Dolar
32.41
Euro
35.08
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,572.40
BTC/USDT
70,901.00
BIST 100
9,079.97
Politika

Başbakan Yardımcısı Akdoğan: Türkiye açık kapı politikasını devam ettiriyor

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Türkiye açık kapı politikasını devam ettiriyor ve bugüne kadar 3 milyon insanı alırken, birileri dediği için almadık" dedi

Kerem Kocalar, İzzet Mazi  | 12.02.2016 - Güncelleme : 12.02.2016
Başbakan Yardımcısı Akdoğan: Türkiye açık kapı politikasını devam ettiriyor (Fotoğraf Mehmet Murat Önel)

Kilis

KİLİS

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, şu an itibariyle sınıra gelip de Türkiye'ye geçmeye çalışan büyük bir kalabalığın söz konusu olmadığını, son gelen 35 bin kişinin de kamplara yerleştirildiğini belirterek, "Türkiye açık kapı politikasını devam ettiriyor ve bugüne kadar 3 milyon insanı alırken, birileri dediği için almadık. Türkiye kendi ahlaki ve vicdani duruşu sebebiyle, bu insanlara kucağını açmıştır. Bu yüzden kimsenin Türkiye'ye insanlık dersi vermek gibi haddi olamaz" dedi.

Akdoğan, Öncüpınar Sınır Kapısı önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Kilis’te Suriyelilerin kaldığı kampları ziyaret ettiklerini belirterek, Kilis merkez nüfusunun 93 bin olduğunu, buna karşın 127 bin Suriyeli’nin ağırlandığını ve Kilislilerin bu kadar sığınmacıya kucağını açtığını ifade etti.

Kilis'teki kamplarda ise yaklaşık 40 bin kişinin konuk edildiğini aktaran Akdoğan, "Bu 40 bin kişiye her türlü imkan sağlanmakta. Suriye’deki savaş nedeniyle, Türkiye uzun zamandır yoğun bir göçe maruz kaldı. Şu ana kadar Türkiye’de bulunun sığınmacı sayısı 2 milyon 620 bin. Suriyelilerin yaklaşık 285 bini 10 şehrimizdeki geçici barınma merkezlerinde" diye konuştu.

Öte yandan, Irak’taki olaylardan kaçarak, Türkiye’ye sığınan 272 bin sığınmacının da bulunduğuna işaret eden Akdoğan, Suriyeli sığınmacılar için şu ana kadar 9 milyar dolar civarında hizmet sağlandığını belirtti.

'Sınırda şu an için herhangi bir birikme söz konusu değil'

Yalçın Akdoğan, bazı kesimlerin "Türkiye sınırlarını açsın" şeklindeki çağrılarına işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Öncelikle sınırda şu an için herhangi bir birikme söz konusu değil. Sınıra gelip de geçmeye çalışan büyük kalabalıklar ve insan kitlesi söz konusu değil. Son söylediğimiz 35 bin kişi de Suriye'deki kamplara yerleştirilmiş durumda. Burada yeni bir kamp hazırlığı içerisindeyiz. Yeni kurulacak kampla birlikte Suriye'deki kamp sayısı 10'a çıkmış olacak. Bu kampların bizim sınıra uzaklığı da 3 kilometre mesafededir. Yani hemen sınırın kenarında. Yani Türkiye'nin içerisinde gibi kamplar kurulmakta ve hizmet verilmektedir. Burada, 'bu insanlar alınmıyor' gibi bir takım eleştiriler var. Türkiye açık kapı politikasını devam ettiriyor ve bugüne kadar 3 milyon insanı alırken birileri dediği için almadık. Türkiye kendi ahlaki ve vicdani duruşu sebebiyle, bu insanlara kucağını açmıştır. Bu yüzden kimsenin Türkiye'ye insanlık dersi vermek gibi haddi olamaz. Ortada büyük bir insani kriz var. Türkiye bu süreçte hep yalnız bırakılmıştır. Ortadaki insani trajediye duyarsız kalmayan ülke Türkiye'dir. Türkiye kucağını açmıştır ama yalnız bırakılmıştır. Türkiye'ye bu sorunla tek başına mücadele ederken, en ufak katkısı olmayan ülkeler, şimdi 'Türkiye sınırını açsın' gibi bir takım yaklaşımlar içerisine giriyor. Bunlar doğru değil."

"Ölümden kaçan, hayatı tehlikede olan kim varsa herkese kucağımızı da kapımızı da açıyoruz" ifadelerini kullanan Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Suriye'nin demografik yapısını değiştirmeye yönelik yapılan çalışmalara alet olmadan insani operasyonları devam etmemiz gerekiyor" dedi.

'Eğer yeni bir göç dalgası yaşanırsa bu Avrupa'yı da vurur'

Suriyeli sığınmacılarla ilgili gelişmeleri "insani kriz" olarak nitelendiren Akdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Biliyorsunuz biz, Suriyeli sığınmacılara kucak açtık. Ama artık bu mesele kısa vadede çözülmeyecek gibi göründüğü için orta vadeli planlamalar ile yapısal tedbirler geliştirmemiz gerekiyor. Bu yüzden Sayın Başbakanımızın talimatıyla strateji belgesi hazırlıyoruz. Bu konuda devletin temel yaklaşım politikası nedir, orta vadeli hangi yaklaşımlar alınacaktır, nasıl bir yol ve eylem politikasıyla bu meseleye yaklaşılacaktır şeklinde mesele daha kapsamlı şekilde ele alınacaktır. Burada yeni göç dalgalarının yaşanmaması için ayrıca diplomatik bir çaba da lazım. Yani eğer bombardımanlar ve katliamlar devam ederse insanların üzerine ölüm yağdırılırsa o zaman yeni göç dalgaları olacak demektir. Bunu durdurmanın yolu da Esed rejimi ve iş birlikçisi Rusya başta olmak üzere bunlara 'dur' demekten geçiyor. Şu anda sınırın hemen karşısında 100 bin insan var. Azez'de de 100 bin kişi daha yaşıyor. Yani kötü senaryoda 100 ila 150 bin arasında insanın Türkiye'ye gelme ihtimalidir. Daha kötü senaryo ise 600 binin üzerinde insanın Türkiye'ye gelme riskidir. Eğer yeni bir göç dalgası yaşanırsa bu Avrupa'yı da vurur."

Türkiye ile sıkı bir iş birliği, yardımlaşma ve dayanışma içerisine girilmesi gerektiğinin altını çizen Akdoğan, Suriye'deki katliam ve bombardımanların durdurulması için acilen diplomatik çalışmalara başlanması gerektiğini söyledi.

Akdoğan sınır hattında incelemelerde bulundu

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, ilk olarak Öncüpınar Konaklama Tesisi'ne gitti. Burada Suriyeli sığınmacılarla sohbet edip, çocukları seven Akdoğan, çocukların eğitim gördüğü okulları gezdi. 

Suriyeli öğrenciler, Akdoğan'ı Türk bayraklarıyla karşıladı, İstiklal Marşı okudu. Akdoğan, öğretmenlerden ve kamp yetkililerinden çalışmalar hakkında brifing aldı. 

Nur Kahveci isimli bir öğrenci, "Size kalbimle teşekkür ediyorum" dedikten sonra öğretmeninin yazdığı "Özgür Suriye" isimli şiiri okudu. Bazı öğrenciler de ziyaretinden dolayı Akdoğan'a teşekkür etti.

Suriyeli ailelerin yaşadığı bazı konteynerleri de ziyaret eden Akdoğan, daha sonra, Öncüpınar Sınır Kapısı yakınlarında bulunan sınır hattında incelemelerde bulundu, ilgililerden bilgi aldı.

Muhabir: Kerem Kocalar, İzzet Mazi

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.