Dolar
33.52
Euro
36.65
Altın
2,433.54
ETH/USDT
2,591.00
BTC/USDT
60,446.00
BIST 100
9,907.38
Analiz

ABD'den terör örgütü PKK/PYD'ye son iltimas: AVENGER teslimatı

AVENGER'ların terör örgütü PKK/PYD'ye verilmesinde asıl motivasyon kaynağı, sadece İran ve İran yanlısı milisler değil. ABD, Suriye'ye askeri bir müdahalede bulunma ihtimali olan Türkiye'ye karşı tedbir geliştirmek istiyor.

Doç. Dr. Murat Aslan  | 30.07.2024 - Güncelleme : 30.07.2024
ABD'den terör örgütü PKK/PYD'ye son iltimas: AVENGER teslimatı

İstanbul

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan, ABD'nin terör örgütü PKK/YPG'ye yaptığı AVENGER füze teslimatının ne anlama geldiğini, AA Analiz için kaleme aldı.

***

Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD), 2023 Kasım'da, terör örgütü PKK/PYD'ye kısa ve orta menzilli hava savunma sistemi vereceğine dair basına haberler servis edildi. Aynı haberlerde 80 civarında PKK'lının eğitime tabi tutulduğu ifade edildi. Geçtiğimiz hafta içinde ABD Merkez Kuvvetleri Komutanlığı (CENTCOM), terör örgütü PKK/PYD'ye AVENGER adıyla bilinen kısa menzilli hava savunma sistemlerinin teslimatını yaptı. Muhtemelen bu süreç orta menzilli hava savunma sistemleriyle devam edecek.

AVENGER nasıl bir sistem?

Bu noktada "Şeytanın gör" dediği birkaç konunun altını çizmek gerekiyor. Ancak önce AVENGER'ın ne olduğunu hatırlamakta fayda var. AVENGER, bir araca monte edilmiş iki fırlatıcıdaki toplam 8 Stinger füzesi, atış kontrol sistemi, radar, uçaksavar silahı (makinalı tüfek) ve güç kaynağından oluşan kısa menzilli bir "paket" sistemdir. Sistemin radarı hedefi ekrana düşürdüğünde sistem otomatik hedefe kilitlenebiliyor veya operatör hedefi seçip atışı gerçekleştirebiliyor. Radar ile yönlendirilebilen fırlatıcılar ve uçaksavar makinalı tüfeği 360 derece dönüşle hava hedefine atış yapabiliyor. AVENGER ile yaklaşık (mühimmat tipine bağlı olarak) 6 bin metre yatay menzile erişmek ve 16 bin feet irtifadaki hava hedeflerini etki altına almak mümkün. Uçaksavar makinalı tüfeği ise bin 500 metre etkili menzile dakikada bin 100 mermi atabiliyor.

AVENGER'ın, terör örgütü PKK/PYD'ye verilmesi, ister istemez Amerikan mantığının sorgulanmasına neden oluyor. AVENGER fırlatıcılarındaki Stinger'ler Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterinde de mevcut. Afganistan'da Sovyetlerle savaşan mücahitlere Stinger'ler dağıtılırken dahi ABD'liler, TSK'nın bu füzeleri depoda tuttuğundan emin olmak istedi. Aynı ABD bu füzeleri, şimdi, AVENGER sistemi ile birlikte bir terör örgütüne verdi. Yani müttefike "çok" görülen hava savunma sistemleri terör örgütüne hediye edildi.

ABD'nin bu tercihinin "ilan edilen nedeni" İran yanlısı milislerin Irak ve Suriye'de ABD üslerini hedef alması. Ancak bu sistemleri kullanacak olanlar ABD askerleri değil, teröristler. Bu nedenle AVENGER'ların terör örgütü PKK/PYD'ye verilmesinde asıl motivasyon kaynağı, sadece İran ve İran yanlısı milisler değil. ABD, Suriye'ye askeri bir müdahalede bulunma ihtimali olan Türkiye'ye karşı tedbir geliştirmek istiyor. Nitekim Suriye'deki operasyonlar esnasında Ürdün'den kalkan bir ABD F-16'sının TSK'ya ait ANKA silahlı insansız hava aracını düşürdüğünü unutmamak lazım.

