Dolar
36.66
Euro
39.94
Altın
2,982.62
ETH/USDT
1,918.50
BTC/USDT
83,768.00
BIST 100
10,840.59
Gündem

Kartalkaya'daki otel yangını soruşturmasında tutuklanan zanlıların ifadeleri

Bolu Kartalkaya'da 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangınına ilişkin soruşturmada tutuklu sayısı 21'e yükselirken, tutuklanan zanlılardan aralarında otel sahibi Halit Ergül'ün de yer aldığı bazı zanlıların ifadelerine ulaşıldı.

Mehmet Emin Gürbüz, Zafer Göder, Selim Bostancı, Mine Yıldırım  | 27.01.2025 - Güncelleme : 06.02.2025
Kartalkaya'daki otel yangını soruşturmasında tutuklanan zanlıların ifadeleri

Ankara

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangınına ilişkin gözaltına alınan zanlılardan 21'i tutuklandı.

Aralarında otelin sahibi Halit Ergül, Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir, otelin muhasebe müdürü Kadir Özdemir'n de bulunduğu tutuklu zanlıların savcılık ifadelerine ulaşıldı.

Otelin sahibi Halit Ergül'ün ifadesinden

Otelin sahibi Halit Ergül, savcılık ve Bolu 2. Sulh Ceza Hakimliğindeki ifadelerinde, yönetim kurulu başkanı olduğu Grand Kartal Otel ile Gazelle Otel'in aynı şirket bünyesinde bulunduğunu, 1997'de yapımına başlanan ve 1999'da bitirilerek açılan oteli, 2019 yılında vefat eden kayınpederi Mazhar M'nin inşa ettiğini anlattı.

Ergül, yönetim konusunda kardeşler arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığından izin alınarak ana şirket Kartal Otel AŞ bünyesindeki Grand Kartal ve Kartal Otel'in kardeşlerin şirketlerine kiralandığını aktardı.

Otellerin 2007'de ayrıldığını ve Grand Kartal Otel AŞ'nin kendi şirketi olan Grand Kartal Turizm Ticaret AŞ'ye kiralandığını belirten Ergül, bu tarihten önce buraların bakanlık tarafından verilen Turizm İşletme Belgesi ile işletildiğini, oteller ayrılınca kiralama yaptıkları için İl Özel İdaresinden işyeri açma ve çalışma ruhsatı aldıklarını kaydetti.

Bu tarihten itibaren kendisinin oteli işlettiğini ifade eden Ergül, "Otelin denetimlerine Kültür ve Turizm Bakanlığı kontrolörleri gelir. Otelde denetim yaparlar. Kültür ve Turizm Bakanlığının yetki verdiği FQC Global Danışmanlık AŞ ile denetim yönünden her yıl sözleşme yapıyoruz. Bu şirket en geç 2 yılda gelip yangın, güvenlik, hijyen ve her yönden otelin denetimini yapar. Denetim neticesinde düzenlediği rapora istinaden bize Sürdürebilir Turizm Belgesi'ni vermektedir. Bu firma Bolu'da da faaliyet göstermektedir. Yetkilisinin ismi belgenin üzerinde yazılıdır. İsmi Ali A'dır." ifadelerini kullandı.

Ergül, ilk belgelendirme tarihi 2 Mart 2023, düzenleme tarihi 2 Mart 2024 ve geçerlilik tarihi 2 Mart 2025 olan Sürdürebilir Turizm 1. Aşama Belgesi'nin, Grand Kartal Otel'in denetlendiğine ilişkin düzenlendiğini, üç aşamalı denetimin birinci aşamasının her yönden denetimi gösterdiğini, ikinci ve üçüncü aşamalarda ise bazı denetimlerin daha hafif şekilde yapıldığını aktardı.

Belirttiği şirketin denetimi 2 Mart 2023 tarihinde yaptığını, yine Özel Öz Köroğlu Güvenlik Ltd. Şti. ile bundan 5-6 yıl önce denetim yönünden anlaşma sağladıklarını anlatan Ergül, şunları kaydetti:

"Bu şirket de daha çok güvenlik (bekçilik) denetimi yapmaktaydı. Bu şirketten güvenlik hizmeti alıyorduk. Bir de kendi özel güvenlik birimimiz söz konusudur. Bunlar 24 saat otelin içerisinde gezerler. Her yönden otelin güvenliğini sağlarlar. Yangın olduğunda ikaza basarlar. Haber verirler. Sağlıkla ilgili bir problem olduğunda ilgili birime bilgi verirler. Bir de ayrıca elektrik teknik servisimiz vardır. Bu servis de herhangi bir arıza olduğunda anında müdahale ederler. Mutfaktaki elektrikli eşyaların kontrolü mutfakta görevli aşçıbaşındadır. Anormal bir şey görüldüğünde aşçıbaşının tekniğe haber vermesi gerekmektedir. Otelin mutfağındaki ızgaranın üzerinde her türlü yağda kızartma yapılmaktadır. Gece Grand Otel'in mutfağında 4 kişi kahvaltıyı hazırlamak üzere görev yapmaktadır. Oradaki malzemelerin sorumluluğu da bunlara aittir.

Ben yangın olayını eşimden öğrendim. Eşim de Grand Otel'deydi. Beni telefonla aradı. Bu şekilde yangını öğrendim. Eşimin otel yönetimiyle alakası yoktur. Bazen otele eşim gezmeye gitmektedir. Yangın merdivenlerini müşteri ve personel kullanmaktadır. Ben elektrikçiyle yangın ikaz butonlarının çalışıp çalışmadığını kontrol etmiştim. Yangın ikaz butonlarından otelin elektrikçisi sorumludur."

"Otelde yangına karşı her türlü önlem alınmıştır"

"Otelde yangına karşı her türlü önlem alınmıştır." ifadesini kullanan ve gerekli denetimlerin yapıldığını savunan Ergül, "En son denetim Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 15 Aralık tarihinde yapılmıştır. Bu denetimde engelli odalarının kapılarıyla ilgili eksiklikler bulundu. Yangınla ilgili herhangi bir eksiklik tespit edilmedi." iddiasında bulundu.

Ergül, otelin inşa edildiği tarihte yağmurlama sistemi zorunluluğunun bulunmadığını öne sürerek, "Daha sonraki denetimlerde yağmurlama sistemini yapmamıza dair bir şey söylenmedi. Yangına karşı alarm sistemi vardı ancak büyük ihtimalle yangının başlangıcında bu sistem de hasar aldığı için çalışmadı. Ancak duman dedektörleri devreye girdi. Otelin yanında bulunan 70 metrekare alan için bir rapor talebi olmuş. Otelin tamamı için herhangi bir talepte bulunduğumuza dair bilgim yoktur. Ben otelin tamamı için talebin geri çekilmesi için talepte bulunmadım." savunmasında bulundu.

2007 yılında oteli hizmete açarken Bolu Belediyesinden yangına karşı yeterlilik belgesi, sonrasında da İl Özel İdaresinden açılış belgesi aldıklarını aktaran Ergül, "Otellerin denetimlerinden sonra eksiklik varsa bize sunuluyordu. Bana denetimlerde eksiklik olduğuna dair herhangi bir şey söylenmedi. Otelin yangın merdivenlerinin ilgili mevzuata aykırı olduğuna dair bir bilgi bize söylenmedi. 2007 yılındaki mevzuata uygun yapılmıştır. Yukarıda belirttiğimiz üzere Turizm Bakanlığının yetki verdiği özel bir şirket bizi denetlemektedir. Bu şirketle ilgili bilgileri savcılık aşamasında beyan etmiştim. İtfaiyenin bize denetimi olmadı. Aynı zamanda Turizm Bakanlığı da otelimizi denetlemektedir." ifadelerini kullandı.

Grand Kartal Otel'in müdürü Zeki Yılmaz

Tutuklu zanlılardan Grand Kartal Otel'in müdürü Zeki Yılmaz ise savcılık ifadelerinde, 1988 yılından bu yana her sene Kartal Otel ve Grand Kartal Otel'de kış sezonlarında çalıştığını, yangın sırasında Grand Kartal Otel'in 9. katında 9050 numaralı odada kaldığını aktararak, olayın ilk anlarına ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Koridordan ses duymam üzerine uyandım. Aynı anda resepsiyondan cep telefonumu aradılar. Otelin dördüncü katında yangın olduğunu haber verdiler. Hızlı şekilde odadan çıkarak yangın merdiveninden dördüncü kata indim. Dördüncü kata indiğimde yangın merdiveninden restoran kısmına inmeye çalıştım ancak kapıları açamadığım için misafirlerin kullandığı koridora geçtim. Buradan restoran kısmına geçmek istemiştim. Dumanların çok fazla olması ve içeride herhangi birini görememem nedeniyle beşinci kattaki resepsiyon kısmına çıkmak istedim. İki sefer merdivenle çıkmayı denedim ancak duman nedeniyle çıkamadım. Daha sonra merdivenlerden üçüncü kata indim. Bu katta gördüğüm bir grup kalabalığı birinci katta bulunan kayak odasından çıkmaları için yönlendirdim. Daha sonra odaları gezerek kapılara vurdum ve bağırarak insanları uyarmaya çalıştım. Daha sonra da otelden çıktım."

Zeki Yılmaz, otelle ilgili güvenlik ve diğer bütün önlemleri otel sahibi Halit Ergül'ün damadı Emir Aras'ın takip ettiğini, onun takip ettiği tüm işlemlerde kendisine yardım ettiğini, Ergül'ün de bu denetimlerden ve alınan önlemlerden bilgisinin olduğunu aktardı.

"Yangın sırasında yangın dedektörleri çalışıyordu"

Yılmaz, ifadesinde şu iddiaları dile getirdi:

"Otelde Turizm Bakanlığı, İl Özel İdaresi ve İl Tarım Müdürlüğü gelerek kendi alanlarıyla ilgili olarak denetim yapmaktadır. En son denetim 2024 yılının aralık ayında sezon açıldıktan birkaç gün sonra Turizm Bakanlığı tarafından yapıldı. Bu denetimde nitelikli bir eksiklik bulunmadı. Engelli odasının bulunmaması, çamaşırhanede halının olması ve kazan dairesinden koku gelmesi nedeniyle eksiklik tespit edildi. Bunun dışında herhangi bir eksiklik hatırlamıyorum. Grand Kartal Otel'de yangın tatbikatı yapılıp yapılmadığını hatırlamıyorum. Hatırladığım kadarıyla Grand Kartal Otel'de tatbikat yapılmadı ancak Gazelle Otel'de yapılmıştı."

Yılmaz, iki otelin personelinin bir kısmının aynı kişilerden oluştuğunu, bunların tatbikata katılmış sayıldığını ancak sadece Grand Kartal Otel'de çalışanlar için ayrıca tatbikat yapılmadığına değinerek, Grand Kartal Otel'de birim departman şeflerine yangın ve deprem afetleri için farklı görevler ve yanlarına yardımcılar verildiğini, şef sayısını 7 ya da 8 olarak hatırladığını kaydetti.

Grand Kartal Otel'deki güvenlik görevlilerinin yangın sırasında ayrıca görevlerinin bulunduğundan, afet sırasında görev verilen şefler ve yardımcılarının içerisinde güvenlik görevlilerinden kişilerin de yer aldığından bahseden Yılmaz, "Otelde bulunan duman sensörleri, yangın merdivenleri, katlarda bulunan yangın tüpleri ve yine katlarda bulunan yangın hortumları son denetimde Turizm Bakanlığı tarafından incelenmişti. Bahsettiğim konularda bu son denetimde herhangi bir sıkıntı tespit edilmedi. Otelde yağmurlama sistemi bulunmuyordu." iddiasında bulundu.

Duman sensörleri, yangın tüpleri ve yangın hortumlarından otelin teknik personelinin sorumluğu olduğunu söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti:

"Yangın merdivenlerinin içerisinde afet anında kaçışı engelleyecek herhangi bir eşyanın bulunup bulunmadığını bilmiyorum. Söz konusu malzemelerin rutin kontrollerini teknik personel olan Hüseyin Bey yapardı. Bu sezonun başında da bu denetimler yapıldı. Ayrıca meydana gelen yangın sırasında yangın dedektörleri çalışıyordu. Ben zaman zaman teknik personel ile bu denetimleri yapıyordum."

Yılmaz, yangının çıkış noktası olarak değerlendirilen 4. kattaki restoran kısmına ilişkin de şunları söyledi:

"Bu alan mutfağa ve mutfakta çalışan aşçılara aittir. Show denilen bu alanda ısıtma ve pişirme işleminde kullanılan aletler vardır. Bu aletlerin fişlerinin normal şartlarda takılı olmaması gerekir. Kullanılacağı zaman fişin takılması gerekir. Aşçıbaşının olay tarihinde bu alan için kimi görevlendirdiğini bilmiyorum. Anlatacaklarım bunlardan ibarettir. Meydana gelen yangın olayında Grand Kartal Otel isimli işletmede alınması gereken tedbirlerle ilgili benim herhangi bir kusurum olup olmadığını bilemiyorum." şeklinde savunma yaptı.

"Ne kadar otel müdürü olduğumu söylesem de tam olarak yetkim yoktur"

Mutfakta çalışan 27-28 kişiden aşçıbaşı R.B'nin sorumlu olduğunu aktaran Yılmaz, mutfak personelinin vardiya usulü görev yaptığını, gece çalışanların ise ekmekçiler ve kahvaltıyı hazırlayanlar olduğunu, sayılarının hatırladığı kadarıyla 2 kişi olduğunu ifade etti.

Yılmaz, aralık ayında yapılan denetime ilişkin herhangi bir belge verildiğini ve bu aydan önce en son denetimin ne zaman yapıldığını hatırlamadığını ancak bir önceki sene yapılmış olabileceğini belirterek, "Emin değilim. Son yapılan denetimde tespit edilen eksikliklerle ilgili bize sözlü olarak bildirimde bulunmuşlardı. Bu denetimlerle ilgili raporların bize verilip verilmediğini bilmiyorum. Veriliyor ise bu raporların nerede tutulduğunu da bilmiyorum. Bu işlerin takibini yetkilimiz Emir Bey yapmaktadır. Ben her ne kadar otel müdürü olduğumu söylesem de tam olarak yetkim yoktur." iddiasında bulundu.

İl Özel İdaresinin bu yıl için henüz denetime gelmediğini, geçen yıl geldiklerinde personelin çalıştığı ve kaldığı kısımlar ile 6. kattaki müşterilerin olduğu kısımları incelediklerini, tam olarak neleri incelediklerini hatırlamadığını anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Söz konusu raporların fiziken mi yoksa dijital ortamda mı geldiğini şu an için hatırlamıyorum. İlk ifademde belirttiğim yangın tatbikatının hangi firma tarafından yaptırıldığını hatırlamıyorum. Yanlış hatırlamıyorsam sonbahar mevsiminde tatbikat yapılmıştı ancak net tarihini hatırlamıyorum. Benim otel yönetiminde tam bir yetkim olmaması nedeniyle işleyen süreçlerle ilgili olarak ayrıntılı bilgim olmuyor.

Kadir Özdemir muhasebecimizdir. Tam olarak bilmemekle 12 Aralık 2024 tarihinde talep edilen rapor otelin birinci katında açılması istenilen kafeye ilişkin olabilir. Söz konusu kafeyi Mudurnu Enerji isimli şirket açacaktı. Kafe için bu şekilde müracaat yapıldığından sonradan haberdar oldum. Bunun sebebi de az önce belirttiğim şekilde benim belli konulardan haberimin olmamasıdır. Benim işletme müdürü olarak ayrı bir odam da bulunmamaktadır. Gün boyu resepsiyonda bulunurdum. Bu talep hakkında uygun olmadığına dair rapor düzenlendiğini de bilmiyordum. Şu an öğreniyorum. Her ne kadar otel müdürü isem de çok fazla yetkim ve sorumluluğum yoktur. Bu sebeple bahsedilen işlerden bilgim yoktur. Bana bahsettiğiniz raporda otelin denetimi esnasında gelen görevlileri görmemiştim, yanlarında değildim. Uygun olmadığına dair verilen raporda bahsedilen eksikliklerin giderilip giderilmediğini de hatırlamıyorum, bu rapordan haberim yoktu."

Şirketin genel müdürü Emir Aras

Tutuklanan zanlılardan şirketin genel müdürü Emir Aras ise savcılık ifadesinde, bilişim sistemleri mezunu olduğunu ve Gazelle Otel'e 2012'de girdiğini, burada rezervasyonlara baktığını, aynı zamanda bilgisayar mezunu olduğu için bilgisayar işlerini de yaptığını kaydetti.

Her kış Grand Otel'e çıktığını, burada genel müdür olarak görev yaptığını belirten Aras, şöyle devam etti:

"Ancak fiilen bilgisayarlara bakarım. Rezervasyonları kontrol ederim. Oteldeki denetimleri muhasebeciler yapar. Sezon başında İl Sağlıktan gelirler, onlarla denetim yaparlar. Özel İdareden gelirler, yine onlarla denetim yaparlar. Turizm Bakanlığından geliyorlar, yine muhasebeciler Turizm Bakanlığından gelen kişilere refakat ederler. Otelin denetmenlerine muhasebeci rehberlik eder. Otel müdürü, bunlara refakat eder. Otel müdürü Zeki Yılmaz'dır. Otel müdürü daha çok resepsiyona bakar, personelin arasındaki irtibatı sağlar, toplantıları yapar.

En son Turizm Bakanlığının yaptığı denetim sırasında ben de vardım. Turizm Bakanlığından gelenler, oteli her yönüyle denetlediler. Ben genelde yapılan denetimlere refakat etmiyorum. 15 Aralık 2024 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığının denetimi oldu. Bu denetim 5-6 saat sürmüştür. Belediyenin denetimi olup olmadığını bilmiyorum. Otel müdürü olarak güvenlikten de sorumluyum, damat olduğum için oradayım."

Aras, çok üzgün olduğunu belirterek, "Yangın sırasında oteldeydim. 7'nci kattaydım, kızım yanımdaydı. Gece telefonum çaldı, 'Yangın var.' denildiğini duydum. Kapıyı açtım. Telefonum bir daha çaldı. Kat sorumlusu arıyordu. Yangın olduğunu söyledi. Restoranda başladığını ifade etti. Merdivenlerden indim, dışarı çıktım. İkaz butonlarına basamadım çünkü yangın çok yoğundu. O anda hiçbir şey düşünemedim. Suçlamaları kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.

Otelin muhasebe müdürü Kadir Özdemir

Yangına ilişkin tutuklanan otelin muhasebe müdürü Kadir Özdemir de savcılıkta verdiği ifadede, Savcılıktaki ilk ifadesinde Özdemir, otelin genel müdürü Emir Aras'ın, -1. katta kafe açılacağını, kafenin Mudurnu Enerji AŞ'ye ait ve sahibinin arkadaşı İ.P. olduğunu belirterek, İl Özel İdaresinin yangın belgesi talep ettiğini, sezonun da başlayacak olması dolayısıyla kendisinden yardımcı olmasını istediğini aktararak, şöyle devam etti:

"Buna ilişkin öncelikle Karacasu, ardından Seben Belediyesine başvurdum ancak bu iki belediye bana bu konuda belge veremeyeceklerini sözlü olarak ilettiler. Ben de bunun üzerine Bolu Belediyesine dilekçe ile başvurdum ancak dilekçe ibraz ederken sözlü olarak 'Burası kafe için olacak' dememe rağmen dilekçede bu hususa yer verilmemiş olduğundan, bir süre sonra otele belediyeden görevliler geldi ve tüm otele detaylı inceleme yaptılar. Böyle olunca biz dilekçenin yanlış verildiğini fark ettik. Aslında amacımız kafe açılması için dilekçe vermekti fakat belediye tüm otelin kontrolü şeklinde hatalı dilekçe verildiğini fark ettik. Sonrasında belediye otelde bir miktar eksiklik tespit edip bunu bize iletti.

Bu konuyu ben Emir Bey'e izah ettim. O da şu anda sezonun başlayacağını, eksikleri yetiştiremeyeceğimizi, dolayısıyla dilekçeyi iptal etmemi istedi. Ben de bunun üzerine 24 Aralık 2024 tarihinde belediyeye dilekçenin işleme alınmaması yönünde iptal dilekçesi verdim. Buna istinaden dilekçemiz iptal edildi. Ardından ilerleyen süreçlerde Mudurnu Enerji firması belediyeye yeniden dilekçe verip inceleme talep etmişler ancak bu dilekçeyi kimin verdiğini hatırlamıyorum. Yardım etmek amaçlı olarak ben de vermiş olabilirim, tam hatırlamıyorum."

"İtfaiye raporu çıktıktan sonra otelin tamamının denetlendiğinden haberim oldu"

Özdemir, savcılıktaki ek ifadesinde, vaktinin çoğunluğunu Gazelle Otel'de geçirdiğini ve 20 günde bir Grand Kartal Otel'e gittiğini, buradaki işlemleri elemanları C.Ö. ve M.S. vasıtasıyla yaptığını anlattı.

Oteldeki denetimlere elemanlarının iştirak ettiğini aktaran Özdemir, "Denetim sonucunda verilen raporlar elemanlarım vasıtasıyla bana gelir, bazen de ben olmadığım zamanlarda yönetime verilir. Aralık ayının 10'u gibi Mudurnu Enerji AŞ'nin yetkililerinden İsmail Karagöz beni arayarak, Grand Otel içinde kiraladıkları yer için yangın uygunluk raporu istediklerini söyledi. Ben de Emir Bey ile görüştüğümde, yardımcı olmamı söyledi. Bana o yerin kiralandığına ilişkin herhangi bir sözleşme gelmedi." ifadelerini kullandı.

Özdemir, yangın raporu almak için Bolu Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğüne gittiğinde durumu anlattığına değinerek, şöyle devam etti:

"Form doldururken restoranı bilmezler diye otelin ismini yazdım. Bu başvurum üzerine itfaiyeden biri gelip otelin tamamını denetlemiş. Denetlerken muhasebe elemanı C. Bey refakat etmiş, itfaiye raporu çıktıktan sonra otelin tamamının denetlendiğinden haberim oldu. Denetleme raporu çıktıktan sonra C. beni arayarak, Emir Bey ile görüştüğünü, eksikliklerin çok masraflı olduğunu, bunları yapamayacaklarını, başvuruyu iptal etmemiz gerektiğini söylemiş. Ben de sonrasında Emir Bey ile görüşerek 'Başvuruyu iptal edelim mi' diye sordum. O da 'Tamam edelim' dedi. Ben de bunun üzerine Bolu Belediye Başkanlığına giderek 'Önceki başvurumun iptal edilmesini istiyorum' dedim."

Yazılı dilekçe verdikten sonra Mudurnu Enerji AŞ adına kendileri başvurup uygunluk belgesi aldıklarından bahseden Özdemir, Mudurnu adına dilekçe verip vermediği hususunda aklında soru işareti olduğunu ancak hatırlamadığını öne sürdü.

Özdemir, ek olarak verdiği ifadede de itfaiye yangın denetleme rapor sonucu bildirildikten sonra otelin tamamında denetim yapıldığını öğrendiğini ileri sürerek, şunları kaydetti:

"Bu konuyu Ahmet Demir ile paylaştım. Ahmet Demir, Gazelle Otel'de genel müdür olarak çalışır ancak resmi olarak belge sıfatı yoktur ama fiilen genel müdür olarak çalışır. Ahmet Demir de kendisi ile konuyu paylaşmam üzerine Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ile görüşmüş, Gülener, Ahmet Demir'e iptal dilekçesi vermemizi söylemiş. Daha sonra ben de Emir Bey ile bu konuyu paylaştım. Emir Bey de 'Öyle oluyorsa iptal dilekçesi yazalım.' dedi."

Otelin elektrikçisi suçlamaları reddetti

Yangınla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan zanlılardan işletmenin elektrikçisi Hüseyin Özer'in de jandarmada verdiği ifadesi ortaya çıktı.

Grand Kartal Otel'de iki yıldan beri sezonluk olarak görev yaptığını, işletme sahiplerine ait farklı firmalarda ise 1991'den beri çalıştığını anlattı.

Özer, yangınla ilgili alınan tedbirlere ilişkin tesiste iki merdiven bulunduğunu ancak bunların yangın merdiveni olup olmadığını bilmediğini aktararak, "Otelimizde yangın detektörleri bulunmaktadır ancak olay esnasında orada olmadığım için alarm sisteminin çalışıp çalışmadığını bilmiyorum." ifadelerini kullandı.

Özer, ekip arkadaşlarından B.Ö'nün de arayıp yangını haber vermesinin ardından bilgi işlem sorumlusu A.T. ile 03.50 sularında otele doğru yola çıktıklarını, saat 04.30 civarı bölgeye vardıklarında otelin komple yandığını gördüklerinden bahsetti.

Dumandan etkilendiği için içeriye giremediğini ve dışarda arkadaşlarına yardım ettiğini aktaran Özer, şunları kaydetti:

"Daha önce otelde hiç yangın çıkmadı. Yangın alarm ve yangın koruma sistemiyle alakalı hiçbir teknik bilgim yoktur. Bu yangın sistemlerini dışardan taşeron firma üstlenmektedir. Hangi firmanın üstlendiğini bilmiyorum. Bunu ancak otel yetkilileri bilir. Ben sadece elektrikçiyim, teknik müdürüm T.P. elektrik alanında yetkilidir. Ben sadece verilen görevleri yerine getiririm. Olayla ilgili olarak hiçbir suçum yoktur. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum."

Otelin aşçısı Faysal Yaver

Soruşturma kapsamında tutuklanan aşçı Faysal Yaver de savcılıktaki ifadesinde, 20 Ocak saat 23.30-00.00 sularında mutfak bölümüne geldiğinde ekmekçi Yusuf Karahanlı'nın orada olduğunu, kendisinden sonra da yardımcısı Fidan Kurç ile diğer ekmekçi Mehmet Gündüz'ün geldiğini belirtti.

Normal şartlarda Fidan ile ikisi oldukları için sabah 07.00'deki kahvaltıyı tüm gece çalışarak ancak yetiştirdiklerini, yardımcısının da işe yeni başladığı için hiçbir şey bilmediğini aktaran Yaver, şunları kaydetti:

"Mutfakta kahvaltı malzemesini hazırladığımız, Yusuf ve Mehmet usta ekmek yaptığı sırada Yusuf usta 'Yangın var' diye bağırdı. Biz de bunun üzerine restoran bölümüne baktığımızda yangının çıkmış olduğunu gördük. Hemen yangın tüpü aradık ancak bulamadık. Yangını gördükten dışarı çıkana kadarki sürede yangın tüpüne denk gelmedim. Bu nedenle de tüple müdahale etme şansım olmadı. Yusuf usta resepsiyon katına geçti. Diğer arkadaşlar telefonla yetkilileri aramaya çalışıyordu."

Yaver, kendisinin de çalışma arkadaşlarını uyandırmak için diğerleriyle ikinci kata indiğini, uyuyan görevlileri ve diğer insanları bağırarak uyandırmaya çalıştıklarını dile getirdi.

