İstanbul
Dünyanın ilk füzyon enerjisi santralini kurmaya hazırlanan Commonwealth Fusion Systems (CFS) şirketinin Enerji İş Geliştirme ve Strateji Direktörü Ben Byboth, füzyon enerjisi santrali kurmak için çalışmalara başladıklarını ve 2030'da bu enerjiyi evlerde kullanılır hale getirmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Küresel ısınmayı hızlandıran fosil yakıtlardan uzaklaşmak için enerji alanındaki araştırmalar ağırlık kazanırken, ABD’de gerçekleştirilen füzyon enerjisi çalışmalarında yeni bir döneme girildi. Bilim insanlarının yaklaşık 2 yıl önce, California'da bulunan Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı'nda gerçekleştirdiği füzyon reaksiyonlarında, kullanılan enerjiden daha fazla enerji elde edilmesinin ardından bu alanda ticarileşme adımları atılıyor.
Massachusetts Institute of Technology'deki (MIT) füzyon araştırmalarının paydaşlarından biri olan CFS şirketi, dünyanın ilk füzyon enerji santralini kurma çalışmalarını başlattı.
İlk santrallerini ABD'nin Virginia eyaletindeki Chesterfield County bölgesine kurmayı planlayan şirketin yöneticisi Byboth, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Günümüzde üretimden veri kullanımına kadar her alanda enerji ihtiyacının arttığını, bu noktada hem her zaman üretim gerçekleştirebilen hem de temiz bir enerji kaynağına ihtiyaç duyulduğunu belirten Byboth, füzyonun bu ihtiyaçlara cevap verebileceğini söyledi.
Byboth, 'Füzyon temiz ve sağlam bir enerji. İstediğiniz zaman bir düğmeye basıp bir miktar ısı meydana getirdikten sonra bu ısıyı elektriğe dönüştüren bir kaynak. Üstelik bunu 7/24 yapabiliyor.' dedi.
Dünyanın temiz enerji kaynaklarına geçmeye çalıştığı bir dönemde, füzyonun buna katkı sunarak yeşil enerjiye geçiş maliyetlerini düşürebileceğini vurgulayan Byboth, füzyon enerjisinin temelde manyetik enerjinin hapsedilmesine dayandığını, özellikle son 10 yılda kaydedilen ilerlemenin bugünkü noktaya ulaşmada büyük katkıları olduğunu ifade etti.
CFS şirketinde yürütülen çalışmaların MIT'de gerçekleşen füzyon araştırmalarının bir devamı olduğunu aktaran Byboth, 'MIT'den edindiğimiz tecrübe ve uzmanlığı, füzyonun ticarileşme sürecinin hızlandırılması için ticari bir yaklaşım benimseyen bir şirkete dönüştürdük. CFS olarak mıknatıs teknolojisinde çığır açan bir ilerleme kaydettik. Böylece bu yeni mıknatıs teknolojisiyle birlikte füzyon reaksiyonunun gerçekleşmesi için daha ileri bir konuma ulaştık.' diye konuştu.
- 'Sonraki adımda ticari füzyon projesini inşa edeceğiz'
Şu ana kadar yapılan çalışmalarda bu yeni teknolojinin unsurlarını bir araya getirdiklerini kaydeden Byboth, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Ürettiğimiz füzyondan net enerji kazanımını gösterecek olan SPARC adındaki cihaz 2026'da çalışmaya başlayacak ve 2027’nin başlarında iyi bir performans göstereceğini öngörüyoruz. Bunun için enerji santralini inşa etmeye başlıyoruz ve her şeyin yolunda gitmesi halinde 2030'da ticari füzyonu hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Yani özetle, mevcut teknolojiye yeni mıknatıslar ekleyerek SPARC'ı oluşturduk. Sonraki adımda ticari füzyon projesini inşa edeceğiz.'
İlk füzyon enerji santrali için Virginia'yı tercih etmelerinin gerekçesini, iş gücüne kolay erişim olarak açıklayan Byboth, bir diğer faktörün de altyapı olduğunu anlattı.
Byboth, enerji santralini destekleyen altyapının, tesisten enerjiyi dışarı taşıyacak yerel iletim ağına oldukça yakın bir konumda olduğunu, ayrıca bölgede füzyonun ticarileştirilmesi için çalışırken yerel otoritelerle işbirliği yaparak içgörü ve uzmanlık elde edebileceklerini söyledi.
Füzyon enerjisi üretecek cihazın, faaliyete geçmesiyle 150 bin hanelik bir bölgenin elektrik ihtiyacına denk enerji üreteceği bilgisini paylaşan Byboth, 'Bu da kabaca tesisin kurulacağı alanın çevresindeki bölgeyi kapsıyor.' dedi.
-'Rekabetçi fiyatlara sahip olmayı hedefliyoruz'
Byboth, bu enerjinin ücretlendirmesine ilişkin ise şunları söyledi:
'Temiz ve sağlam bir enerjinin değeri üzerine konuştuğumuzda, bunu sağlayan çok fazla kaynak yok. Füzyonun uygun maliyetli temiz enerji kaynaklarından biri olması yolunda ilerlemesini istiyoruz. Rüzgar veya güneş enerjisinden daha ucuz olacağını söylemiyoruz ama rüzgar ve güneş enerjisi üretimine entegre olarak enerji geçiş maliyetlerini uygun hale getirmeyi planlıyoruz. Rüzgar ve güneş enerjisinden pahalı olacak ama doğal gaz ile rekabetçi fiyatlara sahip olmayı hedefliyoruz. Tabii, bir şeyi ilk yaptığımızda normalden daha pahalı olabiliyor. Ama ileriye dönük vizyonumuz, bunun birkaç on yıl içinde şebekelerdeki en uygun maliyetli temiz enerji kaynağı olması. Daha fazla enerji santrali inşa edilmesi ve faaliyetlerdeki iyileşmeyle birlikte füzyon enerjisi daha uygun fiyatlarla sunulabilecek. Füzyon, bir enerji kaynağından beklenen her şeyi vadediyor. Temelde temiz, güvenli ve nihayetinde kaynak olarak uygun maliyetli olacak ve füzyonu daha iyi hale getirdikçe, muhtemelen başka bir enerji kaynağına ihtiyacımız olmayacak.'
- 'Asıl mesele yeni bir endüstri kurma fikri'
Füzyon enerjisinin, filtrelenmiş deniz suyundan elde edildiğinin ve bu sayede fosil yakıtların beraberinde getirdiği tüm lojistik ve jeopolitik problemlerin ortadan kalkabileceğini vurgulayan Byboth, 'Asıl mesele, sadece bir enerji santrali hedefine ulaşmak değil, aynı zamanda yeni bir endüstri kurma fikri. Bir şirket olarak enerji alanında oldukça bilgili, füzyondaki ticari potansiyeli gören, bunun ötesinde iklimin ahlaki zorluklarının farkında olan yatırımcılardan 2 milyar dolar finansman topladık. Yalnız değiliz ve yatırımcılarımız bunun yatırıma değeceğine inanıyor. Tabii alanın öncüsü olduğumuz için büyük sorumluluklarımız var. Bunu bizim yapıyor olmamız çok heyecan verici. Bunu başaracak bir ekibin parçası olmak onur verici.' değerlendirmesinde bulundu.