Dolar
32.39
Euro
35.05
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,546.20
BTC/USDT
70,152.00
BIST 100
9,135.39
Gündem

'Ergenekon komplosunun temeli telekulak operasyonunda atılmıştır'

TBMM FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu raporunda, Ergenekon komplosunun temellerinin, örgütün emniyet teşkilatı içerisinde gerçekleştirdiği telekulak operasyonunda atıldığı tespitinde bulunuldu.

28.05.2017 - Güncelleme : 28.05.2017
'Ergenekon komplosunun temeli telekulak operasyonunda atılmıştır'

TBMM - ALPER ATALAY

TBMM FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nun taslak raporunda "FETÖ'nün gerçekleştirdiği, kullandığı veya manipüle ettiği olaylar" başlıklı bölümünde, Balyoz ve Ergenekon davalarına değinilerek, bu davalardaki hukuka aykırı işlemler için hazırlanan "Ankara Çatı İddianamesi"ne atıfta bulunuldu. 

Raporda, FETÖ'nün emniyet imamı Osman Hilmi Özdil'in 2007 yılında ABD'de FBI tarafından yakalanması ve üst aramasında üzerindeki belgelerde adı geçen kişilerin bir bölümünün, Ergenekon Davası sanıkları arasında yer aldığı anımsatıldı. Raporda, "Bu şahıslar hakkında henüz bir soruşturma süreci dahi başlamamışken, aylar öncesinde adı geçen kişilerle herhangi bir şekilde ilişkisi bulunmayan Osman Hilmi Özdil'in 18 Nisan 2007’de ele geçirilen notları arasında isimlerinin yer alması, Ergenekon Davası'nın önceden planlanıp kurgulandığını, Fetullah Gülen ve örgüt yöneticilerinin emri ile çok amaçlı planlanıp uygulanan stratejik harekatın bir parçası olduğunu, talimatın yurt dışından kurye ile geldiğini ispatlamaktadır." değerlendirmesinde bulunuldu.

"Uzun yıllar kamuoyunu meşgul eden bu davada sahte deliller kullanılmış"

Ergenekon Davası'nın, FETÖ tarafından, sözde devlet içerisindeki derin bir gizli yapının tasfiyesi amacıyla başlatıldığının anlatıldığı raporda, şöyle devam edildi:

"Uzun yıllar kamuoyunu meşgul eden bu davada sahte deliller kullanılmış, suç işlemediği kesin şekilde bilinen kişilere iftira edilmiştir. Davada iddialar sağlam delile dayanılarak açılmamıştır. Kasten kopyala-kes-yapıştır yöntemi ile uzun iddianameler yazılmıştır. İlgisiz birçok konu aynı iddianame içinde anlatılmaya çalışılmış, birbiriyle ilgisi olmayan kişiler aynı örgüt üyesi gibi algılanması için davalar birleştirilmiştir. Davada kimin neden suçlandığı anlaşılamamış, bu bulanık ve kargaşa ortamında mağduriyetler yaşatılmıştır. TSK içerisinde ve örgüte karşı duran kişiler dize getirilip tasfiye edilerek toplum nazarında suçlu oldukları gösterilip etkinliklerinin kırılması için dava ve soruşturma yapılmıştır."

"Hrant Dink cinayeti kasten önlememiştir"

Raporun, Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesine de değinildi. Raporda, "Gazeteci Hrant Dink'in öldürüleceğini FETÖ'nün emniyet kadroları önceden bilmesine rağmen Ergenekon Davası'na delil oluşturabilmek için bu cinayeti kasten önlememiştir. Örgütsel amaçlar için emniyet içerisindeki tasfiye bu cinayet sayesinde gerçekleştirilmiştir. Örgütten olmayan veya politikalarına karşı çıkan emniyet mensupları soruşturma ile ilgilendirilip tasfiyeleri sağlanmıştır." ifadesi kullanıldı.

"Tasfiye edilen ekibin yerine örgütün kendi adamlarının geçmesini sağlandı"

"Aslında Ergenekon komplosunun temelleri, 1990'lı yılların ikinci yarısında cemaatin emniyet teşkilatı içerisinde gerçekleştirdiği telekulak operasyonunda atılmıştır." tespitinde bulunulan raporda, bu operasyonun örgütün komplo yeteneğinin test edilmesi ve kendilerine güvenlerinin artmasına neden olduğu vurgusu yapıldı.

Telekulak operasyonunun, örgütün kendini emniyet içerisinde soruşturanlara yönelik bir tür karşı operasyonu olduğuna işaret edilen raporda, tasfiye edilen ekibin yerine örgütün kendi adamlarının geçmesini sağladığı anlatıldı. 

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın