İBB'yi işgal davasında 41 sanığa müebbet
Darbe girişimi sırasında İBB'nin işgali ve çıkan olaylarla ilgili davada, 10 sanık ağırlaştırılmış müebbet, 31 sanık da müebbet hapse çarptırıldı.
İSTANBUL
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) işgali ve burada çıkan olaylarda Prof. Dr. İlhan Varank'ın da aralarında bulunduğu 14 kişinin şehit edilmesiyle ilgili 52 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ndeki büyük salonda yapılan duruşmaya, 52 tutuklu sanık ile avukatları katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık, İBB ve müşteki Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın avukatının hazır bulunduğu duruşmaya gazi ve şehit yakınlarından oluşan müştekiler geldi.
Mahkeme heyeti, 52 sanığın yargılandığı davayı karara bağladı.
Heyet, tutuklu 52 sanıktan eski Albay Zeki Demir, eski yüzbaşılar Ramazan Ertürk, Yakup Karaçelik ve Mustafa Alper Şengören, eski teğmen Ömer Sevim, eski asteğmen Fatih Sultan Mehmet Samancı, eski uzman onbaşı Sercan Met, uzman çavuş Ömer Er ile İBB Sivil Savunma Sekreteri Mehmet Tunç ve eski AFAD İstanbul İl Müdürü Gökay Atilla Bostan'ın "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
Sanık 42 erden 31'ini "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme, duruşmadaki hal ve davranışlarını, suçun işlenişi sırasındaki konumlarını ve verilen cezanın gelecekte sanıklar üzerindeki etkisini dikkate alarak, cezayı müebbete düşürdü. Heyet, bu sanıkların tutukluluk hallerinin de devamına hükmetti.
Mahkeme heyeti, 11 erin ise kasten hareket ettikleri ve atılı suçu işlediklerine ilişkin cezalandırmaya yeterli her türlü şüpheden uzak kesin delil mevcut olmadığı gerekçesiyle tüm suçlardan beraatlerine hükmederek, tahliyelerini kararlaştırdı.
Kasten öldürmeden 14 kez ağırlaştırılmış müebbet
Mahkeme heyeti, 8 rütbeli sanığı çıkan olaylarda 14 kişinin şehit edilmesine neden oldukları gerekçesiyle "kasten öldürme" suçundan 14'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti. Bu sanıkları ayrıca 182 kişiye yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçunu işledikleri gerekçesiyle de 2 bin 912'şer yıl hapisle cezalandırdı.
Heyet, 31 eri ise 14 kişinin şehit olmasına neden oldukları gerekçesiyle "kasten öldürme" suçundan 14'er kez müebbet hapse mahkum etti. Bu 31 er ayrıca 182 kişiye yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan da 2 bin 426'şar yıl hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme heyeti, ayrıca İBB Sivil Savunma Sekreteri Mehmet Tunç'a "6136 sayılı yasaya muhalefet" suçundan 3 yıl hapis ve 3 bin 750 lira adli para cezası, eski yüzbaşı Mustafa Alper Şengören'e de "kasten yaralama" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Sanıklar kararın ardından mahkeme heyetini alkışla protesto etti. Bazı sanıkların bağırması üzerine jandarma ekipleri müdahale ederek, sanıkları susturdu.
"Adaletin yerini bulduğunu düşünüyoruz"
Davanın bitmesinin ardından adliye önünde açıklama yapan İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, "Türk adaletinin vermiş olduğu kararla, 14 şehidimiz, 182 gazimiz ve 208 müştekimizin olduğu davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları verildi. Tabii ki bunlar şehitlerimizi geri getirmiyor. Gazilerimizin de yaralarını sarmıyor. Ama adaletin yerini bulduğunu düşünüyoruz. İnşallah bu neticeler sonucunda böyle teşebbüslerin ülkemizde bir daha tekrarlanmayacağını ümit ediyorum." diye konuştu.
Bütün ekip arkadaşları ve avukatlarıyla davayı çok yakından takip ettiklerini dile getiren Baraçlı, şöyle devam etti:
"15 Temmuz'da başta ben olmak üzere tüm ekip arkadaşlarımız belediyenin önünde bu mücadeleyi verirken, şimdi davada gösterilmiş olan infialleri anlamak mümkün değil. Saraçhane binamızın önündeki şehitlerimizi ve gazilerimizi hastanelere taşırken, buradaki infialleri anlamak mümkün değil. Bu dava sonuçlarıyla ilgili kararlılığımız devam edecek. Bizler demokrasi yolunda kararlılıkla yürüyeceğiz. 2023, 2053 ve 2071 Türkiye’sine inanıyoruz. İnşallah dünyaya da bunu göstermiş olacağız."
Muhabir: Filiz Kınık, Ali Cevahir Aktürk