Dolar
32.95
Euro
35.80
Altın
2,387.18
ETH/USDT
3,284.00
BTC/USDT
68,724.00
BIST 100
10,891.42
Analiz

Venezuela seçimlerinde sonucu katılım belirleyecek

Gözlemciler büyük ihlaller raporlamadığı sürece sonuçların kabul göreceği beklenebilir fakat muhaliflerin yanında bölge ülkelerinin ve AB’nin bıçak sırtı bir Maduro galibiyeti karşısında seçimleri sorgulamaları kuvvetle muhtemel -

Lokman İlhan  | 27.07.2024 - Güncelleme : 27.07.2024
Venezuela seçimlerinde sonucu katılım belirleyecek

İstanbul

Anadolu Ajansı foto muhabiri Lokman İlhan, pazar günü yapılacak Venezuela seçimlerini AA Analiz için kaleme aldı.

***

Ekonomik ve siyasi krizler, yaptırımlar, hiperenflasyon, protesto ve şiddet eylemleri, darbe ve suikast girişimleri ve göçle anılan Latin Amerika ülkesi Venezuela, yarın yıllar sonra ilk kez muhalefetin de favori görüldüğü bir devlet başkanı seçimi yapacak. Güney Amerika ve Karayipler başta olmak üzere tüm kıtada politik, ekonomik ve askeri yansımaları olacak seçimlerde 10 aday olsa da yarış Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile Maria Corina Machado liderliğindeki muhalefetin adayı Edmundo Gonzalez arasında geçecek.

Diğer adaylar Benjamin Rausseo, Antonio Ecarri, Daniel Ceballos, Luis Eduardo Martinez, Jose Brito, Claudio Fermin, Javier Bertucci ve Enrique Marquez’in de boy ölçüşeceği seçimlerde rakamlar, anketler, gözlemciler ve yeni dönemdeki muhtemel gelişmelere yakından bakmak gerekiyor.

21 milyondan fazla seçmeni olan Venezuela’nın 2025-2031 dönemi devlet başkanını seçmek için 102’si ülke dışında olan 15 bin 797 merkezdeki 30 bin 26 masada oy kullanılacak. Çoğunluğu alanın kazandığı sistemde, seçmenler adaylarını makinelerde oylayıp alacakları çıktıyı sandığa atacak.

Birleşmiş Milletlere (BM) göre sayıları 7,7 milyonu bulan ülke dışındaki Venezuelalıların çoğunluğu seçmen olsa da sadece yaklaşık 70 bini oy kullanabilecek. Diasporanın büyük bölümünün muhalefeti desteklediği göz önüne alındığında “favori aday” Gonzalez, önemli bir yurt dışı potansiyelini oya çeviremeyecek.

Anketler çarpışıyor

Maduro'nun destekçileri son dönemde toparlanma gösterse de sokak üstünlüğünün, daha çok muhalefette göründüğü ülkede kampanya sürecinde anket savaşları da yaşandı. Hiçbiri tam kabul görmeyen anketleri hükümet “algı oluşturmak”, muhalefet ise “güvenilmezlik”le suçluyor.

Anketlerde Gonzalez’in oy oranı, Delphos’ta yüzde 59,1, Consultores 21’de yüzde 55 ila 60, ORC Consultores’te yüzde 59,6, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Clear Path’te yüzde 59 çıkarken Devlet Başkanı Maduro’nun oy oranı Delphos’ta yüzde 24, Consultores 21’de yüzde 25 ila 28, ORC Consultores’te yüzde 12,5, ABD’li Clear Path’te yüzde 33 olarak gösterildi.

Maduro’nun favori gösterildiği anketler, “Hinterlances yüzde 56,7, Data Viva yüzde 55,2, IdeaDatos yüzde 56,8” şeklinde açıklanırken aynı çalışmalarda Edmundo Gonzalez yüzde 23,2, yüzde 20,9, yüzde 22,2 oranlarında kaldı.

Yalnızca CECA Consultores’in çalışmasında Gonzales yüzde 32,4, Maduro yüzde 30,1 gibi yakın rakamlarda çıkarken en dikkati çekici konu ise ORC Consultores'in anketinde yüzde 18'lik bir grubun Maduro’nun yeniden kazanması durumunda ülkeyi terk edeceklerini söylemesi oldu. Bu araştırma Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva ya da Kolombiyalı mevkidaşı Gustavo Petro’nun neden Maduro ile dayanışma göstermediğinin cevaplarından biri olabilir.

Öte yandan Maduro'nun yüzde 50,61'e yüzde 49,12 ile kazandığı 2012 seçimlerinde katılımın yüzde 79,65, yüzde 67,84'e yüzde 20,93 ile kazandığı 2018 seçimlerinde ise katılımın yüzde 46,07 olarak gerçekleştiği hatırlandığında katılım sayısı ve muhalif oylar arasındaki orantı dikkati çekiyor. Bu açıdan bakıldığında anketlerden ziyade katılım oranının belirleyici olacağı seçimlerde diğer bir tartışma ise gözlemcilerle ilgili.

Gözlemciler

Dışişleri Bakanı Yvan Gil 630’dan fazla yabancı gözlemcinin seçimi izleyeceğini duyurdu. Afrika Birliği (AfB), Latin Amerika Seçim Uzmanları Konseyi, Karayipler Topluluğu (CARICOM), Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu (CELAC) gibi organizasyonlar davet edilenlerden bazıları.

Avrupa Birliği’nin (AB) yeni yaptırım kararları üzerine Venezuela Ulusal Seçim Konseyi (CNE) tarafından yapılan davetin geri çekilmesiyle oyun dışı kaldığı seçimleri Türkiye, BM, eski ABD Başkanlarından Jimmy Carter’in kurduğu Carter Center da gözlemleyecek. Muhalefet de müşahitlerine izin verildiğini ve tüm sandıkları izlemek için hazır olacaklarını duyurdu.

Üst düzey bir heyetle seçimi takip edeceği bilinen Brezilya ise Lula ve Maduro arasındaki atışmanın ardından gözlemcilikten vazgeçti. Diğer komşusu Kolombiya da seçimi gözlemlemeyeceğini duyururken, “kaybederse kabullenmesi gerekir” diyen Arjantin’in solcu eski Devlet Başkanı Alberto Fernandez de Venezuela’nın kendisine “gelme” dediğini açıkladı.

Gözlemciler büyük ihlaller raporlamadığı sürece sonuçların kabul göreceği beklenebilir fakat muhaliflerin yanında bölge ülkelerinin ve AB’nin bıçak sırtı bir Maduro galibiyeti karşısında seçimleri sorgulamaları kuvvetle muhtemel.

Maduro 3. kez seçilmek istiyor

Batı, uluslararası medya, muhalifler ve hatta solcu yoldaşları dahi kaybedeceğine oynasa da Simon Bolivar Büyük Vatansever Kutup’unun adayı Nicolas Maduro Moros yine de en güçlü aday.

Beyzboldan rock müziğe, şoförlükten sendikacılığa renkli bir profil çizen 61 yaşındaki Maduro milletvekilliğiyle başladığı siyaset serüveninde selefi Chavez’in dışişleri bakanı ve yardımcısı oldu. 2013’ten bu yana devlet başkanlığı koltuğundaki Maduro idaresinde ekonomi yüzde 75 daralırken, bilhassa kendini devlet başkanı ilan eden bir milletvekilinin batı dünyasınca tanınmasıyla uzun bir buhrana dönüşen ikinci dönemi, darbe ve suikast girişimleri, protesto ve şiddet eylemleri, elektrik kesintileri, işgal tehditleri ve yaptırımlarla geçti.

Milyonlarca Venezuelalı başta Kolombiya ve Brezilya gibi sınır ülkeler olmak üzere tüm kıtaya yayıldı. Maduro ülkeye maliyeti çok ağır olan tüm bu buhranda hayatta kaldı, yeni uluslararası ilişkiler geliştirdi ve uzun yıllar sonra Venezuela ekonomisi toparlanma emareleri gösterdi.

Maduro’ya karşı birleşen liderler dahi tek tek siyaset sahnesinden çekilirken, ABD ve AB yeniden Maduro’yu muhatap almak zorunda kaldı. ABD yargısının elinden sağ kolu Alex Saab’ı kurtaracak kadar mahir olan Maduro’nun teşkilatını ve tabii ki devlet aygıtını en etkili biçimde kullanacağını anketler ve komşuları göz ardı ediyor olabilir.

Kazanması durumunda Venezuela’da ciddi ekonomik iyileşmeler olmayabilir fakat bıçak sırtı bir galibiyet ülke içinde sokakları hareketlendirebilir. Son dönemdeki iktisadi rahatlamaya rağmen, 25 yıldır uygulanan model radikal bir şekilde değiştirilip ıslah edilmedikçe ne Venezuela şaşalı günlerine ne de bölgeye yayılan Venezuelalılar ülkelerine dönebilir.

Guyana ile yaşanan Esequibo sorunu yine en önemli bölgesel meselelerden olacaktır. Maduro referandum, yasal düzenlemeler ve sınırlı askeri hareketlilikle rölantide tuttuğu gerginliği, karar aşamasındaki Uluslararası Adalet Divanı (UAD) üzerinde baskı oluşturmak ve bölgedeki statüyü zorlamak amacıyla artırabilir.

Maduro, Kolombiya ve Brezilya ile ilişkileri de güncellemek isteyebilir. Özellikle Kolombiya, silahlı gruplarla yürüttüğü müzakerelerde, Maduro'yu eskisi kadar istekli bir garantör olarak yanında bulamayabilir.

Edmundo Gonzalez ve lideri Maria Corina Machado

Maduro'nun rakibi muhalif koalisyon Birleşik Demokratik Platform’un (PUD) adayı Edmundo Gonzalez ise 74 yaşında hariciyeci ve akademisyen. Arjantin ve Cezayir Büyükelçiliği yapan Gonzalez, seçimlerde “ordunun siyasetten çekilmesi”, göçen Venezuelalıların geri dönmesiyle "ailenin birleştirilmesi” ve serbest pazar ekonomisi ve dış politikanın değiştirilmesini vadetti.

Muhaliflerin kendi aralarındaki ön seçimini yüzde 92,5’le kazanan ve fakat Venezuela sayıştayı Contraloria’nın daha önce kamu görevlerinden men cezası verdiği sert sağ muhalif Maria Corina Machado’nun ve önerdiği ismin aday olamamasıyla önü açılan Gonzales, Machado’nun aksine mutedil bir aktör.

Chavizmle iletişiminin açık olacağını söyleyen Gonzalez’in kapsayıcılığı ya da “Chavist”lere nasıl davranılacağı da tamamen muhalefetin en güçlü lideri Machado’yu ne kadar dengeleyebileceğiyle alakalı olacaktır.

Gonzalez iktidarında yaptırımların kaldırılmasının yanında, dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip Venezuela'ya başta bu alan olmak üzere hızlıca dönecek batı sermayesiyle hızlı bir ekonomik rahatlama yaşanabilir. Çoğunluğu ülkelerinden "gurbetçi" gibi çıkan Venezuelalıların dönüşünün önünü açabilecek bu durum Gonzalez'e vaadini gerçekleştirme imkanı sunarken Venezuelalıları göndermek isteyen bölge ülkelerini de rahatlatabilir.

Esequibo meselesini UAD'ye bırakması muhtemel olan Gonzalez, ülkenin askeri davranışlarını ve ittifaklarının değiştirmek zorunda kalacak.

Rusya ve İran gibi askeri ortakların olmayacağı yeni dönemde en karmaşık durum ise Kolombiya sınırında yaşanabilir. Kolombiya’nın barış görüşmeleri yürüttüğü ve Venezuela’da varlık gösteren (özellikle) sol örgütlerin yeni düşman olarak kodlanması kuvvetle muhtemel. Venezuela’ya yeni bir çatışma alanı oluşturabilecek böyle bir durum Kolombiya’ya müzakerelerde büyük bir rahatlama getirecektir.

Kazanırsa 6 ay sonra görevi devralacak Gonzalez yönetiminde tüm bunlar karşısında tutumu en merak edilen kurum ise Bolivarcı Ulusal Silahlı Kuvvetler olacaktır.

[Lokman İlhan, Anadolu Ajansı foto muhabiridir.]

* Makalelerdeki fikirler, yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.