Ellerinden geldiği kadar insanı uyandırdıklarına, sonrasında da otelden çıkmak için garaj kısmına gittiklerine değinen Yaver, "Restorandan garaja kadar duman binayı sarmıştı. Garajın demir kapısı kapalıydı, kendi gücümüzle kapıyı açtık ve dışarı çıktık. Sonra yeniden binaya girmeye çalıştım ancak duman her yeri kaplamıştı. Girmem mümkün değildi. Bu nedenle içeri giremedim. Ben içerideyken yangını gördükten dışarı çıkana kadar geçen sürede hiçbir zaman yangın alarmı, uyarıcı mekanik ses veyahut söndürmeye yarar su fıskiyesi çalışmadı. Biz sadece kendi sesimiz ve imkanlarımızla insanları uyandırmaya çalıştık." savunmasını yaptı.

Yaver, otele geleli bir ay olduğunu, bu süre zarfında yangın tatbikatı yapılıp yapılmadığını bilmediğini, yangın için görevlendirilen herhangi birinin kendisine tanıtılmadığını, gece çalıştığı için resepsiyonda görevli 2 kişiye yemek hazırladığını, bunun dışında katlardan sorumlu herhangi bir görevliyi bilmediğini kaydetti.

Otelde geceleri çalışan güvenlik görevlisi görmediğinden, olması halinde kendisinden yemek alacağından bahseden Yaver, otelde tatbikat veya denetim yapılıp yapılmadığına dair, "Ben zaten 1 aydır otelde çalışıyorum. Benim çalışmış olduğum saatlerde otelde herhangi bir denetime rastlamadım. Otelde kimin denetim yaptığını bilmem. Otelin herhangi bir yetkilisini tanımıyorum. Ben sezonluk çalışıyorum." ifadelerini kullandı.

"Tek görevim geceden sabaha kadar kahvaltı hazırlamaktır"

Yaver, oteldeki işine S.A. şefin referansıyla girdiğini ancak yaşanan bir tartışma üzerine S.A'nın otelden uzaklaştırıldığını, bu nedenle onun kahvaltı hazırlama görevinin kendisine verildiğini anlattı.

Otelde kimin denetim yaptığını ve bu işten sorumluğu olduğunu bilmediğini savunan Yaver, şunları kaydetti:

"Yangının önlenmesinden kim sorumludur bilmem. Benim tek görevim geceden sabaha kadar kahvaltı hazırlamaktır. Mutfak ve restoran bölümü ayrıdır. Restoran bölümünde gece çalışan yoktur. Bu bölümle ne benim ne de ekmekçi olan görevlilerin hiçbir alakası yoktur. Ben böyle bir olay meydana gelsin istemezdim. Benim bu olayda herhangi bir kusurlu eylemim yoktur. Sadece yangını önce görenlerden biriyim. Zaten ilk biz bağırmaya başladık. Elimden geldiğince otelde çalışan görevlilere ve kalan insanlara yardımcı olmaya çalıştım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum."

Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir

Otel yangınına ilişkin tutuklanan bir diğer isim Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir'in de savcılık sorgusundaki ifadelerine ulaşıldı.

Gazelle Otel'in iş güvenliği uzmanının bulunduğunu ancak Grand Kartal Otel'in olup olmadığını bilmediğini öne süren Demir, 2024 Aralık sonlarına doğru Muhasebe Müdürü Kadir Özdemir'in kendisine arayıp "Belediyeye verdiğimiz bir evrak var, bu evrakın işlerini hızlandırabilir miyiz?" diye sorduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"(Özdemir) 'Belediye evrakına göre Grand Kartal Otel'de genel bir eksikliğin olduğunu, yeni bir müracaatta bulunduklarını, yaptıkları müracaat işlemini hızlandırabilir miyiz?' dedi. Ben de (Bolu Belediye Başkan Yardımcısı) Sedat Gülener'e bu konuyu telefonda ilettim. Telefonda 'Konunun içeriğine vakıf değilim ancak evrak sürecini hızlandırabilir miyiz?' dedim. Sedat Gülener de bana Grand Kartal Otel'in ilk denetlemesi ile alakalı herhangi bir şey söylemedi. Otelde eksiklik olup olmadığına ilişkin herhangi bir sözü olmadı. Kendisi ikinci müracaat ile ilgili bana 'Konuyu öğrenelim yardımcı olurum.' dedi. Bu konu ile ilgili Sedat Gülener'le telefonla görüşmüşlüğüm ya birdir ya da ikidir. Daha fazlasını hatırlamıyorum. Ben ikinci müracaat için görüşme yapmıştım. İşlemin olumlu sonuçlandığını Kadir Özdemir bana söylemiştir.

