"Faiz artırmak, artık kuru baskı altına alacak bir unsur değil"
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, "Biz faiz konusunda özellikle hassasız ve birilerinin faiz ile piyasaya ayar vermesini doğru bulmuyoruz" dedi
İSTANBUL (AA) - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, faiz konusunda özellikle hassas olduklarını belirterek, 'Birilerinin faiz ile piyasaya ayar vermesini doğru bulmuyoruz.' dedi.
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, AA Finans Masası'na konuk oldu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile bakanlık sayılarının ve bürokratik sürecin azaltılmasının ekonomiye ve iş dünyasına nasıl katkısı olacağına dair bir soruya karşılık Kaan, kendilerinin daha önce 24 Haziran seçimlerinin bir durak olduğunu, bu durağın sağ salim geçileceğini ifade ettiklerini anımsatarak, bu sürecin sağ salim geçildiğini söyledi.
AK Parti hükümetinin 16 yıldır hep zor olanı yaptığını dile getiren Kaan, ekonomi yönetiminde bakanlıkların azaltılmasının Türkiye'nin faydasına olacağını bildirdi.
Kaan, 'Özellikle de hızlı karar alma konusu var. Ekonomide 6 bakanlık vardı. Her bakanlığımızın birbiriyle örtüşen bağları olduğu için ekonomi konusunda birçok açıklamayı birçok bakanımızdan görüyorduk. Bunun artık daha net olacağını, bizim de isteğimiz ekonomi konusunda algı yönetimini sağlayabilmek için, dolar ne oldu, döviz ne olacak, borsa ne olacak gibi konularda herkesin konuşması yerine bu işin erbabının konuşması ekonomi açısından çok önemli.' diye konuştu.
Bakanlıkların birleşmesinin özellikle tasarruf konusunda önemli olacağını dile getiren Kaan, aynı zamanda gelir kazancı da sağlayacağını bildirdi.
Kaan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son dönemde, STK'lar ile daha istişare içinde olunacağına ve üst kurullarda onlara da yer verileceğine dair açıklamaları bulunduğunu kaydederek, bunların da yerleşmesi halinde Türkiye'de ciddi şekilde büyüme olacağını düşündüklerini bildirdi.
- 'Vergi sisteminin sadeleştirilmesi gerekiyor'
Kaan, kısa bir süre önce Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın İstanbul'da iş insanları ve iş dünyasındaki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldiğinin ve bu toplantıda kendisinin de yer aldığının hatırlatılması üzerine, Albayrak'ın konuya çok hakim olduğunu gördüklerini vurguladı.
Albayrak'ın çok kararlı olduğunu, TCMB ve dövizle ilgili açıklamaların tek elden çıkmasının çok önemli olduğunun ifade edildiğini kaydeden Kaan, Albayrak'ın istikrarın ve büyümenin bir arada yürütülebileceğini ifade ettiğini söyledi.
Kaan, özellikle reel büyümeyi, sanayide dönüşümü, sanayinin emek yoğun kısmının ve Türkiye'de sıkıntı çekilen tarım-hayvancılığın doğuya kaydırılması, katma değeri yüksek ürün gruplarının batıda yapılmasının konuşulduğunu anlattı.
Vergi sisteminin sadeleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Kaan, mümkün olduğu kadar daha sade bir vergi sistemiyle hareket etmek istediklerini söylediklerini aktardı.
Kaan, toplantıda Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi'ne ilişkin paylaştıkları önerilerinden bahsetti.
Borçlanma alternatiflerinin el alınması konusu olduğunu dile getiren Kaan, bunun bir koordinasyonla ele alınması ve alternatif enstrümanlar oluşturulması gerektiğini aktardı.
Kaan, konuşulan bir diğer hususa değinerek, 'Türkiye hiç olmadığı kadar cazip bir ülke. Şu anda elinde 40 milyar doları bulunan bir grup gelse Türkiye'deki şirketlerin 4'te birini satın alabilir. Kur pozisyonu itibariyle ki bunu Cumhurbaşkanımız da ifade etmişti, bir daha bulamazsınız tarzında. Bu da bizim önümüzdeki süreçle ilgili konuştuğumuz şeyler.' ifadelerini kullandı.
