Paris Olimpiyatları'nın açılışı Hz. İsa'ya saygısızlık yapıldığı gerekçesiyle tepki topladı

Esra Taşkın, Behlül Çetinkaya
27.07.2024
Ile-de-France

Olimpiyat Oyunları'nın açılış töreninde "drag queen" (kadın kıyafeti giyip makyaj yapan erkek) performansıyla Hz. İsa'yı konu alan "Son Akşam Yemeği" tablosunun tasvir edilmesi, dini inanca saygısızlık yapıldığı gerekçesiyle tepki aldı.

Paris'te düzenlenen 2024 Olimpiyat Oyunları kapsamında dün Sen Nehri'nde yapılan açılış töreninde, 6 bin 800 sporcu 85 tekneyle 6 kilometrelik güzergahta geçit yaptı.

Yaklaşık 4 saat süren tören, canlı performansların yanı sıra hazırlanan videolarla desteklenen televizyon yayınlarıyla dünya genelinde takip edildi.

Törende sergilenen performanslar ise, LGBT propagandası yapıldığı ve Leonardo da Vinci'nin Hz. İsa'nın havarileri ile yediği yemeği konu alan "Son Akşam Yemeği" isimli tablosunun "drag queen" gösterisiyle canlandırılmasıyla dine hakaret içerdiği gerekçesiyle eleştirilerin hedefi oldu.

Fransa Katolik Kilisesi tepkili

Fransa Katolik Kilisesine ait X hesabından, Olimpiyat Oyunları açılış törenine ilişkin Fransız piskoposların görüşü yayımlandı.

Törende Hristiyanlıkla alay eden sahnelerin yer aldığı belirtilen açıklamada, "Bu tören maalesef Hristiyanlıkla alay eden sahneleri içeriyordu, bu durumu derin bir üzüntüyle karşılıyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, bu durum karşısında Hristiyanlarla dayanışma ifade eden diğer dinlerin mensuplarına teşekkür edildi.

"Bu sabah düşüncelerimiz, bazı sahnelerin aşırılığı ve provokasyonu nedeniyle incinen tüm kıtalardaki Hristiyanlarla beraber." ifadelerine yer verilen açıklamada, Olimpiyat Oyunları'nın bazı sanatçıların ideolojik önyargılarının ötesinde bir durum olduğunun farkına varılması istendi.

Açıklamada, sporun, sporcuların ve izleyicilerin kalbine derinden işleyen bir faaliyet olduğu vurgulanırken, dini inançlara saygı çerçevesinde, sporda ve Olimpiyat Oyunları sırasında paylaşılan tüm değerlere herkesin ihtiyacı olduğu kaydedildi.​​​​​​​

İlk tepkiler sosyal medya mesajlarıyla geldi: "Bu gerçekten gerekli miydi?"

Avrupa Parlamentosu'nun (AP) aşırı sağcı Fransız üyesi Marion Marechal, X hesabından, "Paris 2024 açılış törenini izleyen ve Son Akşam Yemeği'nin bu 'drag queen' parodisi karşısında hakarete uğradığını hisseden dünyadaki tüm Hristiyanlar, şunu bilin ki konuşan Fransa değil, her türlü provokasyona hazır solcu bir azınlık." açıklamasını yaptı.

Aşırı sağcı lider Marine Le Pen'in yeğeni olan Marechal, bu olayın kendisini temsil etmediğini "Benim adıma değil" etiketini paylaşarak gösterdi.

Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partili milletvekili Laure Lavalette ise X hesabından, Son Akşam Yemeği tablosu ve törendeki performansının yer aldığı bir resmi paylaşarak tepkisini ortaya koydu.

Lavalette, Macron'a hitap ederek, "Sayın Cumhurbaşkanı, hepimiz Paris 2024 Olimpiyat Oyunları nedeniyle çok mutluyuz ve bu akşam siyaset konuşmak istemiyorum. Ancak bu gerçekten gerekli miydi?" ifadelerini kullandı.

Fransız avukat, açılıştaki "Son Akşam Yemeği" canlandırmasını mahkemeye taşıyacak

Fransız avukat Fabrice di Vizio, X hesabından yaptığı açıklamada, Hz. İsa'nın havarileri ile yediği yemeği konu alan "Son Akşam Yemeği" tablosunun Olimpiyat Oyunları açılışında "drag queen" gösterisiyle canlandırılmasına ilişkin, 29 Temmuz'da suç duyurusunda bulunacağını duyurdu.

Di Vizio, şunları kaydetti:

"Ben bir Katolik olarak Tanrı önünde yemin ederim ki (şikayet) edeceğim. Bunu pazartesiden itibaren yapacağım ve tüm Hristiyanları, uğradığımız manevi zararın giderilmesi için bana eşlik etmeye davet ediyorum. Bana 'dine hakaret hakkından' ve ifade özgürlüğünden bahsetmesinler."

"Küstah alaycılık"

Törene, Fransa dışından tepki verenler arasında ABD'nin Minnesota eyaletinden Winona-Rochester Piskoposu Robert Barron da yer aldı.

Katolik din adamı Barron, X hesabından yaptığı videolu paylaşımda, daha önce Fransa'da 3 yıl yaşadığını ve olimpiyatların açılış törenlerini izlemekten zevk aldığını söyledi.

