Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ülkesinin sömürgecilik geçmişi nedeniyle Cezayir'den af dilemek zorunda olmadığını belirtmesi, Afrika'ya sömürgeci bakışın değişmediği şeklinde değerlendiriliyor.
Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Müşerref Yardım, AA muhabirine Macron'un 12 Ocak'ta Le Point dergisine verdiği röportajda yer alan Cezayir ile ilgili sözlerini ve Fransa'nın Afrika'daki sömürgeci geçmişinin yansımalarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Yardım, Fransa'nın Cezayir'deki sömürgecilik faaliyetlerinin 132 yıllık geçmişe sahip olduğunu anımsatarak, sömürgeciliğin Cezayirlilerin zihinlerinden çıkmayan "kanlı ve travmatik" bir dönemi ifade ettiğini söyledi.
Fransa ve Cezayir arasında sömürge döneminde işlenen katliamlarla ilgili "özür" ve "pişmanlık" ifadelerinin sıkça gündeme getirildiğine dikkati çeken Yardım, şöyle devam etti:
"Fransa'nın Cezayir'de yaptıkları için resmi özür dilemesi konusu uzun yıllardır iki ülke ilişkilerinin merkezinde yer alıyor. Özür dileme Macron'un son çıkışıyla yeniden gündeme geldi ancak aynı Macron 2017 cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanırken Cezayir'deki Fransız sömürgeciliğini 'insanlığa karşı suç' olarak tanımlamıştı. Macron 2018'de de Cezayir kurtuluş savaşı sırasında sistematik işkence sistemi kurulduğunu söylemişti."
Yardım, Fransa'nın yakın dönemde sömürgeci geçmişle bazı yüzleşme adımları attığını ancak bunların sembolik düzeyde kaldığını kaydederek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Macron'un isteği üzerine 2020'de Fransa'nın Cezayir'deki sömürge mirasını araştırması için tarihçi Benjamin Stora görevlendirildi. İki ülke arasındaki ilişkilerin sağlıklı yürütülebilmesi için yapılan çalışmada 'özür' veya 'pişmanlık' hariç bir dizi sembolik adım gündeme geldi. Stora, eleştiriler üzerine raporunda Fransa'nın Cezayir'den yaptığı katliamlar için özür dilemesinde sakınca görmediğini belirtmişti. Macron ise Cezayir'in ısrarla beklediği özrü dilemeyeceğini söylemişti. Macron, 2023'ün ilk günlerinde, iki ülke arasındaki ilişkilerin çıkmaza girmemesi için 'bitmek bilmeyen Cezayir geçmişi' nedeniyle özür dilenmesinin söz konusu olmayacağını söyledi."
"Sömürge tarihinin izleri Cezayir milli marşına bile yansıdı"
Macron'un son açıklamasının, Fransa'nın Cezayir konusundaki resmi yaklaşımının değişmediğini gösterdiğinin altını çizen Yardım, "İki yıl önce Fransa Cumhurbaşkanı, Le Monde'a verdiği demeçte 'Fransa olmasaydı siz şimdi var olmazdınız, varlığınızı Fransa'ya borçlusunuz' sözleriyle, Fransa'nın Cezayir'e bakışını ortaya koydu, sömürge tarihini onurlandırmaya çalıştı." diye konuştu.
Yardım, Fransa'nın özür dilemesinin başta Cezayir olmak üzere sömürgesi diğer Afrika ülkeleriyle ilişkilerini düzeltme sürecinin ilk adımı olacağını aktararak, şunları aktardı:
"Fransa'nın geçmiş katliamları için Cezayir'den özür dilemesini isteyen çeşitli örgütler, Cezayir-Fransa ilişkilerinin gözden geçirilmesini talep ederek tepkilerini dile getiriyor. Sömürge tarihinin izleri Cezayir milli marşına bile yansıdı. Marşta Fransa'ya karşı duyulan öfke ve hesaplaşma açık ve net ifade ediliyor. Hem Cezayir hem de diğer Afrika sömürgelerinin ortak talebi Fransa'nın sömürgeci tarihi ile yüzleşmesi ve işlediği insanlık suçlarını kabul ederek gereğini yapması ancak özür bu adımların ilk basamağını oluşturmasına rağmen devlet yetkililerinin bu yönde olumlu adım atmaya niyeti yok."
"Fransa, politikalarının sömürgeleştirilen halkların yararına olduğu söylemini sürdürüyor"
Fransa'nın, sömürge dönemi sona erse de fikir olarak hala Afrika'da egemenlik iddia ettiğini belirten Yardım, eski Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin 2007'de Senegal'in başkenti Dakar'da yaptığı konuşmadaki "Tarihte hatalar ve suçlar olsa da kimse bugünün nesillerinden, geçmiş nesillerin işlediği suçların kefaretini ödemesini beklemesin." ifadelerini hatırlattı.
Yardım, Avrupa'da sömürgecilikten pişmanlık duymayan zihniyetin hala devam ettiğine işaret ederek, şunları dile getirdi:
"Fransa'da 25 Şubat 2005'te Kuzey Afrika'daki Fransız varlığının olumlu etkilerinin öğretilmesini ve aktarılmasını tavsiye eden bir yasa kabul edildi ancak gelen tepkiler üzerine kısa süre sonra geri çekildi. Yasa Cezayir ve diğer sömürge ülkeleri tarafından şiddetle kınansa da Fransa, sömürgeci politikaların sömürgeleştirilen halkların yararına olduğu söylemini sürdürüyor. 'Sömürge halkını medenileştirme' misyonunun Fransa devletinin politikalarında devam ettiği görülüyor. Bu durum, sömürgeler bağımsızlıklarını ilan etmiş olsalar da Fransa'nın hala bu ülkelerden elini çekmediğini ve egemenliğini korumaya çalıştığını gösteriyor."
Emmanuel Macron'un Cezayir açıklaması
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 12 Ocak'ta Le Point dergisinden Cezayirli gazeteci yazar Kamel Daoud'a verdiği röportajda, ülkesinin sömürgecilik dönemi nedeniyle Cezayir'den af dilemesi gerektiği çağrılarına ilişkin "Af dilemek zorunda değilim. Mevzu bu değil, bu ifade (af dilemek) tüm ilişkileri koparır." demişti.
Macron, "Af dileriz ve herkes kendi yoluna gider" şeklinde bir sonuca varmanın yapılacak en kötü şey olduğunu savunarak, tarih ve bellek çalışmalarının bir hesap bilançosu çıkarmak için olmadığını, aksine bu çalışmaların "yanlış anlaşılabilen ve üzerinde karar verilemeyen" konular olduğunu söylemişti.
"Bizi ayıran geçmiş aynı zamanda birbirine bağlar." diyen Macron, Cezayir ve Fransa'nın birbirlerini görmezden gelerek yollarına devam edemeyeceği görüşünü paylaşmıştı.