Dolar
32.37
Euro
34.96
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,576.20
BTC/USDT
70,531.00
BIST 100
9,079.97
Gündem

Aziz Yıldırım ile tutuklu sanıklar Baransu ve Yılmazer tartıştı

FETÖ'nün "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla haklarında dava açılan 15'i tutuklu 108 sanığın yargılanmasına başlandı.

Murat Paksoy-Emrah Oktay-Yunus Ege  | 20.02.2017 - Güncelleme : 20.02.2017
Aziz Yıldırım ile tutuklu sanıklar Baransu ve Yılmazer tartıştı Fotoğraf: AA/Bülent Doruk

İSTANBUL

"Futbolda şike" soruşturmasında "kumpas" kurduğu iddiasıyla haklarında 35 yıldan 85 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 15'i tutuklu 108 sanık hakim karşısına çıktı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan duruşma salonunda görülen ilk duruşmaya bu davanın tutuklu 15 sanığı ile başka suçtan tutuklu eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve gazeteci Mehmet Baransu'nun da aralarında bulunduğu 6 sanık katıldı.

Duruşmada tutuksuz 34 sanık ile tarafların avukatları da hazır bulundu.

Aziz Yıldırım ile tutuklu sanıklar Baransu ve Yılmazer arasında tartışma çıktı

Duruşmada kimlik tespitinin yapıldığı sırada tutuklu sanıkların olduğu bölümde oturan Mehmet Baransu ile müştekilerin bulunduğu tarafta bulunan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım arasında tartışma çıktı.

Baransu'nun kendisine küfür ettiğini belirten Yıldırım, buna tepki gösterdi. Baransu'ya yönelik "Dön önüne terbiyesiz" diyen Yıldırım'a Baransu da "sensin" diyerek karşılık verdi.

Bazı müştekilerin de "Herkesin hayatını kararttınız", "Hainler", "İdamlıksınız" sözleri üzerine uzayan tartışma nedeniyle müştekiler ile tutuklu sanıkların bulunduğu bölüm arasına jandarma ekipleri girerek set oluşturdu. 

Yıldırım da Baransu'ya yönelik "İdamlıksınız idamlık, FETÖ'nün adamları, herkesle hesaplaşacağız, ülkeyi karanlığa götürüyordunuz be vatan hainleri." diye konuştu.

Tartışma sırasında arkasını dönerek müştekilerin bulunduğu kısma bakan Ali Fuat Yılmazer'in, jandarma ekipleri önünü kapatarak engel oldu.

Buna karşı çıkan Yılmazer, "Arkamı dönerim onlar müşteki değil suçlu... Delilli, belgeli" sözlerine Yıldırım ve diğer müştekiler tepki gösterdi. Yıldırım, "Biz suçlu değiliz. Her yerde kumpas yaptınız, siz kumpas yaptınız." karşılığını verdi.

Bunun üzerine jandarma ekiplerince dışarı çıkartılan Yılmazer, bu sırada müştekilere dönerek, "Oradan bağırmakla olmuyor, adam olmak lazım." diyerek bağırdı.

Baransu'nun müşteki tarafına dönmesi üzerine tekrar başlayan tartışma nedeniyle salonda görevli askerler, Baransu'yu zorla dışarı çıkarttı. Baransu'nun "Asker kaçakları ne zaman duruşma salonuna alınmaya başlandı." diyerek bağırdığı görüldü.

Duruşma, kimlik tespitlerinin yapılmasıyla sürüyor.

Bu arada davaya ilişkin 80'in üzerinde klasörün mahkeme heyetinin arkasındaki bölüme yerleştirildiği görüldü.

Duruşmaya, Aziz Yıldırım'ın yanı sıra davanın müştekilerinden Fenerbahçe Kulubü asbaşkanlarından Şekip Mosturoğlu, Murat Özaydınlı ve Önder Fırat, Fenerbahçe Kulubü Yönetim Kurul Üyesi İlhan Ekşioğlu, kulübün eski yöneticisi Ünal Uzun, Olgun Peker, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz katıldı.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fuzuli Aydoğdu tarafından hazırlanan 434 sayfalık iddianamede bir numaralı sanık olarak terör örgütü FETÖ'nün elebaşısı Fetullah Gülen yer alıyor.

