İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yakın danışmanlarının içinde olduğu bazı soruşturmaları yürüten iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar'ı görevden alma kararına karşı itirazını dile getiren Başsavcı Gali Baharav-Miara'yı "yetkisini sapıkça kullanmakla" suçladı.
Netanyahu'nun son dönemde kamuoyu önünde karşılıklı açıklamalarla atıştığı ve yakın danışmanlarını da soruşturan Şin-Bet'in başındaki ismi görevden alma kararı, yargı ile hükümet arasındaki krizi yeniden zirveye taşıdı.
Başbakan Netanyahu, "gerekçe ve yasal dayanak" ortaya konulmadığı müddetçe Şin-Bet Direktörü Bar'ın görevden alınamayacağı uyarısında bulunan Başsavcı Miara'ya yazdığı mektupla tepki gösterdi.
Mektubunda Netanyahu, Şin-Bet Direktörü'nü görevden alma konusunda yasal yetkisini savunarak karara karşı çıkan Başsavcı Miara'yı "tehlikeli bir sapkınlık" içinde olmakla suçladı.
Basında sıkça tartışılan Netanyahu'nun yakın danışmanlarının karıştığı biri dava aşamasına gelen "gizli belgelerin sızdırılması", diğeri soruşturma aşamasındaki "yakın çevresinin Katar'dan para aldığı" yönündeki iki dosyanın da Şin-Bet tarafından yürütüldüğü mektupta yer aldı.
Başbakan Netanyahu, Başsavcı Miara'nın Bar'ın görevden alınması hakkında "yasa dışılık ve çıkar çatışmasıyla lekelenebileceği" yönündeki uyarısının "adaleti tamamen tersine çevirme" çabası olduğunu savundu.
"Başbakanlık personeline karşı bir dizi soruşturma açılması yönündeki talimatlarınız yetkinizin kötüye kullanılmasıdır." ifadeleriyle Miara'yı suçlayan Netanyahu, söz konusu soruşturmaları "uygunsuz uygulamalar" şeklinde niteleyerek Başsavcı'nın "tüm amacının siyasi kademenin yetkisini elinden almak" olduğunu öne sürdü.
Netanyahu, hamlesinin, danışmanlarının soruşturmasıyla alakası olmadığını savundu
Başbakan Netanyahu, Şin-Bet Direktörü Bar’ı görevden alma kararının yakın danışmanlarının Katar'dan para almakla suçlandığı "Katargate skandalıyla" alakası olmadığını öne sürerek, "Aksine, 'soruşturma' onu görevden alma olasılığı ortaya çıktıktan sonra doğdu ve medyaya sızdırıldı.” ifadesine yer verdi.
İsrail basınında, gizli belgelerin sızdırılması ve Katar'dan para alınmasına ilişkin Netanyahu'nun yakın ekibinin soruşturulduğu dosyalar gündeme getirilmişti. Netanyahu'nun yakın kadrosundan isimlerin sanık sandalyesinde oturduğu bu soruşturmaları Şin-Bet yürütüyor.
İsrail'de muhalefet, Netanyahu'nun Bar'ı görevden almasının tek nedeninin, danışmanlarının Katar ile ilişkisinin araştırıldığı "Katar-gate" soruşturması olduğunu savunuyor.
Görevden alma kararının oylanacağı oturum yarın
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, mektubunda, Başsavcı Miara'yı Bar'ın görevden alınması kararının oylanacağı yarınki kabine toplantısına katılmaya davet etti.
Netanyahu, "Hükümetin kararı verilmeden önce önerilen kararın gerekçesini ayrıntılı olarak duyabilecek ve hukuki pozisyonunuzu dile getirebileceksiniz." açıklamasında bulundu.
Bar'ın görevden alınacağı oturum, daha önce çarşamba olarak planlanıyordu. Aynı gün ülke çapında protestolar düzenlenmesi çağrısı yapılmıştı.
Muhalefet ve sivil toplum kuruluşları Yüksek Mahkeme'ye başvurdu
Öte yandan, İsrail Meclisindeki muhalefet partilerinin liderleri ve İyi Yönetim (Good Government) isimli sivil toplum örgütü, Bar'ın görevden alınmasının durdurulması için yargının en yüksek mercii İsrail Yüksek Mahkemesi'ne başvurdu.
İsrail'de, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki sürpriz saldırısına kadar, Netanyahu'nun iktidara geldiği 2023 boyunca bir numaralı gündem hükümetin tartışmalı yargı düzenlemesi idi.
Netanyahu hükümetinin, bir dizi yasayla Başsavcı ve Yüksek Mahkeme'nin yürütme üzerindeki yetkilerinin kısıtlanacağı, iktidarın yargıç atamalarında söz sahibi olmasının sağlanacağı tartışmalı "yargı paketi", yıl boyunca sokak hareketleri, sivil itaatsizlik eylemleri, grevler, orduda bölünmeler gibi büyük tepkilere neden olmuştu.
İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'ye saldırılarının başlamasının ardından tartışmalı yargı düzenlemesi ertelenmişti.
İsrail Yüksek Mahkemesi, hükümetin, mahkemenin yetkilerini kısıtladığı ve Mecliste kabul ettiği bazı yasaları Ocak 2024'te "İsrail'in anayasası niteliğindeki temel kanunlara aykırı olduğu" gerekçesiyle bozmuştu.