Dolar
32.39
Euro
35.18
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,554.30
BTC/USDT
70,675.00
BIST 100
9,079.97
Gündem, 15 Temmuz Darbe Girişimi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi davası devam ediyor

FETÖ'nün darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, 2'si firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın duruşmasına devam ediliyor.

22.08.2017 - Güncelleme : 22.08.2017
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi davası devam ediyor

MUĞLA

Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, 2'si firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması sürüyor.

Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının salonunda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklardan bazıları, geniş güvenlik önlemleri altında getirildi. Mahkemenin savunmalarını hazırlamaları için vareste tutulmalarına karar verdiği sanıklar ise getirilmedi. Sanıklar, jandarma eşliğinde mahkeme salonuna alındı.

Sanıklar ve yakınları, şehit polis Nedip Cengiz Eker'in babası Nihat Eker ile taraf avukatlarının hazır bulunduğu duruşma başladı. Duruşmada, sanıkların esas hakkındaki savunmaları alınmaya devam edilecek.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu iddianamede, sanıkların, "Cumhurbaşkanına suikast", "Anayasa'yı ihlal", "yasama organına karşı suç", "hükümete karşı suç", "silahlı terör örgütü yöneticisi olma", "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme", "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "zincirleme şekilde cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama", "zincirleme şekilde silahla tehdit", "Cumhurbaşkanına hakaret", "zincirleme şekilde kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret", "kamu malına zarar verme", "mala zarar verme", "nitelikli olarak konut dokunulmazlığının ihlali" ve "nitelikli yağma" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.

Saldırıyı gerçekleştiren FETÖ'nün "suikast timi"ndeki biri firari 37 asker için en az 6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

"Teslim olun" çağrılarına aldırmayıp, kalkış yapmışlar 

Duruşmada söz verilen Marmaris'teki çatışmaya katılan Sikorsky tipi helikopterin birinci pilotluğunu yapan tutuklu sanık Ali Aktürk, sanıklardan ikinci pilotu Davut Uçum'un kendisine Kara Havacılıktan aradıklarını, acil personel nakli olduğu bilgisini verdiğini söyledi.

O gün nöbetçi olan Uçum'un kendisinin de uçma emri aldığını söylediğini anlatan Aktürk, "Telaşlı olması ve başka pilotlara ulaşılamadığını düşünerek 'ben de geleyim' dedim." ifadelerini kullandı. 

Helikopterle Atatürk Havalimanı'nın askeri apronuna iniş yaptıklarını, kısa süre sonra askeri kıyafetler içinde 13-14 kişilik ekibin gelip helikoptere bindiğini belirten Aktürk, bu askerlerin başında sanıklardan eski binbaşı Şükrü Seymen'in yer aldığını dile getirdi. 

Helikopterlere askerler bindikten sonra telsizden görevin iptal olduğu anonsu geldiğini, helikopterlerin çalışır vaziyette 45 dakika kadar beklediğini ifade eden Aktürk, sonra personelin yeniden helikopterlere binerek Marmaris'e doğru yola çıktıklarını bildirdi.

Aktürk, askerleri Marmaris'e indirdikten sonra bir süre havada beklediklerini, yakıt ikmaline ihtiyaç duydukları için Dalaman Deniz Hava Üssü'ne gittiklerini belirterek şöyle devam etti:

"Deniz Hava Üssü'nün kulesiyle yaptığımız telsiz anonslarına rağmen arazi yapısı ve teknik arıza nedeniyle temas kuramamış olabiliriz. Dalaman Deniz Hava Üssü'ne saat 03.51'de indik. Kule etrafımızın sarıldığını, teslim olmamız gerektiğini söyledi. Helikopterimizin Yunanistan'a ait bir hava aracı olduğunu düşündükleri için böyle bir tedbir aldıklarını sandım. Motor susturup helikopterden inersek yanlışlıkla bizi vuracaklarını düşündüm. Canımıza ve helikoptere zarar gelmemesi için Bodrum Imsık Meydanı'na gitmek için kalkış yaptık."

 "Ömer Halisdemir birliğini darbecilere karşı savundu"

Duruşmada söz verilen Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekibinden eski astsubay Abdülhamit Gülerden, 15 Temmuz'da MAK Timi Komutanı Binbaşı Taner Berber'in kendisini mesaiye çağırdığını dile getirdi.

Burada Taner Berber'in kendilerine bir terör örgütü liderini almak için görevlendirildiklerini, sonunda ölüm olabileceğini söylediğini aktaran Gülerden, "Bu göreve gelmek istemeyen olup olmadığını sordu. Ben de 'Seve seve göreve hazırım.' dedim. Bana verilen emir, görev timine gerekli malzemeyi hazırlamak, destek timine dahil olmaktı. Görev yapılacak yerin bir koy içerisindeki bina olduğu söylendi." diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, şehit Ömer Halisdemir gibi verilen emri uyguladıklarını savunan sanığa, Halisdemir'i örnek göstermemesi uyarısında bulundu.

Sanığın esas hakkında savunma yapmasını isteyen Baştoğ, "Abdülhamit Gülerden sen savunmanı yap. Savunmanın dışına çıkıyorsun. Ömer Halisdemir'in durumunu karıştırmasan iyi olur. Ömer Halisdemir, kendi birliğini, mabedini basan darbecilere karşı bu olayı gerçekleştirmiştir. Halisdemir'in isminin anılmasına ailesinin de rızası yok. Ailesine saygı göstermeni istiyorum. Böyle devam edersen seni esas hakkında savunmanı yapmaktan vazgeçmiş sayacağım." ifadelerini kullandı.

Açıklamanın ardından sanık Gülerden'i bazı kamu çalışanları ve kurumlara sarf ettiği sözler nedeniyle tekrar uyaran Baştoğ, sanığın savunmasını kötüye kullanmaya devam ettiğini dile getirdi.

Karar duruşmalarına kadar duruşmalardan "men" edildi

Gülerden'in açıklamalarında ısrar edip esas hakkında savunmasını yapmamasına tepki gösteren Baştoğ, söz verildiği halde esas hakkında savunma yapmadığı, kişileri suçlayıcı beyanlarda bulunduğu, kendisine esas hakkında çok kez söz verildiği, savunmasını kullanmaktan vazgeçtiği kabul edileceği sözlü olarak bildirildiği halde aynı şekilde cevap verme olanağı olmayan kişilere yönelik saldırganca sözler sarf etmeyi sürdürmesi nedeniyle sanığın savunma hakkını kullanmaktan vazgeçtiği kabul edilerek söz hakkına son verdi. 

Bu hususun zabta geçirildiği sırada sanık söz verilmeden konuşunca Baştoğ, duruşma tutanağının tutulması sırasında söz verilmeden konuşması, duruşma inzibatını bozucu mahiyetteki eylemlerini devam ettirmesini göz önünde bulundurularak sanığın karar oturumuna kadar duruşmalardan men edilmesine karar verdi.

Açıklamanın ardından sanık Gülerden, jandarma nezaretinde duruşma salonundan çıkarılarak cezaevine götürüldü.

Muhabir: Durmuş Genç, Levent Kişi

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.