönüp dolaşıp aynı yere çıkıyor. Kendi göbeğimizi, kendimiz keseceğiz, başka çaresi yok. İdealimizdeki gençliği mi yetiştirmek istiyoruz? Aileden başlayarak anne baba eğitiminden başlayarak, okul öncesinden üniversitesine, lisansüstü eğitimlerine kadar tüm aşamalarda kendi müesseselerimizi kurup, geliştirmemiz gerekiyor. Öğrencilere barınma imkanından, sosyal, kültürel, sportif ihtiyaçlarına kadar her alanda yeterli hizmet sunamıyorsanız, kurumlarınızı cazibe merkezi haline dönüştüremezsiniz. Eğitimin de başarılı olması için destek veremediğiniz öğrenciye haksızlık etmiş olursunuz. Çünkü günümüzde artık hizmet standartları çok yükselmiş durumda. Bu örneği diğer tüm alanlara teşmil edebilirsiniz. Geçmişte hangi işi, hangi sorunun çözümünü başka birilerine havale ettiysek, orada sıkıntı yaşadık ve zarar gördük. Özellikle temel konularda asgari müştereklerin yetmediğini, çok daha geniş bir anlayış ve ideal birliği gerektiğini yaşayarak gördük, öğrendik. Aynı şekilde sadece altyapıyı kurmanın yetmediğini gördük."

"Bizim itikadımızı, kimse teraziye çıkaramayacak kadar sağlam kılacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İtikadi noktada çok sağlam olacağız. Bizim itikadımızı, bizim imanımızı evelallah kimse teraziye çıkaramayacak kadar sağlam kılacağız. Ahlakta, örnek bir gençlik, inşallah, inanıyorum ki TÜRGEV'in yetiştirdiği, yurtlarında kalan gençler olacak. Örnek, abide bu olacak. İbadetinde inanıyorum ki taviz vermeyen bir gençlik olacak. Muamelatta inanıyorum ki sağlam bir gençlik olacak. Gençler inanın bunu başardığınız anda, başardığımız anda sizden de çok farklı bir nesil tevarüs edecektir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Vakıf hizmeti, nefsi tatmin etme değil, nefsi terbiye etme yeridir. Vakıf hizmeti dünyaya değil ukbaya yapılan yatırımdır. Bu çerçevede TÜRGEV gibi çalışacak olan daha pek çok kuruma ihtiyacımız var. Çünkü önümüzde 79 milyonluk bir Türkiye ile birlikte medeniyet ve tarih ortaklığı içinde olduğumuz milyarlarca insan bulunuyor. Ve açık söylüyorum, zürriyetimizi arttıracağız, neslimizi çoğaltacağız diyorum. Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayışın içinde olamaz. Rabbim ne diyorsa, sevgili Peygamberimiz ne diyorsa biz o yolda gideceğiz." dedi.

"Yeni dönemde okul müfredatının içeriğine yoğunlaşılacak"

Kültür alanında da arzu ettikleri mesafeyi henüz katedemediklerini dile getiren Erdoğan, kendini maddi ve manevi ilimler konusunda iyi yetiştirmiş gençlerin elbette olduğunu söyledi.

"Yeterli mi? Değil. Bu sayının artması lazım" diyen Erdoğan, maddi ve manevi eğitim konusunda çok eksikleri olan, rüzgarın önünde sürüklenen, yapraklar gibi savrulan gençler olduğunu gördüklerini ve bildiklerini aktardı.

Bu konuda özeleştiri yapmaktan da çekinmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu gençlerin bir kısımını bölücü terör örgütü devşiriyor, zehirliyor, kullanıyor ve maalesef onları acı bir akıbete doğru sürüklüyor. Eğer bugün dağlara giden geçler varsa işte bu şuurdan nasibini almadığı için gidiyor. Onların gidişini durduracak bir birikime, altyapıya şiddetle ihtiyaç var. Aynı şekilde DAİŞ gibi mukaddes dinimizi istismar eden terör örgütlerinin ağına düşen gençlerimiz var mı? Var. Ve bunlar bakıyorsunuz inancı olan gençler. İnancı var ama şuuru yok. Yani o işin hazzına tam manasıyla ulaşamamış. Bakıyorsunuz bir de uyuşturucu, kumar çeşitli dünyevi zevkler hatta teknoloji bağımlılığı gibi sorunlar yaşayan gençlerimiz de var. Bu ülkenin bir tek evladının dahi zayi olmasına gönlümüz razı olmaz. Ulaşma imkanımız olup da ihmalimizden dolayı bu tür felaketlere süreklenen gençlerimiz varsa işimizi iyi yapmıyoruz, doğru yapmıyoruz demektir."

