Afrika'nın kültürel zenginlikleri sanatla yeniden doğuyor

Afrika kıtası, yüzyıllardır süregelen sanat ve zanaat geleneğiyle kültürel mirasını koruyarak geleceğe taşıyor.

Kabilelerin köklü motiflerinden modern sanat akımlarına kadar geniş yelpazede kendini gösteren sanat, kıtanın kimliğinin ayrılmaz parçası olmaya devam ediyor.

Son yıllarda sanata verilen değerin artmasıyla birçok şehirde açık hava sergileri, el sanatları pazarları ve sanat bienalleri düzenlenerek yerel sanatçılar destekleniyor.

Afrika'nın birçok kentinde sokak sanatının giderek yaygınlaştığı görülüyor. Duvar resimleri, yalnızca estetik unsur olmanın ötesine geçerek sosyal mesajların, tarihi olayların ve kültürel kimliğin anlatıldığı platform haline geliyor.

Kent merkezlerinde, mahalle aralarında ve tarihi bölgelerde sıkça karşılaşılan bu sanat, toplumsal değişimin ve halkın duyarlılığının yansıması olarak görülüyor.

Sokak sanatında geleneksel motiflerin ve yerel desenlerin modern yorumlarla birleştirilmesi dikkat çekerken renkli duvarlar, kimi zaman doğayla iç içe sahneleri, kimi zaman da tarihsel figürleri yansıtarak geçmişle gelecek arasında köprü kuruyor.

Afrika el sanatları ise kıtanın farklı bölgelerinde değişen teknikler ve malzemelerle zenginleşen köklü miras olarak öne çıkıyor.

El sanatları nesilden nesle aktarılıyor

Ahşap oymacılığı, seramik, dokuma, deri işçiliği ve metal sanatları gibi çeşitli alanlarda üretilen eserler, hem işlevsel hem de sanatsal değer taşıyor.

Özellikle kırsal bölgelerde el sanatları halen nesilden nesle aktarılan gelenekler arasında yer alıyor.

El işçiliğiyle üretilen sepetler, boncuklu takılar, maskeler ve heykeller, sadece süs eşyası olarak değil aynı zamanda kültürel kimliğin simgesi kabul ediliyor.

Bu eserler, yerel pazarlardan uluslararası galerilere kadar geniş alanda sergilenerek Afrika sanatının dünyaya açılmasına katkı sağlıyor.

Sanat, yalnızca kültürel ifade biçimi olmanın ötesinde, Afrika'da ekonomik kalkınma için de önemli alan haline gelmiş durumda.

El sanatları, resim, heykel ve tekstil tasarımı gibi farklı sanat dalları, birçok kişi için gelir kaynağı oluşturuyor.

Kültürel turizmin gelişmesiyle geleneksel sanat eserlerine talep artarken sanatçılar, uluslararası fuarlarda ve dijital platformlarda eserlerini sergileme fırsatı buluyor.

Afrika'da sanata verilen destek artıyor

Sanata verilen desteğin artması, genç nesillerin de bu alana yönelmesini sağlıyor. Sanat okulları, atölyeler ve yaratıcı merkezler aracılığıyla yerel sanatçılar yetiştirilirken kültürel mirasın korunması için çeşitli projeler hayata geçiriliyor.

Kırsal kesimlerde açılan sanat kooperatifleri, hem kadınların hem de gençlerin el sanatları yoluyla ekonomik bağımsızlık kazanmalarına olanak tanıyor.

El yapımı eserler, duvar resimleri, geleneksel mimari ve sanatsal üretimin her alanı, Afrika'nın zengin kültürel mirasını yaşatmaya devam ediyor.

Sanat, kıtanın geçmişiyle geleceğini birleştiren güçlü bir araç olarak varlığını devam ettirmesinin yanı sıra toplumların kimliğini yansıtan en değerli unsurlardan olmayı sürdürüyor.

"Sanat, her şeyden anlam çıkarmak ve onu satmaktır"

El sanatları ustası Alpha Ciessey ve Gambiyalı Ressam Yougu Touray, Afrika'nın kültür ve sanat zenginliklerine dair AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Ciessey, el sanatıyla aslan, su aygırı, gergedan ve zürafa gibi hayvanları, sırtında bebek taşıyan kadın ve "Mama Africa" olarak da bilinen sembolü yaptığını anlattı.

Bu sanata yaklaşık 10 ila 12 yaşlarındayken başladığını ifade eden Ciessey, bunu kardeşlerinden öğrendiğini ve sevdiğini belirtti.

Ciessey, "Kendimi geliştirmeyi seviyorum. Gelişim beni bu sanatı yapmaya daha çok bağladı." dedi.

Hollanda, Almanya, İsveç, İtalya, İspanya, ABD, Fas, Cezayir ve Türkiye'den turistlerin geldiği bilgisini paylaşan Ciessey, turistlerin para bırakarak Gambiya'nın gelişmesini sağladıklarını söyledi.

"Biz de bu parayla balık, pirinç ve diğer şeyleri alıyoruz. Böylece topluluğumuz büyümeye başlıyor." ifadelerini kullanan Ciessey, şöyle devam etti:

"Bazı insanlar, bana internetten veya herhangi bir resim gösteriyor. 'Bunu beğendim, benim için yapabilir misin?' diyorlar. Ben de 'Evet, senin için yapabilirim.' diyorum. Ahşaptan her şeyi yapabilirim."

"Kanyalens" kadınlarından etkilendi

Ressam Yougu Touray da yaptığı sanat eserlerinin genellikle yarı soyut, oldukça çağdaş ancak geleneksel ve doğaçlama Afrika sanatından etkilendiğini dile getirdi.

Eserlerinde "Kanyalens" adlı kadın grubundan ilham aldığına işaret eden Touray, "Ben çok gençken bu grup burada çok aktifti. Oldukça sanatsaldılar ve bu eserleri yaparken onların inançlarından ilham alıyorum. Bir alıntı duymuştum: 'Sanat, her şeyden anlam çıkarmak ve onu satmaktır.'" şeklinde konuştu.

Touray, "Kanyalen" kadınlarının en önemli amacının, ailenin sağlıklı şekilde büyümesini sağlamak olduğuna dikkati çekerek, "Ben de eserlerimde buna yer vermeye çalışıyorum." dedi.

Babasının marangoz ve annesinin batik boyama ve dikiş yaptığını söyleyen Touray, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ellerini kullanarak bir şeyler ürettiklerini gördüm ve bu yaratıcılık beni etkiledi. Küçükken okula gittim, çizim yapmaya ve yazı yazmaya başladım ancak görsel bir insan olduğumu fark ettim, bu yüzden kitaplarıma yazmaktan çok çizmeye yöneldim. Bu durum zamanla gelişti ve sonunda yaşıtlarım beni fark etmeye başladı. Çevremdeki insanların yardımı ve desteğiyle resim yapmaya devam ettim. Noel kutlamaları için arkadaşlarımla fener panoları yapmaya başladım. Daha sonra giyilebilir şeylerin üzerine resim yapmaya başladım ve insanlar eserlerime yorum yapmaya başladı.

Bu şekilde sanatımı taşınabilir bir sergi gibi yaydım. Daha sonra ahşap, kumaş ve tuval üzerine resim yapmaya başladım. İşte bu süreç beni bugünkü seviyeye getirdi."