OYAK, Global Net-Zero taahhüdünü veren ilk Türk çimento şirketi oldu
Şirket, düşük karbon ekonomisine geçiş için Bilime Dayalı Hedefler Girişimi ile birlikte çalışan 2 binden fazla işletme arasında yerini aldı
İSTANBUL (AA) - OYAK Çimento, global şirketlerin 2030 yılına kadar küresel sıcaklık artışını 1,5 derece santigrat ile sınırlandırmak için bilime dayalı hedefleri belirlemek adına gerekli kriterleri bir araya getiren 'Net-Zero (Net-Sıfır)' taahhüdünü veren ilk Türk çimento şirketi oldu.
OYAK Çimento'dan yapılan açıklamaya göre, dünya genelinde düşük karbon ekonomisine geçiş yapılırken, OYAK Çimento da Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (Science Based Targets Initiative - SBTi) ile birlikte çalışan 2 binden fazla işletme arasında yerini aldı.
Sürdürülebilir bir dünyaya katkı sağlamak adına sektöründe öncü faaliyetler yürüten OYAK Çimento, enerji dönüşümleri ile karbon nötr bir dünyaya geçişin tasarlandığı günümüzde, iklim değişikliğine bağlı riskler odağında hazırladığı 2050 yol haritasına bağlı olarak çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
Bu kapsamda şirketlerin küresel sıcaklık artışını 1,5 derece santigrat ile sınırlandırmak için bilime dayalı hedefleri belirlemek adına ihtiyaç duyduğu kriterleri bir araya getiren “Net-Zero” (Net-Sıfır) taahhüdünü Türkiye'de veren ilk çimento şirketi olan OYAK Çimento, Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları ışığında değer odaklı iş modeli ile sektördeki farklılığını bir kez daha ortaya koydu.
- Şirket SBTİ faaliyetlerine 2020 yılında başladı
Verilen bilgiye göre, SBTi ile ilgili faaliyetlerine 2020 yılında başlayan OYAK Çimento’nun taahhüdü, Birleşmiş Milletler (BM) destekli bir kampanya olan Race to Zero'nun da parçası olarak, SBTi, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi ve We Mean Business tarafından da sergilenecek.
Sürdürülebilirlik alanında yönünü Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefine katkı verecek şekilde belirleyen OYAK Çimento, çevresel sorumluluğu kapsamında son 5 yılda enerji maliyetlerini düşürmek, atık besleme sistemlerini daha ileri seviyelere götürmek, atık ısıdan geri kazanım tesisleri yapmak ve daha çevreci üniteler kurmak üzere önemli yatırımlar gerçekleştirirken, alternatif yakıt kullanım oranını da önemli ölçüde artırdı.