Dolar
32.38
Euro
34.98
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,523.30
BTC/USDT
69,653.00
BIST 100
9,068.86
Gündem

MİT tırlarının durdurulmasını organize edenler hakim karşısına çıkıyor

Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulmasını organize ettikleri belirlenen FETÖ'nün "sivil imamı" 11 kişi ile bir tuğgeneralin de aralarında bulunduğu 55 sanığın yargılanmasına, 27 Mart'ta Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda başlanacak.

07.02.2018 - Güncelleme : 07.02.2018
MİT tırlarının durdurulmasını organize edenler hakim karşısına çıkıyor

İSTANBUL

Adana ve Hatay'da 19 Ocak 2014'te MİT tırlarının durdurulmasını organize ettikleri belirtilen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 11 "sivil imamı" ile bir tuğgeneralin de aralarında bulunduğu 55 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması, 27 Mart'ta yapılacak.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca MİT tırlarının Adana ve Hatay'da durdurulmasına ilişkin bugüne kadar açılan 5 dava haricinde, olayı organize eden siviller ile jandarma görevlilerinin de aralarında bulunduğu 55 sanık hakkında hazırlanan iddianame üzerindeki incelemesini tamamladıktan sonra tensip tutanağı hazırladı.

Mahkeme heyeti, tutuklu 8 sanığın bu hallerinin devamına, firari olarak aranan 10 sanığın infazının beklenilmesine karar verdi.

Heyet, ilk duruşmanın 27 Mart'ta Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda mahkemeye ait büyük salonda yapılmasına ve duruşmaların 28 ve 29 Mart'ta sürdürülmesine hükmetti.

Bu arada, duruşmanın kapalı yapılmasına ilişkin bir karar verilmezken, buna ilişkin kararın ilk duruşmada alınacağı öğrenildi.

Yargıtay birleştirmeyi reddetmişti

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ettikten sonra "MİT tırları dosyasının önceden Selam Tevhid'de kumpas dosyasından ayrılıp Yargıtay'a gönderilmesini'' gerekçe göstererek, bu dosyanın da Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde görülen MİT tırlarına ilişkin (hakim-savcı ve olay yerindeki jandarma mensupları yargılandığı) dava dosyası ile birleştirilmesine karar vermişti.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise birleştirilme kararını reddetmişti. Bunun üzerine birleştirme konusundaki uyuşmazlık nedeniyle dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmişti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da dairenin birleştirmeye muvafakat vermeyen kararını yerinde bularak, dosyanın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine hükmetmiş ve dosyayı, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.

MİT tırlarına ilişkin 6. iddianame oldu

FETÖ/PDY üyeleri tarafından Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin şu ana kadar 5 ayrı iddianame düzenlendi, davalar açıldı ve bazı davalar da hükme bağlandı.

İlk iddianame, olay yerindeki jandarma görevlileri, ikinci iddianame tırların durdurulmasında rol alan hakim-savcılar, üçüncü iddianame iki sanıklı dönemin Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, dönemin Jandarma Kriminal Daire Başkanı Burhanettin Cihangiroğlu, dördüncü iddianame görüntüleri yayınlayan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül, beşinci iddianame de görüntüleri verdiği iddia edilen CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında düzenlenmişti.

Olay yerindeki jandarma görevlileri, hakim savcılar ile Celepoğlu ve Cihangiroğlu'nun dosyaları birleşerek Yargıtay 16. Cezai Dairesi'nde yargılamaları sürüyor.

Görüntüleri yayınlayan Can Dündar ve Erdem Gül hakkında ise karar verilmişti. Mahkeme heyeti, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama" suçundan Dündar'ı 5 yıl 10 ay, Gül'ü ise 5 yıl hapisle cezalandırmıştı.

Yine CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, Adana ve Hatay'da yasa dışı yollarla durdurulan MİT tırlarının görüntülerini Can Dündar'a verdiği gerekçesiyle yargılandığı davada, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak'' suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Berberoğlu'nun, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nce yargılaması sürüyor.

Dündar, Gül ve Berberoğlu hakkındaki "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan açılan ve birleşen dosyanın ise görülmesine devam ediliyor.

6. iddianame tırların durdurulmasını organize edenlere

Olay kapsamında 6. iddianame, MİT tırlarının durdurulması olayını organize ettikleri tespit edilen FETÖ'nün 11 "sivil imamı" ile örgüt davaları kapsamında tutuklanan 11 kişinin de yer aldığı 55 sanık hakkında hazırlandı. İddianamede, bir tuğgeneral, 2 albay, 2 yarbay, 7 binbaşı, 11 yüzbaşı, 14 üsteğmen, bir teğmen, 3 asteğmen, 2 uzman çavuş, bir eski MİT mensubu, 5 öğretmen, bir RTÜK uzman yardımcısı, 2 doçent doktor, bir Sağlık Bakanlığı uzman yardımcısı, bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevlisi ve bir de Mersin Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) görevlisi "sanık" olarak yer aldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Fidan tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklardan hakkında örgüt ve casusluk suçundan daha önce dava açılan eski Tuğgenerel Hamza Celepoğlu'nun ''anayasayı ihlal'' suçundan cezalandırılması istendi.

MİT tırlarının durdurulması eylemini gerçekleştiren jandarma görevlilerinin "imam"larına vurgu yapılan iddianamede, söz konusu 11 "sivil imam"ın, eylemi yöneten, organize eden ve görevlileri yönlendiren kişiler oldukları, 1 Ocak 2014 ve eylemin gerçekleştirildiği 19 Ocak 2014 arasında, bu olaya münhasıran operasyonel hat kullandıkları, bizzat olay yerine gittikleri, eylemin bitmesinin ardından 19 Ocak'ta bu hatları iptal ettikleri tespitlerine yer verildi.

Tespit edilen "sivil imam"lardan en önemlisinin, FETÖ'nün Adana, Hatay, Mersin ve Osmaniye bölgelerindeki, Tuğgeneral Hamza Celepoğlu da dahil bütün jandarma görevlilerinden sorumlu olan "Halil" kod adlı Hamza Ali Ece olduğuna işaret edilen iddianamede, eylemin diğer "imam"lar Bayram Andaç, Muharrem Gözüküçük, Mehmet Cevher Koyuncu ve Abdulkadir Akçay aracılığıyla da yürütüldüğü anlatıldı.

"Talimatı bizzat Gülen verdi"

Sanıklardan 11 "sivil imam"dan 9'unun firari olduğu, Hasan Bektaş isimli "imam"ın ise soruşturma kapsamında tutuklandığı bilgisi verilen iddianamede, FETÖ'nün üst düzey yöneticilerinden olan ve başka FETÖ dosyasından tutuklu bulunan örgütün üst düzey yöneticisi konumundaki bir kişinin tanıklığına başvurulduğu, bu tanığın, "MİT tırlarının durdurulması talimatını, Pensilvanya'da yüz yüze görüştüğüm Fetullah Gülen bizzat verdi. Gülen, her türlü çalışmanın yapılması, tırların durdurularak görüntülerinin kayda alınması ve çarşaf çarşaf yayınlatılması talimatı verdi." şeklinde beyanda bulunduğu aktarıldı.

İddianamede, tüm sanıklar hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek'' suçlarından birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile hakkında daha önce aynı eylem ile ilgili dava açılan 12 sanık hariç diğerleri hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan birer kez müebbet hapis cezası talep edildi.

İddianamede, tırların durdurulmaya çalışılması eylemini organize etmek amacıyla sanıklardan Gökhan Bakışkan ve Orhan Şahin'in, 20-22 Eylül 2013'te Nevşehir'deki bir otelde düzenledikleri örgütsel toplantıya, sanıklar Hamza Ali Ece, Mehmet Cevher Koyuncu, Mustafa İlhan, Fatih Kaya, Hasan Bektaş ve Süleyman Gürbüz'ün katıldıkları belirtildi.

İddianamede, şu ifadelere yer verildi:

"Adana İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli sanık Orhan Şahin'in, 15 gün önce doğum yapan eşini Adana'da bırakıp arkadaşını görmek bahanesiyle MİT'e ait tırın durdurulduğu 1 Ocak 2014'te Hatay'a gelerek, Gökhan Bakışkan ile olay yerine gittiği ve eylemin organize edilmesinde ve fiilen uygulanmasında etkin rol aldığı anlaşılmıştır. Sanıkların, yardım faaliyetinde görev alan ve Adana'da durdurulan 7 MİT mensubunun telefonu hakkında 'uyuşturucu madde ticareti' suçundan Ankara mahkemelerinden dinlenme kararı aldırdıkları böylece, MİT mensuplarının görevlerini ifa ettikleri esnada iletişimlerini dinledikleri, kayda aldıkları, sinyal bilgilerini değerlendirdikleri, bu şekilde yardım faaliyeti ile ilgili süreçten anbean haberdar oldukları, faaliyetin tüm ayrıntısını öğrendikleri anlaşılmıştır."

FETÖ elebaşının uluslararası güç odaklarından aldığı destekle kendi ideolojisine uygun bir yönetim modeli oluşturarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kendisinin ve desteğini aldığı uluslararası güç odaklarının sözünden çıkmayan bir ülke haline dönüştürmeyi amaçladığı belirtilen iddianamede, özellikle 2010 yılında meydana gelen gelişmeler sonrasında uluslararası güç odaklarının Türkiye üzerinde kurguladığı planlarda maşa olarak kullandığı FETÖ/PDY silahlı terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in talimatlarıyla örgütün mahrem ve birim yapılanmalarında bulunan örgüt mensuplarının bir istihbarat birimi mantığıyla devletin her türlü eylemlerini takip ederek örgüt liderine anbean aktardığı anlatıldı.

İddianamede, ''Bu kapsamda, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Suriye Türkmenlerine yardım faaliyetinde bulunduğunu, Suriye sınırından çeşitli tarihlerde yardım tırlarının geçirildiğini, ilk olarak 2013 yılında, FETÖ/PDY'nin Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine sızmış ve Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde görev yapan örgüt mensupları tarafından tespit edildiği, bu bilginin örgütün sözde 'Türkiye Kara Kuvvetleri' imamına ulaştırıldığı anlaşılmıştır. Bunun üzerine sözde Türkiye Kara Kuvvetleri imamı olan Hacı Murat Murat - Zafer (Kod), örgüt lideri Fetullah Gülen'in yanına giderek bu durumu bildirmiş, bu tarih itibarıyla Milli İstihbarat Teşkilatı'nın bölgedeki her türlü faaliyeti örgüt mensupları tarafından takip edilerek, örgüt yöneticilerine aktarmıştır." denildi.

İddianamede, 17/25 Aralık darbe girişimi sürecine gelindiğinde ise örgütün sözde "Türkiye Kara Kuvvetleri imamı" olan Hacı Murat'ın tekrar yanına gittiği örgüt elebaşı Fetullah Gülen'den "Bu şekilde kamyonlarla sınır dışına sevkıyat olursa bunların geçişine izin verilmemesi için her türlü çalışmanın yapılması ve ''kamyonlar durdurulduktan sonra yükleri boşalttırılarak görüntülerinin kaydettirilmesi, basının olay yerine çağrılarak görüntülerin çarşaf çarşaf yayınlanması'' talimatını verdiği belirtildi.

MİT tırlarının durdurulması olayını organize ettikleri tespit edilen FETÖ'nün 11 "sivil imamı" hakkında ise "devletin ulusal ya da uluslararası yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek" ve "terör örgütü yöneticiliği" suçlarından 37,5 yıldan 52 yıl altışar aya kadar, 32 sanık hakkında da "devletin ulusal ya da uluslararası yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek" ve "terör örgütü yöneticiliği" suçlarından 30 yıldan 45 yıla kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, MİT'e ait tırların durdurulmasında aktif görev alan FETÖ/PDY yöneticilerinden sanık Bayram Andaç'ın, tırların durdurulmasının hemen ardından ABD'nin Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğunu arayarak görüşmeler yapmasının şüpheli bulunduğu belirtildi.

"ABD'den hala cevap yok"

İddianame hazırlandıktan sonra açıklama yapan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, bir basın açıklaması yapmıştı. Başsavcı Fidan açıklamada "MİT tırlarının durdurulması olayından sonra FETÖ yöneticisi Bayram Andaç'ın, ABD Büyükelçiliği ve ABD Başkonsolosluğu ile 5 dakika 33 saniye, Muharrem Gözüküçük'ün ise 3 dakika 8 saniye süren telefon görüşmeleri var. Belirtilen tarihlerde hangi gerekçelerle Büyükelçilik ve Başkonsolosluğun arandığı, hangi nedenlerle görüşme yapıldığını sordum. Görüşme içeriğinin bildirilmesini istedim. Cevabını bekliyorum." demişti.

Bu arada söz konusu cevabın hala gelmediği öğrenildi.

Firari ''imam'' iddianame hazırlandıktan sonra yakalandı

FETÖ'nün "sivil imamı" 11 kişi ile bir tuğgeneralin de aralarında bulunduğu 55 sanık hakkında açılan davanın iddianamesinde, "tırları durduran askerlerin imamı" olduğu belirlenen ve hakkında yakalama kararı bulunan Süleyman Gürbüz, Eylül 2017'de Mersin'deki örgütün "gaybubet evlerine" yönelik operasyonda gözaltına alınmıştı. İstanbul'a getirilen Süleyman Gürbüz, davanın görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanmıştı.

Muhabir: Muhammed Enes Can-Murat Kaya-Hanife Sevinç

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.