Dolar
32.38
Euro
34.93
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,549.30
BTC/USDT
70,654.00
BIST 100
9,079.97
Sağlık

Aşıda 'civa-otizm' iddiasına bilim dünyasından tepki

Bilim insanları, ünlü aktör Robert De Niro'nun, otizmli oğlunun bu durumuna "tiyomersal" içeren aşının neden olduğu iddiasının bilimsel verilerle örtüşmediğini belirtti.

22.02.2017 - Güncelleme : 22.02.2017
Aşıda 'civa-otizm' iddiasına bilim dünyasından tepki

ANKARA - Yeşim Sert Karaaslan

Bilim insanları, çocukluk çağında uygulanan bazı aşılarda yer alan civa bazlı "tiyomersal" maddesinin, otizm, gelişimsel bozukluk gibi hastalıkların gelişiminde etkili olduğuna ilişkin bir veri olmadığını ve etil civanın bir hafta içerisinde vücuttan tamamen atıldığını bildirdi.

Bazı basın yayın organlarında, ünlü aktör Robert De Niro'nun, Washington'da katıldığı bir panelde, oğlu Elliot'ın çocukluk çağında uygulanan ve kimi aşılarda bulunan civa bazlı koruyucu madde "tiyomersal"ı içeren bir aşıyı olduktan sonra otizme yakalandığını öne sürerek, bu konuda "gerçeği yazacak" gazetecilere 100 bin dolar ödül vereceğini açıkladığı haberlerin yer alması üzerine, bir kez daha aşı tartışması gündeme geldi.

Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Başkanı Prof. Dr. Hürrem Bodur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aşı içeriğinde, aşının üretildiği ortama ilişkin yumurta antijenleri, serum proteinleri, hücre kültürü artıkları gibi maddelerin, bakteri üremesini engellemek ve antijenin stabilitesini korumak için kullanılan koruyucu (tiyomersal), stabilizatör antibiyotikler ile adjuvanlar (alüminyum hidroksit, alüminyum fosfat) bulunduğunu söyledi.

Alüminyum tuzlarının, aşı içeriğinde çok uzun süredir kullanıldığını ve bunların bağışıklığa cevabı kuvvetlendiren maddeler olduğunu ifade eden Bodur, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ), aşılardaki antijenin en azından yüzde 80'inin alüminyum ile adsorbe edilmiş olmasını gerekli kıldığını anımsattı.

Bodur, otizm ve tiyomersal arasında ilişki olduğuna dair ses getiren çalışmaların ABD'de kişiye bağımlı bildiri sisteminden yapılan yayınlar olduğunu dile getirerek, bunların kişisel görüş olduğunu, bilimsel bir değeri bulunmadığını vurguladı. 

"Bu iddia sağlam temellere dayandırılmamaktadır"

Türkiye'de de benzer şekilde bilimsel kanıta dayanılmadan aşı karşıtı kişilerce yazılar yazıldığı uyarısında bulunarak, şunları söyledi:

"Tiyomersalin aşıların içerisinde bulunmasıyla otizm gelişebileceği iddiası sağlam temellere dayandırılmamaktadır. Özellikle bazı araştırıcılar tarafından elde edilen epidemiyolojik bilgilerin tiyomersal ve otizm arasında kurulan ilişki açısından yetersiz olması nedeniyle, aralarında kurulan bu bağlantının gerçeklikten uzak olduğu görülmektedir. Bunun yanında etil civanın kan düzeyi ve yarılanma ömrünün toksik etki yapmayacak düzeyde olduğunu da hatırlamak gerekir. Otizmi tek başına çocukluk çağında yapılan aşılara bağlamak, hastalığın oluşumuna neden olan birçok faktörü (sosyal, genetik, çevre gibi...) göz ardı edeceği de unutulmamalıdır.

Sonuç olarak aşıların içerisindeki az miktardaki civa, toksisite yapabilecek düzeyde değildir. Ayrıca çoklu doz aşılar dışında kullanılan tek doz aşılar içerisine tiyomersal eklenmemektedir."

"Civanın toksik olduğunu gösteren herhangi bir bulgu yok"

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara da aşılamanın, toplum sağlığının korunmasında, temiz su sağlanmasından sonraki en önemli ve başarısı kanıtlanmış yollardan biri olduğunu ifade etti.

Genel olarak bakıldığında, her yıl aşı uygulamalarıyla 3 milyon çocuk ölümünün engellendiğine dikkati çeken Kara, "Aşılama sayesinde çiçek hastalığının eliminasyonu sağlanırken, çocuk felcinin ülkemizde dahil olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde eliminasyon noktasına geldi. Aşılama sonucunda kızamık, difteri, tetanos da artık dünyanın pek çok yerinde çok nadir karşılaşılıyor." dedi.

Prof. Dr. Kara, aşılardaki civa tartışmasına ilişkin olarak da timerosal veya tiyomersal, kimyasal adı ile sodyum etil-civa tiosalisilatın, ağırlığının yüzde 49.6'sı oranında civa içeren bir organik madde olduğunu söyledi. Bunun, aşıların içerisinde koruyucu olarak çok küçük miktarlarda 1930'lu yıllardan itibaren kullanıldığını anımsatan Kara, sözlerine şöyle devam etti:

"Çevresel kirlenme ve aşırı karşılaşma sonucunda civa kronik toksisitesinin çevre sağlığı ile birlikte gündeme gelmesiyle birlikte aşıların içerisinde bulunan civanında toksik olabileceği tartışılmaya başlandı. Ancak aşıların içerisinde bulunan bu kadar düşük miktarlardaki civanın toksik olduğunu gösteren herhangi bir bulgu veya veri yoktur. Bugün için içerisinde tiyomersal bulunan aşıların çocuk sağlığı üzerinde olumsuz etkisi olduğunu gösteren bilimsel bir veri mevcut değildir. Ayrıca etil civa yaklaşık bir hafta içerisinde vücuttan tamamen atılmaktadır.

Rakamsal olarak değerlendirildiğinde, tiyomersal içeren altı dozluk bir aşı şemasının tamamı uygulandığında bile, maksimum alınabilecek civa miktarı 200 μg’dır, dört aylık bir çocukta dahi bu miktar 3.2 μg/kg haftalık alım miktarına denk gelir ve bu miktar da DSÖ limiti olan 3.3 μg/kg haftalık alım miktarının da altında kalmaktadır. ABD'de aşı güvenliği üzerine yapılan çalışmalar ve izlemlerde tiyomersal içeren aşıların kullanımı ile ilgili olarak gelişimsel bozukluk, otizm ve tiyomersal kullanımı arasında herhangi bir ilişki bulunamamıştır. Kuzey Avrupa çalışmalarında da tiyomersal ile santral sinir sistemi gelişimsel hastalıkları veya otizm arasında bir ilişki olmadığı kesin olarak gösterilmiştir."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın