Akdeniz kuşağında yer alması nedeniyle iklim değişikliğinin etkilerini yoğun hisseden Türkiye'de yıllık kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı, 1313 metreküpken bunun, artan su ihtiyacı ve iklim değişiklikleri etkileri ile birlikte 2030'dan itibaren yaklaşık 1000 metreküp seviyelerine düşeceği tahmin ediliyor.
Türkiye'de yıllık kullanılabilir su potansiyeli 112 milyar metreküp olarak hesaplanırken bunun yaklaşık yüzde 50’si kullanılıyor. En fazla su, yüzde 77 ile tarımsal sulamada kullanılırken onu yüzde 11 ile sanayi kullanımı, yüzde 12 ile evsel kullanım takip ediyor.
Verimsiz kullanımlar nedeniyle tarımsal sulamada kullanılan suyun yaklaşık yarısı kaybedilirken, sanayi ve içme-kullanma sularında da verimsiz kullanımlar söz konusu oluyor. Bu durum, su kayıplarını azaltmaya ve verimliliği artırmaya yönelik etkili stratejiler geliştirilmesini zorunlu kılıyor.
Bu gerçekten yola çıkarak 2023 yılında, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından önemli bir girişim olarak başlatılan Su Verimliliği Seferberliği, Türkiye’deki su varlıklarının korunarak suyun verimli kullanılmasını ve bu konuda kamuoyunda farkındalık oluşturulmasını amaçlıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı da "İklim Değişikliği Eylem Planı" ile su kaynaklarının korunması ve su tasarrufu kapsamında, su verimliliğini artırmak için harekete geçti. Su Verimliliği Seferberliği çerçevesinde öğretmenlere yönelik düzenlenen "Su Verimliliği Eğitici Eğitimi Programı" ile öğrencilere su tasarrufu bilincinin aşılanması hedefleniyor. Bu kapsamda yapılan eğitimler ile 290 öğretmen eğitici olarak eğitim aldı. Eğitimlerin ardından öğretmenler, 827 okulda 300.000 öğrenciye su verimliliği konusunda farkındalık eğitimleri verdi. Bu eğitimlerin yaygınlaştırılması amaçlanıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve TEMA Vakfı iş birliğinde yürütülen "Su Kardeşliği" projesi ise bu stratejilerin önemli bir parçası olarak eğitim çalışmaları kapsamında çocuklarda farkındalık oluşturulmasına katkı sağlamayı hedefliyor.
Proje, çocuklara su varlıklarının tüm canlılar için taşıdığı önemi anlatmayı, çocukların suyun yaşam için vazgeçilmez bir varlık olduğunu kavramalarını, "su ayak izi" kavramını öğrenmelerini ve su varlıklarının korunmasına yönelik farkındalık geliştirmelerini amaçlıyor. Bu değişimin, çocukların aileleri ve çevreleri üzerinde de olumlu bir etki oluşturarak su verimliliği farkındalığının toplum geneline yayılmasına katkı sunacağı öngörülüyor.
Hedef kitlesi ilkokul 3. ve 4. sınıf düzeyindeki çocuklar olan proje uygulamaları kapsamında 2025 yılında 10 bin çocuğa ulaşılması amaçlanıyor.