» CEZA YARGILAMASINDA YENİ DÖNEM
(1 Haziran 2005)

CEZA YARGILAMASINDA YENİ DÖNEM
(Hazırlayanlar: Demircan Ülger, Sibel Ertürk :: İç Haberler)
ANKARA (A.A) - 01.06.2005 - 79 yıldır yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) bugün yürürlükten kalkarken, yerini 5237 sayılı TCK aldı.
Yürürlüğü 1 Nisan'dan bugüne ertelenen yeni TCK ile birlikte 1929'dan beri uygulanan Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu (CMUK) ve 1965'ten beri uygulanan 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun da yerini yeni yasalara bıraktı.
-TÜRK CEZA KANUNU-
5237 sayılı TCK'nın amacı; kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemek olacak.
Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemeyecek ve güvenlik tedbiri uygulanamayacak. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamayacak.
İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamayacak. Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamayacak. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamayacak.
Kanunun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, milli veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamayacak ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamayacak.
Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmayacak. Ancak sakınamayacağı bir hata nedeniyle kanunu bilmediği için meşru sanarak bir suç işleyen kimse cezaen sorumlu olmayacak.
Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacak.
-ZAMAN BAKIMINDAN UYGULAMA-
İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemeyecek ve güvenlik tedbiri uygulanamayacak. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamayacak ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamayacak.
Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanacak ve infaz olunacak.
Güvenlik tedbirleri hakkında, infaz rejimi yönünden hüküm zamanında yürürlükte bulunan kanun uygulanacak.
Geçici veya süreli kanunların, yürürlükte bulundukları süre içinde işlenmiş olan suçlar hakkında uygulanmasına devam edilecek.
-YER BAKIMINDAN UYGULAMA-
Türkiye'de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları uygulanacak. Fiilin kısmen veya tamamen Türkiye'de işlenmesi veya sonucun Türkiye'de gerçekleşmesi halinde suç, Türkiye'de işlenmiş sayılacak.
Suç; ''Türk kara ve hava sahaları ile Türk karasularında'', ''Açık denizde ve bunun üzerindeki hava sahasında, Türk deniz ve hava araçlarında veya bu araçlarla'', ''Türk deniz ve hava savaş araçlarında veya bu araçlarla'', ''Türkiye'nin kıta sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgesinde tesis edilmiş sabit platformlarda veya bunlara karşı'', işlendiğinde Türkiye'de işlenmiş sayılacak.
Türkiye'de işlediği suçtan dolayı yabancı ülkede hakkında hüküm verilmiş olan kimse, Türkiye'de yeniden yargılanacak.
Bir Türk vatandaşı, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede işlediği ve kendisi Türkiye'de bulunduğu takdirde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması ve Türkiye'de kovuşturulabilirliğin bulunması koşulu ile Türk kanunlarına göre cezalandırılacak.
Suç, aşağı sınırı bir yıldan az hapis cezasını gerektirdiğinde yargılama yapılması zarar görenin veya yabancı hükümetin şikayetine bağlı tutuldu.
Bir yabancı, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı en az bir yıl hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede Türkiye'nin zararına işlediği ve kendisi Türkiye'de bulunduğu takdirde, Türk kanunlarına göre cezalandırılacak. Yargılama yapılması Adalet Bakanı'nın istemine bağlı olacak.
''İşkence'', ''çevrenin kasten kirletilmesi'', ''uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti'', ''parada sahtecilik'', ''fuhuş'' ve ''rüşvet'' suçları vatandaş veya yabancı tarafından yabancı ülkede işlenmesi durumunda Türk yasalarının uygulanacağı suçlar arasına girdi.
Nerede işlenmiş olursa olsun bir suçtan dolayı, yabancı ülkede gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta veya hükümlülükte geçen süre, aynı suçtan dolayı Türkiye'de verilecek cezadan mahsup edilecek.
Uluslararası Ceza Divanı'na taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemeyecek.
Kişinin, talep eden devlete geri verilmesi halinde ''ırkı, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi görüşleri'' nedeniyle kovuşturulacağına veya cezalandırılacağına ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalacağına dair kuvvetli şüphe sebepleri varsa talep kabul edilmeyecek.
Ceza sorumluluğu şahsi olacak, kimse, başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamayacak. Tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamayacak. Ancak, suç dolayısıyla kanunda öngörülen güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırımlar saklı tutuldu.
-OLASI KAST-BİLİNÇLİ TAKSİR-
Suçun oluşması kastın varlığına bağlı olacak. Kast, ''suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi'' olarak tanımlandı.
Yeni ceza yargılamasına ''olası kast'' tanımı da girdi. Olası kast, kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde gerçekleşmiş olacak.
Bu durumda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak, diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilecek.
Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılacak. Taksir, ''dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen sonucu öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi olarak'' tanımlandı.
Bilinçli taksir, kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde gerçekleşmiş olacak, bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılacak.
Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenecek.
Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olacak. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenecek.
Taksirli hareket sonucunda, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilemeyecek; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilecek.
-HAKKINI KULLANAN KİMSEYE CEZA VERİLMEYECEK-
Yetkili bir merciden verilip, yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri uygulayan sorumlu olmayacak. Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemeyecek. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olacak.
Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmeyecek.
Hakkını kullanan kimseye ceza verilmeyecek.
Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması halinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı ceza altıda birinden üçte birine kadarı indirilecek.
Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmeyecek.
Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu suç işleyen kimseye ceza verilmeyecek.
-TÖRE VE NAMUS CİNAYETLERİ-
Kamuoyunda, ''töre'' veya ''namus cinayeti'' olarak adlandırılan suçlarda uygulanan haksız tahrik indirimi uygulaması değişti. Artık, ''haksız tahrik'' için haksız bir fiilin varlığı aranacak.
Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 18 yıldan 24 yıla ve müebbet hapis cezası yerine 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası verilecek. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilecek.
Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmayacak.
-KÜÇÜKLERDE CEZA SORUMLULUĞU-
Fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu olmayacak. Bu kişiler hakkında, ceza kovuşturması yapılamayacak; ancak, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilecek.
Fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza sorumluluğu bulunmayacak. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacak. İşlediği fiili algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı halinde, bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 9 yıldan 12 yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 7 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası olacak. Diğer cezaların üçte ikisi indirilecek ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası 6 yıldan fazla olamayacak.
Fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 14 yıldan 20 yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 9 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası olacak. Diğer cezaların yarısı indirilecek ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası 8 yıldan fazla olamayacak.
Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmeyecek. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunacak.
Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmeyecek. İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında bu hükümler uygulanmayacak.
-CEZALAR-
Suç karşılığında uygulanacak cezalarda ''hapis'', ''hafif hapis'' ayrımı kaldırıldı. Hapis cezaları ''ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası'', ''müebbet hapis cezası'', ''süreli hapis cezası'' olacak.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca devam edecek, kanun ve tüzükte belirtilen sıkı güvenlik rejimine göre çektirilecek. Müebbet hapis cezası da hükümlünün hayatı boyunca devam edecek, ancak infaz koşulları farklı olacak. Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir aydan az, 20 yıldan fazla olamayacak.
Para cezaları da ''adli para'' cezası olarak değiştirildi.
Yeni TCK sadece ''cürümleri'' düzenliyor. ''Kabahatler'' için hazırlanan yasa tasarısı halen TBMM'de bulunuyor. Tasarı, kabahatler için ''idari para cezası ve güvenlik tedbirleri'' öngörüyor.
-HAPİS CEZASINA SEÇENEK YAPTIRIMLAR-
Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre ''adli para cezasına'' çevrilebilecek.
Ayrıca, kısa süreli hapis cezası, ''mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine'', ''en az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye'', ''mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya'', ''sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya'' veya ''mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya'' çevrilebilecek.
Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan 30 gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış veya 65 yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, bu yaptırımlardan birine çevrilecek.
Hüküm kesinleştikten sonra tebligata rağmen 30 gün içinde seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verecek.
-SUÇA TEŞEBBÜS VE İŞTİRAK-
Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya işlemeye başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamazsa teşebbüsten sorumlu tutulacak.
Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olacak.
Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulacak.
-SOYKIRIM VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR-
Yeni TCK'ya göre, soykırım ve insanlığa karşı suçlara ağır cezalar getirilirken, bu tür suçlarda zamanaşımı işlemeyecek.
Yasaya göre, suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilecek.
Bu düzenlemeyle, ''karapara aklama, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti, dolandırıcılık, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma gibi ekonomik çıkar elde etme'' amacıyla işlenen suçlarda kazanç elde edilmesinin önüne geçilecek.
İşlediği suç nedeniyle iki yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkum edilen yabancı, cezasının infazından sonra derhal sınır dışı edilecek.
İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezası ertelenebilecek.
Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenecek.
-DENETİM SÜRESİNDE NE YAPILACAK?-
Denetim süresi içinde; ''Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine'', ''Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına'', ''18 yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine'' mahkemece karar verilebilecek. Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılacak.
Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak; bazı haklarından yoksun bırakılabilecek.
Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine 25 yıl hapis cezası verilecek. Diğer cezaların beşte birine kadarı indirilecek.
-AF-
Genel af halinde, kamu davası düşecek, hükmolunan cezalar bütün sonuçları ile birlikte ortadan kalkacak.
Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilecek veya infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilecek ya da adli para cezasına çevrilebilecek. Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunlukları, özel affa rağmen etkisini devam ettirecek.
-DAVA ZAMANAŞIMI-
Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 30 yıl, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 25 yıl, 20 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıl, 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda 15 yıl, 5 yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda 8 yıl geçmesiyle düşecek.
Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya karar alınması veya diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hallerde; izin veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar dava zamanaşımı duracak.
Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacak.
-CEZA ZAMANAŞIMI-
Ceza zamanaşımı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında 40 yıl, müebbet hapis cezalarında 30 yıl, 20 yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında 24 yıl, beş yıldan fazla hapis cezalarında 20 yıl ve beş yıla kadar hapis ve adli para cezalarında 10 yıl olacak.
Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse 6 ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamayacak.
Genel af, özel af ve şikayetten vazgeçme, müsadere olunan şeylerin veya ödenen adli para cezasının geri alınmasını gerektirmeyecek.
Kamu davasının düşmesi, malların geri alınması ve uğranılan zararın tazmini için açılan şahsi hak davasını etkilemeyecek.
-ÖN ÖDEME YAPILIRSA DAVA AÇILMAYACAK-
Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı 3 ayı aşmayan suçların faili; ''adli para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını'', ''hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için 20 YTL üzerinden bulunacak miktarı'', ''Hapis cezası ile birlikte adli para cezası da öngörülmüş ise hapis cezası için belirlenecek miktar ile adli para cezasının aşağı sınırını'' soruşturma giderleri ile birlikte Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine 10 gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmayacak.
Özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan mahkemeye intikal etmesi halinde de fail parayı yargılama giderleriyle birlikte ödediğinde kamu davası düşecek.
-SOYKIRIM-
Yeni TCK'nın birinci kısmı, ''uluslararası suçlar''ı düzenliyor. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar ilk kez ceza kanunda yer alıyor.
Milli, etnik, ırki veya dini bir grubun tamamen veya kısmen yok edilmesi amacıyla, kasten öldürme, kişilerin bedensel veya ruhsal bütünlüğüne zarar verme, grubun tamamen veya kısmen yok edilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya zorlanması, grup içinde doğumlara engel olunması, gruba ait çocukların bir başka gruba zorla nakledilmesi, ''soykırım'' suçu sayılacak.
Soykırım suçu failine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecek. Ancak, soykırım kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanacak.
-İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR-
Irki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, eziyet veya köleleştirme, kişi hürriyetlerinden yoksun kılma, bilimsel deneylere tabi kılma, cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı, zorla hamile bırakma, ''insanlığa karşı suç'' sayılacak.
Bu kapsamda kasten öldürme suçunun işlenmesi halinde, fail ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, diğer suçlarda ise 8 yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunacak.
Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunacak ve zamanaşımı işlemeyecek.
Bu suçları işlemek için örgüt kuran veya yöneten kişi, 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Bu örgütlere üye olanlara 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek.
-GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI-
Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan, bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan ve Türk vatandaşı veya yabancının yurtdışına çıkmasına imkan sağlayan kişi, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.
Bu suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde cezalar yarı oranında artırılacak.
-İNSAN TİCARETİ-
Zorla çalıştırmak veya hizmet ettirmek, esarete veya benzeri uygulamalara tabi kılmak, vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden, barındıran kimseye 8 yıldan 12 yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası verilecek.
-KASTEN ADAM ÖLDÜRME MÜEBBET HAPİS-
TCK'nın ikinci kısmı, ''kişilere karşı işlenen suçları'' düzenliyor. Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezasına mahkum olacak. 765 sayılı TCK'da bu suç, 24 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.
Kasten adam öldürme suçu, ''tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek, yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle, üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı, çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, gebe olduğu bilinen kadına karşı, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla, kan gütme veya töre saikiyle'' işlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacak.
İhmal nedeniyle ölüme neden olan kişiye verilen cezada indirim yapılabilecek. Bu durumda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 20 yıldan 25 yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine 15 yıldan 20 yıla kadar, diğer hallerde ise 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunabilecek.
-İNTİHARI TEŞVİK ETME SUÇ SAYILDI-
Başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi 2 yıldan 5 yıla, intiharın gerçekleşmesi durumunda ise 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak.
''Başkalarını intihara alenen teşvik etmeyi'' ayrı bir suç olarak tanımlandı. Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Bu fiilin basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak.
-DENEY-
İnsan üzerinde bilimsel deney yapmak suç olacak. Bu suçu işleyen kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
İnsan üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel deneyin ceza sorumluluğunu gerektirmemesi çeşitli kriterlere dayandırıldı. Çocuklar üzerinde bilimsel deney hiçbir surette yapılmayacak.
Hasta olan insan üzerinde rıza olmaksızın tedavi amaçlı denemede bulunan kişi, 1 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak. Ancak bilinen tıbbi yöntemlerin uygulanmasının sonuç vermeyeceği anlaşılırsa, kişi üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel yöntemlere uygun tedavi amaçlı deneme, ceza sorumluluğu gerektirmeyecek.
-ORGAN VEYA DOKU TİCARETİ-
Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ alan kimse, 5 yıldan 9 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Suçun konusunun doku olması halinde, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
Hukuka aykırı olarak ölüden organ veya doku alan kimse 1 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak. Bu suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, 8 yıldan 15 yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası verilecek.
Hukuka aykırı yollarla elde edilen organ veya dokuyu saklayan, nakleden veya aşılayan kişi, 2 yıldan 5 yıla, belli bir çıkar karşılığında organ veya doku teminine yönelik olarak ilan veya reklam veren veya yayınlayan kişi, 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Organ veya dokularını satan kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak, hakkında verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilecek.
Organ veya dokularını satan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce durumu merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını kolaylaştırırsa, hakkında ceza verilmeyebilecek.
-İŞKENCE VE EZİYET-
''Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlar'' işkence olarak tanımlandı. Bu suçu işleyen kamu görevlisi 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak.
Suçun; çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da gebe kadına karşı, avukata veya diğer kamu görevlisine karşı görevi dolayısıyla işlenmesi halinde 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Fiilin cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi halinde ceza 10 yıldan 15 yıla kadar hapis olacak.
Bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişiler de kamu görevlisi gibi cezalandırılacak.
Bu suçun ihmali davranışla işlenmesi halinde cezada bu nedenle indirim yapılmayacak.
-AĞIRLAŞTIRILMIŞ İŞKENCE-
TCK'ya ilk defa giren ''ağırlaştırılmış işkence'' düzenlemesiyle işkencenin mağdurda birtakım rahatsızlıklara neden olması halinde ceza yarı oranında artırılacak.
İşkence, iyileşme olanağı bulunmayan hastalıklara, bitkisel hayata, mağdurun bazı niteliklerinin kaybolmasına neden olması halinde ceza bir kat oranında artırılacak. İşkence fiillerinin vücutta kemik kırılmasına neden olması halinde kırığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
İşkence nedeniyle ölüm meydana gelmesi halinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecek.
Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
-KÜRTAJ SÜRESİ-
Kürtaj süresini 10 hafta olarak koruyan yeni TCK'ya göre, rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişiye 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi 10 haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Bu durumda, çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın hakkında 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunacak.
Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde, süresi 20 haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmeyecek. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi gerekecek.
Gebelik süresi on haftadan fazla olan kadının çocuğunu isteyerek düşürmesi halinde, 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunacak.
Bir erkek veya kadını rızası olmaksızın kısırlaştıran kimse, 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
-CİNSEL SALDIRI-
Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak. Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi halinde 7 yıldan 12 yıla hapis cezası verilecek. Fiilin, eşe karşı işlenmesi halinde soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikayetine bağlı olacak.
Suçun; beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı, silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde cezalar yarı oranında artırılacak.
Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde, 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunacak.
Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunacak.
-ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI-
Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
Cinsel istismarın üstsoy, ikinci veya üçüncü derecede kan hısmı, üvey baba, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, sağlık hizmeti veren veya koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmesi halinde ceza yarı oranında artırılacak.
-REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ-
Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, 15 yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Fail mağdurdan 5 yaştan daha büyükse şikayet koşulu aranmaksızın cezası iki kat artırılacak. Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına hükmolunacak.
Fiilin, hiyerarşi veya hizmet ilişkisinden kaynaklanan nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ya da aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlendiği takdirde ceza yarı oranında artırılacak.
-TEHDİT VE CEBİR-
Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına müsaade etmesi için bir kişiye karşı cebir kullanılması halinde, kasten yaralama suçundan verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılarak hükmolunacak.
-HÜRRİYETTEN YOKSUN BIRAKMA-
Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, devletçe kurulan veya kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine, öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya bunların eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına, engel olunması halinde, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası, kamu kurumu faaliyetinin yürütülmesine engel olunması halinde, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Bir kimseye karşı; bir siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi partinin faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmaya, seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamaya veya seçildiği görevden ayrılmaya zorlamak amacıyla cebir veya tehdit kullanan kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir siyasi partinin faaliyetlerinin engellenmesi durumunda 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan men eden kişi de 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak.
Dini ibadet ve ayinlerin toplu olarak yapılmasının, cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engellenmesi halinde de aynı ceza verilecek.
-KONUT DOKUNULMAZLIĞI-
Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye, mağdurun şikayeti halinde, 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilecek.
Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama koşullarına tabi kılan kimseye 6 aydan 3 yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adli para cezası verilecek.
Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.
-SENDİKAL HAKLAR-
Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu görevlisine 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında 6 aya kadar hapis cezasına hükmolunacak.
-AYRIMCILIK-
''Dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım yaparak'', ''bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen'', ''besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden'', ''kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen'' kişiler bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacak.
Sırf huzur ve sükununu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi halinde, 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunacak.
Kamu kurumları arasındaki haberleşmeyi hukuka aykırı olarak engelleyen kişi, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Her türlü basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi halinde de 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
-HAKARET-
Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Hakaret suçunun; kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi halinde cezanın alt sınırı bir yıldan az olamayacak.
Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, üçte biri oranında artırılacak.
Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacak.
-HABERLEŞMENİN GİZLİLİĞİ-
Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacak. Bu ihlal haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı yayınlayan kimse 1 yıldan 3 yıla, kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın alenen yayınlayan kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacak. Kişiler arasındaki haberleşmelerin içeriğinin basın ve yayın yolu ile yayınlanması halinde, ceza yarı oranında artırılacak.
-SES KAYDI-
Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, 2 aydan 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, 6 aya kadar hapis veya adli para cezasına mahkum olacak.
Bu bilgilerden yarar sağlayan veya bunları başkalarına veren veya diğer kişilerin bilgi edinmelerini temin eden kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak. Bu konuşmaların basın ve yayın yoluyla yayınlanması halinde de aynı cezaya hükmolunacak.
-ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ-
Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacak. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamayacak.
Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri yayınlayan kimse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek, fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılacak.
Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.
-KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI-
Hukuka aykırı kişisel verileri kaydeden kimseye 6 aydan 3 yıla kadar hapis; kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine, hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse hakkında da aynı ceza ile; kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi ise bir yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılacak.
Kişisel verilerin kaydedilmesi, verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi veya verileri yok etme hariç bu suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olacak.
-KAPKAÇ SUÇUNA AĞIR CEZA-
Yeni TCK, ''kapkaç'' suçunu ''nitelikli hırsızlık'' kapsamına aldı. ''Hırsızlık'' suçuna 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istenirken, ''kapkaç'' yapan kişiye, 7 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Yasaya göre, zilyetinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
Ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji de taşınır mal sayılacak.
Nitelikli hırsızlık suçunun elektrik enerjisi hakkında işlenmesi halinde ise cezası, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olacak.
''Nitelikli hırsızlık'' kapsamına alınan kapkaç suçunun cezası 3 yıldan 7 yıla kadar hapis olacak. Beden ve ruh sağlığını korumayacak durumda olanlardan kapkaç yapanlara ceza üçte bir oranında artırılarak uygulanacak.
Hırsızlık suçu gece işlenirse ceza üçte bir oranında artırılacak.
Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi ceza verilmekten de vazgeçilecek.
Hırsızlık suçunun, bir malın geçici bir süre kullanılmasından sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, ceza yarı oranına kadar indirilecek.
Hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak amacıyla işlenmesi durumunda olayın özelliğine göre verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza da verilmeyebilecek.
-YAĞMANIN CEZASI 6 YILDAN BAŞLIYOR-
Yağma suçunun cezası 6 yıldan 10 yıla kadar, nitelikli yağmanın suçu ise 10 yıldan 15 yıla kadar hapis olacak.
Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanılması halinde, ancak tehdit ve kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacak. Beden ve ruh sağlığını koruyamayacak durumda olanlara karşı yağma da ''nitelikli yağma'' kapsamında cezalandırılacak.
Başkasının malına zarar veren kişiye 4 aydan 3 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilecek; mala zarar vermenin nitelikli haller içine girmesi durumunda ceza bir yıldan 6 yıla kadar hapis olacak.
İbadethane ve mezarlıklara zarar veren, bir yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Bu yerleri kirletenlere 3 aydan bir yıla kadar ceza öngören yasaya göre suçun dini inanışı benimseyen kesimi tahkir için işlenmesi halinde ceza üçte bir oranında artırılacak.
Hakkı olmayan yere tecavüz edenlere 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Belirli bir şekilde zilyetliği kendisine devredilen mal üzerinde amaç dışı tasarrufta bulunan veya devir olgusunu inkar edenlere şikayet üzerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis öngörülüyor. Bu suçun meslek, sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde bir yıldan 7 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar adli para cezası hükmolunacak.
-DOLANDIRICILIĞIN CEZASI ARTTI-
Dolandırıcılığın cezası da artırıldı. Buna göre, 765 sayılı TCK'da 1 yıldan 3 yıla hapis cezası öngörülen dolandırıcılık suçuna, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek.
Bu suçun dini inanç ve duyguların istismarı, kamu kurum ve kuruluşlarının zarara uğraması, bilişim sisteminin kullanılması, sigorta bedelinin almak amacıyla işlenmesi halinde cezanın artırılmasını gerektiren ''nitelikli dolandırıcılık'' olacak ve 2 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek.
-HİLELİ İFLAS-
Malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunan kişi, bu hileli tasarruflardan önce veya sonra iflasa karar verilmiş olması halinde, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi dolayısıyla iflasa sebebiyet veren kişi, iflasa karar vermiş olması halinde 2 aydan bir yıla kadar hapisle yargılanacak.
Otomatik aletler aracılığıyla sunulan ve bedeli ödendiği takdirde yararlanılabilen bir hizmetten ödeme yapmadan yararlanan kişiye, 2 aydan 6 aya kadar hapis veya adli para cezası verilecek.
Telefon hatları ile frekanslarından veya elektromanyetik dalgalarla yapılan şifreli veya şifresiz yayınlardan sahibinin veya zilyedinin rızası olmadan yararlanan kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi verenlere, 6 aydan 3 yıla kadar hapis veya bin güne kadar para cezası uygulanacak.
Bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı satan alan veya kabul eden kişi hakkında 6 aydan 3 yıla kadar ve bin güne kadar adli para cezası istenecek.
Bir hukuki ilişkiye dayalı olarak elde ettiği eşyanın, esasında suç işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edildiğini öğrenmesine rağmen, suçu takibe yetkili makamlara vakit geçirmeden bildirimde bulunmayan kişiye 6 aya kadar hapis veya adli para cezası verilecek.
-ETKİN PİŞMANLIK-
Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık ve karşılıksız yararlanma suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle gidermesi halinde; cezası üçte birden üçte ikiye kadar indirilecek. Yağma suçunda ise cezada altıda birden üçte bire kadar indirim yapılacak.
Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için mağdurun rızası aranacak.
-TOPLUMA KARŞI SUÇLAR-
Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda, yangın çıkaran, bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan, silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullananlar 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Yangın, bina çökmesi, toprak kayması, çığ düşmesi, sel veya taşkın tehlikesine neden olan kişi de 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasına mahkum olacak.
-RADYASYON YAYMA-
Bir başkasını, sağlığını bozmak amacıyla ve bu amacı gerçekleştirmeye elverişli olacak surette, radyasyona tabi tutan kişi, 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Bir başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığına önemli ölçüde zarar vermeye elverişli olacak biçimde radyasyon yayan veya atom çekirdeklerinin parçalanması sürecine etkide bulunan kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak.
