Dolar
32.38
Euro
35.10
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,559.30
BTC/USDT
70,773.00
BIST 100
9,079.97
Politika, seçim 2018

Başbakan Yardımcısı Bozdağ: Erken seçim kararı bütün senaryoları boşa çıkardı

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Türkiye seçimleri üzerinde pek çok uluslararası çevreler ve içerde onlarla işbirliği yapan çevrelerle beraber pek çok plan, program, tuzak var. Seçimin planlanandan öne alınması bütün senaryoları boşa çıkarmıştır." dedi.

22.04.2018 - Güncelleme : 22.04.2018
Başbakan Yardımcısı Bozdağ: Erken seçim kararı bütün senaryoları boşa çıkardı

ANKARA

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Kanal 7 televizyonundaki canlı yayında soruları yanıtladı. 

Daha önce erken seçimin olmayacağına yönelik açıklamaları hatırlatılan Bozdağ,"Bu sözlerimiz bizim o günkü pozisyonumuzu ifade ediyor. O gün partinin kurullarında veya değişik yerlerde yapılan görüşmelerde seçimin vaktinde yapılması gerektiği konusu bizim hepimizin ortak fikri ve kanaatiydi" diye konuştu.

Söz konusu süreçte nelerin değiştiğinin sorulması üzerine Bozdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bazı gerekçeleri sıralayarak seçimin erkene alınmasına yönelik açıklamasını hatırlattı. Bunun yeni bir durumu ortaya çıkardığını bildiren Bozdağ, parti olarak yeni bir değerlendirme yaptıklarını aktardı.

Bahçeli'nin açıklama öncesinde kendilerine haber verip vermediğinin sorulması üzerine Bozdağ, "Herhangi bir istişare, değerlendirme yok" yanıtını verdi.

Yeni durumun Türkiye'nin gündemini nasıl etkileyeceğini ele aldıklarını ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:

"Türkiye'nin 2019'a kadar sürekli bu seçim tartışmalarıyla vakit kaybetmesinin pek çok alanda, jeopolitik riskler barındıran bir noktadayız. Suriye'de, Irak'ta olup bitenler, başka yerde kurulan hesaplar, bunları da görüyoruz. Bütün bunları gördüğümüzde bizim bunu artık vaktinden önce yapmamız gerektiği kanaatı hasıl oldu ve hep beraber biz pozisyonumuzu değiştirdik. Şimdi seçimin olması, değişen şartlar nedeniye AK Parti'nin ve hükümetimizin aldığı yeni pozisyondur."

"Gerçekten de bir seçim fikri yoktu zihnimizde diyorsunuz yani" denilmesi üzerine Bozdağ, şu yanıtı verdi:

"Kesinlikle yoktu. Öyle bir seçim fikri yoktu. Bizim planlarımız, bütün hedeflerimiz 2019'a endeksli bir şekilde yapılıyor, ona göre hazırlıklarımızı yürütüyorduk. Ancak yeni şartlar ortaya çıkınca biz bu şartları değerlendirdik ve Türkiye'nin erken bir seçime gitmesinin milletin ve devletin yararına olduğu kanaati hasıl oldu ve biz bu kararı aldık."

"Bu bir baskın seçim değil"

"Baskın seçim" söylemleri hatırlatılan Bozdağ, şunları söyledi:

"Bu bir baskın seçim değil. O kavramı kullanıyor gazeteciler, siyasetçiler ama siyasetçiler açısından bu kavramı kullanmak doğru değil. Neden? Çünkü siyasetçi her daim seçime hazırdır. Çünkü onun varlığı seçimler, kendi fikirlerini, programını iktidara taşımak içindir. Seçim ne kadar erkene alınırsa alınsın onun için bu bir mutluluk nedenidir. Çünkü fikirlerini iktidara taşımak için daha erken bir zamanda imkan elde etme durumu ortaya çıkmaktadır. İşini bilen, dersini çalışan öğrenci için sınav nasıl bir sıkıntı oluşturmuyorsa, ama tembel için nasıl bir kabusa dönüşüyorsa seçimin ortaya çıkması işine çalışan, dersini iyi yapan siyasi partiler için büyük bir fırsat. Ama yatan, tembellik yapan siyasiler içinse büyük bir kabus. Onun için AK Parti açısından baktığımızda bu seçim bizim için aynı zamanda büyük bir fırsat, imkandır."

Bekir Bozdağ, "'Ekonomi alarm veriyor, ciddi sıkıntılar var, daha da büyüyecek. Bu daha dezavantajlı bir tablo getirecek, o yüzden ekonomideki kriz daha da büyümeden seçim kararı alalım' denildiği söyleniyor. Böyle bir şey var mı?" sorusu üzerine de "Türkiye'nin ve aziz milletimizin yararına olduğu için pozisyonumuzu değiştirdik." dedi.

Türkiye'nin etrafında yaşanan olaylara işaret eden Bozdağ, ABD ve Rusya'nın büyük bir restleşme içerisinde olduğunu belirtti. Büyük güçlerin Suriye'deki çatışmaları bahane ederek, büyük bir bilek güreşi içinde olduklarını anlatan Bekir Bozdağ, "Türkiye'nin böyle bir noktada, yarın seçim olacak, iki gün sonra, 5 gün sonra seçim olacak tartışmalarıyla oradaki olup bitenlere karşı tepki vermesi arasında bir sıkıntı olabilirdi." diye konuştu.

Küresel güçlerin hesaplarını gördüklerini ifade eden Bozdağ, "İleride burada başka işler de olacak. Biz bunu görüyoruz. Onun için bizim bunlara hazırlıklı olmamız lazım. Yarın seçime gidecek bir hükümetle değil, önüne 5 yılı almış bir iktidarla bütün sınamaların üzerine Türkiye'nin gitmesi lazım." dedi.

Öte yandan bir de Türkiye'ye dönük terör tehditleri bulunduğunu, ülkelerin, FETÖ, DEAŞ, PKK ve DHKP-C'yi alenen beslediğini anlatan Bozdağ, Türkiye'de terörün belinin kırıldığını ancak bu güçlerin Türkiye'ye dönük senaryolardan vazgeçmediğini belirtti.

Bozdağ, Gezi, 17-25 ve darbe teşebbüsü ile Türkiye'yi dize getiremeyenlerin, şimdi ekonomi kozunu kullanmaya çalıştıklarını kaydederek, şöyle konuştu:

"Belirsizlikleri ortadan tamamen kaldırmak, bu tür hesapları, kitapları, tuzakları ortadan kaldırmak, yok etmek için bu adamı attık. Türkiye seçimleri üzerinde pek çok uluslararası çevreler ve içerdeki onlarla işbirliği yapan çevrelerle beraber pek çok plan, program, tuzak var. Seçimin planlanandan öne alınması bütün senaryoları boşa çıkarmıştır. Türkiye'ye dönük bütün tuzaklar, tuzak kuranların elinde patlatmıştır. Bütün senaryoları boşa çıkarmış, bütün hayalleri kabusa dönüştürmüştür. Türkiye üzerine artık kimse hesap yapamayacaktır. Seçim kararı bu hesapçıların hepsini perişan etti."

"Muhalefet tembel talebe..."

Muhalefetin cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusuna yönelik de Bozdağ, muhalefetin, "şemsiyesiz yağmura yakalanmış gibi, hazırlıksız, şu anda ne yapacağını bilemediğini" belirtti.

Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bundan önce erkene seçime gidilmesini istediğini, seçim kararı alındıktan sonra da "Bu kadar erken seçim olur mu?" şeklinde eleştirilerini dile getirdiğini aktararak, "Bu gösteriyor ki muhalefet partileri seçime hazırlıksız yakalandı. Tembel talebe. Sınav geldiği zaman çalışmadığı için başına gelecekleri bildiğinden sınav yapılmasın diye uğraşıyor. Ama artık bu sınav yapılacak ve bu sınavın öğretmeni aziz millet herkesin kadığına notunu yazacak." dedi.

"Millet Kılıçdaroğlu'nu Tayyip Bey ile bilek güreşi yapacak çapta görmüyor"

Bozdağ, muhalefetin cumhurbaşkanı adayının belirlenmediğini ve kafaların karışık olduğunu, piyasada her gün birinin adının dolaştığını vurgulayarak, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın karşısında yenilemeyecek bir aday arıyorlar. Bakıyorlar Kılıçdaroğlu, Sayın Cumhurbaşkanımızla yarışsa yenilir mi, elhak yenilir. Ölçerse millet Tayyip Bey ile Kılıçdaroğlu'nu yan yana koyup tartarsa Kılıçdaroğlu'nu Tayyip Bey ile bilek güreşi yapacak çapta görmüyor, ehliyette, liyakatte görmüyor. Yarışa çıkınca millet bir Tayyip Bey'e bakacak bir Kılıçdaroğlu'na bakacak, 'Bununla bu kıyaslanır mı?' diyecek. Onun için kendi genel başkanlarını Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığına layık görmüyorlar. Yarışta, bizim ittifakın, cumhurun adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yarışacak kıratta, kalibrede de görmüyorlar. Onun için arayışları başkalarına çeviriyorlar. İsim bulamadıklarına inanıyorum. Mikroskopla isim arıyorlar. Öyle bir isim olsa 'sen ol' diyecekler. Ama etrafta görünür gerçekliğin içinde Sayın Cumhurbaşkanımızın ayarında veya onunla yarışabilir diyebilecekleri bir aday yok, bulamazlar. Çünkü orada bu ayarda bir isim, o mahallede yok, bulma şansları da yok."

Muhalefetin birinci turda seçimi kazanma gibi bir inançları olmadığını belirten Bozdağ, seçimin ikinci tura kalmayacağını ifade etti.

Başbakan Yandımcısı Bekir Bozdağ, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün aday olup olmayacağının sorulması üzerine de "Gül'ün şahsına dönük bir değerlendirme yapmayı doğru görmem. Aday kim olursa olsun, CHP'nin önünü çektiği grubun adayı kim olursa olsun, seçim birinci turda biter. Kimi getirirlerse getirsinler. Görünen köy kılavuz istemez. Anketler ortada." karşılığını verdi.

"Saadet'in tabanı sandıkta buna en güzel cevabı verecek"

CHP ile Saadet Partisi'nin yarın yapacağı görüşmenin hatırlatılması üzerine de Bozdağ, şunları söyledi:

"Geçmişte aynı yerde siyaset yaptık. Hepsi arkadaşımız. Saadet Partisi'nin yönetimi şu anda kiminle ittifak yaparsa yapsın Saadet'in oyunun yüzde 90'ının Recep Tayyip Erdoğan'a gitmesine asla engel olamazlar. Erbakan Hoca'yı hükümetten eden, 28 Şubat darbesine destek veren, başörtüsü zulmünün mimarı kim? CHP. Bütün başörtülüleri ağlatacaksınız, bütün mütedeyyin, muhafazakar insanları düşmanlaştıracaksınız, imam hatiplerin önünü kapatacaksınız, Erbakan Hoca'yı istifaya zorlayacaksınız, postmodern darbeyi destekleyeceksiniz, sonra hükümetten düşüreceksiniz, sonra partisinin kapatılmasını alkışlayacaksınız, onlara ülkeyi dar edeceksiniz, sonra da gidip 'Biz kardeşiz' diyeceksiniz.

Eğer Saadet yönetimi, 'Biz sizinle kucaklaşırız' deyip, rahmetli Erbakan Hocamız'a yapılan bu kadar haksızlığa rağmen kendi içlerinden çıkan Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü ve sevilen bir lideri indirmek için onlarla beraber olacaklarsa benim söyleyecek lafım olmaz. Ama ben eminim ki Saadet'in tabanı buna, 'Biz Recep Tayyip Erdoğan ile beraberiz' diyecek ve sandıkta buna en güzel cevabı verecek." 

"Türkiye'nin anamuhalefeti bir cumhurbaşkanı adayına sahip değil"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, cumhurbaşkanı seçimi için adaylarını eşinin dahi bilmediğine yönelik açıklamasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Bozdağ, "Tek adamlık iftiralarını Sayın Genel Başkanımıza yapıyor ya, tam esasında tek adamlığı kendi ortaya koyuyor. Tayyip Bey, seçim kararını yetkili kurumlarla istişare ettikten sonra aldı ve açıkladı ama şimdi bakın, Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayı kim, eşi bilmiyor, parti meclisi bilmiyor, MYK'sı bilmiyor, bir kendi biliyor. Kendi de bildiğini açıklamaktan korkuyor." ifadelerini kullandı.

Seçime kısa süre kaldığına dikkati çeken Bozdağ, "Şu anda Türkiye'nin koskoca anamuhalefeti Türkiye'yi yönetecek bir cumhurbaşkanı adayına sahip değil yani böyle bir aday çıkaramıyor. İlk gün 'Bizim adayımız şudur.' diyemiyor." şeklinde konuştu. 

Bozdağ, CHP'lilere, onlarla ittifak yapacaklara cumhurbaşkanı adaylarının kim olduğunun sorulması durumunda yanıt alınamayacağını belirterek, "Hemen hep bir ağızdan, 'Falandır' diyebilirler mi? Veya 'Şu yakışıyor bunlara.' diyebilirler mi? Yok. Niye yok? Çünkü o takımın içinde bu işe layık kalibrede tek bir isim yok. Gözünün önündekilere bakıyor, hepsi birbirinden çapsız adamlar. Şimdi bakıyorlar, Tayyip Bey ile bunu yarışa koysak daha ilk metrede dökülecek adamlar." görüşünü paylaştı.

Kılıçdaroğlu'nun aday olmayı isteyip istemediği sorulan Bozdağ, "Bence kendisi aday olmaktan korkuyor, istemiyordan öte" karşılığını verdi. 

Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun iki nedenden dolayı adaylıktan korktuğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Bir, yarışı kaybedeceğinden emin çünkü Tayyip Bey ile yarış yapabilme şansı yok. Milletin ikisine olan sevgisi, saygısı, tercihi, sadakati anketlere yansıyor. İkisi mukayese edilemez şekilde arada büyük bir makas var. Onu görüyor. Seçime girdiği zaman da başına gelebilecekleri tahmin edebiliyor. Aday olup kaybettiği zaman yasamaya da aynı zamanda aday olamadığı için milletvekili de seçilemeyecek. Dolayısıyla Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olacak, milletvekilliğini de kaybedecek. CHP'nin başında seçime girmiş, bütün seçimleri kaybetmiş, cumhurbaşkanlığı seçimine girmiş, onu da kaybetmiş, parlamentoda milletvekili de seçilememiş birinin CHP'nin genel başkanlığı koltuğunda oturma ihtimali yok. O yüzden Sayın Kılıçdaroğlu, eğer cumhurbaşkanı adayı olursa kaybedeceği sadece cumhurbaşkanı seçimi değil, milletvekilliğini kaybedecek, arkasından da CHP Genel Başkanlığını kaybedecek ve siyasetten silinecektir. "

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde başarısız olanların, kaybedenlerin siyasetten de kaybolacağına dikkati çeken Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu, siyasetten kaybolmaktan korktuğu için aday olmuyor. 'Birini piyasaya çıkaralım da kaybolacaksa o kaybolsun'. Belki şimdi, Sayın Muharrem İnce'ye gitti veya İnce mi gitti bilmiyorum, kendi aramızda konuşurken dedik ki 'Sayın İnce'yi yemenin yolunu buldu. Madem adaysan gel aday ol.' Nasıl olsa kaybedecek, kaybedince Muharrem vekil değil, kaybettiği için de artık bütün kredisini tüketmiş olacak, dolayısıyla genel başkanlık hayalini de bitirmiş olacak. Kılıçdaroğlu hem aday bulmuş hem de kendisinin en güçlü rakibini de millete eletmiş olacak ve kendisini güçlendirmiş olacak diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

"Herkes işine baksın"

Seçimlerin OHAL'de gerçekleştirilecek olmasından dolayı ABD'den gelen eleştirilerle, Avusturya, Hollanda ve Almanya'nın ülkelerinde Türkiye'nin seçim propogandası yapmasına izin vermeyeceklerine yönelik açıklamalarına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Bozdağ, cumhurbaşkanı seçiminin hem içeride hem dışarıda endişelilerinin olduğunu belirtti.

İçerideki endişelileri, "Kılıçdaroğlu, diğer partiler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a düşmanlıktan başka meziyeti olmayan çapsız çevreler"in oluşturduğunu ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:

"Dışarıdaki endişeliler kim? Onlar da güçlü Türkiye'den, bağımsız hareket eden Türkiye'den, 'Afrin'e girmeyin.' dediklerinde 'Türkiye'nin, milletin menfaati var.' deyip giren Türkiye'den, 'Fırat Kalkanı yanlış olur.' denildiğinde, 'Bu, benim milletimin, devletimin bekasıyla ilgilidir.' deyip milletin, devletin bekasını tercih eden Recep Tayyip Erdoğan'dan, yeniden onun, Türkiye'nin cumhurbaşkanı olmasından rahatsız olan çevreler var. Savunma sanayisindeki yerlileşmeden, devasa yatırımlardan, bütün olumsuzluklara rağmen çökmeyen güçlü ekonomisinden rahatsız olan çevreler var. 

Diyorlar ki 'Recep Tayyip Erdoğan, bu seçimde de kazanırsa biz 2023'ün Türkiye'sine bugün yaptıklarımızı bırakın yapmayı, yapmayı aklımızdan dahi geçiremeyiz'. Onun için 'Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nın önünü Türk halkına nasıl kestirebiliriz, onu sandıkta Türklere nasıl yendirebiliriz?', bütün hesap o. Avrupa'daki ülkeler, liderler de dahil. Onlar da Sayın Cumhurbaşkanımızın kazanmasından endişe duyuyorlar. Dışarıdaki endişeliler. Fransa'sı da ABD'si de endişeli, ABD'si de Tayyip Bey'in yeniden kazanmasından endişeli. Niye? FETÖ'yü himaye ediyor. FETÖ terörist başına çok ciddi destek veriyorlar. YPG/PYD terör örgütüne destek, silah veriyorlar."

Türkiye'nin bunlara karşı durduğunu dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:

"Türkiye'ye darbe yapmış katilleri himaye ediyorlar, destek veriyorlar. Türkiye, 'Bunları yapamazsınız.' diyor. Biz devletimizin ve milletimizin hukukunu koruyoruz, Batı'ya karşı da aynı öyle, hepsine karşı öyle. Ne yapıyorlar? Onun için, 'Biz endişeliyiz...' Niye endişelisin kardeşim? Sana ne oluyor, seçimi ben yapıyorum. Biz Türkiye'nin cumhurbaşkanını seçiyoruz, ABD'ye başkan mı seçiyoruz veya Avusturya'ya, Hollanda'ya başbakan, cumhurbaşkanı mı seçiyoruz? Biz Türk milleti olarak Türkiye'yi yönetecek Türkiye'nin cumhurbaşkanını seçiyoruz. Başka ülkelerin haddine değildir Türkiye'nin seçimine karışmak. ABD'nin de haddine değildir, Avusturya'nın da haddine değildir, Hollanda'nın da haddine değil. Herkes işine baksın. Onlar Türkiye'den daha güvenli seçim yapmıyor."

"Büyük bir ahlaksızdır, Türkiye düşmanıdır"

ABD'deki başkanlık seçiminin ardından çıkan iddiaları ve yaşananları anımsatan Bozdağ, "ABD'nin güvenli seçim konusunda Türkiye'ye söyleyebileceği tek ama tek söz yoktur, başka ülkelerin de yoktur." dedi.

Bozdağ, Türkiye'nin daha iyi, serbest, güvenli seçim yaptığını, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) bugüne kadarki seçimlerinin tamamının güvenilirlik konusunda uluslararası örgütlerin takdirini topladığını belirterek, seçim uygulamalarına ilişkin bilgi verdi. 

"Türkiye'nin seçimlerinde hile yapılması, bütün partilerin tamamının anlaşması, bir de YSK de bu anlaşmaya dahil olmadığı sürece kesinlikle mümkün değildir." diyen Bozdağ, böyle bir olayın gerçekleşmesinin mümkün olmadığını vurguladı. 

Bozdağ, "Kim ki 'Türkiye'nin seçimlerinde hile var.' diyorsa o büyük bir ahlaksızdır, büyük bir Türkiye düşmanıdır." dedi.

Seçim güvenliğine yönelik karşı söylemlerde bulunan bazı çevrelere dikkati çeken Bozdağ, "Onlar, esasında seçimdeki başarısızlığına şimdiden kılıf arıyorlar." diye konuştu.

OHAL'in adil, şeffaf seçimi etkileyip etkilemeyeceği sorulan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Fransa, OHAL'de seçim yaptı mı? Yaptı. Peki bu ABD'liler, AB üyesi ülkeler, Fransa'ya 'OHAL'de seçim yapıyorsunuz, sizin OHAL'de yaptığınız seçimden biz endişeliyiz.' diye bir açıklama yaptılar mı? Yok. Peki Türkiye, OHAL'de seçim yaptı mı? 2002'ye kadar Türkiye OHAL'de seçim yaptı. En son 2002 seçiminde bazı bölgelerde OHAL vardı. Bir bölgemiz, bazı illerimiz vardı, sonra birkaç ilimiz oldu, sonra biz onu kaldırdık, OHAL'i uzatmayarak kaldırdık. Bizden önceki bütün seçimler, Türkiye'nin tamamında değil ama bazı yerleşim yerlerinde OHAL altında yapıldı. 

Peki o zaman ABD'si, Avrupası, başka uluslararası örgütleri, 'Türkiye'de OHAL var, OHAL'de seçim yapılamaz, bundan endişeli, kaygılıyız.' diye açıklamaları var mı? Yok. OHAL'de biz en son halkoylamasını yaptık. Herhangi bir siyasi parti, şunu diyebilir mi: 'OHAL var diye mitingimize, salon toplantımıza, siyasi faaliyetimize izin verilmedi, engel oldular'. Siyasetçiler olarak 16 Nisan halkoylamasında OHAL var diye yapmak isteyip de yapamadığımız ne oldu? Hiçbir şey yok."

"Güçlü yasama, güçlü yürütme"

Bozdağ, seçmenlerin iradesini olumsuz etkileyen hiçbir konunun olmadığını belirterek, "Bunların tamamı yurt dışında güçlü Türkiye'den rahatsız olanlar, zayıf, kukla bir Türkiye isteyenler, halkın iradesiyle güçlü Türkiye'nin güçlü liderinin seçilmesini engellemek isteyenlerin dışarıdan içeriye pompalamaları, içeride de seçimi kaybedecek ve bunu açıkça gören siyasetin kalibrasyonu düşük siyasetçilerinin seçim sonuçları ilan edilir edilmez kaybetmeleri halinde 'Neden kaybettik?' sorularına cevap aramak için şimdiden oluşturdukları altlıktır." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın FETÖ'cü firari Adil Öksüz'e ilişkin açıklamaları hatırlatılarak yeni bir istihbaratın olup olmadığının sorulması üzerine Bozdağ, bununla ilgili bilgi paylaşımının doğru olmayacağını söyledi. MİT'in yurt dışı operasyon yetkisini hatırlatan Bozdağ, "19 ülkeden 83 FETÖ'cü teröristi paketledi, Türkiye'ye getirdi. Şimdi başka ülkelerde de FETÖ'cü teröristler var, onları da inşallah paketleyip Türkiye'ye getirecektir." ifadelerini kullandı.

Teröristlerin Türkiye'nin nefesini enselerinde hissetmeye devam edeceğini vurgulayan Bozdağ, "Yurt dışında da rahat yüzü yok, Pensilvanya'da ABD'nin koruması altındaki malikanede de rahat yüzü yok. Hiçbir yerde yok." dedi.

Uyum yasalarına yönelik çalışmaların hızla sürdüğünü ifade eden Bozdağ, yeni döneme ilişkin soru üzerine şu yanıtı verdi:

"Yeni sistemin özelliği şu: Güçlü yasama, güçlü yürütme. Yasama ve yürütme birbirinden tam ayrı, birbirine karşı tam bağımsız. Yasamaya seçilen üyeler yasama faaliyetlerini ve yürütmenin etkin şekilde denetim faaliyetini yerine getirecek. Yürütmeye seçilen cumhurbaşkanı, kuracağı kabinesiyle beraber yürütme yetki ve görev alanında olan konuları icra edecek, o da Türkiye'nin şaha kalkması için elinden gelen işi yapacak."

Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine ilişkin anket sonuçlarına yönelik soruya da Bozdağ, "Anketler sonucu net şekilde ortaya koyuyor. Her ikisinde de AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu cumhur ittifakı birinci durumda." diye konuştu.

Muhabir: Aylin Sırıklı, Sarp Özer

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.