Bunun için TÜRGEV'e çok öneli görevler düştüğünü ifade eden Erdoğan, "Kemiyetle birlikte keyfiyeti de gözeterek asli amacımızı asla unutmadan vakıf anlayışının gerektirdiği alçak gönüllülükten mütevazılıktan taviz vermeden yolumuza devam etmeliyiz." şeklinde konuştu.

"Zürriyetimizi artıracağız"

"Vakıf hizmeti nefsi tatmin etme değil, nefsi terbiye etme yeridir" diyen Erdoğan, vakıf hizmetinin dünyaya değil ukbaya yapılan yatırım olduğunu anlattı.

Bu çerçevede TÜRGEV gibi çalışacak olan daha pek çok kuruma ihtiyaç olduğunu bildiren Erdoğan, şunları anlattı:

"Çünkü önümüzde 79 milyonluk bir Türkiye ile birlikte medeniyet ve tarih ortaklığı içinde olduğumuz milyarlarca insan bulunuyor ve açık söylüyorum, zürriyetimizi artıracağız, neslimizi çoğaltacağız diyorum. Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayışın içerisinde olamaz. Rabbim ne diyorsa, Sevgili Peygamberimiz ne diyorsa biz o yolda gideceğiz. Buna bakacağız. Bunun içinde birinci derecede görev annelerindir. Neslin asıl sahibi annedir. Anne olduğu için cennet annelerin ayaklarının altındadır, babalarının ayakları altında değil. Onun için annelerin ayaklarının altı öpülür, orada cennetin kokusu var, orada cennet var. Babanın değil. Onun için ben siz anne adaylarından hele hele yetişmiş, kaliteli anne adaylarından ayrıca bunu da bekliyoruz. Burada geleceğe atacağımız adımlar, yapacağımız yatırımlar işte bununla güç bulacaktır. En yakınımızdan başlayarak halka halka biz bu bilinci geliştirmeli, ülkemizin tamamını ve dünyayı kucaklayan bir sevgi zincirine dönüştürmeliyiz. Unutmayınız, iyiyle kötünün, doğru ile yanlışın mücadelesi kadim bir mücadeledir. Az önce hocamızın okuduğu surede, oradaki ayetlerde 'Kim zerre kadar hayır işlerse karşılığını görecek, kim zerre kadar şer, kötülük işlerse o da karşılığını görecek'. Mesele bu. İlk insan ilk Peygamber Hazreti Adem'in evlatları Habil ve Kabil ile başlayan hak-batıl mücadelesi kıyamete kadar sürecek. Bu kutlu mücadeleye ne derece katkı verebilirsek, kendimizi o derece bahtiyar adledebiliriz."

"Asla mücadeleden vazgeçmedim"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlere, gelecek için hedefleri varsa, bugünden gereken bilgi, donanım ve pratiğe sahip olmak için çalışmaları, kendilerini yetiştirmeleri gerektiğini tavsiye ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hiçbir başarı kendiliğinden elde edilmez. Hiçbir zafer yoktur ki gerisinde çok büyük alın teri, emek, azim, mücadele bulunmuyor olsun. Elbette her mücadele zaferle sonuçlanmaz. Fakat emin olun her zaferin arkasında işte böyle bir hazırlık vardır. Ömrünün 40 yılını siyasi mücadeleyle geçirmiş bir kardeşiniz olarak, bir büyüğünüz olarak, bunun örneğini kendi hayatımda defalarca yaşadım. Okulumda mücadele verdim. Gençlik kollarında, ilçemde, şehrimde, ülkemde mücadele verdim. Dünyada, Davos'ta, Birleşmiş Milletler'de 'Dünya beşten büyüktür.' diyerek bunun mücadelesini verdim. Kimi zaman üzüldüm, kimi zaman sevindim ama asla mücadeleden vazgeçmedim."

"Kendinizi hayalinizdeki, hedefinizdeki fetihler için hazırlayın"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Türkiye'de, Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarını, hizmetlerini gerçekleştirmiş bir siyasetçi olarak, eğer sizin hizmetkarınız olarak karşınızdaysam, bugün dünyada tüm mazlumların, mağdurların dimdik yanında duran bir ülkenin Cumhurbaşkanı olarak karşınızdaysam, bunu önce yardımını, rahmetini bizden esirgemeyen yüce Yaradan'a, sonra da milletimle omuz omuza verdiğim bu mücadeleye, çabaya borçluyum." diye konuştu.

Muhabir:Çiğdem Pala

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın