Habere önyargısız yaklaşmak
Deprem gibi afet ortamlarında kamuoyunun haber ihtiyacı artıyor. Ancak içerik miktarı bollaştıkça dezenformasyona maruz kalma ihtimali de artıyor
Gülçin Kazan Döger / 16.02.2023
Kamuoyunun, daha fazla haber almaya ihtiyaç duyduğu deprem gibi olağanüstü felaket anlarında özellikle sosyal medya ve iletişim araçları üzerinden yalan haber paylaşımları da artıyor. Uzmanlar, birçok bireyin kaotik ortamlarda kendi düşüncelerine yakın haberleri sorgulamadan doğru olarak kabul etme eğiliminde olduğunu belirtiyor. Haber kaynakları yanlış da olsa o kanallardan alınan bilgilerin doğru sanıldığı ifade ediliyor.
Marmara Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ekmel Geçer, Anadolu Ajansı Teyit Hattı'na sosyal medyadaki haberlerin hiçbir teyit ve doğrulama olmadan "mutlak doğru" olarak kabul edilip dolaşıma sokulmasını değerlendirdi.
Geçer, sosyal medya algoritmalarının benzer görüşteki kişileri bir araya getirdiğine dikkati çekerek, "Algıda seçicilik. Artık biz haberin belli taraflarını görmeye başlıyoruz. Haberi sadece kendi bakış açımız ve önyargılarımızla yorumluyoruz. Sosyal medyanın algoritmaları bizi yankı odalarına koyuyor. Yankı odalarında kendimizi daha anlamlı ve başarılı hissediyoruz. Yankı fanuslarının içinde olmaktan maalesef mutlu oluyoruz." dedi.
Marmara Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ekmel Geçer, Anadolu Ajansı Teyit Hattı'na sosyal medyadaki haberlerin hiçbir teyit ve doğrulama olmadan "mutlak doğru" olarak kabul edilip dolaşıma sokulmasını değerlendirdi.
Geçer, sosyal medya algoritmalarının benzer görüşteki kişileri bir araya getirdiğine dikkati çekerek, "Algıda seçicilik. Artık biz haberin belli taraflarını görmeye başlıyoruz. Haberi sadece kendi bakış açımız ve önyargılarımızla yorumluyoruz. Sosyal medyanın algoritmaları bizi yankı odalarına koyuyor. Yankı odalarında kendimizi daha anlamlı ve başarılı hissediyoruz. Yankı fanuslarının içinde olmaktan maalesef mutlu oluyoruz." dedi.