"Gazelle Otel'de yangın tatbikatı 2025 yılında yapılmadı"

Gazelle Otel'de 2025'te yangın tatbikatı yapılmadığını kaydeden Demir, 2023 veya 2024'te yapılan yangın tatbikatı ve neticesinin iş sağlığı ve güvenliği defterine kaydedildiğinden bahsederek, şöyle devam etti:

"Gazelle Otel'in yangın uygunluk raporunun olmadığını biliyorum. Turizm Bakanlığının akredite firmaları var. 2023 yılından beri bunlar her yıl denetim yapıyorlar. İsimleri hatırlamıyorum ancak bunlar kayıtlarda var. Her ikisini de kayıtlardan çıkarıp getirebilirim. Grand Kartal Otel'i de Gazelle Otel'i de hizmet alınan şirketlerin denetlediğini biliyorum.

Gazelle Otel'in teknik personelinden Tahsin Pekcan sorumludur. Grand Kartal Otel'de teknik personel yönünden ihtiyaç olduğunda otele gönderilecek elemanlar Tahsin Pekcan'ın bilgisi ve izni ile giderler. Tahsin Pekcan otel yönetimine gidecek personeli sunar. Otel yönetimi de buna izin verir. Gazelle Otel'in yönetiminde Halit Ergül, Emir Aras ve ben varım. Her iki otelin yönetiminde de Halit Ergül ile Emir Aras vardır. Söyleyeceklerim bundan ibarettir."

Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener

Yangına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, savcılıktaki ifadesinde, dilekçeleri, Akıllı Kent Otomasyon Sistemi (AKOS) üzerinden görebildiğine değinerek, şöyle devam etti:

"Yangın güvenliği denetleme başvuru dilekçesi yazı işleri müdürlüğüne giriş yapar. Yazı işleri, ilgili müdürlüğe gönderir. Müdürlük bunu ilgili birime havale eder. Bu talepler de yazı işleri müdürlüğü tarafından itfaiye müdürlüğüne havale edilir. Dilekçe geldiğinde benim haberim olmaz. İlgili birime havale edilir. Denetimden sonra da benim haberim yoktur ancak belediyede yazışmaların olduğu sistem olan AKOS'a yazışma düştüğünde ben oradan bakıp görebilirim. Müdürlerin ne havale ettiğini silsilenin sonunda görebilirim.

Grand Kartal Otel'e ilişkin itfaiye müdürlüğünün yapmış olduğu denetiminden, yazışma bana gelene kadar haberim olmamıştı. Ancak dilekçenin geri çekildiğini, geri çekilme dilekçesi verildiğini gördüğümde dikkatimi çekmişti. İlgili müdür, yani İtfaiye Müdürü bana bu konuyu anlattı. İlk dilekçenin neden iptal edildiği hususu dikkatimi çektiği için itfaiye müdürüne durumu sordum. İtfaiye Müdürü bana, 'İtfaiye raporu için başvurmuşlardı. İkinci bir dilekçe ile başvurularını geri çekiyorlar' dedi. Ben de 'Yapmamız gereken nedir?' dedim. O da dilekçeyi iptal edeceklerini söyledi."

Önceden uygunsuzluk raporu düzenlenip düzenlenmediğini hatırlamadığını savunan Gülener, talep üzerine yapılan denetimlerde eksiklik geldiğinde uygunsuzluk raporunu talep edene teslim ettiklerini, Grand Kartal Otel sahiplerini yakından tanımadığını ve dostluğunun, arkadaşlığının olmadığını anlattı.

İtfaiye Müdür Vekili Coşkun'un ifadesi

Dosya kapsamında tutuklanan Bolu Belediyesi İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ise Bolu 2. Sulh Ceza Hakimliğindeki ifadesinde, savcılıkta verdiği ifadelerini kabul ve tekrar ettiğini belirtti.

İfadelerine ekleyeceği yeni bir husus bulunmadığını aktaran Coşkun, "Ancak belirtmek isterim ki olay yerine biz vardık. Tüm ekip olarak üzerimize düşen kurtarma eylemlerinde bulunduk. Onlarca insanımızın da kurtulmasına vesile olduk. Üzerimize atılı olan bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçunu kabul etmiyorum. Zira buna dair somut bir delil ibrazı tarafıma yapılmamıştır. Bu aşamada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmamı talep ederim." savunmasında bulundu.

İtfaiye personeli İrfan Acar'ın ifadesi

İtfaiye personeli İrfan Acar da Bolu 2. Sulh Ceza Hakimliğindeki ifadesinde, savcılık ifadelerini kabul ve tekrar ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Ben bana görev tevdi edildiğinde yanlış hatırlamıyorsam 13 katlı bir binanın bütün eksikliklerini kalem kalem tespit ederek ilgili birime bildirdim. Bundan sonra bana bu şekilde suç isnadını kabul etmiyorum. Zira benim herhangi bir şekilde görevimi savsaklamak gibi bir durumum olmamıştır. Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı talep ederim."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın