ABD'de vergi muafiyeti kazanan şiddet yanlısı aşırı sağcı Yahudi grup: Betar

Halil İbrahim Medet
24.03.2025
İstanbul

ABD’de şiddet yanlısı aşırı sağcı bir Yahudi örgütü olan Betar’ın 2024’ün temmuz ayında vergi muafiyeti kazandığını biliyor muydunuz?

Letonya'da 1920’lerde kurulan ve Yahudi milliyetçiliğinin en radikal yorumlarını benimseyen bu grup, yıllar içinde hem İsrail’de hem de Batı dünyasında etkinliğini sürdürdü. 2024 yılında ise ABD’de yeniden örgütlenerek vergi muafiyeti statüsü kazandı.

Websitelerinde kendilerinin "nazik ve kibar Yahudiler" olmadığını, "gururlu, gürültülü, agresif ve özür dilemeyen Siyonistler” olduğunu belirten örgüt, 1923 yılında aşırı sağcı Siyonist ideolog Ze'ev Jabotinsky tarafından Letonya'ya yaptığı bir ziyaret sırasında kuruldu.



ABD’deki öğrenci protestolarına karşı çıkarken, Gazze’de “kan ve yıkım” istediğini açıkça söyleyen bu grubun ABD’deki ayağı ise aslında 1929 yılında kuruldu. Uzun yıllar faal olmayan grubun o dönemlerde ne kadar etkili olduğu tespit edilemese de 2023 yılında Donald Trump’ın seçim kampanyalarına bağış yapan iş adamı Ron Torossian ve İsrail destekçisi kongre üyesi Ritchie Torres tafından yeniden canlandırılan grup o günden bu yana anti-Siyonist Yahudilerin Filistin destekçisi gösterilerini provoke etmek, Filistin destekçisi ünlü isimleri tehdit etmek gibi pek çok rahatsız edici olayla gündeme geldi.

Betar’ın ABD’de yeniden canlanması, özellikle aşırı sağcı İsrail yanlısı politikacıların ve lobilerin desteğiyle mümkün oldu. Bu grup, ABD’de İsrail’in işgal politikalarına ve Filistinlilere karşı şiddet eylemlerine destek vermek amacıyla yeniden örgütlendi. ABD’deki bazı muhafazakâr ve aşırı sağcı Siyonist gruplar tarafından desteklenen Betar, son yıllarda İsrail yanlısı radikal hareketlerin içinde önemli bir rol oynadı.

Bu örgütün faaliyetleri yalnızca ideolojik propaganda ile sınırlı kalmadı. Betar, özellikle Filistin destekçilerine yönelik tehdit ve sindirme politikalarıyla da gündeme geldi. Bunun en belirgin örneklerinden biri, dünyaca ünlü akademisyen ve insan hakları savunucusu Norman Finkelstein’a yönelik tehditler oldu. Finkelstein, İsrail’in Filistinlilere yönelik insan hakları ihlallerini sistematik bir şekilde eleştiren isimlerden biri olarak Betar’ın doğrudan hedefi haline geldi. ABD’deki Betar üyeleri, Finkelstein’ı konferanslarında sık sık taciz etti ve onun akademik kariyerine zarar vermek için çeşitli girişimlerde bulundu.

Bunun yanı sıra, Betar, İsrail’e yönelik eleştirileri bastırmak amacıyla üniversitelerdeki Filistin yanlısı öğrencilere ve aktivistlere yönelik saldırgan eylemler gerçekleştirdi. Örgütün üyeleri, özellikle İsrail’in Lübnan’daki saldırılarına atıf yaparak, Filistin destekçilerine çağrı cihazı verdi. 

Betar, Ocak ayı sonlarında, Eylül 2024’te  New York'ta yaşayan tanınmış Filistinli aktivist ve Within our Lifetime (WOL) Başkanı Nerdeen Kiswani'ye çağrı cihazı veren herkese ödeme yapacağını açıklamıştı.

İsrail karşıtı aktivistleri fişleyerek sosyal medya kampanyalarıyla hedef gösteren Betar’ın ABD’deki kolu, İsrail’in Gazze’deki saldırılarında henüz 1 yaşına dahi girmeden öldürülen çocukların isim listesini alıntılayarak, “Yeterli değil. Gazze’de kan istiyoruz!” diye yazdı.

Betar’ın fişleme ve provokasyon eylemleri, akademik özgürlüğü tehdit ederken, Filistin yanlısı öğrencilerin eğitim hayatını ve güvenliğini tehlikeye attı.

Betar’ın ABD’deki faaliyetleri yalnızca bireysel tehditlerle sınırlı kalmadı. Grup, Amerikan siyasetinde etkili olan aşırı sağcı İsrail yanlısı kuruluşlarla yakın ilişkiler geliştirdi ve bu ilişkiler sayesinde ABD’de vergi muafiyeti kazanarak yasal statü elde etti ve vergi muafiyeti tanında. Böylece, aşırı sağcı Siyonist ideolojiyi yaymak ve Filistin destekçilerine yönelik saldırılarını artırmak için mali kaynaklara erişim sağladı.