Radyasyon yayılmasına veya atom çekirdeklerinin parçalanması sürecine, bir laboratuar veya tesisin işletilmesi sırasında gerekli dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak neden olan kişi, fiilin bir başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığına önemli ölçüde zarar vermeye elverişli olması halinde, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
-ATOM ENERJİSİ İLE PATLAMA-
Atom enerjisini serbest bırakarak bir patlamaya ve bu suretle bir başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığı hakkında önemli ölçüde tehlikeye sebebiyet veren kişi, 5 yıldan az olmamak üzere hapis cezasına çarptırılacak.
Yetkili makamlardan gerekli izni almaksızın, patlayıcı, yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeyi imal, ithal veya ihraç eden, ülke içinde bir yerden diğer bir yere nakleden, muhafaza eden, satan, satın alan veya işleyen kişi, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak. Yetkili makamların izni olmaksızın, bu maddelerin imalinde, işlenmesinde veya kullanılmasında gerekli olan malzeme ve teçhizatı ihraç eden kişi de aynı cezaya mahkum olacak.
Bu fiillerin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılacak.
Önemsiz tür ve miktarda patlayıcı maddeyi satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, kullanılış amacı gözetilerek, bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
-AKIL HASTALARI-
Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünü, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde ihmal eden kişi, 6 aya kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal gösteren kişi, 6 aya kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Herkesin gelip geçtiği yerlerde yapılmakta olan işlerden veya bırakılan eşyadan doğan tehlikeyi önlemek için gerekli işaret veya engelleri koymayan, konulmuş olan işaret veya engelleri kaldıran ya da bunların yerini değiştiren kişi, 2 aydan 6 aya kadar hapis veya adli para cezasına mahkum olacak.
-TRAFİK GÜVENLİĞİ-
Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştiren, kullanılamaz hale getiren veya yanlış işaretler veren kişiye 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç idare edemeyecek durumda olmasına rağmen araç kullanan kişi de 2 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak.
-ÇEVRENİN KİRLETİLMESİ-
Yeni TCK'da ''çevreye karşı suçlar'' bir bölüm altında ele alındı. Çevrenin kasten kirletilmesi fiilleri suç olarak tanımlandı.
İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak.
Bu fiillerin insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde ceza 5 yıldan az olamayacak.
Çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya verilmesine taksirle neden olan kişi, adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Yasanın ''Çevrenin kasten kirletilmesi'' ve ''Çevrenin taksirle kirletilmesi'' hükümlerini düzenleyen maddeleri, 12 Ekim 2006 tarihinde yürürlüğe girecek.
Bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olan kişi, 2 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasına mahkum olacak.
-GECEKONDU YAPTIRANA AĞIR CEZA-
Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Yapı ruhsat müsaadesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi de aynı cezaya çarptırılacak. Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sanayi faaliyetinin icrasına müsaade eden kişi hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde kamu davası açılmayacak, açılmış olan kamu davası düşecek, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacak. Bu hüküm, yasanın Resmi Gazete'de yayımlandığı 12 Ekim 2004 günü yürürlüğe girmişti.
-İÇECEKLERİ BOZANLARA CEZA-
İçilecek sulara veya yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katarak veya başka suretlerle bunları bozarak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşüren kimseye 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş, değiştirilmiş her tür yenilecek veya içilecek şeyleri veya ilaçları satan, tedarik eden, bulunduran kimseye 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adli para cezası verilecek. Bu suçun, resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek ve sanatın icrası kapsamında işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılacak.
Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç üreten veya satan kimseye 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve adli para cezası verilecek. Bu suçun tabip veya eczacı tarafından ya da resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek ve sanatın icrası kapsamında işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırım uygulanacak.
-UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMI VE TİCARETİ-
Yeni TCK, uyuşturucu madde kullanımı ve ticaretine ağır cezalar getiriyor.
Kullanmak için uyuşturucu madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, bir yıldan 2 yıla kadar hapis cezası istenecek. Kendisi için uyuşturucu madde üreten kişi için de aynı ceza talep edilecek.
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı imal, ithal veya ihraç eden kişi, 10 yıldan az olmamak üzere hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak. Bunları ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi de 5 yıldan 15 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezasına mahkum edilecek.
Uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya baz morfin olması halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılacak.
Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından bu hükümler uygulanacak.
Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, 4 yıldan az olmamak üzere hapis ve 20 güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Bu suçlar, tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılacak.
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişiye, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştiren kişi 1 yıldan 2 yıla hapis cezasıyla cezalandırılacak.
-DENETİMLİ SERBESTLİK-
Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve ''denetimli serbestlik'' tedbirine hükmolunacak.
Hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişiye, bir uzman rehberlik edecek. Kişiyi uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasının etki ve sonuçları hakkında bilgilendirecek olan uzman, kişinin gelişimi ve davranışları hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hakime verecek.
Tedavi süresince devam eden denetimli serbestlik tedbirine, tedavinin sona erdiği tarihten itibaren 1 yıl süreyle devam edilecek. Denetimli serbestlik tedbirinin uygulanma süresinin uzatılmasına karar verilebilecek. Ancak, bu durumda süre 3 yıldan fazla olamayacak.
Kişinin cezası, ancak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması halinde infaz edilecek.
-ETKİN PİŞMANLIK-
Uyuşturucu madde imal ve ticareti suçlarına katılan kişiye, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde ceza verilmeyecek.
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişiye, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa ceza verilmeyecek.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isterse cezaya hükmolunmayacak.
-ZEHİRLİ MADDE TİCARETİ-
İçeriğinde zehir bulunan ve üretilmesi, bulundurulması veya satılması izne bağlı olan maddeyi izinsiz olarak üreten, bulunduran, satan veya nakleden kişi, 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Sağlık için tehlike oluşturabilecek maddeleri çocuklara, akıl hastalarına veya uçucu madde kullananlara veren veya tüketimine sunan kişiye, 6 aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecek.
Ölü gömülmesine ayrılan yerlerden başka yerlere ölü gömen veya gömdüren kişi, 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
-SAHTECİLİK-
Parada sahtecilik yapanlara 2 yıldan 12 yıla kadar hapis, kıymetli damgada sahtecilik yapanlara da bir yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Sahte parayı bilerek kabul eden kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı ve Başbakanlık tarafından kullanılan mührü sahte olarak üreten veya kullanan kişi, 2 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak.
Resmi belgede sahtecilik yapmanın cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis, özel belgede sahteciliğin cezası ise bir yıldan 3 yıla kadar hapis olarak uygulanacak.
Suçların kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılacak.
-ENDİŞE, KORKU...-
Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından alenen tehditte bulunan kişi hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
Suçun silahla işlenmesi halinde, verilecek ceza, kullanılan silahın niteliğine göre yarı oranına kadar artırılabilecek.
Suç işlemek için alenen tahrikte bulunan kişi, 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak, birbirini öldürmeye tahrik eden kişi, 15 yıldan 24 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak. Tahrik konusu suçların işlenmesi halinde, tahrik eden kişi, bu suçlara azmettiren sıfatıyla cezalandırılacak.
İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimse hakkında 2 yıla kadar hapis cezası istenecek.
-312. MADDENİN YERİNE 216-
TCK'nın 312. maddesinin karşılığı olan 216. madde, ''halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır'' şeklinde düzenlendi.
Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişiye, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik eden kişi, tahrikin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, 6 aydan 2 yıla kadar hapse mahkum edilecek.
Bu suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacak.
İmam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi dini reislerden biri vazifesi sırasında alenen hükümet idaresini, devlet kanunlarını ve hükümet icraatını takbih ve tezyif ederse 1 aydan 1 yıla kadar hapis ve adli para cezasıyla cezalandırılacak veya bunlardan birine hükmolunabilecek.
-ÖRGÜT KURMA-
TCK'nın 313. maddesine denk gelen 220. maddeye göre, kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilecek. Örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekecek.
Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Örgütün silahlı olması halinde ceza dörtte birden yarıya kadar artırılacak.
Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılacak.
Örgütün veya amacının propagandasını yapan kişiye, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılacak.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında ceza verilmeyecek.
Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını bildirmesi halinde ceza verilmeyecek.
-ŞAPKA VE TÜRK HARFLERİ-
671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun ile 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanunun koyduğu yasaklara veya yükümlülüklere aykırı hareket edenlere 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilecek.
-UÇAK KAÇIRMAK-
Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen, bu aracı hareket halinde iken durduran veya gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Suçun konusunun deniz veya demiryolu ulaşım aracı olması halinde, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla hava ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen veya bu aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişiye, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek.
-MÜSTEHCENLİK-
Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişi hakkında, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren, bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten; bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten; bu ürünleri içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arzeden; bu ürünleri satışına mahsus alışveriş yerleri dışında satan veya kiraya veren; bu ürünleri sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan, reklamını yapan kişi hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası istenecek.
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacak.
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanan kişi hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilecek.
Bu ürünlerin içeriğini basın ve yayın yoluyla yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi hakkında, 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Bu düzenlemeler, bilimsel eserler ile çocukların pornografide kullanılması hariç olmak üzere sanatsal ve edebi eserler için uygulanmayacak.
-FUHUŞ-
Çocukların fuhşa teşvik edilmesine de ağır yaptırımlar getirildi. Çocuğu fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran kişiye 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu suçun işlenişine yönelik hazırlık hareketleri de ''tamamlanmış suç'' gibi cezalandırılacak.
Bir kimseyi fuhşa teşvik eden ve bunun yolunu kolaylaştıran kişi hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istenecek. Fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması, fuhşa teşvik sayılacak.
Fuhuş amacıyla ülkeye insan sokan veya insanların ülke dışına çıkmasını sağlayan kişi de aynı cezayı alacak.
Bu suçların, eş, üstsoy, kayın üstsoy, kardeş, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da kamu görevi veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılacak.
Fuhşa sürüklenen kişi, tedavi veya terapiye tabi tutulacak.
-DİLENCİLİK-
Kumar oynanması için yer ve imkan sağlayan kişi hakkında bir yıla kadar hapis cezası istenecek. Çocukların kumar oynaması için yer ve imkan sağlayan kişi hakkında verilecek ceza, bir katı oranında artırılacak.
Çocukları, beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişi, bir yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Bu suç 3. derece kan veya kayın hısımları ya da eş tarafından işlenirse, verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması halinde, verilecek ceza bir kat artırılacak.
-TEFECİLİK-
''Tefecilik'' fiilini suç olarak tanımlayan yeni TCK'ya göre, tefecilik yapanlar 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istenecek. Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimse ile evlilik işlemi yaptıran kişi de aynı cezaya çarptırılacak.
Gerçek kimliğini saklayarak bir başkasıyla evlenen kişi hakkında 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilecek. Ancak, medeni nikah yapıldığında kamu davası ve hükmedilen ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacak.
-ÇOCUĞUNU DÖVEN ANNE VE BABAYA DA CEZA-
Bir çocuğun soybağını değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak.
Aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamelede bulunan kimse hakkında, 2 aydan bir yıla kadar hapis cezası istenecek.
İdaresi altında bulunan veya büyütmek, okutmak, bakmak, korumak veya bir meslek veya sanat öğretmekle yükümlü olduğu kişi üzerinde disiplin yetkisini kötüye kullanan kimseye, bir yıla kadar hapis cezası verilecek.
Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimseye, 3 aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecek.
Velayet hakları kaldırılmış olsa da itiyadı sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketler sonucu maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocukların ahlaki, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan anne veya baba, 3 aydan bir yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
-İHALEYE FESAT KARIŞTIRMA-
Kamu kurum veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalarına ilişkin ihalelere fesat karıştıran kişi hakkında 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istenecek.
İhaleye fesat karıştırma sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmiş olması halinde ceza yarı oranında artırılacak.
Belli bir mal veya hizmeti satmaktan kaçınarak kamu için acil bir ihtiyacın ortaya çıkmasına neden olan kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ya da kooperatiflere karşı taahhüt altına girilen edimin ifasına fesat karıştıran kişi hakkında 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
İşçi ücretlerinin veya besin veya malların değerlerinin artıp eksilmesi sonucunu doğurabilecek bir şekilde ve bu maksatla yalan haber veya havadis yayan veya sair hileli yollara başvuran kimseye 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Yasada, ''tefecilik'' fiili ilk kez suç olarak tanımlandı. Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak.
-BİLİŞİM SUÇLARI-
Bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilecek. Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi hakkında, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek. Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılacak.
-KREDİ KARTI HIRSIZLIĞI-
Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak.
Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi hakkında, 4 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
-ZİMMET-
765 sayılı TCK'da 202. maddede düzenlenen ''zimmet'' suçu, yeni kanunda 247. maddeye denk geliyor. Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, ceza yarı oranına kadar indirilebilecek.
Zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilecek.
-İRTİKAP-
Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar eden kamu görevlisi hakkında, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulacak.
