İSTANBUL (AA) - Limak Vakfı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ortaklığında 2015 yılından bu yana devam eden Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi'nde üçüncü faz devreye alındı.

Vakıftan yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin uzun soluklu sosyal sorumluluk girişimlerinden biri olan projeden bugüne kadar 37 ildeki 68 üniversiteden 1500'den fazla genç kadın mühendis adayı, 127 lisede ise 60 bin öğrenci faydalandı.

11 Şubat Bilimde Kadınlar ve Kız Çocukları Uluslararası Günü’nde İstanbul’da düzenlenen 3. Faz Sözleşmesi İmza Töreni’ne Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Limak Şirketler Grubu ve Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, projeden faydalanan öğrenciler, mezunlar, mentörler, paydaş şirketlerin temsilcileri ve basın mensupları katıldı.

Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi, ülke genelindeki üniversitelerde mühendislik eğitimi alan kız öğrencileri burs, mentorluk, eğitim, staj ve kariyer programlarıyla desteklerken, lise öğrencilerine ise farkındalık çalışmaları ve kadın-erkek fırsat eşitliğine odaklanan Eşitlik Mührü Programı ile ulaşıyor.

Kapsayıcı bir sosyal fayda modeli oluşturan program böylece mühendislikte fırsat eşitliği sağlanması ve kadın mühendislerin istihdam oranlarının artırılması yönünde etki alanını her geçen gün genişletiyor. Ekonomik olarak dezavantajlı başarılı öğrencileri destekleyen program ile bugüne kadar 1546 öğrenciye öğrenim bursu sağlanırken, TMK mezunu 281 öğrenciye farklı sektörlerdeki şirketlerde istihdam imkanı, 135 öğrenciye de staj desteği sunuldu.

Programın üçüncü fazının devreye alınmasıyla projenin sürdürülebilirliği ve etki alanının genişletilmesi adına yeni işbirliklerinin ve destek mekanizmalarının hayata geçirilmesi planlanıyor.

- 'Sektörde derinleşen yetenek açığını kapatamazsak, hepimiz kaybederiz'

Açıklamada görüşlerine yer verilen Limak Şirketler Grubu ve Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, Limak Vakfı olarak, 10 yıl önce büyük bir heyecan ve kararlılıkla Türkiye'nin Mühendis Kızları projesini hayata geçirdiklerini belirtti.

Kadınların, erkek egemen bir endüstride kendilerine yer açmalarının ve varlıklarını sürdürmelerinin ne denli zor olduğunu bizzat tecrübe eden biri olduğunu, bu projenin kendisi için yerinin çok özel olduğunu kaydeden Özdemir, 'Bugün geldiğimiz noktada, iyilik hareketimizin etki alanını genişlettiğini, daha fazla kadına ve kız çocuğuna ulaşarak onlara ilham ve cesaret verdiğini görmekten büyük bir gurur duyuyorum. Kız kardeşlik ağımız ne kadar güçlenirse, kadınların başarı hikayeleri de o kadar çoğalacak ve görünür hale gelecek, buna yürekten inanıyorum.' ifadelerini kullandı.

Özdemir, coğrafya ve koşullar ne olursa olsun, kadınların ve kız çocuklarının gelişimine yatırım yapıldığında, sadece bireylerin değil, ülkenin ve sektörün de hep birlikte daha ileriye gideceğini vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

'Mühendislik gibi hızla dönüşen bir alanda, kadınların daha adil ve eşit temsil edilmesine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Eğer bu fırsatı kaçırır ve sektörde derinleşen yetenek açığını kapatamazsak, hepimiz kaybederiz. İşte tam da bu yüzden, kadınların ve kız çocuklarının önündeki engelleri, ön yargıları ve cam tavanları ortadan kaldırmayı hedefleyen Türkiye'nin Mühendis Kızları projemizin sesini daha da güçlendirmek, varlığını daha da büyütmek hayati önem taşıyor.'