Dolar
33.08
Euro
36.27
Altın
2,466.05
ETH/USDT
3,456.60
BTC/USDT
64,777.00
BIST 100
11,206.94
Gündem, 15 Temmuz Darbe Girişimi

Bakan Göktaş: 15 Temmuz zaferi bizi tehdit eden karanlığın büyük bir aydınlığa dönüşmesini sağladı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "15 Temmuz zaferi bizi tehdit eden karanlığın büyük bir aydınlığa dönüşmesini sağladı. Bu, sadece güçlü bir aidiyet duygusuyla mümkündür." dedi.

Elif Küçük  | 18.07.2024 - Güncelleme : 18.07.2024
Bakan Göktaş: 15 Temmuz zaferi bizi tehdit eden karanlığın büyük bir aydınlığa dönüşmesini sağladı Fotoğraf: Esra Bilgin/AA

İstanbul

Bakan Göktaş, İstanbul Üniversitesi (İÜ) tarafından Rektörlük Binası Doktora Salonu'nda düzenlenen "Milletin Zaferi: İlkeye, Ülkeye, Aileye Aidiyet" başlıklı 15 Temmuz Sempozyumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'un ülkenin ve milletin özgürlük ve bağımsızlık destanı yazdığı büyük bir milat olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğiyle milletin kazandığı bu büyük zaferin, darbeler dönemine son vererek, demokrasinin gücünü kanıtladığını söyleyen Göktaş, Türk milletinin o gece büyük bir irade sergileyerek, FETÖ'nün hain darbe girişimini başarıyla engellediğini ve geleceğine sahip çıktığını anlattı.

Sempozyumda, bir millete zafer kazandıran ilkeleri, milletin ülkelerine olan aidiyetini ve bunun filizlendiği aileyi konuşacaklarını aktaran Göktaş, paneli düzenleyen başta İÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti.

"Milletimiz, özgür ve bağımsız karakterini bir kez daha bütün dünyaya göstermiştir"

Göktaş, 15 Temmuz'un, ülkenin kaderine yön veren önemli bir dönüm noktası olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin geleceğinde yeni bir sayfa açan 15 Temmuz zaferi ile milletimiz, özgür ve bağımsız karakterini bir kez daha bütün dünyaya göstermiştir. 15 Temmuz ruhu olarak iftihar ettiğimiz, başarımızın anahtarı olarak gördüğümüz birlik beraberlik duygumuz, o gece, darbecilerin karşısında aşılmaz bir duvar haline geldi. Ülke olarak, milli ve manevi değerlerinden yeniden doğduğumuz o gece, hafızalarımızda hiç silinmeyecek bir yer edindi."

Açılışta izletilen 15 Temmuz filmi ile o geceyi yeniden yaşadıkları sahnelerin unutulmaz birer sembole dönüştüğünü belirten Göktaş, 15 Temmuz'da, Anadolu topraklarında düşman işgaline geçit vermeyen Çanakkale ruhunun uyandığını, o gece İstanbul'da kapatılan köprüyü gözünü kırpmadan geçen vatandaşların Türkiye'nin geleceğini kurtardığını dile getirdi.

Bakan Göktaş, 15 Temmuz'da kadını, erkeği, genci ve yaşlısının, ailelerin, bütün Türkiye'nin, cesaretleri ve kararlılıklarıyla özgürlük ve demokrasi mücadelesinin en ön saflarında yer aldığını hatırlattı.

Milletin, her şeyden önce ailelerinden güç alarak müthiş bir cesaret gösterdiğini belirten Göktaş, şunları paylaştı:

"15 Temmuz zaferi, bizi tehdit eden karanlığın büyük bir aydınlığa dönüşmesini sağladı. Bu, sadece güçlü bir aidiyet duygusuyla mümkündür. Bizi biz yapan değerlerimize aidiyeti ise ancak aileyle mümkün kılabiliriz. Bu anlayıştan hareketle Bakanlık olarak, 'Güçlü Aile, Güçlü Toplum, Güçlü Türkiye' diyerek, tüm çalışmalarımızın odağında aileyi konumlandırıyoruz. Aile değerleri, kültürümüzü şekillendiren asli mayamızdır. Bizi hayata bağlayan, öncelikle aile bağlarımızdır. Ailemiz bizim sığınacak limanımızdır. 15 Temmuz'da vatandaşlarımızı canı pahasına devletine, milletine siper eden en büyük motivasyon, ailelerimizden gördüğümüz vatan sevgisidir. Çünkü vatan en büyük evimiz, millet en geniş ailemizdir."

"Şehitlerimizin yakınları ve gazilerimiz bize milletimizin emanetidir"

Bakanlık olarak, bu geniş ailenin kadın-erkek, genç-yaşlı her üyesi için özel hizmet modelleri geliştirdiklerine, politikalar hayata geçirdiklerine işaret eden Göktaş, etkili politikalarla aile kurumunu koruma ve güçlendirme konusunda önemli adımlar attıklarına inandıklarını vurguladı.

Göktaş, "Büyük Türkiye" ailesinin önemli bir parçası olarak gördükleri şehitlerin emanetlerine ve gazilere derin bir vefa duygusuyla destek olduklarını kaydederek, şöyle konuştu:

"Pek çok alanda sağladığımız desteklerle 15 Temmuz kahramanlarımız dahil olmak üzere şehitlerimizin aileleri ile gazilerimizin her zaman yanında oluyoruz. Biliyoruz ki onlar için ne yapsak az. Şehitlerimizin yakınları ve gazilerimiz bize milletimizin emanetidir. Bu emanetlere sahip çıkmak boynumuzun borcudur, vatani görevimizdir. Bu anlamda şehit yakını ve gazilerimizin her daim yanında olmaya gayret ediyoruz. Hayatın her alanında onlara büyük bir özveriyle hizmetlerimizi sunmaya devam ediyoruz. Bu, bizim için büyük bir gururdur, büyük bir onurdur."

"15 Temmuz, ilkeli duruşun en net fotoğrafıdır"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, Türk milletinin büyük bir kararlılıkla ortaya koyduğu 15 Temmuz direnişi için söyleyecek daha çok söz olduğunu, bugün, üniversitelerin bu alandaki bilimsel çalışmalarının özel bir literatür oluşturduğunu söyledi.

İstanbul Üniversitesi'nin "aidiyet" temasıyla düzenlediği bu panelin, sosyal politikaların doğru anlaşılması açısından da önemli bir imkan sağladığını aktaran Göktaş, "15 Temmuz, ilkeli duruşun en net fotoğrafıdır. Bu fotoğrafın dünyaya yansıması ile Türk milletinin gücü dünyaya yansımıştır." ifadesini kullandı.

15 Temmuz'u unutulmaz kılan şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Göktaş, darbe girişimine direnen, gazi olan tüm vatandaşlara teşekkür etti.

"Cumhurbaşkanımızın cesareti, milletimizin ferasetiyle milletimiz devleti uçurumun kenarından aldı"

İstanbul Valisi Davut Gül de sempozyumun başlığının "ilkeye, ülkeye, aileye aidiyet" anlamında çok önemli olduğunu belirtti.

Karşılarında dünyanın en büyük istihbarat örgütlerinden birini gördüklerini anlatan Gül, "Fetullahçıların genel prensibi şudur; inkar, iftira ve kumpas. Herhangi bir suçu işleyen ya da kabahati olan biri 'Evet bunu yaptık' der. Ama bunu Fetullahçılarda göremezsiniz." sözlerini sarf etti.

Gül, FETÖ'nün aslında her şeyi planlandığını, ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın irade ortaya koyacağını, vatandaşların Adnan Menderes ve arkadaşlarında yaşadıkları pişmanlığı yaşamamak için sokağa ineceklerini planlamadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Onlar şöyle düşündüler, 'Herhangi biri bir düdük çalacak, yöneticiler ülkeyi terk edecek ya da yakalanacak'. Vatandaşların da tıpkı geçmiş darbelerde olduğu gibi darbecilerin emrine gireceğini düşündüler. Özellikle polisin içerisinde, askerin içerisinde, namuslu, haysiyetli insanların olabileceğini ve bunların devletin, milletin yanında yer alacağını düşünmediler. İnsanlarımız bedel ödedi. Cumhurbaşkanımızın cesareti, milletimizin ferasetiyle milletimiz bir kez daha devleti uçurumun kenarından aldı."

Sempozyumun açılışında İÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar ile 15 Temmuz gazisi İbrahim Akbalık da konuşma yaparken, İÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Düzenli şehitler için dua etti.

Sempozyumda, "Ailenin toplumsal aidiyet açısından önemi ve 15 Temmuz darbe teşebbüsü", "İletişim araçlarının toplumsal hareket üzerindeki etkisi ve 15 Temmuz darbe teşebbüsü", "Toplumsal aidiyet ve 15 Temmuz darbe teşebbüsünün hukuki boyutta analizi" ve "15 Temmuz darbe teşebbüsünün uluslararası ilişkiler kapsamında analizi" başlıkları ele alındı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.