Denetim görevini ihmal ederek, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlayan kamu görevlisi hakkında, 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek.
-RÜŞVET-
Rüşvet alan kamu görevlisi, 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Rüşvet veren kişi de kamu görevlisi gibi cezalandırılacak. Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunacak.
Rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılacak.
-YARAR SAĞLAMA-
Görevine girmeyen ve yetkili olmadığı bir işi yapabileceği veya yaptırabileceği kanaatini uyandırarak yarar sağlayan kamu görevlisi hakkında, bir yıldan 5 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
Zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisinin, görevini yaptığı sırada, kişilere karşı görevinin gerektirdiği ölçünün dışında kuvvet kullanması halinde, kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacak.
-GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA-
TCK'daki 240. maddenin yerini alan ve ''görevi kötüye kullanma'' fiilini düzenleyen 257. maddeye göre, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi hakkında, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi hakkında da 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
Görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle bilgi edindiği ve gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri ve diğer tebligatı açıklayan veya yayınlayan veya ne suretle olursa olsun başkalarının bilgi edinmesini kolaylaştıran kamu görevlisine, bir yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Yürüttüğü görevin sağladığı nüfuzdan yararlanarak, bir başkasına mal veya hizmet satmaya çalışan kamu görevlisi, 6 aya kadar hapis cezasına mahkum olacak.
-KAMU GÖREVİNİN TERKİ VEYA YAPILMAMASI-
Hukuka aykırı olarak ve toplu biçimde, görevlerini terk eden, görevlerine gelmeyen, görevlerini geçici de olsa kısmen veya tamamen yapmayan veya yavaşlatan kamu görevlilerinin her biri hakkında 3 aydan bir yıla kadar hapis cezası istenecek. Kamu görevlisi sayısının 3'ten fazla olmaması halinde cezaya hükmolunmayacak.
Kamu görevlilerinin mesleki ve sosyal hakları ile ilgili olarak, hizmeti aksatmayacak biçimde, geçici ve kısa süreli iş bırakmaları veya yavaşlatmaları halinde, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza da verilmeyebilecek.
Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açanlara, bunları çalıştıranlara ve bu kurumlarda kanuna aykırı olarak açıldığını bildiği halde öğretmenlik yapanlara, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu yerlerin kapatılmasına da karar verilebilecek.
-ADLİYEYE KARŞI SUÇLAR-
Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi hakkında, bir yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Fiilin maddi eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılacak.
İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adli veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlayacak.
Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkumiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunacak. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilecek.
-SUÇ UYDURMA-
İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, 4 aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecek.
Hukuk davalarında yalan yere yemin eden davacı veya davalıya bir yıldan 5 yıla kadar hapis cezası uygulanabilecek. Dava hakkında hüküm verilmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde ceza verilmeyecek.
Gerçeğe aykırı mütalaada bulunan bilirkişi hakkında, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek.
-YARGI GÖREVİ YAPANI ETKİLEME-
Bir davanın taraflarından birinin veya bir kaçının veya sanıkların veya davaya katılanların, mağdurların leh veya aleyhinde, yargı görevi yapanlara emir veren veya baskı yapan veya nüfuz icra eden veya her ne suretle olursa olsun adı geçenleri hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kimseye 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilecek. Teşebbüs iltimas derecesini geçmediği takdirde verilecek ceza altı aydan iki yıla kadar olacak.
İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi hakkında, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
-SUÇTAN KAYNAKLANAN MALVARLIĞI-
Alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini, yurtdışına çıkaran veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek ve meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla, çeşitli işlemlere tabi tutan kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
-GİZLİLİĞİN İHLALİ-
Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal eden kişi, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Ancak, soruşturma aşamasında alınan ve kanun hükmü gereğince gizli tutulması gereken kararların ve bunların gereği olarak yapılan işlemlerin gizliliğinin ihlali açısından aleniyetin gerçekleşmesi aranmayacak.
Kanuna göre kapalı yapılması gereken veya kapalı yapılmasına karar verilen duruşmadaki açıklama veya görüntülerin gizliliğini alenen ihlal eden kişi hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Bu suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılacak.
Soruşturma ve kovuşturma evresinde kişilerin suçlu olarak damgalanmalarını sağlayacak şekilde görüntülerinin yayınlanması halinde, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
Soruşturma ve kovuşturma işlemleri sırasındaki ses veya görüntüleri yetkisiz olarak kayda alan veya nakleden kişi, 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
-GENİTAL MUAYENE-
Hukuka aykırı biçimde yapılan genital muayene yapılmasını, bağımsız bir suç olarak tanımlayan yasaya göre, yetkili hakim ve savcı kararı olmaksızın, kişiyi genital muayeneye gönderen veya bu muayeneyi yapan fail hakkında 3 aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecek.
Bulaşıcı hastalıklar dolayısıyla kamu sağlığını korumak amacıyla kanun ve tüzüklerde öngörülen hükümlere uygun olarak yapılan muayenelerde bu hüküm uygulanmayacak.
-SİLAHLI ÖRGÜTÜN FAALİYETİ-
Yeni TCK'ya göre, terör ve örgütlü suçların işlenmesi sırasında başka suçlar da işlenmişse bunlar da ayrıca cezalandırılacak.
Yasaya göre, soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılacak.
Kendisini, bir hükümlünün veya tutuklunun yerine koyarak ceza infaz kurumuna veya tutukevine giren kimseye 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Gözaltına alınanın veya tutuklunun kaçmasını sağlayan kişi, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Hükümlünün kaçmasını sağlayan kişi, çekilecek olan hapis cezasının süresine göre cezalandırılacak.
Kaçması sağlanan kişi sayısının birden fazla olması halinde, bu sayı göz önünde bulundurularak, verilecek ceza üçte birden bir katına kadar artırılacak.
Hükümlü veya tutukluların toplu olarak ayaklanması halinde, her biri hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek. Hükümlü veya tutuklu sayısının üçten fazla olmaması halinde, bu suçtan dolayı cezaya hükmedilmeyecek.
-CEZAEVİNE TELEFON SOKMA-
Cezaevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde, elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Hükümlü ve tutukluların haberleşmelerini, ziyaretçileriyle görüşmelerini, iyileştirme ve eğitim programları çerçevesinde eğitim ve spor, meslek kazandırma ve işyurdu çalışmaları ile diğer sosyal ve kültürel faaliyetlere katılmalarını, kurum tabibince muayene ve tedavi edilmelerini, müdafi veya avukat tayin etmelerini, bunlarla görüşmelerini, mahkemelere veya Cumhuriyet başsavcılıklarına gitmelerini, kurum görevlileri ile görüşmelerini, salıverilenlerin kurum dışına çıkmalarını her ne suretle olursa olsun engelleyenler, hükümlü ve tutukluları bu fiillere teşvik edenler bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla mahkum olacak.
Hükümlü ve tutukluların beslenmesini engelleyenler hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilecek. Hükümlü ve tutukluların açlık grevine veya ölüm orucuna teşvik veya ikna edilmeleri ya da bu yolda kendilerine talimat verilmesi de beslenmenin engellenmesi sayılacak.
-CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET-
Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi hakkında, bir yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilecek. Ceza, suçun alenen işlenmesi halinde altıda biri; basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde üçte biri oranında artırılacak. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanı'nın iznine bağlı tutuldu.
Türk Bayrağı'nı yırtarak, yakarak veya sair surette ve alenen aşağılayan kişi, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Bu hüküm, Anayasa'da belirlenen beyaz ay yıldızlı al bayrak özelliklerini taşıyan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin egemenlik alameti olarak kullanılan her türlü işaret hakkında uygulanacak.
İstiklal Marşı'nı alenen aşağılayan kişi hakkında, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Bu suçların yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılacak.
Türklüğü, Cumhuriyeti veya TBMM'yi alenen aşağılayan kişi, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni, devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilecek. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza üçte bir oranında artırılacak. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmayacak.
-DEVLETİN GÜVENLİĞİNE KARŞI SUÇLAR-
765 sayılı TCK'daki 125. maddeyi düzenleyen yeni 302. maddeye göre, devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak, devletin birliğini bozmak, devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmak, devletin bağımsızlığını zayıflatmak amacına yönelik elverişli bir fiil işleyen kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecek. Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunacak.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaş halinde olan devletin ordusunda hizmet kabul eden, düşman devletin yanında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı silahlı mücadeleye giren vatandaşa müebbet hapis cezası verilecek.
-SAVAŞA TAHRİK-
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik eden veya bu amaca yönelik olarak yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapan kişi 10 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Tahrik fiilinin basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde verilecek ceza üçte bir oranında artırılacak.
Temel milli yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla veya bu nedenle, yabancı kişi veya kuruluşlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayan vatandaşa 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar adli para cezası verilecek. Yarar sağlayan veya vaat eden kişi hakkında da aynı cezaya hükmolunacak. Suç savaş hali dışında işlendiği takdirde bu nedenle kovuşturma yapılması Adalet Bakanı'nın iznine bağlı olacak. Temel milli yararlar deyiminden; bağımsızlık, toprak bütünlüğü, milli güvenlik ve Cumhuriyet'in Anayasa'da belirtilen temel nitelikleri anlaşılacak.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni savaş tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak şekilde, yetkisiz olarak, yabancı bir devlete karşı asker toplayan veya diğer hasmane hareketlerde bulunan kimseye 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek.
-ANAYASAL DÜZENE KARŞI SUÇLAR-
TCK'nın 146. maddesine karşılık gelen 309. madde, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenlere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngörüyor. Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçlar da işlenmişse ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre ceza verilecek.
Cumhurbaşkanına suikastte bulunan kişi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacak. Bu fiile teşebbüs edilmesi halinde de suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunacak.
Cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla mahkum olacak.
Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı silahlı bir isyana tahrik eden kimseye 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verilecek. İsyan gerçekleştiğinde, tahrik eden kişi hakkında 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı silahlı isyanı idare eden kişi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacak. İsyana katılan diğer kişilere 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek.
-SİLAHLI ÖRGÜT-
TCK'nın 168, 169 ve 170. maddelerine karşılık gelen 314. maddeye göre, silahlı örgüt kuran veya yöneten kişiye 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilecek. Örgüte üye olanlara, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanacak.
Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde ayrıca bu suçlardan dolayı da ceza verilecek.
-HALKI ASKERLİKTEN SOĞUTMA-
Halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunanlara veya propaganda yapanlara 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarı oranında artırılacak.
Savaş zamanında devletin yetkili makam ve mercilerinin emir veya kararlarına bilerek aykırı harekette bulunan kimseye bir yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Savaş sırasında kamunun endişe ve heyecan duymasına neden olacak, halkın maneviyatını sarsacak, düşman karşısında ülkenin direncini azaltacak şekilde asılsız veya abartılmış veya özel maksada dayalı haber yayan veya temel milli yararlara zarar verebilecek herhangi bir faaliyette bulunan kimse hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Sulh zamanında seferberlikle ilgili görevlerini ihmal eden veya geciktiren kamu görevlisine 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.
-DEVLETİN GÜVENLİĞİ-
Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken belgeleri temin eden kimseye 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası uygulanacak. Bu bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin eden kimse 15 yıldan 20 yıla kadar hapis, açıklayan kimse müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Devletin askeri yararı gereği girilmesi yasaklanmış olan yerlere, gizlice veya hile ile girenlere 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Görevi dolayısıyla öğrendiği ve devletin güvenliğinin gizli kalmasını gerektirdiği bilgileri kendisi veya başkası yararına kullanan kişi, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin eden kimseye 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Resmen çekilmiş olan yabancı devlet bayrağını veya diğer egemenlik alametlerini alenen tahkir eden kimseye 3 aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması, ilgili devletin şikayetine bağlı olacak.
Bu arada, yeni TCK'nın bazı hükümlerini değiştiren yasa halen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in incelemesinde bulunuyor.
TCK Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun ile Kabahatler Kanunu da bugün yürürlüğe girdi.
Yürürlük Kanunu, yeni TCK'nın ''lehe olan hükümlerinin'' uygulanmasına açıklık getiriyor.
-CEZA MUHAKEMESİ USULÜ KANUNU-
Ceza yargılaması usulünde önemli değişiklikler getiren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) da bugün yürürlüğe girdi ve Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu (CMUK) yürürlükten kalktı.
CMK'ya göre, ülke içinde deniz, hava veya demiryolu taşıtlarında ya da bu taşıtlarda işlenen suçlarda, bunların ilk ulaştığı yer mahkemesi yetkili olacak.
Yetkisizlik kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilecek. Yargılamanın yenilenmesi halinde, önceki yargılamada görev yapan hakim, aynı işte görev alamayacak.
Hakim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde, mercii çekinmenin uygun olup olmadığına karar verecek. Çekinmenin uygun bulunması halinde davaya bakmakla bir başka hakim veya mahkeme görevlendirilecek.
Tanıklar, davetiye, telefon, telgraf, faks, elektronik posta aracılığıyla tanıklık yapmaya çağrılacak.
Cumhurbaşkanı, kendi takdiriyle tanıklıktan çekinebilecek. Cumhurbaşkanı tanıklık etmek isterse beyanı konutunda alınabilecek, yazılı olarak da gönderebilecek.
Çocuklar ve akıl hastaları görüşlerini ifade edebildikleri takdirde tanıklık yapabilecek.
-DEVLET SIRRININ SINIRI-
Bir suç olgusuna ilişkin bilgiler, ''devlet sırrı'' olarak mahkemeye karşı gizli tutulamayacak. Açıklanması, devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek, Anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler, ''devlet sırrı'' sayılacak.
Tanıklık konusu bilgilerin devlet sırrı niteliğini taşıması halinde, tanık, sadece mahkeme hakimi veya heyeti tarafından zabıt katibi dahi olmaksızın dinlenecek. Hakim veya mahkeme başkanı, daha sonra bu tanık açıklamalarından, sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgileri tutanağa kaydettirecek. ''Devlet sırrı'' niteliğindeki bilgileri içeren belgeler, ancak mahkeme hakimi veya heyeti tarafından incelenebilecek. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler, hakim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilecek.
-ÖRGÜT SUÇLARINDA TANIK KORUMA-
Tanığa görevinin önemi anlatılacak. Tanığa, dinlemeden önce gerçeği söylemesinin önemi, gerçeği söylememesi halinde yalan tanıklık suçundan dolayı cezalandırılacağı, doğruyu söyleyeceği hususunda yemin edeceği ve duruşmada mahkeme başkanı veya hakimin açık izni olmadan mahkeme salonunu terk etmeyeceği anlatılacak.
Örgüt suçlarında tanık koruma uygulaması getirilecek. Buna göre, tanık olarak dinlenecek kişilerin kimliklerinin ortaya çıkması kendileri veya yakınları açısından ağır bir tehlike oluşturacaksa; kimliklerin saklı tutulması için gerekli önlem alınacak. Kimliğin saklı tutulması için tanığa ait kişisel bilgiler, Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme tarafından korunacak.
Hazır bulunanların huzurunda dinlenilmesi tanık için ağır bir tehlike oluşturacak ve bu tehlike başka türü önlenemeyecekse, hakim, hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan da tanığı dinleyebilecek. Tanığın dinlenilmesi sırasında ses ve görüntülü aktarma yapılacak, soru sorma hakkı da saklı olacak.
Tanıklık görevinin yapılmasından sonra, kişinin kimliğinin saklı tutulması veya güvenliğinin sağlanması için önlem alınacak.
Yasal sebep olmaksızın tanıklıktan veya yeminden çekinen tanık hakkında, bundan doğan giderlere hükmedilmekle beraber, yemininin veya tanıklığının gerçekleştirilmesi için dava hakkında hüküm verilinceye kadar 3 ayı geçmemek üzere disiplin hapsi verilebilecek. Kişi, tanıklığa ilişkin yükümlülüğüne uygun davranması halinde derhal serbest bırakılacak.
-BİLİRKİŞİ DURUŞMAYA ÇAĞRILABİLECEK-
Kamu görevlileri, bağlı bulundukları kurumla ilgili davalarda bilirkişi olarak atanamayacak.
Gerekli olması halinde bilirkişi, şüpheli veya sanığa mahkeme başkanı, hakim veya Cumhuriyet savcısı aracılığıyla soru sorabilecek. Ancak mahkeme başkanı, hakim veya Cumhuriyet savcısı, bilirkişinin doğrudan soru sormasına da izin verebilecek.
Bilirkişi raporunda, bir suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı veya suç nedeniyle failin kusurluluğu hakkında değerlendirme yapılmayacak. Bilirkişi, raporunda hakim tarafından yapılması gereken hukuki değerlendirmelerde bulunamayacak.
Mahkeme, her zaman bilirkişinin duruşmada dinlenilmesine karar verebileceği gibi ilgililerden birinin istemesi üzerine açıklamalarda bulunmak üzere bilirkişiyi duruşmaya çağırabilecek.
-BEDEN MUAYENESİ-
Beden muayenesi, iç ve dış beden muayenesi olarak ikiye ayrılıyor. İç beden muayenesi için mahkeme karar verecek, ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da karar verilebilecek. Beden muayenesi sırasında vücuttan alınan örnekler üzerindeki inceleme sonuçları, kişisel veri niteliğinde olduğu için başka bir amaçla kullanılamayacak, dosya içeriğini öğrenme yetkisine sahip kişiler tarafından bir başkasına verilemeyecek.
Bu bilgiler, kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilip kesinleşmesi hallerinde, Cumhuriyet savcısının huzurunda yok edilecek.
Üst sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüpheli veya sanığın, kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde, Cumhuriyet savcısının emriyle fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özelikleriyle sesi ve görüntüleri kayda alınarak, soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulacak.
-TIBBİ MUAYENE-
Bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanığın bedeni üzerinde tıbbi muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan kan, saç, tükürük, tırnak, cinsel salgı gibi örnekler alınabilmesine Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da resen hakim veya mahkeme tarafından karar verilebilecek.
Bu müdahaleler, ancak doktor tarafından ya da doktor gözetiminde sağlık mensubu diğer kişilerce yapılabilecek. Şüpheli veya sanığın vücudundan saç, tükürük ve tırnak örneği alınmasına Cumhuriyet savcısı da karar verebilecek. Cumhuriyet savcısının kararı, 24 saat içinde hakim veya mahkemenin onayına sunulacak. Hakim veya mahkeme, 24 saat içinde kararını verecek. Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalacak ve elde edilen deliller kullanılamayacak.
Tıbbi muayenenin yapılabilmesi veya vücuttan örnek alınabilmesi için müdahalenin kişinin sağlığına zarar verme tehlikesinin bulunmaması gerekecek.
Üst sınırı 2 yıldan daha az hapis cezası gerektiren suçlarda kişi üzerinde beden muayenesi yapılmayacak, kişiden kan, saç, tükürük, tırnak, cinsel salgı gibi örnek alınamayacak.
-MOLEKÜLER İNCELEME-
Kadının muayenesi, istemi halinde ve olanaklar elverdiğinde bir kadın doktor tarafından yapılacak.
Kişilerden alınan örnekler üzerinde soybağının veya elde edilen bulgunun şüpheli veya sanığa ya da mağdura ait olup olmadığının tespiti için zorunlu olması halinde moleküller genetik inceleme yapılabilecek. Alınan örnek üzerinde, bu amaçlar dışında tespitler yapılmasına yönelik incelemeler ise yasak olacak.
Moleküler inceleme, bulunan ve kime ait olduğu belli olmayan beden parçaları üzerinde de yapılabilecek.
Şüpheli ve sanığın beden muayenesi, vücudundan örnek alınması moleküler inceleme sonuçları, kişisel veri niteliğinde olup başka bir amaçla kullanılamayacak, dosya içeriğini öğrenme yetkisine sahip bulunan kişiler tarafından bir başkasına verilemeyecek. Bu bilgiler, kovuşturmaya yer olmadığına kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, veya hükmün kesinleşmesi hallerinde en geç 10 gün içinde cumhuriyet savcısının huzurunda yok edilecek.
-PARMAK İZİ ALMA-
Üst sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüpheli veya sanığın, kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde Cumhuriyet savcısı veya hakim kararıyla fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak veya ayak izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özellikleri ile sesi ve görüntüleri kayda alınarak, soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulacak. Kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararı verilmesi hallerinde söz konusu kayıtlar Cumhuriyet savcısının huzurunda derhal yok edilecek ve bu husus tutanağa geçirilecek.
Keşif ve yer gösterme, hakim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından yapılacak.
Keşif ve yer göstermede, şüpheli, sanık, mağdur ve bunların müdafii ve vekili hazır bulunabilecekler.
Cumhuriyet savcısı, kendisine yüklenen suç hakkında açıklamada bulunan şüpheliye yer gösterme işlemi yaptırabilecek. Terör ve haksız ekonomik çıkar sağlama suçları söz konusu olduğunda adli kolluk amiri de yer gösterme işlemini yapmaya yetkili olacak.
-OTOPSİ KAYDA ALINACAK-
Otopsi, Cumhuriyet savcısının huzurunda biri adli tıp, diğeri patoloji uzmanı veya diğer dallardan birisinin mensubu veya biri pratisyen iki hekim tarafından yapılacak. Müdafi veya vekil tarafından getirilen hekim de otopside hazır bulunabilecek. Zorunluluk bulunduğunda otopsi işlemi bir hekim tarafından da yapılabilecek.
Otopsi yapılırken, cesedin görüntüleri kayda alınacak.
-HAKLARI BİLDİRİLECEK-
Kolluk görevlileri, tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde; Cumhuriyet savcısına veya amirlerine derhal başvurma olanağı bulunmadığı takdirde, yakalama yetkisine sahip olacak. Kolluk güçleri, yakalanan kişiye haklarını derhal bildirecek.
Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren 24 saati geçemeyecek. Zorunlu süre ise 12 saatten fazla olamayacak.
Toplu olarak işlenen suçlarda delilerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle Cumhuriyet savcısı, gözaltı süresinin her defasında 1 günü geçmemek üzere 3 gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilecek.
Şüpheli veya sanık gözaltına alındığında veya gözaltı süresi uzatıldığında Cumhuriyet savcısının emriyle bir yakınına veya belirlediği kişiye gecikmeksizin haber verilecek.
-TUTUKLAMA-
Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilecek. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı alınamayacak.
Sadece adli para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemeyecek.
Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok 6 ay olacak. Ancak, bu süre, zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek 4 ay daha uzatılabilecek.
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok 2 yıl olacak. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilecek, uzatma süresi toplam 3 yılı geçemeyecek.
Bu maddede öngörülen uzatma kararları, Cumhuriyet savcısının, şüpheli veya sanık ile müdafiinin görüşleri alındıktan sonra verilebilecek.
Yakalanan veya tutuklanarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere, kaçacaklarına ya da kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı hallerinde kelepçe takılabilecek.
Tutuklamadan ve tutuklamanın uzatılmasına ilişkin her kararda, tutuklunun bir yakını veya belirlediği bir kişi haberdar edilecek.
-ADLİ KONTROL-
Üst sınırı 3 yıla kadar (3 yıl dahil) hapis cezasını gerektiren bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada şüphelinin tutuklanması yerine, adli kontrol altına alınması mümkün olacak. Tutuklama yasağı öngörülen hallerde de adli kontrol kararı verilebilecek.
Adli kontrol kararı verilmesi halinde hükümlüye şu tedbirler uygulanabilecek:
''Yurtdışına çıkamamak; hakim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak; hakimin belirttiği mercii veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde mesleki uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak; her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek; özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla hastaneye yatmak dahil tedavi veya muayene tedbirlerine tabi olmak ve belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak; silah bulundurmamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silahları makbuz karşılığında adli emanete teslim etmek; Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere ayni veya kişisel güvenceye bağlamak; aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkum edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek.''
Adli kontrol altında geçen süre, kişisel hürriyeti sınırlama sebebi sayılarak cezadan mahsup edilemeyecek.
Salıverilme işlemleri üzerinde merciince Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık veya müdafii dinlendikten sonra istemin kabulüne, reddine veya adli kontrol uygulanmasına karar verilebilecek. Bu kararlara itiraz edilebilecek.
-KOLLUK GÖREVLİLERİ-
Kolluk görevlileri de arama, el koyma ve yer gösterme işlemini yapabilecek.
CMK'ya göre, yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceğinin umulması halinde, şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilecek.
Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, savcıya ulaşılamayan hallerde ise adli kolluk amirinin yazılı emriyle kolluk görevlileri arama yapabilecek. Ancak, kişinin konutu, işyeri ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle yapılabilecek. Kolluk amirinin yazılı emriyle yapılan aramalar, Cumhuriyet savcılığına derhal bildirilecek.
El koymada hakim kararı aranmayacak. Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, savcıya ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emriyle kolluk görevlileri, el koyma işlemi gerçekleştirebilecek.
Hakim kararı olmaksızın yapılan el koyma işlemi, 24 saat içinde görevli hakimin onayına sunulacak. Hakim, kararını el koymadan itibaren 48 saat içinde açıklayacak, aksi halde el koyma kendiliğinden düşecek.
Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamayacak. Bu hüküm, suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan haller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi, tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda ise uygulanmayacak.
Kişinin avukatının aramada hazır bulunmasına engel olunamayacak.
Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle kolluk görevlileri tarafından arama yapılabilecek.
Askeri mahallerde yapılacak arama, hakim ve Cumhuriyet savcısının istem ve katılımıyla askeri makamlar tarafından yerine getirilecek.
Arama işlemi uygulanan kimsenin belge ve kağıtlarını inceleme yetkisi hakim ve Cumhuriyet savcısına ait olacak. Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle kolluk görevlileri el koyma işlemini gerçekleştirecek.