İddianamede, Gülen'in yanı sıra eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube müdürleri Mutlu Ekizoğlu, Nazmi Ardıç, kapatılan Zaman gazetesinin Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, kapatılan Samanyolu Yayın Grubu'nun Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, avukatlar Halil İbrahim Koca ve Orhan Erdemli, kapatılan Taraf gazetesinin yazarı Mehmet Baransu, iş adamı İhsan Kalkavan, Prof. Dr. Suat Yıldırım, kapatılan Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan, kapatılan Zaman gazetesinin Haber Müdürü Muhammed Fatih Uğur'un da aralarında bulunduğu 15'i tutuklu 108 sanık bulunuyor.

Davada, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Eskişehirspor Kulübü Başkanı Halil Ünal, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz, eski Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, Fenerbahçe Kulübü Yöneticileri Osman Murat Özaydınlı, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu ve Antalyaspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay'ın da aralarında bulunduğu 74 kişi müşteki olarak yer alıyor.

Davada, eski Beşiktaş yöneticisi Serdal Adalı, eski Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu, Gaziantepspor Teknik Direktörü Bülent Uygun, Rizespor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, Teknik Direktör Yılmaz Vural, futbol yorumcusu Sinan Engin, İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü ve Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Göksel Gümüşdağ, Fenerbahçeli oyuncu Emanuel Emenike ve eski futbolcu Ümit Karan'ın da aralarında bulunduğu 91 kişi de mağdur olarak bulunuyor.

İstenen cezalar

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fuzuli Aydoğdu tarafından hazırlanan iddianame kapsamında, 1 numaralı sanık Fetullah Gülen'in, ''kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, resmi belgede sahtecilik, iftira, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme'' suçlarından 35 yıldan 85 yıla kadar hapsi isteniyor.

Suç tarihinde kapatılan Zaman Gazetesinin Genel Yayın Müdürü olan Ekrem Dumanlı hakkında ''resmi belgede sahtecilik, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, iftira, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme'' suçundan 35 yıldan 78 yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamede, eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında, ''özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, resmi belgede sahtecilik, iftira, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme'' suçlarından 35 yıldan 80 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

İddianamede, eski milletvekili İlhan İşbilen ve iş adamı Muammer İhsan Kalkavan hakkında, "kişiyi 'hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, resmi belgede sahtecilik, iftira, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme'' suçlarından 35 yıldan 85 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Yardımcısı Mutlu Ekizoğlu, İstanbul Organize Suçlar ile Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç hakkında ise ''kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma, iftira, resmi belgede sahtecilik, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, silahlı terör örgütüne üye olma'' suçlarından ayrı ayrı 34 yıldan 80 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Kapatılan Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan ve Prof. Dr. Suat Yıldırım hakkında da ''iftira, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, resmi belgede sahtecilik, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme'' suçlarından ayrı ayrı 35 yıldan 78 yıla kadar hapis istenen iddianamede, Fetullah Gülen'in avukatı Orhan Erdemli, gazeteci Mehmet Baransu, eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ve avukat Cemalettin Mutlu'nun ''silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan ayrı ayrı 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep ediliyor.

Hazırladığı tutanakla ''futbol şikede'' soruşturma sürecini başlatan dönemin polis memuru Lokman Yanık hakkında ''resmi belgede sahtecilik, iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma, iftira, silahlı terör örgütüne üye olma'' suçlarından 10 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer 94 sanık hakkında ise benzer suçlardan 5 yıldan 70 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası öngörülüyor.​


"Biz bunları söyledik ama kimse bunu algılayamadı"

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki salonda görülen "Futbolda şikede kumpas" davasının ilk duruşmasına katılan Yıldırım, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Şike soruşturmasıyla ilgili, "Zamanında biz 'FETÖ yaptı. FETÖ bu işin içinde.' dediğimizde gülüyorlardı." ifadesini kullanan Yıldırım, "O gün Metris'te görevli, buraya tayin olmuş kişilerle konuştuk. 'Geldiğin gün söyledin, giderken yine söyledin' diyorlar. Biz bunları söyledik ama kimse bunu algılayamadı. Zaman içinde gördük ve 15 Temmuz'da Türkiye Cumhuriyeti'ni karanlığa götürecek bir hadise yaşadık." diye konuştu.

