İSTANBUL (AA) - Biruni Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Yaman, ileri teknolojiyle KOAH tedavisinde son dönemde 'biyolojik ajanlar'ın kullanılmaya başlandığını bildirdi.

Hastaneden yapılan açıklamada, Prof. Dr. Mustafa Yaman'ın, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı Küresel Girişimi'nin (GOLD) 2025 yılı raporu doğrultusunda yaptığı değerlendirmelere yer verildi.

Biyolojik ajan tedavi yönteminin özellikle akciğerlerdeki iltihaplanma hücrelerinin arttığı eozinofilik inflamasyon adı verilen durumu olan hastalarda etkili olabildiğini belirten Yaman, 'Biyolojik ajanlar, bu iltihaplanmayı kontrol altına alarak hastaların semptomlarını hafifletiyor ve tedavi sürecini iyileştiriyor.' ifadesini kullandı.

KOAH'ın solunum yollarında bronşit, bronşiolit ve amfizem gibi hasarlara yol açarak nefes almayı zorlaştıran bir hastalık olduğu bilgisini paylaşan Yaman, KOAH'ın önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurguladı.

Kronik öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı atakları olan hastaların göğüs hastalıkları uzmanına başvurması gerektiğinin altını çizen Yaman, KOAH teşhisinin solunum fonksiyonları testiyle kesinleştirilebileceğini kaydetti.

Sigara kullanımı, hava kirliliği, toksik gazlar ve solunum yolu enfeksiyonlarının, KOAH gelişimini tetikleyen başlıca faktörler olduğunu aktaran Yaman, 'Ayrıca, çocukluk döneminde sık solunum yolu enfeksiyonu geçiren, ailesinde KOAH bulunan ya da meslek nedeniyle toz ve gazlara maruz kalan kişilerde hastalık riski daha fazladır. Erken dönemde tespit edilen KOAH, tedavi ile kontrol altına alınabilir ve hastaların yaşam kalitesini artırabilir.' değerlendirmesini yaptı.

KOAH tedavisinde biyolojik ajanların kullanılmasını anlatan Yaman, şöyle devam etti:

'Bu tedavi yöntemi, özellikle eozinofilik inflamasyon adı verilen durumu olan hastalarda etkili olabilir. Eozinofilik inflamasyon, akciğerlerdeki iltihaplanma hücrelerinin (eozinofiller) artması ile karakterize edilen bir durumdur. Biyolojik ajanlar, bu tür iltihaplanma durumlarında önemli bir rol oynar. Hastaların semptomlarını hafifletmede ve atak sıklığını azaltmakta etkili olabilir.'

Maden, metal, tekstil ve inşaat gibi sektörlerde çalışan kişilerde KOAH riskinin daha fazla olduğunu kaydeden Yaman, 'Hava kirliliği oranı yüksek olan şehirlerde yaşayanlar da bu risk grubundadır. Erken tanı ve tedavi, hastalığın ilerlemesini engellemek ve yaşam kalitesini artırmak için kritik öneme sahiptir. KOAH, genellikle uzun yıllar fark edilmeyen ancak tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalıktır. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın ölümcül etkilerini önleyebilir ve hastaların yaşamlarını iyileştirebilir.' açıklamasında bulundu.