Soruşturmada, başka surette failin belirlenememesi veya delil elde etme imkanı bulunmaması halinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, kamu kurum ve kuruluşları veya özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerine ait bilgisayar sistemlerinde kayıtlı veriler taranabilecek ve çözülebilecek.
Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine el koyma sırasında sistemdeki bütün bilgilerin yedeklemesi yapılabilecek, isterse bir kopya şüpheliye veya vekiline verilecek. Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine el konulmaksızın da sistemdeki verilerin tamamının veya bir kısmının kopyası alınabilecek.
-TELEFON DİNLEME-
Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka şekilde delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilecek, dinlenebilecek, kayda alınabilecek ve sinyal bilgileri değerlendirilebilecek.
Telefon dinleme; kasten öldürme, işkence, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, parada sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt veya bu örgütlere silah sağlama, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, silah kaçakçılığı, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 68. ve 74. maddelerinde tanımlanan suçlarda yapılabilecek. Bu suçlar dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemeyecek ve kayda alamayacak. Bankalar Kanunu'nda zimmet suçuyla ilgili soruşturmalar ve fuhuş suçunda da gerekli görülmesi halinde, aynı yönde dinleme yapılabilecek.
Kayda almanın gerçekleştirildiğinin anlaşılmasından sonra alınan kayıtlar derhal yok edilecek.
Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hakim bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilecek.
Suç soruşturması ve kovuşturması sırasında zarara uğradığı gerekçesiyle devlete karşı açılan tazminat davalarında mahkemenin kararını duruşmalı olarak vermesi hükmü de getirildi. İstemde bulunan ile Hazine temsilcisi, açıklamalı çağrı kağıdı tebliğine rağmen gelmezlerse, yokluklarında karar verebilecek.
Devletin ödediği tazminat; koruma tedbirleriyle ilgili olarak görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan kamu görevlilerine rücu edecek. Böylece, sadece icrai davranışla görevini kötüye kullanan kamu görevlilerine rücu edebilmesi hükmü getirilerek, ihmali davranışla görevin kötüye kullanılması kapsam dışı bırakılacak.
-TEKNİK ARAÇLARLA İZLEME-
Bazı suçların işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebepleri bulunması ve başka suretle delil elde edilememesi halinde şüpheli veya sanığın kamuya açık yerlerdeki faaliyetleri ile işyeri teknik araçlarla izlenebilecek, ses ve görüntü kaydı yapılabilecek. Teknik araçlarla izleme, kasten öldürme, parada sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık, silahlı örgüt, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarında yapılabilecek. Teknik araçlarla izleme, kişinin konutunda yapılamayacak.
Arama veya el koyma tedbirinin uygulanması veya telefonla dinleme sırasında yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse, bu delil koruma altına alınacak ve durum Cumhuriyet savcılığına bildirilecek.
-GİZLİ SORUŞTURMACI-
Uyuşturucu imal ve ticareti, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, silahlı örgüt ve bu örgütlere silah sağlama, silah kaçakçılığı ile tarihi eser kaçakçılığına ilişkin suçlarda, ''gizli soruşturmacı'' görevlendirilebilecek.
Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilmemesi halinde hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı kararıyla gizli soruşturmacı görevlendirilecek. Bir kamu görevlisi olan gizli soruşturmacının kimliği değiştirilebilecek. Bu kimlikle hukuki işlemler yapılabilecek. Kimliğin oluşturulması ve devam ettirilmesi için zorunlu olması halinde gerekli belgeler hazırlanıp, değiştirilip kullanılabilecek.
Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karar ve diğer belgeler, ilgili Cumhuriyet başsavcılığında korunacak. Bu görevlinin kimliği, görevinin sona ermesinden sonra da gizli tutulacak. Gizli soruşturmacı, görevini yerine getirirken suç işleyemeyecek ve görevlendirildiği örgütün işlemekte olduğu suçlardan sorumlu tutulamayacak.
-İFADE ALMA KOŞULLARI-
Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan şüpheli veya sanığın zorla getirilmesine karar verilebilecek.
Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanacak. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilaç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamayacak. Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemeyecek. Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemeyecek. Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hakim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamayacak.
-İHBAR VE ŞİKAYET-
Şüpheli veya sanık, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafiin yardımından yararlanabilecek. Soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkı engellenmeyecek, kısıtlanamayacak.
Şüpheli veya sanık, vekaletname aranmaksızın müdafii ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilecek. Bu kişilerin müdafii ile yazışmaları denetime tabi tutulamayacak.
Suça ilişkin ihbar veya şikayet, Cumhuriyet başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilecek. Valilik, kaymakamlık ya da mahkemeye yapılanlar, ilgili Cumhuriyet başsavcılığına gönderilecek. İhbar veya şikayet, yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilecek.
-ADLİ KOLLUK-
Soruşturma işlemleri, Cumhuriyet savcısının emir ve talimatları doğrultusunda öncelikle adli kolluğa yaptırılacak. Adli kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısının adli görevlerine ilişkin emirlerini yerine getirecek. Adli kolluk, adli görevler haricindeki hizmetlerde üstlerinin emrinde olacak.
Cumhuriyet başsavcıları, her yılın sonunda o yerdeki adli kolluğun sorumluları hakkında değerlendirme raporları düzenleyerek mülki idare amirlerine gönderecek.
Adli kolluk görevlilerinin nitelikleri ve bunların hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimi, diğer hizmet birimleri ile ilişkileri, değerlendirme raporlarının düzenlenmesi, uzmanlık dallarına göre hangi bölümlerde çalıştırılacakları ve diğer hususlar, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde Adalet ve İçişleri bakanlıklarınca ortaklaşa çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek.
Olay yerinde görevine ait işlemlere başlayan adli kolluk görevlisi, bunların yapılmasına engel olan veya yetkisi içinde aldığı tedbirlere aykırı davranan kişileri, işlemleri sonuçlanıncaya kadar ve gerektiğinde zor kullanarak bundan men edecek.
-DELİL TOPLAMA-
CMK'ya göre, suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan bir delil toplanmadan düzenlenen iddianame iade edilebilecek.
Yasaya göre, Kanunun başka hüküm koyduğu haller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizli kalacak.
Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri aracılığıyla her türlü araştırmayı yapabilecek. Cumhuriyet savcısı bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilecek. Cumhuriyet savcısı, adli görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yapmak ihtiyacı ortaya çıkınca, bu hususta o yer cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını isteyecek.
Adli kolluk görevlileri, el koydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan önlemleri emrinde çalıştıkları Cumhuriyet savcısına derhal bildirmek ve bu Cumhuriyet savcısının adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlü olacak.
Cumhuriyet savcısı, adli kolluk görevlilerine emirleri yazılı, acele hallerde sözlü olarak verecek.
-KAMU DAVASI AÇMA YETKİSİ-
Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilecek.
Mahkeme dosyayı inceledikten sonra eksik veya hatalı noktalarını belirterek, iddianamenin Cumhuriyet başsavcılığına iadesine karar verecek.
Suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan bir delil toplanmadan düzenlenen iddianame de iade edilebilecek.
Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra yeniden iddianame düzenleyerek, dosyayı mahkemeye verecek. İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilecek.
Sanık 18 yaşını doldurmamış ise duruşma kapalı yapılacak, hüküm de kapalı duruşmada açıklanacak. Sanık duruşmaya bağsız olarak alınacak.
Kanunun ayrık tuttuğu haller saklı kalmak üzere hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmayacak. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilecek. Mahkemeye gelen sanığın duruşmanın devamı süresince hazır bulunması sağlanacak ve savuşmasının önüne geçmek için mahkeme gereken önemleri alacak.
Sanığın sorgusunun yapılmasında görüntülü ve sesli iletişim teknikleri kullanılabilecek.
Sanık hakkında toplanan delillere göre mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa dahi dava yokluğunda bitirilebilecek.
Sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delilerin ortaya konulmasına engel olmayacak. Ortayla konulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilecek.
-DURUŞMADA FOTOĞRAF ÇEKİLEBİLECEK-
Adliye binası içerisinde ve duruşma başladıktan sonra duruşma salonunda her türlü sesli veya görüntülü kayıt veya nakil olanağı sağlayan aletler kullanılamayacak. Bu hüküm, adliye binası içerisinde ve dışındaki diğer adli işlemlerin icrasında da uygulanacak. Madde gerekçesinde, keşif ve yer gösterme işlemlerinde de ses ve görüntü alıcı aletlerin kullanılmasının yasaklandığı belirtildi.
Gerekçede, her türlü sesli ve görüntülü kayıt ve nakil olanağı sağlayan aletlerin yasaklandığı, ancak fotoğraf çekilmesine engel bulunmadığı belirtildi. Gerekçede, mahkeme başkanı veya hakimin, duruşmanın amacını ihlal edecek surette abartılı biçimde fotoğraf cihazlarının kullanılmasını, yargılamanın düzenini sağlamak konusundaki yetkisine dayanarak men edebileceği kaydedildi. Gerekçede, ''Adliye binası içerisindeki söz konusu aletler mutlak olarak kullanılamayacak, duruşma salonunda ise duruşma başladıktan sonra söz konusu aletlerle görüntü alınması yasaklanmaktadır'' denildi.
-ÇAPRAZ SORGU SİSTEMİ-
Yargılamalarda çapraz sorgu sistemi getiriliyor. Cumhuriyet savcısı, müdafii veya vekil sıfatıyla duruşmaya katılan avukat; sanığa, katılana, tanıklara, bilirkişilere ve duruşmaya çağrılmış diğer kişilere, duruşma disiplinine uygun olarak doğrudan soru yöneltebilecek.
Sanık veya mağdur, meramını anlatacak ölçüde Türkçe bilmiyorsa, mahkeme tarafından atanan tercüman aracılığıyla iddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktalar tercüme edilecek.
Engelli sanığa veya mağdura, duruşmadaki iddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktalar anlayabilecekleri biçimde anlatılacak.
Kaçak sanığın duruşmaya gelmesini sağlamak amacıyla Türkiye'de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına, amaçla orantılı olarak mahkeme kararıyla el konulabilecek ve gerektiğinde idaresi için kayyım atanacak. Bu hükmün uygulanacağı suçlar arasında; hırsızlık, yağma, dolandırıcılık, hileli iflas, zimmet, irtikap, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, silahlı örgüt, silah sağlama, Bankalar Kanunu'nda belirtilen zimmet suçuna yer verildi.
-ÖRGÜTLÜ SUÇLARA ÖZEL MAHKEME-
Başka yasalarda yapılan düzenlemelere paralel olarak itiraz, istinaf, temyiz, yargının yenilenmesi ve adli tatil ile ilgili olarak CMK'da da değişiklik yapıldı.
4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nun kapsamı, bu yasa içine alınıyor. TCK'da yer alan örgüt faaliyeti kapsamında işlenen uyuşturucu imal ve ticareti suçu, haksız ekonomik çıkar elde etmek amacıyla kurulmuş örgütün faaliyeti kapsamında cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlar ve devletin güvenliğine karşı işlenen suçlarla ilgili davalar, Adalet Bakanlığı'nın teklifi üzerine HSYK tarafından yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülecek.
Örgütlü suçlarda tutuklamanın kısa sürede gerçekleşmemesi gerekçe gösterilerek bu suçlarda tutuklama süresi, diğer suçlarda öngörülen sürenin 2 katı olarak uygulanacak.
Hükmün gerekçesinde, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin yanı sıra hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen deliller de gösterilecek. Hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen deliler, temyiz dilekçesi ve beyanında gösterilmemiş olsa da hukuka kesin aykırılık nedeni olarak kabul edilecek.
AİHM kararı, hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedeni sayılacak. Bu halde yargılamanın yenilenmesi, AİHM kararının kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içinde istenebilecek. Bu hüküm, 4 Şubat 2003 tarihinde AİHM'in kesinleşmiş kararları ile bu tarihten sonra AİHM'e yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanacak.
-YAKALAMA EMRİ-
Hakim veya mahkemenin yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç 24 saat içinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılamıyorsa, aynı süre içinde en yakın sulh ceza hakimi önüne çıkarılacak, serbest bırakılmadığı takdirde, en kısa zamanda yetkili hakim veya mahkemeye gönderilmek üzere tutuklanacak.
Soruşturma evresinde çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh hakimi tarafından yakalama emri düzenlenebilecek. Ayrıca, tutuklama isteminin reddi kararına itiraz halinde, itiraz mercii tarafından yakalama emri verilebilecek.
Sadece adli para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı 1 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı alınamayacak.
-MÜDAFİLİK VE VEKİLLİK GÖREVİNDEN YASAKLAMA-
Müdafilik ve vekillik görevinden yasaklamaya ilişkin hükümler de yasada yer aldı.
