Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davanın sanıklarının eylemleri cezasız kalmadı.

Bu sanıklardan eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Savunma ve Komuta Kontrol Daire Başkanı tuğgeneral Kemal Mutlum, 15 Temmuz'da Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi'ni (HKHM) ele geçirmeye çalışan isimdi.

AA muhabirinin dava dosyasından derlediği bilgilere göre Mutlum, 15 Temmuz akşamı İstanbul'da emekli general Mehmet Şanver'in kızının düğününe davetli olduğu halde katılmadı ve saat 21.11'de sanıklar Recep Sami Özatak ve Devrim Orhan'la birlikte HKHM'nin komutasını devraldı.

Bu saatten sonra HKHM'ye giriş ve çıkışı, nöbetçi personelin telefonla görüşmesini yasaklayan Mutlum, darbeye katılan Akıncı Üssü, Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı, Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü, Adana 10. Tanker Üs Komutanlığı ile Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi (BHHM) ve değişik askeri birimlerdeki darbe yöneticileriyle görüşmeler yaptı. Karargahtaki darbeye yönelik faaliyet ve darbeye katılan sanıkların eylemlerini de organize etti.

Mutlum, karargaha gelerek darbe faaliyetini engellemeye çalışan dönemin Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Vekili olan emekli tümgeneral Cevat Yazgılı ve yanındakilerin de etkisiz hale getirilmesi için talimat verdi.

15 Temmuz'da darbe karşıtı askerlerin HKHM ile irtibat kurmasını engelleyen Mutlum, darbeci general Semih Terzi'nin darbeye katılmak üzere Ankara'ya askeri personel getirmesini sağlamaya yönelik uçuş izni verilmesi için de Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'ndeki darbecilerle görüşme yaptı.

Ayrıca Mutlum, dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın uçağının F16 kaldırılarak engellenmesi ve Malatya'ya indirilmesi için Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'nden Özkan Edip Akgülay'a da talimat veren kişiydi.

HKHM'nin telefon ve elektronik sistemlerinin kapatılması sonrasında da Mutlum, sanık Veysel Kavak'la birlikte dahili telefon ve GSM hatları üzerinden görüşmeler yaparak eylemlerini sürdürdü.

Soruşturma ve yargılama aşamasında dinlenen tanıklar, Mutlum'un, darbe girişiminden önce de FETÖ'nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasında yer aldığını teşhis etti.

Suçlamaları kabul etmedi

Darbe girişiminden sonra yargılanmaya başlanan Mutlum, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 30 Ekim 2020'de esasa ilişkin savunma yapan Mutlum, darbeyle uzaktan yakından alakasının bulunmadığını öne sürdü.

Mutlum, Harekat Merkezini giriş çıkışa kapattığı suçlamasına karşılık, "Genelkurmay'daki silah sesleri ve HKHM ana giriş kapısına ateş edilmesi üzerine giriş çıkışları daha sıkı kontrol altına almak için bazı emirler verdim." dedi.

Darbe girişimine yönelik faaliyetlerin hiçbirinin HKHM'den yönetilmediğini savunan Mutlum, Harekat Merkezinin, Hava Kuvvetleri Komutanlığının faaliyetlerinin yönetildiği bir yer olmadığını, burada sadece harekatların izlendiğini ileri sürdü.

Mutlum, diğer darbe sanıklarıyla arasında geçen konuşma kayıtlarının ise sahte olduğunu, kendisine ait olmadığını savundu.

Ala'nın uçağına önleme yapılmadığını söyleyen Mutlum, "İçişleri Bakanı'nın uçağına önleme için uçak kaldırıldığı iddiası şahsıma yapılmış bir kumpastır." dedi.

79 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 3 bin 901 yıl 6 ay hapis

Yargılama sonunda mahkeme, eski tuğgeneral Mutlum'u "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Cumhurbaşkanına suikast" ve 77 kişinin şehit edilmesine ilişkin toplam 79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti.

Mutlum, 198 kişiye yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs", 22 kişiye yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve bir kişiye yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs" suçlarından da toplam 3 bin 901 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Sanıklara verilen cezalar

Akıncı Üssü davasında 291 sanık, en az bir kez "ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasına çarptırıldı.

Bunlardan 15'i asker, 4'ü sivil 19 sanık, yönetici sıfatıyla bütün eylemlerden sorumlu tutularak "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Cumhurbaşkanına suikast" ve 77 kişinin şehit edilmesine ilişkin toplam 79'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı. Bu sanıkların tamamı, 198 kişiye ilişkin "kasten öldürmeye teşebbüs", 22 kişiye yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve bir kişiye yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs" suçlarından da toplam 3 bin 901 yıl 6'şar ay hapis cezasına mahkum edildi.

Sanıklardan 46'sına müebbet hapis cezası, 19'una "anayasal düzeni ihlale teşebbüse yardım" suçundan 12 yıl 6'şar ay ile 16 yıl 8'er ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

"Silahlı terör örgütüne üyelik" suçundan 41 sanığın 6 yıl 3'er aydan 9'ar yıla kadar hapis cezasına mahkum edildiği davada, 70 sanığın bütün suçlamalardan beraatine hükmedildi.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile firari Adil Öksüz'ün de arasında bulunduğu 6 sanığın dosyası ise ayrıldı.