AA muhabirine konuşan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Erol, Türkiye'de Kaz Dağları ve Uludağ'ın yüksek kesimlerinde izole olan iki çiğdem türünün Türkiye genelindeki popülasyonlarını araştırırken çeşitli illerde çalışmalar yaptıklarını, bu kapsamda Muğla'da tespit ettikleri popülasyonun hem morfolojik hem de genetik olarak farklı olduğunu saptadıklarını anlattı.
Çiçekli bitkilerin genetik alışverişinin polen yoluyla gerçekleştiğini, bu polenin Uludağ'dan ya da Kaz Dağları'ndan ya da en yakınındaki Bozdağ'dan Muğla Göktepe'ye kadar taşınmasının mümkün olmadığını belirten Erol, "Sonuçta baktık ki Muğla'daki diğerlerinden oldukça uzak ve yeni bir tür olmayı hak eden bir popülasyon. Endemik bir tür olan Crocus cigdemiae'nin kendi başına kalmış kendi içinde hayatını devam ettiren bir popülasyon olduğunu düşünüyorum." dedi.
Türün yüksek dağ silsilelerinin üzerinde yayılış gösterdiğini aktaran Erol, bitkinin buzul devirlerinde daha geniş alanlarda yayılış göstermiş ve hava ısınmaya başlayınca da bu yüksek dağ silsilelerinin üzerine sığınıp burada kalmış olabileceğini ifade etti.
Keşfettiği türe, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Çiğdem Erol'un ismini vererek bilim dünyasına kazandırdıklarını ve böylece çiğdem kelimesinin ilk kez Türkçe olarak literatüre girdiğini kaydeden Erol, keşfinin, Plant Systematics and Evolution adlı hakemli bilimsel dergide yayımlandığını söyledi.