Çin ile Hindistan'ın nüfusunun 2030'da 3 milyarı bulacağını dile getiren Kaan, bunun da toplantıda dile konuşulduğunu, bu ülkelere ihracatın ve ilginin artırılması gerektiğini vurguladı.
Kaan, toplantıda faiz konusunun da konuşulduğunu belirterek, 'Biz faiz konusunda özellikle hassasız ve birilerinin faiz ile piyasaya ayar vermesini doğru bulmuyoruz. Biz borca dayalı değil de daha ziyade ortaklığa dayalı bir ekonomik modele geçmek ve bu konuda bir vergi avantajı sağlanabileceğini belirtmek istiyorum.' dedi.
Bankaların mevduatlarının yüzde 10'unun ortaklık projeleri için ayırabileceğini dile getiren Kaan, bunun inşaatta, enerjide, tarımda, gıdada ve diğer alanlarda olabileceğini bildirdi.
- 'Üretim yatırımlarına daha çok önem verilmeli'
Kaan, yeni sistemden beklentilerine ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'de endüstri bölgesi ve serbest bölgelerini çok önemsediklerini, imalat, üretim, yatırım ve ihracata çok önem verdiklerini bildirdi.
Üretim kısmına daha çok önem verilmesi gerektiğini ve bu alanda planlama yapıldığını dile getiren Kaan, kendilerinin de bu konuya çalışıp destek vereceklerini aktardı.
Kaan, MÜSİAD'ın yerel dinamikleri bildiğini, Anadolu'nun her yerindeki teşkilatları ile görüştüğünü kaydederek, bu görüşmeler sonrası nerelerde endüstri, nerelerde tarım-hayvancılık, nerelerde yüksek katma değerli üretim olacağına dair hazırladıkları raporu ilgililere ileteceklerini söyledi.
Üretimi artırırken yatırım ortamının iyileştirilmesinin çok önemli olduğunu ifade eden Kaan, 'Onunla ilgili olarak orta ölçekli sanayi bölgelerini diye bir şey ortaya atmıştık. Bu süreçte onun da kanunlaşması sağlandı. Küçük sanayi sitelerinin metrekaresi 2 bin 100 metrekareye çıktı.' dedi.
Kaan, Türkiye'de büyüme sürecindeki en önemli etkenin orta ölçekli işletmelerin güçlü altyapıyla sahaya çekilmesiyle olacağını bildirdi.
Faiz, kur ve enflasyonun hep konuşulduğunu, ancak bunların asıl unsurunun enflasyon olduğunu, enflasyon kontrol altına alınmadığı takdirde diğerlerinin de kontrol altına alınmayacağını vurguladı.
Kaan, 'Üretim ekonomi derken enflasyonun da sadece Merkez Bankasının kontrolüne bırakılmaması lazım. Ama bunu söylerken de Berat Bey de ifade etti Merkez Bankası konusunda çok da fazla konuşmamak lazım.' dedi.
Enflasyonla mücadelenin kendileri için birinci öncelik olduğunu dile getiren Kaan, gıda enflasyonu ile ilgili yapılması gerekenleri paylaştı.
- 'Üretimi artırarak enflasyonu kontrol altına alırsak kur da dengelenir'
Kaan, artık faizlerin artmaması gerektiği konusunda söylemleri olduğunu belirterek, 'Merkez Bankasının son aldığı kararı olumlu buluyoruz. Faizin arttığı geçmiş dönemlerde en fazla bir ay etkisini gösteriyor sonra kur bir ay sonra tekrar yukarı gidiyor. Faiz artırmak, artık Türkiye'de kuru baskı altına alacak bir unsur değil.' dedi.
Bunun artık aşağıya düşürülmesi gerektiğini vurgulayan Kaan, 'Enflasyonu kontrol altına aldığımız zaman kuru da kontrol altına alacağız. Bizim üretimi artırarak enflasyonu kontrol altına aldığımız sürece kuru da dengeleyeceğimizi düşünüyorum.' ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
Finans
Garanti BBVA 750 milyon dolarlık yılın 2. sermaye benzeri ihracını gerçekleştirdi