Yıldırım, Yargıtay'ın şike davasındaki kararını hala açıklamadığını belirterek, şunları söyledi:

"2011'den bu yana Fenerbahçeli yöneticiler olarak hayata konsantre olamadık. Yargıtay'da davanın sonuçlanması için bekledik ama hala karar gelmedi. Yargıtay kararı sonuçlanmadığı için içeride biri 'Suçlular' diye bağırıyor. Yaptıklarını biliyorlar ama kendilerini kurtarmak için bunu söylüyorlar. Artık 4 sene oldu. Bu süreç içinde Yargıtay olumlu veya olumsuz kararını vermeli. Zannediyorlar ki ben ve arkadaşlarım, süreç uzasın diye Yargıtay kararını istemiyoruz. Hayır. Belki de Yargıtay kararı çıkmadan karar vereceğiz. O noktaya geldik. Bu süreci yaşamak bizler ve ailelerimiz için zor oluyor. Demokles'in kılıcı gibi kafamızda duruyor. Bir şey olmaz, her şey meydanda ama bunun bir karar haline gelip bizlere tebliğ edilmesi gerek ki bizler de rahatlayıp mücadeleyi daha iyi yapalım."

"Türkiye Futbol Federasyonu nerede?"

Aziz Yıldırım, FETÖ ile mücadelelerini sürdürdüklerini belirterek, Türkiye Futbol Federasyonu, kulüpler ve Kulüpler Birliği Vakfını davaya müdahil olmaya davet etti.

Fenerbahçe'den başka hiçbir kulübün FETÖ'den şikayetçi olmadığını ileri süren Yıldırım, şöyle devam etti:

"2011'de yapılan operasyonda amaçları Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım olduğu için kısa çerçevede tuttular. Genişletmeden operasyonu bitirdiler. Çıkan kanunun 1,5 ay sonra, ligler bittikten sonra uygulanması lazımdı. Kanun yayımlandığı gün yürürlüğe girdi, çünkü tezgahı öyle hazırladılar. Kumpası hazırladılar ve uygulamaya soktular. Fenerbahçe'den başka hiçbir kulüp FETÖ'den şikayetçi değil, neden? Federasyon, davalarımız devam ederken avukat gönderdi, davacı olarak takip etti. Eğer haksız çıksaydık, onlar da bizden davacı olacaktı. 2011'de yapılan hadise Türk futboluna darbe vurmadı mı? Tüm dengeleri bozdu. Yurt dışında Türkiye'nin itibarı zedelendi. Türkiye Futbol Federasyonu nerede? Herkes FETÖ'den korkuyor. Biz korkmuyoruz. Fenerbahçe yöneticileri aslanlar gibi... Bizimle suçlanan insanlar bugün salona geldi. Hepsi burada gereken cevabı veriyor. Nerede kulüpler, kulüpler birliği..."

"Beşiktaş Kulübü nerede? Neden şikayetçi olmuyorlar?"

Aziz Yıldırım, Beşiktaş Kulübünü FETÖ'den şikayetçi olmaya davet etti.

Siyah-beyazlı kulübün şikayetçi olmaması durumunda şike yaptığını kabul edeceğini savunan Yıldırım, "Para vermişler. İddianamede yazıyor. Para verdikleri belli ama 'Ben mağdurum' diyor. Neden 'Şikayetçiyim' diyemiyorsunuz, kimden korkuyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti arkamızda. O gün arkamızda kimse yoktu, bugün Cumhuriyet arkamızda. Adalet içinde, hukukun üstünlüğüne inanarak bir dava yapılacak. Neden korkuyorsunuz, Beşiktaş Kulübü nerede? Bizim eteğimizde dantel, süs yapmışlardı onları. Neden şikayetçi olmuyorlar? Gelin şikayetçi olun. Kaçıyorlar. Gelecekler, şikayetleri varsa yapacaklar. Yoksa susacaklar. Şike yapıp yapmama konusunda çıkıp haklılıklarını savunacaklar. Şikayetçi olmazlarsa savunamazlar. O zaman sen şike yaptın, korkuyorsun." şeklinde görüş belirtti.

Aziz Yıldırım, başka suçtan tutuklu eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve gazeteci Mehmet Baransu ile duruşmada yaşadığı tartışmanın sorulması üzerine, "Sakin duracak, ses çıkarmayacak insanlar, zannediyorlar. Tahrik etmek için, laf atıyorlar. Biz de gerekeni söyledik. Gerektiğinde yine söyleriz." diyerek sözlerini tamamladı.

Duruşma yarına ertelendi

108 sanığın yargılandığı davanın duruşması yarına ertelendi. 

Muhabir: Murat Paksoy-Emrah Oktay-Yunus Ege

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın