Londra
Dünya Nükleer Birliği Genel Direktörü Sama Bilbao y Leon, politika yapıcılar ve finans dünyasının nükleer enerjiye ilgisinin yeniden canlandığını belirterek, '14 büyük küresel finans kuruluşu 2050'ye kadar nükleer enerji kapasitesini üç katına çıkarma taahhüdünü destekleme kararı aldı. Bunun bir sonraki adımı, çok uluslu kalkınma bankalarıyla çalışmak.' dedi.
Küresel çapta nükleer enerji sektöründeki gelişmelere ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Bilbao y Leon, nükleer enerjinin uzun bir süredir dünyadaki en büyük ikinci karbonsuz elektrik üretim kaynağı olduğunu söyledi.
Bilbao y Leon, halihazırda birçok ülkenin nükleer enerji kapasitesini artırma planları yaptığını dile getirerek, 'Geçen yıl BM iklim müzakereleri COP28'de 23 ülke nükleer enerji kapasitesini 2050'ye kadar üç katına çıkarma taahhüdünde bulundu. Ülkelerin artan nükleer enerji planlarından ziyade, finans dünyasının nükleer enerjiye yeniden canlanan ilgisi yeni bir gelişme. Son dönemde 14 büyük küresel finans kuruluşu 2050'ye kadar nükleer enerji kapasitesini üç katına çıkarma taahhüdünü destekleme kararı aldı. Şu anda finansal kuruluşlar, nükleer endüstrisini daha iyi anlamaya çalışıyorlar ve inceliyorlar. Bunun bir sonraki adımı, çok uluslu kalkınma bankalarıyla çalışmak.' diye konuştu.
Bu kapsamda Dünya Bankası ile iletişim halinde olduklarını ifade eden Bilbao y Leon, halihazırda Asya bölgesinde Çin, Hindistan, Güney Kore ve Japonya başta olmak üzere birçok ülkenin yeni nükleer enerji kapasitesi oluşturma planları olduğunu anlattı.
Bilbao y Leon, benzer bir eğilimin görüldüğü Avrupa'da da Çek Cumhuriyeti, Fransa, İsveç, Romanya, Bulgaristan, Polonya ve Hollanda'nın yeni projelerle ilerlediğini kaydetti.
- 'Teknoloji şirketlerinin son dönemdeki nükleer enerji yatırımları şaşırtıcı değil'
Kanada'da inşa halinde olan küçük modüler reaktör projeleri bulunduğunu ve ABD'de de yeni projeler için önemli miktarda finansal destek sağlandığını aktaran Bilbao y Leon, 'Karar vericiler ve politika yapıcıları her zaman mevcut teknolojilerin tüm yelpazesini dikkatle incelemeye ve kendi ülkeleri için bu teknolojilerin en uygun birleşiminin ne olduğuna bakmaya teşvik ediyorum. Nükleer enerjinin maliyeti, özellikle tüm sistemi hesaba kattığımızda, diğer karbonsuz teknolojilerle rekabet edebilir düzeyde.' dedi.
Bilbao y Leon, son dönemde teknoloji şirketlerinin küçük modüler reaktörler başta olmak üzere nükleer enerji alanındaki yatırımlarının şaşırtıcı olmadığını belirterek, 'Yoğun elektrik kullanıcılarının uzun süredir fark ettiği şey, uygun fiyatlı 7/24 enerjiye erişime ihtiyaç duymaları ve nükleer bunu sağlıyor. Bu kapsamda küçük modüler reaktörlerin ek fırsatlar getireceğini düşünüyorum.' öngörüsünde bulundu.
Dünyada nükleer enerji kapasitesinin artmasına rağmen elektrik talebi ve üretiminin de artmasıyla bu kaynağın küresel elektrik üretimindeki payının yüzde 10 seviyesinde kalmaya devam edeceğini söyleyen Bilbao y Leon, nükleer enerjinin tüm ekonominin karbonsuzlaştırılmasına önemli katkı sunmasını beklediklerini sözlerine ekledi.
- Nükleer enerjideki büyümeyi gelişmekte olan ekonomiler yönlendiriyor
Dünya Nükleer Birliğine göre, dünyada geçen yıl sonu itibarıyla elektrik üretmekte olan nükleer enerji kapasitesi 368 gigavat seviyesindeydi. Bu kapasite, 2022'ye göre 3 gigavat artış gösterdi.
Uluslararası Enerji Ajansına göre, 2023'te Belarus, Çin, Güney Kore, Slovakya ve ABD'de toplam 5,5 gigavat kapasiteli 5 yeni nükleer reaktör faaliyete geçti.
Bu yılın ocak-eylül döneminde Çin, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD'de yeni nükleer reaktörlerden 4,5 gigavatlık kapasite şebekeye bağlandı. Aynı dönemde yedi diğer reaktörün inşasına başlandı. Bu reaktörlerin beşi Çin, biri Mısır ve biri de Rusya'da bulunuyor.
Ekim 2024 itibarıyla dünyada yaklaşık 75 gigavat kapasiteli 62 reaktör inşa halinde bulunurken, bu reaktörler elektrik sistemlerine bağlandığında küresel nükleer enerji kurulu gücü mevcut seviyesine göre yüzde 20 artmış olacak.
IEA'e göre, gelişmekte olan ekonomiler nükleer enerjideki büyümeyi yönlendiriyor. Özellikle Çin'in, 2035'e kadar küresel nükleer enerji kapasitesindeki artışın en az yüzde 40'ını oluşturacağı öngörülüyor. Bu projeksiyonlara göre Çin, tüm senaryolarda 2030 civarında dünyanın en büyük nükleer enerji kapasitesine sahip olacak.
Nükleer enerji kapasitesindeki istikrarlı artışla, bu kaynağın küresel elektrik üretiminde halihazırda yüzde 10 olan payını koruması bekleniyor.