Buna göre, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ile terör suçlarından tutuklu ve hükümlü olanların müdafilik veya vekillik görevini üstlenen avukat, hakkında bu suçlar nedeniyle kovuşturma açılması halinde, tutuklu veya hükümlünün müdafilik veya vekilliğini üstlenmekten yasaklanabilecek.
Cumhuriyet savcısının yasaklamaya ilişkin talebi hakkında, müdafi veya vekil hakkında açılan kovuşturmanın yapıldığı mahkeme tarafından gecikmeksizin karar verilecek. Bu kararlara karşı itiraz edilebilecek. Müdafilik görevinden yasaklama kararı, kovuşturma konusu suçla sınırlı olmak üzere 1 yıl süre ile verilebilecek. Ancak, kovuşturmanın niteliği itibarıyla bu süreler, 6 aydan fazla olmamak üzere en fazla 2 defa uzatılabilecek. Kovuşturma sonunda mahkumiyet dışında bir karar verilmesi halinde, kesinleşmesi beklenmeksizin yasaklama kararı kendiliğinden kalkmış olacak.
Görevden yasaklama kararı, tutuklu veya hükümlü ile yeni bir müdafi görevlendirilmesi için derhal ilgili baro başkanlığına bildirilecek. Müdafi veya vekil görevden yasaklanmış bulunduğu sürece başka davalarla ilgili olsa bile müdafiliğini veya vekilliğini üstlendiği kişiyi, ceza infaz kurumunda veya tutukevinde ziyaret edemeyecek.
Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilecek, bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilecek.
En üst dereceli kolluk amirlerinin adli görevleriyle ilgili olarak işlemiş bulundukları suçlardan dolayı haklarında soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi hususunda, hakimlerin görevlerinden dolayı tabi oldukları yargılama usulü uygulanacak.
5320 sayılı CMK'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun ile bu kanunun bazı maddelerini değiştiren kanun da bugün yürürlüğe girdi.
Kanunun yürürlüğe girmesiyle 1412 sayılı CMUK, 3005 sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu, 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu yürürlükten kalktı.
-CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN-
Yürürlüğe bugün giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a göre, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamayacak.
Yasa, hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmeyi, toplumu suça karşı korumayı, hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teşvik etmeyi, üretken ve yasalara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumlarını kolaylaştırmayı öngörüyor.
Hükümlüler, ceza infaz kurumlarında güvenli bir biçimde ve kaçmalarını önleyecek tedbirler alınarak düzen, güvenlik ve disiplin çerçevesinde tutulacak.
Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin düzenli bir yaşam sürdürmeleri sağlanacak. İyileştirmeye gereksinimleri olmadığı saptanan hükümlülere ilişkin infaz rejiminde, bu hükümlülerin kişilikleriyle orantılı bireyselleştirilmiş programlara yer verilmesine özen gösterilecek.
-İYİLEŞTİRMENİN ÖLÇÜTÜ-
Hapis cezalarının infazında hükümlülerin iyileştirilmeleri amacını güden programların başarısı, hükümlülerin elde ettikleri yeni tutum ve becerilerle orantılı olarak ölçülecek. Bunun için iyileştirme çabalarına yönelik olarak hükümlünün istekli olması teşvik edilecek.
İyileştirme araçları, hükümlünün sağlığını ve kişiliğine olan saygısını korumasını sağlayacak usul ve esaslara göre uygulanacak.
-CEZA İNFAZ KURUMLARININ TÜRLERİ-
Yasa ile ceza infaz kurumları, ''Kapalı ceza infaz kurumları'', ''Yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumları'', ''Kadın kapalı ceza infaz kurumları, ''Çocuk kapalı ceza infaz kurumları'', ''Gençlik kapalı ceza infaz kurumları'', ''Gözlem ve sınıflandırma merkezleri'', ''Açık ceza infaz kurumları'' ve ''Çocuk eğitim evleri'' olarak sınıflandırıldı.
''Yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlarında, ''Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar ile süresine bakılmaksızın, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek veya bu örgütün faaliyeti çerçevesinde, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan, insanlığa karşı suçlardan, kasten öldürme suçundan, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan, devletin güvenliğine karşı suçlardan, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan mahkum olanlar'' kalacak.
Eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli durumda bulunan ve özel gözetim ve denetim altında bulundurulmaları gerekli olduğu saptananlar ile bulundukları kurumlarda düzen ve disiplini bozanlar veya iyileştirme tedbir, araç ve usullerine ısrarla karşı koyanlar da bu kurumlara gönderilecek.
Toplam cezasının üçte birini bu kurumlarda geçirerek iyi hal gösteren hükümlüler, diğer ceza infaz kurumlarına gönderilebilecek.
-İNFAZIN GERİ BIRAKILACAĞI HALLER-
Hapis cezasının infazı akıl hastalığı nedeniyle geriye bırakılacak, diğer hastalıklarda resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde tedavi sürdürülecek. Ancak, bu durumda bile cezanın infazı mahkumun hayatı için kesin bir tehlike oluşturuyorsa mahkumun cezasının infazı, iyileşinceye kadar geri bırakılacak.
Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren 6 ay geçmemiş bulunan kadınlar için de geri bırakılacak. Çocuk ölmüş veya annesinden başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren 2 ay geçince ceza infaz olunacak.
Mahkumun 3 yıl ve daha az süreli cezasının derhal infazının hükümlü veya ailesi için mahkumiyetin amacı dışında ağır bir zarara neden olacağı anlaşılırsa, hükümlünün istemi üzerine infazı Cumhuriyet başsavcılığınca 6 aya kadar ertelenebilecek.
Üç yıl ve daha az süreli hapis cezaları, hükümlünün yüksek öğrenimini bitirebilmesi, birinci derece yakınlarının ölümü, bunların hastalık ve malullükleri nedeniyle ailenin tarım topraklarının işlenebilmesinin olanaksız hale gelmesi veya hükümlünün hastalığının sürekli bir tedaviyi gerektirmesi gibi durumlarda, 6 ayı geçmeyen sürelerle infaza ara verilebilecek. Ancak bu ara verme iki defadan fazla olamayacak.
Hapsedilme veya diğer nedenlerden kaynaklanan akıl hastalığı dışında ruhsal rahatsızlıkları bulunup da ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde tutulmaları gerekli görülmeyerek infaz kurumlarına geri gönderilenler, infaz kurumlarının özel bölümlerinde kalacak.
Hükümlünün, hapis cezası veya güvenlik tedbirinin infazı için gönderilen davetiyenin tebliği üzerine 10 gün içinde gelmemesi, kaçması ya da kaçacağına dair şüphe uyandırması durumunda savcı yakalama emri çıkaracak. Ancak, 3 yıldan fazla hapis cezalarının infazı için doğrudan yakalama emri çıkarılacak.
Hükümlülerin ceza infaz kurumlarına konulmalarında, başka kuruma nakillerinde ve hastaneye yatırılmalarında istekleri üzerine ailelerine veya gösterdikleri kişilere durumları bildirilecek.
-DİĞER CEZAEVLERİNE NAKİL-
Yasaya göre, müebbet hapis cezasına hükümlülerden koşullu salıverilme süresinin üçte ikisini, diğer süreli hükümlülerden de toplam cezalarının üçte birini çekerken iyi hal gösterenlerin, tutum ve kişiliklerine uygun diğer ceza infaz kurumlarına gönderilmelerine karar verilebilecek. Öngörülen değişiklikle, müebbet hapis cezasına mahkum olanlar veya yüksek güvenlikli cezaevlerine gönderilenler de diğer ceza infaz kurumlarına nakledilebilecek.
Bazı hükümlülerin dosyalarının Adalet Bakanlığı'na gönderilmesi zorunluluğuna son veriliyor. Buna göre, yapılan gözlem ve sınıflandırma sonunda idare ve gözlem kurulunca aynı ceza infaz kurumunda veya o yer Cumhuriyet başsavcılığına bağlı diğer ceza infaz kurumlarında kalması uygun bulunan hükümlülerin dosyaları Adalet Bakanlığı'na gönderilmeyecek ve cezalarının infazına, bulundukları veya Cumhuriyet başsavcılığınca gönderilecekleri mülhakat ceza infaz kurumlarında devam olunacak.
-AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETİN İNFAZI-
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan hükümlü tek kişilik odada barındırılacak. Hükümlüyü eşi, altsoy ve üstsoyu, kardeşleri ve vasisi, belirlenen gün, saat ve koşullar içinde 15 günlük aralıklarla ve günde bir saati geçmemek üzere ziyaret edebilecek. Bu hükümlülere 15 günde bir 10 dakika telefonla görüşme hakkı verilecek. Hükümlü, kurum iç yönetmeliğinde belirtilenlerin dışında hiçbir spor faaliyetine katılamayacak. Hükümlünün cezasının infazına hiçbir surette ara verilemeyecek.
-HABERSİZ ARAMA-
Hükümlülerin çalıştırılma koşullarını da düzenleyen yasaya göre, infaz kurumlarında habersiz arama gerçekleştirilebilecek. Arama ayda bir kez mutlaka yapılacak. Disiplin cezalarının, ''Kınama, bazı etkinliklerden alıkoyma, ücret karşılığı çalışılan işten yoksun bırakma, haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama, ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma, hücreye koyma'' olarak sıralandığı yasaya göre, toplu, bedensel, zalimane, insanlık dışı veya küçültücü disiplin cezası verilemeyecek.
Hücreye koyma cezası, eylemin niteliği ve ağırlığına göre bir günden yirmi güne kadar açık havaya çıkma hakkı saklı kalmak üzere uygulanabilecek.
-ÇOCUĞA KELEPÇE YOK-
Yasaya göre, hükümlülere hiçbir durumda zincire ve demire vurmak gibi tedbir uygulanamayacak, kelepçe ve bedensel hareketleri kısıtlayıcı araçlar ise belirli koşullarda kullanılabilecek. Ancak, çocuk hükümlülere kelepçe ya da bedensel hareketleri kısıtlayıcı araçlar takılmayacak.
Tehlikeli hali bulunan hükümlü ancak 1 veya 3 kişilik odalarda, diğer hükümlüler ise cezaevi yönetimi tarafından belirlenecek sayıda mahkumun kalabileceği odalarda barındırılacak.
Muhtaç hükümlülere talepleri halinde idare tarafından iklime ve sağlığa uygun giysiler verilecek. Ancak giysiler, iç ve dış güvenlik personelinin giysi ve üniformalarına benzer şekil ve renkte olmayacak.
-ÇOCUKLARIN DURUMU-
Anneleri hükümlü olup da dışarıda korumasına bırakılacak kimsesi bulunmayan 0-6 yaş grubundaki çocuklar, annelerinin yanında kalabilecek. Bu çocuklar gündüzleri ceza infaz kurumu bünyesindeki veya Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu veya diğer kurum ve kuruluşlara ait kreş ve gündüz bakımevlerinde barındırılacak.
Annelerinin yanında kalan çocuklara, yaş ve durumlarına ve ihtiyaçlarına göre yiyecek ve içecek verilecek. 3 yaşını dolduran çocuklar, hakim kararıyla çocuk yuvalarına veya yetiştirme yurtlarına yerleştirilebilecek. Bu çocukların, belirlenecek bir program ve usule göre zaman zaman anneleriyle temasları sağlanacak.
-İNTERNET KULLANIMI-
Kapalı ceza infaz kurumlarındaki hükümlüler, belirli esas ve usullere göre idarenin kontrolündeki ücretli telefonlarla görüşme yapabilecekler. Telefon görüşmesi idarece dinlenilecek ve kayıt altına alınacak. Bu hak, hükümlülere tanınan diğer haklarda olduğu gibi tehlikeli halde bulunan ve örgüt mensubu hükümlüler bakımından kısıtlanabilecek.
Açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitim evlerindeki hükümlüler, ücretli telefonlarla serbestçe görüşme yapabilecek.
Hükümlüler açık ve kapalı ceza infaz kurumlarında, çocuk eğitim evlerinde araç telefonu, telsiz telefon veya cep telefonu ve benzeri iletişim araçlarını bulunduramayacak ve kullanamayacak.
Kapalı ve açık ceza infaz kurumları ile çocuk ve küçük eğitim evlerinde, eğitim amacıyla radyo, televizyon ve internet kullanımına izin verilebilecek. Adalet Bakanlığı'nın uygun görmesi durumunda eğitim ve kültürel amaçlı olarak cezaevlerine bilgisayar alınmasına izin verilecek.
Hükümlülere dini bayram, yılbaşı veya kendi doğum günlerinde hediye gönderilebilecek.
Yasa, hükümlülerin topluma kazandırılması amacıyla iyileştirme programları uygulanmasını, ceza infaz kurumlarında bu amaçla eğitim ve psiko-sosyal hizmet servisleri kurulmasını öngörüyor. Ayrıca, açık infaz kurumları ile çocuk eğitim evlerinde bulunan hükümlülerin örgün ve yaygın, kapalı infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin yaygın öğretimden yararlanmaları sağlanacak.
-AÇLIK GREVİ VE ÖLÜM ORUCU-
Hükümlünün sağlığının korunmasına ilişkin düzenlemeler de getiren yasaya göre, hangi nedenle olursa olsun kendilerine verilen yiyecek ve içecekleri sürekli reddeden hükümlüler, bu hareketlerinin kötü sonuçları ile bırakacağı bedensel ve ruhsal hasarlar konusunda doktor tarafından bilgilendirilecek. Psiko-sosyal hizmet birimince de bu hareketlerinden vazgeçmeleri yolunda çalışmalar yapılacak ve sonuç alınamaması halinde, beslenmelerine kurum tabibince belirlenen rejime göre uygun ortamda başlanacak.
Beslenmeyi reddederek açlık grevi veya ölüm orucunda bulunan hükümlülerden, alınan tedbirlere ve yapılan çalışmalara rağmen hayati tehlikeye girdiği veya bilincinin bozulduğu doktor tarafından belirlenenler hakkında, isteklerine bakılmaksızın kurumda, olanak bulunmadığı takdirde derhal hastaneye kaldırılmak suretiyle muayene ve teşhise yönelik tıbbi araştırma, tedavi ve beslenme gibi tedbirler, sağlık ve hayatları için tehlike oluşturmamak şartıyla uygulanacak.
Sağlık sorunu olup da muayene ve tedaviyi reddeden hükümlülerin sağlık veya hayatlarının ciddi tehlike içinde olması veya ceza infaz kurumunda bulunanların sağlık veya hayatları için tehlike oluşturan bir durumun varlığı halinde de aynı tedbirler alınacak. Ancak, hükümlülerin sağlıklarının korunması ve tedavilerine yönelik zorlayıcı tedbirler, onur kırıcı nitelikte olmamak şartıyla uygulanacak.
-CEZA VE TEDBİRLERİN İNFAZI HAKKINDA YASA-
Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkında Yasa'ya göre, koşullu salıverilme belli şartlarda uygulanacak, kadın veya 65 yaşını dolduranlar, 6 ay ve daha az süreli hapis cezasını evinde çekebilecek.
Koşullu salıverilmeden, infaz süresini iyi halli olarak geçiren mahkumlar yararlanacak.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar 30 yılını, müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar 24 yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkum edilmiş olanlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilecek.
Koşullu salıverilme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süreler şöyle belirlendi:
''Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkumiyette 36 yıl,
Birden fazla müebbet hapis cezasına mahkumiyette 30 yıl,
Bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkumiyette en fazla 36 yıl,
Bir müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkumiyette en fazla 30 yıl,
Birden fazla süreli hapis cezasına mahkumiyette en fazla 28 yıl.''
-DAHA UZUN SÜRELER-
Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkumiyette ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar 36 yıl, müebbet hapis cezasına mahkum olanlar 30 yıl, süreli hapis cezasına mahkum olanlar cezalarının dörtte üçünü çekmeleri şartıyla koşullu salıverilmeden yararlanabilecek. Ancak, bu süreler birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkumiyette 40 yıl, birden fazla müebbet hapis cezasına mahkumiyette 34 yıl, bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkumiyette en fazla 40 yıl, bir müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkumiyette en fazla 34, birden fazla süreli hapis cezasına mahkumiyette en fazla 32 yıl olacak.
Koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün 18 yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınacak.
Koşullu salıverilen hükümlü, infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadar denetim altında olacak. 18 yaşından küçük olan hükümlüler, denetim süresinde eğitimlerine, gerektiğinde barınma olanağı da bulunan bir kurumda devam edecek.
Hakim, denetim süresinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilecek.
-KOŞULLU SALIVERMENİN GERİ ALINMASI-
Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hakimin uyarısına karşın uymamakta ısrar etmesi durumunda, koşullu salıverilme kararı geri alınacak.
Koşullu salıverilme kararının geri alınması durumunda hükümlünün, sonraki suçu işlediği tarihten itibaren kalan cezasının aynen çekilmesine karar verilecek. Yükümlülüklerine aykırı davranan hükümlüler ise koşullu salıverilme kararının geri alınmasının kesinleştiği tarih ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla belirlenecek bir süre cezaevinde tutulacak.
Hakim, koşullu salıverilen hükümlünün kişiliğini ve topluma uyumdaki başarısını göz önünde bulundurarak, denetim süresinin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmadan veya herhangi bir yükümlülük belirlemeden geçirilmesine karar verebilecek veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasını veya belirlenen yükümlülükleri, denetim süresi içinde kaldırabilecek.
Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde ceza infaz edilmiş sayılacak.
Yasa, tekrar suç işlenmesi durumunda koşullu salıverilmeden yararlanmak için aranan infaz sürelerini artırırken, ikinci kez tekrar durumunda bu haktan yararlanılamayacağını da öngörüyor.
Hakim, suçun tekrarı durumunda, infazın tamamlanmasından sonra başlamak üzere 5 yıla kadar denetim süresi belirleyebilecek.
-KISA SÜRELİ HAPİS CEZALARI-
Yasa, kısa süreli hapis cezasının infazında seçenekli yaptırımlar da öngörüyor.
İnfaz hakimi, 6 ay ve daha az süreli hapis cezasının sadece hafta sonlarında, geceleri çektirilmesine karar verebilecek. Kadın veya 65 yaşını bitirmiş hükümlülerin mahkum oldukları altı ay veya daha az süreli hapis cezasını konutunda çekmesine, mahkeme tarafından karar verilebilecek. Hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa karar, o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemece alınabilecek.
75 yaşını bitiren, 3 yıl ve daha az süreli hapis cezasına mahkum olanlar, ceza infaz kurumlarında kalmalarına sağlık durumlarının elverişli olmadığı yönünde tam teşekküllü devlet veya üniversite hastanelerinden rapor almaları durumunda cezalarını konutlarında çekebilecekler. Ancak, mahkumiyete neden olan suç nedeniyle herhangi bir zarar doğması durumunda bu zararı, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin yoluyla tamamen giderecekler.
-ÇOCUKLARIN PARA CEZASI-
Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezası ile hapis cezasından çevrilen adli para cezası, ödenmemesi halinde de hapse çevrilemeyecek.
Koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanan mükerrerler (tekrar edenler) hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra denetim süresi uygulanıp uygulanmayacağını mahkeme takdir edecek.
Kısa süreli hapis cezasına çarptırılan yükümlünün kamu kurumu veya kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluşun belirli hizmetlerinde çalıştırılmasına karar verilebilecek. Hükümlü, bunu reddedebilecek. Ayrıca, kısa süreli hapse mahkum olanlar ile 2 yıl cezaya hüküm giyenlerden mahkumiyetlerinin yarısını iyi halle geçirenlerin istemeleri durumunda, hükümlülüklerinin geriye kalan kısmında kamuya yararlı bir işte çalışmalarına karar verilebilecek.
Yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında bulunanlar dışındaki hükümlülere mazeret izni, özel izin veya iş arama izni verilebilecek ve izinde geçen süreler hükümlülükte geçmiş sayılacak.
Bir kişi hakkında hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsız sayılacak ve varlıklarını ayrı koruyacak. Ancak bir kişi hakkında başka kesinleşmiş hükümler bulunması durumunda mahkemeden toplama kararı istenebilecek.
Hükümlüye, salıverilme öncesi ve sonrasında kişisel zorluklarını aşmalarını, iyileştirilmelerini ve dışarıdaki yaşama uyumlarını sağlamak üzere kamu tarafından destek ve hizmet verilmesini hüküm altına alan yasa uyarınca, meslek ve sanatlarında becerili olan hükümlüler diğer hükümlülerle yardımlaşabilecek.
-ADLİ PARA CEZASI-
Adli para cezasını bir ay içinde ödemeyenler Cumhuriyet savcısının kararı ile hapsedilecek. Adli para cezası yerine çektirilen hapis süresi 3 yılı, birden fazla adli para cezasına mahkumiyet halinde ise 5 yılı geçemeyecek.
Çocuklar hakkında verilen adli para cezaları ile kısa süreli hapisten çevrilen para cezalarının ödenmemesi durumunda, bu cezalar hapse dönüştürülmeyecek.
-KISITLAYICI TEDBİRLER-
Belirli durumlarda Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme, tutuklunun sıkı güvenlik altında tutulması, tutulduğu odanın kamerayla izlenmesi, ziyaretçi ve telefon görüşmelerinin kısıtlanması, kendisine ya da başka birine zarar vermesini önleyecek şekilde düzenlenmiş özel odada barındırılması, belirli süreyle kelepçelenmesi veya hareketlerinin engellenmesi ve yüksek güvenlikli bir kuruma nakledilmesi gibi tedbirler uygulayabilecek.
Cezanın kesinleşmesinden sonra askere alınan kişiler hakkında hapis cezasının infazı ve geri bırakılması konusunda Askerlik Yasası hükümleri uygulanacak.
Askeri suçlar ve askeri disiplin suçları dışında, askere alınmadan önce ve askerlikleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı er ve erbaşlar ile yedek subaylar hakkında, kısa süreli hapis cezası yerine hükmedilen tedbirler askerlik hizmetinin sonuna bırakılacak.
Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda yer alan para cezalarının ödenmemesi halinde 1 gün, 100 Türk Lirası hesabı ile hapis cezasına çevrilecek.
Ölüm cezaları, müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülen veya ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına mahkum olan terör suçluları, koşullu salıverme hükümlerinden yararlanamayacak. Bunlar hakkında ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası ''hayatı boyunca'' devam edecek.
-HÜKÜMLÜ-AVUKAT GÖRÜŞMESİ-
İyi halli hükümlüler, idare ve gözlem kurulu kararı ile kurum yönetimi tarafından durumlarına uygun kurum içi hizmetlerde çalıştırılabilecek. Çocuk hükümlüler, kendi yaşam alanları veya eğitsel amaçlar dışında çalıştırılamayacak.
İyi halli hükümlünün çalıştırılmasında, ''cezasının en az bir yılını çekmiş olması'' koşulu aranmayacak.
Çocuk hükümlülere, kınama cezasının yanı sıra uyarı cezasının da kurumun en üst amiri tarafından verilip uygulanmasını öngören yasa, ''millete ve devlete karşı suçlar'' ile suç işlemek için örgüt kurmaktan hüküm giyenlerin avukatlarıyla görüşmesinde uygulanan sistemde de değişiklik yapıyor.
Söz konusu hükümlülerin avukatlar ile görüşmelerinde, suç işlendiğinin veya infaz kurumunun güvenliğini tehlikeye düşürdüğünün veya terör örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine aracılık ettiğinin belirlenmesi halinde Cumhuriyet başsavcılığının istemi ve infaz hakiminin kararıyla belirlenecek bir görevli görüşmede hazır bulundurulabileceği gibi, bu kişilerin avukatlarına verdiği veya avukatlarınca bu kişilere verilen belgeler infaz hakimince incelenebilecek. Yapılan inceleme sonucu infaz hakimi, belgenin kısmen veya tamamen verilmesini ya da verilmemesini karara bağlayacak. Bu karara ilgililer, İnfaz Hakimliği Kanunu gereğince itiraz edebilecek.
Yabancı uyruklu avukatların hükümlülerle görüşmesi konusunda Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin uygulanması öngörülürken, bu hakkın diğer devletler tarafından Türk uyruklu avukatlara da uygulanması için karşılıklılık esası getiriliyor.
-CEZAEVİNDEN GÖTÜRÜLEBİLECEK-
Örgüt suçlarıyla ilgili olarak alınan bilgilerin doğruluğunun araştırılması bakımından zorunlu görülen hallerde, hükümlü veya tutuklular, rızaları alınmak koşuluyla ilgili makamın ve Cumhuriyet başsavcısının talebi üzerine hakim kararıyla geçici sürelerle ceza infaz kurumundan alınabilecek.
Bu süreler, hükümlü veya tutuklu dinlendikten sonra işin niteliğine göre her defasında 4 günü ve hiçbir surette 15 günü geçmemek üzere hakim tarafından tayin edilecek. Bu süre, tutuklukta geçmiş sayılacak. Tutuklu ve hükümlünün durumu, ceza infaz kurumundan alınış ve dönüşlerde sağlık raporu ile tespit edilecek. Yer gösterme sırasında yapılan işlemlerin bir örneği, tutuklu ve hükümlünün dosyasına konulacak.
-İSTİNAF MAHKEMELERİ 2 YIL İÇİNDE KURULACAK-
Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun da bugün yürürlüğe girdi. Yargıtay'ın temyiz mahkemesi niteliğine kavuşması ve dava dosyasının azaltılması amacıyla çıkarılan yasa, bölge adliye mahkemelerinin en geç 2 yıl içinde kurulmasını öngörüyor.
Bu mahkemelerin nerelerde kurulacağına Adalet Bakanlığı'nın önerisi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca karar verecek.