Yunan uzmana göre, Türkiye'nin Avrupa ile yakınlaşması Atina'ya fırsatlar sunabilir

Kanada Ottowa Üniversitesi Hukuk Profesörü Monastiriakos, Avrupa’nın Türkiye ile savunma alanında yakınlaşmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek, Yunanistan’ın bu süreci Ankara ile mevcut anlaşmazlıkları çözmek fırsata çevirebileceğini ifade etti.

Avrupa, ABD Başkanı Donald Trump ile yaşadığı çekişmelerin ardından kendi güvenliğini sağlamak amacıyla savunmasını güçlendirme arayışına girdi. Bu süreç, yeni işbirliklerinin oluşturulmasını ve mevcut ortaklıkların geliştirilmesini hızlandırdı.

Türk savunma şirketlerinin Avrupa pazarındaki konumunu güçlendiren adımları ve Türkiye'nin NATO içindeki stratejik rolü, Ankara'yı Avrupa'nın güvenlik mimarisinde kilit bir aktör haline getirdi.

Avrupa Birliği (AB) tarafından "fikirdaş ülke" olarak tanımlanan Türkiye, Avrupa'nın savunma ve güvenlik mimarisine yönelik düzenlenen üst düzey toplantılara davet edildi.

Türkiye ile Avrupa arasındaki yakınlaşma, özellikle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan'daki aşırı sağ kesimlerde ise rahatsızlık yarattı.

Yunan Kathimerini gazetesinde 6 Mart'ta yayımlanan yazısında hükümete "Avrupa'nın güvenliğinde Türkiye'nin artan önemi kabullenilerek buna uyum sağlanmasını" tavsiye eden Yorgos Monastiriakos, bu görüşünden dolayı kendisini "vatana ihanet etmekle" suçlayanlara "Tek ihanet sizin gerçekliğe ihanetinizdir." yanıtını verdi.

Monastiriakos, gelişen Avrupa-Türkiye ilişkileri ve bu sürecin geleceği ile Yunanistan'ın pozisyonunun ne olması gerektiğine dair AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

"Avrupa'nın Türkiye ile yakınlaşmasını desteklemek Yunanistan'a fırsatlar sunabilir"

6 Mart tarihli yazısı nedeniyle Yunan halkından tepki aldığını ifade eden Monastiriakos, siyasetteki popülist söylemlerin hem kamuoyunu manipüle ettiğini hem de uluslararası ilişkilere zarar verdiğini belirtti.

Monastiriakos, Yunanistan'ın güvenliğini sağlamak için 3 seçeneği olduğunu kaydederek, bunların Rusya ile ilişkileri normalleştirmek, ABD ve İsrail ile AB'den bağımsız anlaşmalar yapmak ve Avrupa'nın Türkiye ile yakınlaşmasını desteklemek olduğunu aktardı.

İlk iki seçeneğin Yunanistan'ın çıkarlarına zarar verebileceğine işaret eden Monastiriakos, "Avrupa'nın Türkiye ile yakınlaşmasını desteklemek Yunanistan'a Ankara ile arasındaki birçok anlaşmazlığı çözmesi için gerekli fırsatları sunabilir." ifadesini kullandı.

Monastiriakos, Türkiye-Yunanistan arasındaki anlaşmazlıkların askeri çatışma yerine müzakere arabuluculuk, tahkim veya hukuk yoluyla çözülmesi gerektiğine inandığını belirtti.

"Avrupa'nın geri kalanı Türkiye ile işbirliği yapmak için akın ediyor"

Türkiye'nin Avrupa savunma mimarisinden dışlanmasına yönelik taleplerin "gerçekçi" olmadığını belirten Monastiriakos, "Türkiye de Yunanistan kadar uzun bir süredir NATO üyesidir. Bu iki ülke Avrupa'nın güvenlik mimarisinin iki önemli parçasıdır." dedi.

Monastiriakos, Avrupa'nın Türk savunma sanayisine artan ilgisine dikkati çekerek, "Avrupa'nın geri kalanı Türkiye ile işbirliği yapmak için akın ediyor. Örneğin 11 Mart'ta Türk savunma sanayisine ilişkin yazımın yayımlanmasından bu yana Estonya, Türkiye'den zırhlı personel taşıyıcıları aldı ve İngiltere, Türkiye'nin Eurofighter alımını onayladı." ifadelerini kullandı.

