İsrail'in 7 Ekim 2023’ten bu yana süren şiddetli saldırıları sonucu enkaza dönüşen, sınır kapılarının kapatılarak yardım girişinin engellenmesiyle insani krizin had safhaya çıktığı Gazze Şeridi'ndeki temiz su sorunu havaların ısınmasıyla halkın sıkıntılarını daha da arttırdı.

Gazze Şeridi, İsrail'in 307 gündür sürdürdüğü saldırılarla kuyular, depolar ve su arıtma tesisleri gibi su kaynaklarını kasıtlı olarak tahrip etmesi nedeniyle ciddi bir içme suyu sıkıntısı çekiyor.

Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus'ta halkın içme suyuna erişmek için kısıtlı noktalardaki arıtma tesisleri çevresinde her gün verdiği mücadele, İsrail'in kentteki kuyuların yüzde 70'inden fazlasını yok etmesinden sonra daha da kötüleşen krizin boyutunu gözler önüne seriyor.

Han Yunus'ta yaşayan 14 yaşındaki Lin Aşur, su arıtma istasyonu yakınında toplanan onlarca akranı gibi içme suyu kuyruğunda beklerken AA muhabirine yaşadıkları sıkıntıları anlattı.

"Eskiden her sabah çantamızı alır okula giderdik, bugün bidon alıp su doldurmaya gidiyoruz"

Yorgun bir şekilde su kuyruğunda bekleyen Aşur, şunları söyledi:

"Eskiden her sabah saat 6'da uyanır, çantamızı alır okula giderdik. Bugün bir bidon alıp su doldurmaya gidiyoruz.

Cuma sabahları uyanıp haftalık et, sebze ve evin diğer tüm ihtiyaçlarını almak için alışverişe giderdik. Şimdi, bugün ne yiyeceğimize bakmak için aşevine gidiyoruz. Bu, çocuklar olarak bizim durumumuzun ve yaşadığımız acıların bir özeti."

Babasının İsrail saldırılarında yaralandığı için çalışamadığını, herhangi bir gelirleri olmadığını söyleyen Aşur, ücretsiz dağıtılan sudan bir bidon alamadığı takdirde parayla su satın almak zorunda kalacaklarını bunun da ailesi için daha büyük sorunlara yol açacağını dile getirdi.

"Gerçek bir su krizi yaşıyoruz. Yorulduk, usandık artık ne yapacağımızı bilmiyoruz"

Gazzeli Esma Ebu Hamid, yaşadıkları su sıkıntısının bir kriz olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:

"Gerçek bir su krizi yaşıyoruz. Tatlı su için, her gün çadırımızdan çıkıp yürüyerek vardığımız arıtma tesisinin önünde uzun saatler geçirmek zorunda kalıyoruz. Su, yemek, gaz kriziyle daha ne kadar yaşayacağız? Krizlerle iç içe yaşadığımız bir hayatımız var. Yorulduk, usandık ve artık ne yapacağımızı bilmiyoruz. Artık bu hayatla başa çıkacak gücümüz kalmadı."

Gazze'de yerinden edilen binlerce Filistinli çocuktan biri olan Nesim Semmur da bir bidon su için uzun mesafeler kat etmek zorunda kaldığını, her gün 3 kez su arıtma istasyonuna gittiğini söyledi.

Hastalıklar yayılıyor

Su arıtma istasyonundaki dağıtımda görevli İbrahim Abdulal ise "Ciddi bir su sıkıntısı çekiyoruz. Han Yunus'ta yerinden edilenlerin ve nüfusun ihtiyaçları çok büyük. İsrail'in kentteki kara saldırıları nedeniyle altyapı da yok edildi." diye konuştu.

Kendisi de Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinden yerinden edilen biri olan Abdulal, su kıtlığı nedeniyle birçok kişinin sağlıksız veya tuzlu su içmeye mecbur kaldığını belirtti.

Temiz içme suyuna erişilemedikleri için Filistinliler arasında salgın ve hastalıkların yayıldığını vurgulayan Abdulal, bu durumun Gazze Şeridi'ndeki insani felaketi daha da artırdığına dikkati çekti.

İsrail, Han Yunus'taki su kaynaklarının yüzde 70'ten fazlasını kullanılamaz hale getirdi

Han Yunus Belediyesi Medya Sorumlusu Saib Lekkan, İsrail'in kasıtlı saldırıları nedeniyle kentteki su kaynaklarının yüzde 70'ten fazlasının kullanılamaz hale geldiğini belirterek, "İşgalci (İsrail), su arıtma istasyonunu, 37 su kuyusundan 26'sını ve 220 kilometrelik su hattını tahrip etti." şeklinde konuştu.

Han Yunus'un batısında ve özellikle El-Mevasi bölgesinde 1 milyon 200 bin vatandaş ve yerinden edilmiş kişinin, temiz su sıkıntısı yaşadığına dikkati çeken Lekkan, şunları kaydetti:

"Han Yunus Belediyesi olarak Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Kıyı Belediyeleri Su İdaresi ile işbirliği içinde, deniz suyunun arıtılmasıyla ilgili çalışmalar yaptık ancak ihtiyacın büyüklüğü nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıyayız."

Lekkan, kişisel temizlik için yeterli miktarda temiz su bulunamaması nedeniyle salgın hastalıkların yayılmasından endişe ettiklerini dile getirdi.

⁠İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 314’ü çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 39 bin 677 Filistinli öldü, 91 bin 645 Filistinli yaralandı.

Enkaz altında hâlen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 331'i karadan işgal sürecinde olmak üzere 684 askerinin öldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 620 Filistinli hayatını kaybetti.