Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü, Bitki Koruma Bölümü, Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü ile Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü'nde görev yapan öğretim üyeleri bitki zararlılarına karşı çalışma yürüttü.
"Mısır saplarından elde edilen torefikasyon (biyokömür) sıvısının kırmızı örümceğe karşı biyopestisit etki potansiyeli" isimli çalışmayı ortaya koyan akademisyenlerin elde ettiği bulgular önemli bir uluslararası dergi olan Biomass and Bioenergy - Q1'de makale olarak yayımlandı.
Çalışmada elde edilen sıvı, tarımda önemli bir zararlı türü olan kırmızı örümceklere karşı doğal yolla mücadelede kullanılabilecek.
Yüzde 100'e yakın öldürücülük
Çalışma ekibinden Doç. Dr. Fatih Dağlı ve Dr. Öğretim Üyesi Nurdan Topakcı tarafından laboratuvarda yapılan testler sonucunda biyopestisit özellikteki bu sıvının, önemli zararlı türlerden biri olan ve tarım ürünlerinde verim kaybına yol açan kırmızı örümceklerin (Tetranychus urticae) yumurta ve erginlerine karşı yüzde 100'e varan öldürücü etki gösterdiği belirlendi.
"Mısır sapı peletlerinden biyokömür elde ettik"
Araştırma ekibinde yer alan Dr. Hasan Yılmaz, çalışmanın ilk aşamasında tarımsal atıkların katı yakıt olarak değerlendirilmesinin amaçlandığını söyledi.
Yılmaz, bu amaçla dünyada ve Türkiye'de büyük atık potansiyeli bulunan mısır saplarının kullanıldığını belirterek, "Bu kapsamda mısır sapları sıkıştırılarak pelet formuna getirildi. Ardından TÜBİTAK desteğiyle ekibimizin geliştirdiği bir reaktörle torefikasyon (oksijensiz ortamda kavurma) yöntemi uygulanarak mısır sapı peletlerinden biyokömür elde ettik. Bu süreçte ortaya çıkan sıvıyı yakalamayı başardık ve bu likit formundaki ürünün biyopestisit özelliklerinin belirlenmesi için uzman hocalarımıza başvurduk." ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Fatih Cengiz de Türkiye'de ve dünyada ciddi bir potansiyele sahip ve halihazırda ekonomik olarak yeterli düzeyde kullanım alanı bulamayan tarımsal atıkların bu kapsamda değerlendirilebilmesinin önemini vurguladı.
Çalışmanın, insan sağlığını tehdit eden pestisitlere alternatif değerli kimyasalların üretilebilmesine imkan sağlaması açısından büyük önem arz ettiğini kaydeden Cengiz, ekipteki öğretim üyelerini tebrik etti.