Türkiye ve Avrupa arasında ilişkilerin gelişmesine engel olan Kıbrıs'ta sıcak çatışmaların uzun yıllardır süremediğine dikkati çeken Monastiriakos, Avrupa, Lefkoşa ve Ankara arasında sorunu çözmenin bir yolunun bulunması gerektiğini ifade etti.

"Avrupa, Türkiye'yi kıtanın savunma sanayi tabanını güçlendirmek için vazgeçilmez görüyor"

Türkiye'nin jeopolitik konumuna işaret eden Monastiriakos, "Türkiye, Avrupa ve Asya'nın kesiştiği noktada yer alıyor. Sadece Karadeniz'in koruyucusu değil, aynı zamanda Kafkas Dağları ve Orta Doğu'ya da sınırı var. Suriye'deki rolünün de gösterdiği gibi, tüm bu jeopolitik noktalarda her zaman önemli bir rol oynayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"Avrupa, Türkiye'yi kıtanın savunma sanayi tabanını güçlendirmek için vazgeçilmez görüyor." diyen Monastiriakos, işbirliğinin her iki tarafın da hem ekonomik hem de savunma temelli çıkarlarının yararına olacağını aktardı.

Yorgos Monastiriakos, Avrupa-Türkiye arasındaki savunma işbirliğinin potansiyeline ilişkin, "Türkiye'nin büyük bir işgücünün yanı sıra hem savunma hem de makine gibi ilgili endüstrilerde güçlü bir üretim tabanı var. İlk bakışta, bu cennette yapılmış bir eşleşme gibi görünüyor. Nasıl gelişeceğini sadece zaman gösterecek." ifadelerini kullandı.

Yunanistan'a "Türkiye'nin artan önemini kabullenmesini" tavsiye etmişti

Monastiriakos, Kathimerini gazetesi için kaleme aldığı "Yunanistan, Türkiye'nin Avrupa güvenliğinde artan önemine uyum sağlamalı" başlıklı makalesinde Avrupa'nın yeni güvenlik şartlarına ve Türkiye'nin bu konuda artan rolüne değinmişti.

Yunanistan'ın Avrupa'da Türkiye nedeniyle dışlanmamak için dikkatli olması gerektiği konusunda uyaran Monastiriakos, ABD'nin kimlik krizinde bulunduğu mevcut ortamda Avrupa'nın ve Yunanistan'ın Ukrayna ve Türkiye ile daha yakın bağlar kurmak durumunda olduğunu kaydetmişti.

Monastiriakos, "Hiçbir dünya lideri, Suriye'den Azerbaycan'a ve hatta Libya'ya kadar Rus savaş suçlusu Vladimir Putin'e karşı Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kadar daha iyi oynayamadı. Türkiye'nin güçlü adamı, sayabildiğim kadarıyla Rus diktatör karşısında yenilgisizdir." ifadesini kullanmıştı.

ABD'nin Avrupa'daki boşluğunu Türkiye'nin doldurabileceğini belirten Monastiriakos, "Atina, bunun yaşanmasını engelleyemez ancak Türkiye'nin Avrupa ile yakınlaşmasının şeklini ve derinliğini etkilemeye çalışabilir ve bunu yapmalıdır da." tavsiyesinde bulunmuştu.

Monastiriakos, 11 Mart'ta aynı gazeteye yazdığı "AB-Türkiye ilişkileri hakkında yedi gerçek" başlıklı makalesinde ise Avrupa'nın Türkiye ile stratejik olarak giderek daha fazla yakınlaştığını ve bunun Avrupa’nın ABD'nin kıtadan çekilmesiyle oluşan boşluğu doldurma çabasının bir parçası olduğu görüşünü paylaşmıştı.

Avrupa’nın güçlü bir bölgesel aktör olan Türkiye'ye yönelmesini uluslararası ilişkilerin bir gereği olarak değerlendiren Monastiriakos, Yunanistan’ın bu yeni güç dengesi içinde yalnızlaşmaması gerektiğini vurgulamıştı.