Paris'teki törende "Son Akşam Yemeği"yle dalga geçildiğini ve bu görüntülerin tüm dünyaya yayıldığını kaydeden Barron, "Fransa, kültürünü öne çıkarmak isterken Hristiyanlığın merkezinde yer alan son akşam yemeğiyle, Hz. İsa'nın çarmıha gerilme beklentisiyle kanını ve etini vermesiyle dalga geçti." diye konuştu.

Gösteriyi, "Bir tür iğrenç, küstah alaycılık" sözleriyle niteleyen Barron, Fransa'nın Hristiyanlıkta önemli bir ülke olduğunu ifade etti.

Barron, böylesine bir Fransa'nın Hristiyanlık inancıyla dalga geçme yolunu seçtiğini belirterek, "İslam'la bu şekilde dalga geçmeye cesaret edebilirler miydi? Kur'an'dan bir sahneyle böyle açıkça dalga geçebilirler miydi?" diye sordu.

Piskopos Barron, Hristiyanların sessiz kalmaması ve sesini duyurması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Macaristan Başbakanı Orban, Olimpiyatların açılışında "ahlak olmadığını" söyledi

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Romanya'da yoğun olarak Macarların yaşadığı Baile Tusnad kentinde düzenlenen etkinlikte, Rusya-Ukrayna Savaşı, yaklaşan ABD seçimleri ve Olimpiyatlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ulus devletlerin İncil'e dayalı bir temelinin bulunduğunu söyleyen Orban, "Ulus devletler yaradılış düzeninin bir paçasıdır. Çünkü kutsal kitapta, kıyamet geldiğinde sadece bireylerin değil ulusların da yargılanacağını okuyoruz." diye konuştu.

Orban, Batı dünyasının ise artık ulus devlete inanmadığını belirterek, "Batılılar ulus devletin artık var olmadığına inanıyor. Buna dayalı bir ortak kültür ve toplumsal ahlakın varlığını reddediyor. Olimpiyat açılışını izlediyseniz ahlakın olmadığını görürdünüz." dedi.

Batı'nın göç konusunda da kendisinden farklı düşündüğünü belirten Orban, dünyanın değiştiğini ifade ederek, "Eski günlerde her şey Batı tarzında değişirdi ancak şu an durum böyle değil ve bununla yüzleşmemiz lazım." ifadelerini kullandı.

Orban, yaklaşık 500 yıldır süren Batı merkezli dünya sisteminin etkisini yitirdiğini ve yerini Asya merkezli bir dünyaya bırakacağını öne sürdü.

Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Orban, savaşı sona erdirmek için yaptığı görüşmelerin etkisiyle Rusya, Ukrayna, Çin ve Amerikalı yetkililerin birbirleriyle görüştüğünü öne sürdü.

"Barış yanlısı bir Avrupa'ya doğru gidiyoruz." diyen Orban, Avrupa'nın barış için gerekli adımları atması gerektiğini söyledi.

Orban, "Ukraynalılar üzerine düşeni yaptı, şimdi Avrupalıların geç olmadan akıllarını başına alması gerekiyor. (Eski ABD Başkanı Donald) Trump kapıda. Eğer Avrupa barış yanlısı bir politikaya dönmezse Trump'ın zaferi sonrası dönmek zorunda kalacak, yenilgiyi kabul edecek ve utanç verici şekilde siyasi sorumluluğu tek başına alacak." değerlendirmesini yaptı.

Filistinli Katolik Başrahip Yulio'dan Fransa'daki LGBT temalı Hazreti İsa canlandırmasına tepki:

Ramallah Rum Katolik Kilisesi Başrahibi (Archimandrite) Abdullah Yulio, Fransa’nın 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nın açılış kutlamalarında, Hazreti İsa’yı konu alan “Son Akşam Yemeği” tablosunun canlandırılmasında LGBT temalarının kullanılmasını kınadı.

İşgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde bulunan Rum Katolik Kilisesi Başrahibi Yulio, Fransa’nın ev sahipliğinde düzenlenen 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nın açılış kutlamalarında Hazreti İsa konulu sahneye ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Başrahip Yulio, “İsa Mesih’in kutsiyetinin ihlal edildiği bu canlandırma caiz değildir. Bana göre her türlü istismar ve aşağılama, sadece Hıristiyan dinine değil, din kavramını çarpıtmaya ve dinlere karşı savaşmaya yönelik kasıtlı bir süreçtir.” dedi.

Eşcinsellerin sahneyi canlandırmada kullanılmasını çok tehlikeli olarak değerlendiren Yulio, şöyle devam etti:

“Durum çok ama çok tehlikeli. Dünyada sınırları aşan ve dini ortadan kaldırmayı amaçlayan gizli güçler tarafından eşcinsellerin ve eşcinsel olmayanların kullanılması, kasıtlı ve sistematik bir süreç içerisinde dinin içeriğini boşaltmaya yönelik tehlikeli bir süreçtir.”

Yulio, söz konusu güçlerin dinin dış görünümünü koruduğunu ancak gerçek muhtevasından kopardığına dikkati çekerek, Fransa’da ortaya konan sahneye tepki göstererek, kınadı.

Sıradan insanların dinin hedef alındığını fark edemediğine işaret eden Yulio, “Sıradan insan dikkat etmiyor ve olup bitenin farkına varamıyor. Oysa dinde, siyasette ve her alanda bu olay oluyor. Bu yöntemle değerler ortadan kaldırılıyor ve böylece toplum değersiz, sembolsüz bir topluma dönüşüyor. ​​Halbuki, tüm toplumlar, değerlere ve sembollere ihtiyaç duyar.” şeklinde konuştu.