Bu sistemin terör örgütü PKK/PYD'ye nasıl bir kabiliyet kazandıracağını öngörmek gerekir. Türkiye terörle mücadelesinde genellikle insansız hava araçları, taarruz helikopterleri ve roket/füze sistemleri kullanıyor. Kapsamlı harekat icra edilirken ise BORA veya TRLG gibi uzun menzilli füzeler kullanabiliyor. Aynı şekilde Türk Hava Kuvvetlerinin milli mühimmat çözümleri son yıllarda nokta hedeflerine hassas atışları mümkün kılıyor. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) nokta operasyonlarıyla örgüte verdiği hasar ise onarılacak cinsten değil. İşte AVENGER hava savunma sistemi ile Türkiye'nin hem askeri hem de istihbari harekatlarının önü kesilmek isteniyor.

ABD'nin AVENGER adımına karşı Türkiye nasıl bir tedbir alabilir?

AVENGER'ı imha etmek Türk Hava Kuvvetlerinin alabileceği en basit görevlerden birisi olur. Hatta bu sisteme yaklaşmaya dahi gerek kalmadan hem AVENGER hem de sistemi çalıştıran teröristler tek mühimmatla "etkisiz" hale getirilebilir. Envanterdeki silah ve mühimmat sistemleriyle TSK, bu görevi gerektiğinde yerine getirecektir. Bu meyanda meselenin askeri yönünden ziyade siyasi boyutu daha önemli.

ABD'nin, Türk hudutlarının yanı başında terör örgütünü "devletleştirmeye" çalışması tolere edilecek türden bir girişim değil. Ayrıca İsrail'in terör örgütü PKK'ya yönelik son dönemde destekleyici girişimlerini ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "Orta Doğu'yu yeniden dizayn etme" söylemini ciddiye almak lazım. Türkiye'yi "baş edilemeyecek" bir tehdit olarak gören İsrail ile PKK'ya çözüm gözüyle bakan CENTCOM mantığı, Türkiye'ye, "varoluşsal PKK tehdidini" tekrar hatırlatıyor. Bu nedenle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sıklıkla "teröristan" kurulmasına izin verilmeyeceğini ifade ediyor.

Terör örgütü PKK/PYD ile ilgili siyasi niyetler incelendiğinde CENTCOM'un "bölgesel ortak" şeklinde nitelendirdiği PKK/PYD'ye hava savunma sistemi verilmesi Türkiye'nin müsaade edebileceği bir husus değil.

Bu gelişmenin henüz gerçekleşmeyen bir boyutu daha var. 2023 yılında servis edilen haberlerde orta menzilli hava savunma sistemlerinden de bahsediliyor. Teknik olarak PATRIOT'lar orta menzilli sistemler. Türkiye'yi S-400 tedarik etmeye iten PATRIOT "kıskançlığı" sonrasında ABD, PATRIOT veya benzeri bir hava savunma sistemini terör örgütü PKK/PYD'ye verir mi? Düz mantık "hayır" cevabının verilmesini gerektiriyor. Ancak, aynı "ideal" mantık, ABD'nin terör örgütü PKK/PYD'ye AVENGER vermeyeceğini de öngörüyordu. Gelinen aşama, ABD'nin, bir terör örgütünü desteklerken "mantık" çizgisinden uzaklaştığını hatırlatıyor.

CENTCOM Komutanı Michael Eric Kurilla'nın askeri kararlarıyla, biraz da Brett McGurk'un PKK saplantısına bağlanarak, siyasi sonuçları olabilecek kararlar alması düşündürücü. Türkiye ve ABD arasında tamir edilmeye çalışılan ilişkilerin, bir generalin kararlarına mahkum edilmesi anlaşılır bir durum değil. Nitekim yanlışları düzeltmek her zaman daha zor oluyor. Öte yandan Amerikan yönetimi bu tercihi yaparken uzun vadeli bir değişime odaklanıyorsa Beyaz Saray elitinin "dar" bir bakış açısıyla boğuştuğunu ifade etmek gerekir.

[Doç. Dr. Murat Aslan, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısıdır.]

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın