İstanbul
Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güray Salihoğlu, Azerbaycan'da gerçekleştirilecek BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP29) fosil yakıtların azaltılması noktasında önemli bir adım atılmasının beklenmediğini söyledi.
Bakü'de 11-22 Kasım'da düzenlenecek olan COP29, sıfır karbon hedefiyle vizyon ve fikirlerini sunmak üzere bir araya gelecek olan devlet ve hükümet başkanları, kamu ve özel sektör yöneticileri, sivil toplum kuruluşları, araştırmacılar ve sanatçılar iklim krizine karşı işbirliğini güçlendirmek için görüşmeler yapacak.
Geçen yıl Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) başkanlığını yürüttüğü COP28, 30 Kasım-12 Aralık tarihlerinde Dubai'de düzenlendi ve konferansın final metninde iklim müzakerelerinin yaklaşık 30 yıllık tarihinde ilk kez fosil yakıtlardan bahsedilerek küresel ısınmayı sınırlandırmak için 'fosil yakıtlardan uzaklaşma' çağrısı yapıldı.
Müzakerecilerin final metninde anlaşamaması nedeniyle resmi tarihinden bir gün sonra tamamlanan COP28'de, taraflar küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030 itibarıyla 3 katına, enerji verimliliğindeki ilerleme hızının ise 2 katına çıkarılmasını kabul etti.
COP28'in sona ermesinin ardından yayımlanan Küresel Atmosferik Araştırmalar İçin Emisyon Veritabanı raporu, zirvede yapılan çağrıların ne kadar gerekli olduğunu ortaya koydu.
- Birçok ülkenin sera gazı emisyonu arttı
Raporda Çin, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Hindistan, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Rusya ve Brezilya geçen yıl dünyada en fazla sera gazı salımı gerçekleştiren ülkeler olarak sıralandı. Söz konusu ülkeler, küresel nüfusun yüzde 49,8'ini, küresel gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 63,2'sini oluştururken küresel fosil yakıt tüketiminin yüzde 64,2'sinden ve küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 62,7'sinden sorumlu oldu.
Hindistan, 2023'te sera gazı emisyonlarını 2022'ye kıyasla yüzde 6,1, Çin yüzde 5,2, Rusya yüzde 1,9, ABD yüzde 1,4 ve Brezilya yüzde 0,1 artırırken AB ortalamasında yüzde 7,5'lik bir azalış kayıtlara geçti.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından yayımlanan benzer bir rapora göre de 2023'te sera gazı konsantrasyonları rekor kırdı ve son 20 yılda yüzde 11,4 artan atmosferdeki karbondioksit yoğunluğu hiç olmadığı kadar hızlı birikmeye devam etti. WMO'ya bağlı Küresel Atmosfer İzleme ağındaki uzun dönem gözlemlere dayanan veriler ışığında, geçen yıl küresel karbondioksit konsantrasyonu milyonda 420 parçacığa (ppm), metan konsantrasyonu milyarda 1934 parçacığa (ppb) ve azot oksit konsantrasyonu 336,9 ppb'ye ulaştı. Bu değerler, endüstri öncesi seviyelerin sırasıyla yüzde 151, yüzde 265 ve yüzde 125'i olarak hesaplandı.
- 'Emisyonların yüzde 90'ının sebebi fosil yakıtlar'
COP28'de alınan kararları ve bu kararların COP29'a uzanan bir yıllık süreçteki uygulamalarına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Salihoğlu, geçen yılki nihai metinde yaptığı incelemelerde sadece iki yerde fosil yakıt ifadesine rastladığını belirtti.
Salihoğlu, 'Fosil yakıtlara referans verilmesi tabii ki probleme işaret edilmesi anlamına geliyor. Çünkü bu problemin kaynağı yani emisyonların yüzde 90'ının sebebi fosil yakıtlar. Bu, iklim gerçeğinin asıl sorumlusu fosil yakıtların yakılması demek. İlk kez bir BM organizasyonu altında 'masadaki fil budur' dendi ancak fosil yakıttan çıkış kararı alınmadı, fosil yakıttan kademeli geçiş gibi bir karar alındı. Fosil yakıt ifadesinin ilk kez kullanılması açısından bu birtakım çerçevelerde başarı gibi lanse edildi, aslında bu bir başarı değildi. İkinci önemli karar ise 'global stocktake' yani 'küresel durum değerlendirmesi' kararıydı ama bunun ne kadar faydası oldu, açıkçası o tartışılır.' dedi.
Uluslararası Enerji Ajansı'nın raporlarına göre yenilenebilir enerji kaynaklarında artış yaşandığını ancak bu durumun fosil yakıt kullanımının azaldığı anlamına gelmediğini bildiren Salihoğlu, şöyle devam etti:
'COP zirvelerinde iklim krizine dair yeterli adımlar atılmıyor eğer öyle olsaydı fosil yakıtların kademeli olarak azaldığını görürdük. Zirveler son 3 yıldır fosil yakıt üreten ülkelerde de yapılmaya başlandı. Her kıtada bir COP yapılması gibi biraz konjonktür gereği böyle bir karar alınıyor ama Dubai'de ön tarafta iklim müzakereleri yapılırken arka tarafta biliyoruz ki fosil yakıt görüşmeleri de devam etti. Bunlar hep söylendi. Bu yıl COP29 için yapılan planlarda fosil yakıt ifadesini göremedim. Bu yılki zirve, 'Finans COP' olarak geçiyor, bundan önceki finans taahhütleri yerine getirilmedi ki bu yıl yeni bir hedef konacak. Eskiden yılda 100 milyar dolar gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere yardımından söz ediliyordu. Bunun gerçekleşme oranı yüzde 30 civarında kaldı.'
- 'Ulusal Katkı Beyanları 2025'te güncellenecek'
COP29 öncesinde yapılan tartışmalar çerçevesinde gelişmiş ülkelerin Katar, Çin, Brezilya ve Hindistan gibi ülkelere fona katkı vermeleri çağrısında bulunduğunu hatırlatan Salihoğlu, şu değerlendirmeleri paylaştı:
'Böyle bir tartışma gündemi var ve bir numaralı gündem maddesi bu olacak. Diğer bir konu ise Paris Anlaşması'nda belirtildiği üzere ülkeler her 5 yılda bir ulusal katkı beyanlarını güncellemek durumunda. Bu tarih, 2025 Şubat ayına denk geliyor ve bu nedenle COP29, bunun biraz gölgesinde olacak. Ülkeler Ulusal Katkı Beyanları'nı (NDC) güncelleyip COP29'a gelirler mi, bilmiyorum. COP30 Brezilya'da yapılacak. Yani COP30'dan önce, COP29'dan sonra arada bir yerde bunların yapılması gerekiyor. COP29 Başkanlığı'nın çeşitli önerileri de olacak. Mesela küresel enerji depolama ve şebekeler taahhüdü, hidrojen deklarasyonu, organik atıklardan metan azaltma projesi, yeşil dijital eylem deklarasyonu, çiftçiler için iklim girişimi gibi. Bunların kaçı kabul edilecek bilmiyoruz. Asıl soru parayı kim ödeyecek ve fosil yakıtlardan uzaklaşacak mıyız? Fosil yakıtlarla ilgili bir şey olmayacak, o kesin.'