Betar’ın Tarihsel Kökenleri ve Küresel Yayılımı

Betar, dünya gündemine yeniden gelse de aslında kökenleri 1920'li yıllara dayanıyor. 1923 yılında, aşırı sağcı Siyonist lider Jabotinsky tarafından kurulan bu örgütün uzun adı 1920 yılında Filistin’deki bir Siyonist yerleşiminde öldürülen “Brit Yosef Trumpeldor”dan gelmektedir. 

Örgütün kurucusu Jabotinsky, Siyonizmi yalnızca bir göç hareketi olarak değil, Yahudilerin askeri olarak örgütlenmesini gerektiren bir ulusal mücadele olarak görüyordu. Bu doğrultuda, Betar hareketini Yahudi gençlerini askeri disiplinle eğitmek ve İsrail’in gelecekteki savaşlarına hazırlamak için bir araç olarak kurdu.

Betar, 1930’lar ve 1940’larda özellikle Doğu Avrupa’da etkili oldu. Polonya, Litvanya ve Letonya gibi ülkelerde, Yahudi gençlerine silahlı eğitim vererek onları gelecekte Filistin’de savaşmaya hazırladı. O dönemde en yoğun Yahudi nüfusa ev sahipliği yapan Polonya’da örgütün üye sayısı 40 bin ila 70 bin civarlarına ulaştığı düşünülüyor. 

Polonya hükümeti, Betar üyelerinin askeri eğitim almasına doğrudan destek verdi ve hatta bazı kamplarına silah sağladığı iddia edildi. Örgütün amacı, Yahudi gençlerini hem anti-Semitik saldırılara karşı korumak hem de Filistin’de kurulacak Yahudi devletinin çekirdek askeri gücünü oluşturmaktı.

Betar’ın en radikal fraksiyonlarından biri, 1940’larda Filistin’de faaliyet gösteren Irgun ve Stern Çetesi gibi örgütlerle doğrudan bağlantılıydı. Bu gruplar, 1948’de İsrail’in kurulmasından sonra, Filistin köylerinde katliamlar gerçekleştirdi ve etnik temizlik politikalarının uygulanmasına katkıda bulundu.

2. Dünya Savaşı öncesinde Betar Polonya'nın başında bulunan geleceğin İsrail Başbakanı Menachem Begin, savaşın sonunda Filistin'e gitti ve hem Betar Filistin'in hem de Irgun'un kontrolünü hemen ele geçirdi.

Örgütün ideolojisi, yalnızca askeri eylemlerle sınırlı değildi. Betar’ın kurucusu Jabotinsky, Yahudilerin Araplarla barış içinde yaşayamayacağını savunan bir yaklaşımı benimsiyordu. Onun görüşüne göre, Yahudi devleti ancak güçlü bir ordu ve silahlı bir gençlik hareketi sayesinde ayakta kalabilirdi. Bu nedenle, Betar üyeleri, Yahudi gençlerini savaşmaya teşvik eden bir doktrin çerçevesinde yetiştirildi.

Betar, 20. yüzyıl boyunca farklı kıtalara yayıldı. Avrupa’daki etkinliğinin yanı sıra, örgüt Latin Amerika, Güney Afrika, Avustralya ve Kuzey Amerika’da da şubeler açtı. Betar, özellikle Yahudi gençler arasında Siyonist bilinci artırmayı ve onları İsrail’e göç etmeye teşvik etmeyi amaçladı.  Türkiye’de de 1933-1971 yılları arasında aktif olan Betar, özellikle Yahudi gençler arasında Siyonist bilinci artırmayı ve onları İsrail’e göç etmeye teşvik etmeyi amaçladı. 

Türkiye’de faaliyet gösterdiği dönemde, Yahudi cemaatleri içinde silahlı eğitimler düzenlediği ve bazı üyelerinin daha sonra İsrail ordusuna katıldığı söyleniyor.


ABD’de ise Betar’ın varlığı 20. yüzyılın ortalarında zayıflamış gibi görünse de, 21. yüzyılda aşırı sağcı İsrail yanlısı çevrelerin desteğiyle yeniden güçlendi. Bugün ABD’de, özellikle üniversitelerde ve İsrail yanlısı sivil toplum kuruluşları aracılığıyla, İsrail’in işgal politikalarına eleştirel yaklaşan kişi ve gruplara karşı baskı uygulamak için aktif olarak çalışıyor. Örneğin, ABD’deki üniversite kampüslerinde İsrail soykırımına karşı Filistin halkının yanında duran öğrencileri “eşkiyalar” olarak tanımlayan grup, polisin bu eylemleri sonlandırmaması halinde grubun “Yahudi gençleri” örgütleyerek bunu kendilerinin yapacağını söylüyor.

Betar’ın ABD'de vergi muafiyeti kazanması, bu tür radikal örgütlerin yalnızca ideolojik destek değil, aynı zamanda ekonomik ve yasal avantajlar elde edebildiğini de ortaya koydu.