Sakarya
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Yatırım ve Yatırımcılardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Erinç Kısa, Türkiye'nin Ege Bölgesi'ndeki rüzgar enerjisi potansiyelinin Avrupa'nın enerji ihtiyacını karşılayabilecek nitelikte olduğunu bildirdi.
Ekonomi Gazetecileri Derneğinin (EGD) ev sahipliğinde, iklim değişikliği ve ekonomi ilişkisinin medya bakış açısıyla ele alındığı, basın mensuplarına yönelik İklim ve Ekonomi Konferansı Sakarya'da yapıldı.
Konferans kapsamında düzenlenen 'Rüzgar ve Güneş Hakkında Her Şey' başlıklı oturumda konuşan Kısa, Türkiye'deki rüzgar enerjisi kurulu gücünün 12 bin megavata ulaştığını anımsattı.
Kısa, Türkiye'nin 2035'te rüzgar enerjisinden 29 bin 600 megavat üretim hedeflediğini ifade ederek 'Bunların 24 bin 600 megavatının karada, 5 bin megavatı da deniz üstünde kurulması hedefleniyor.' bilgisini paylaştı.
Türkiye'nin karadaki rüzgar santralleri potansiyelinin 100 bin megavat olarak açıklandığını anımsatan Kısa, 'Yıllık 1500 megavatlık hedef, doğru politikalarla 3 bin megavata yükseltilebilir.' ifadesini kullandı.
Kısa, Türkiye'nin her yerinde yaklaşık 18 bin megavatlık proje stokunun oluştuğunu ve bunların yakın zamanda hayata geçmesinin beklendiğini söyledi.
Deniz üstü rüzgar enerjisi santrallerinin en erken 2027'de kurulmasının öngörüldüğünü aktaran Kısa, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları'nda (YEKA) ise 75 bin megavatlık bir potansiyelden bahsedildiğini dile getirdi.
Kısa, Türkiye'nin özellikle Ege Bölgesi'nde 'müthiş' bir rüzgar enerjisi potansiyeline sahip olduğuna dikkati çekerek, bölgenin anlaşmazlıkların çözülmesi ve rüzgar enerjisi projelerinin hayata geçirilmesiyle Avrupa'nın enerji ihtiyacını karşılayabilecek bir potansiyeli barındırdığını ifade etti.
Rüzgar türbinlerinin çevre değerlendirme çalışmalarına da değinen Kısa, 'Rüzgar türbinlerinin potansiyel etkilerini belirlemek için tüm projelerde çevre değerlendirme çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Uygun planlama, yerleştirme ve tasarlama yaparak etkilerini minimuma indirebiliyoruz.' diye konuştu.
Kısa, Türkiye'nin mevcut durumda Avrupa'nın 5'inci büyük rüzgar enerjisi sanayisi olduğunu, kanat, kule, jeneratör üretimi, mühendislik hizmeti, yan sanayi, üretici sayısı ve sağladığı istihdam ile rüzgar enerjisi sektöründe güçlü bir sanayiye sahip olduğunu sözlerine ekledi.
- 'Güneşten elektrik üretimi 2022'de 1,27 milyar dolarlık kömür ithalatını engelledi'
Solar3GW Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turhan da dünya genelinde enerjide 'sanayi devrimi gibi' devrim yaşandığını, bütün alışkanlıkların yeniden gözden geçirileceğini söyledi.
Turhan, güneş enerjisinin diğer kaynaklara göre çok daha farklı bir kaynak olduğunu belirterek, 'En önemli özelliği aslında ölçeklenebilir yapısı. Çatınıza kurduğunuz 10 kilovatlık sistem ile araziye kurduğunuz 100 megavatlık sistem arasında 10 bin kat fark var ancak kurulumu açısından çok benzer. Modüler bir sistem.' dedi.
Mikro şebekelere geçişin önemine de değinen Turhan, 'Elektriği taşıdıkça bir kayba maruz kalıyorsunuz. Türkiye'deki bu iletimdeki kayıplar yaklaşık yüzde 7-8 boyutunda ve bir türlü de inmiyor. Oysa elektriği tükettiğiniz yerde ürettiğiniz zaman bu kayıptan da bir fayda sağlıyorsunuz. Dolayısıyla güneş de buna aslında en uygun santral sistemi.' değerlendirmesinde bulundu.
Turhan, Türkiye'nin güneş enerjisinden elektrik üretimiyle sağladığı tasarrufa ilişkin, 'Güneş enerjisi santrallerinin 2022'deki 15 bin 157 gigavatsaatlik elektrik üretimi yaklaşık 1,27 milyar dolarlık kömür ithalatını engellemiş.' bilgisini paylaştı.
İklim ve enerji konularının alanında uzman isimler tarafından ele alındığı etkinliği destekleyenler arasında, Columbia Global Centers İstanbul, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye), SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA), KONDA Araştırma ve Danışmanlık, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (IPM), Solar3GW ile ATENA İletişim yer aldı.