Dolar
34.44
Euro
36.29
Altın
2,562.22
ETH/USDT
3,151.10
BTC/USDT
91,270.00
BIST 100
9,389.62
Ekonomi, Yeşil hat

Türkiye, AB'nin yeşil hidrojen ihtiyacını karşılamada avantajlı durumda

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, "Halihazırda, AB'nin 'Fit for 55' anlaşması kapsamında 2030 yılına kadar 5,6 milyon ton yeşil hidrojen üretimi öngörülüyor." dedi.

Gülşen Çağatay  | 23.03.2022 - Güncelleme : 23.03.2022
Türkiye, AB'nin yeşil hidrojen ihtiyacını karşılamada avantajlı durumda

Ankara

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, AA muhabirine, temiz enerji üretiminde Türkiye'nin Avrupa ülkeleri içinde temiz enerji üretim kalitesinin yüksek olduğunu, maliyet anlamında diğer bölgelere kıyasla daha rekabetçi bir şekilde temiz enerji üretebileceğini söyledi.

Mart başında AB Komisyonu'nun "REPowerEU" adlı ortak eylem planını yayınladığını anımsatan Güllü, "Halihazırda, AB'nin 'Fit for 55' anlaşması kapsamında 2030 yılına kadar 5,6 milyon ton (Mt) yeşil hidrojen üretimi öngörülüyor. REPowerEu eylem planı kapsamında ise, buna ek olarak 15 milyon ton yeşil hidrojen üretimi hedefleniyor ve böylelikle Rusya'dan alınan yıllık 25 ila 50 milyar metreküplük doğal gazın ikame edilebileceği belirtiliyor." diye konuştu.

Güllü, bu yayınlanan yeni hedeflerin, Rusya ile Ukrayna krizi öncesindeki AB'nin hidrojen stratejisi hedeflerinin ötesine geçtiğini ifade etti.

Eylem planı dahilinde AB için doğal gaz ithalatının azaltılmasında öne çıkan en önemli unsurlardan birinin de elektrifikasyon imkanlarından azami faydalanılması olduğuna işaret eden Güllü, şöyle konuştu:

"Bu kapsamda, ısı pompalarının yaygınlaşması, ısıtma sektörünün karbonsuzlaşmasında öncelikli strateji olarak yerini alıyor. Hidrojenin ısıtmada kullanılması da bir alternatif sunulmaktadır. AB önümüzdeki 5 yıl içerisinde 10 milyon adet ısı pompası kurulumu yapmayı ve böylelikle 12 milyar metreküplük doğal gaz ithalatının önüne geçmeyi hedeflemektedir. 15 milyon tonluk yeşil hidrojen hedefinin 5 milyon tonluk kısmının Avrupa içerisinde üretilmesi hedeflenirken, kalan 10 milyon tonun diğer 'komşu' ülkelerden ithal edilmesi planlanmaktadır. Rusya- Ukrayna gerginliği sonrasında AB'nin, enerji verimliliğini artırma, daha fazla yenilenebilir enerji yatırımı yapma ve hidrojen piyasası oluşturma çalışmalarını hızlandı. Yenilenebilir enerji potansiyeli dikkate alındığında, Türkiye yeşil hidrojen, rüzgar ve güneş gibi enerji kaynakları yüksek bir bölge. AB'nin yeşil hidrojen ihtiyacının belirli bir kısmının Türkiye'den karşılanabileceği düşünülüyor."

"Hidrojen, geleceğin enerji sisteminde önemli rol alacak"

Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği Petrol ve Gaz Direktörü Sohbet Karbuz da hidrojenin, elektriğin yanı sıra bir hammadde ve enerji taşıyıcısı olarak iki ana nedenden ötürü geleceğin enerji sisteminde önemli bir rol oynayacağını ifade etti.

Karbuz, uygun maliyetli güneş ve rüzgar enerjisinin istenilen yerde kullanıma sunulabileceğini belirterek, "Bunun yanında sanayi, ulaşım, binalar gibi karbondan arındırılması zor görünen sektörlerin zaman içinde karbondan arındırılması. Burada hidrojen üretim maliyetinin -ki bunda büyük ölçüde enerji maliyeti belirleyicidir- gelecekte rekabetçi bir seviyeye geleceği varsayılıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Hidrojenin boru hatları ile taşınabildiğini, depolanabildiğini ve mevcut boru hatlarında doğal gazla belli oranda karıştırılabilir olmasının hidrojenin enerji sektöründe çekiciliğini artırdığını ifade eden Karbuz, şunları kaydetti:

​​​​​​​ "Şu anda kimya ve petrokimya endüstrisinde hammadde olarak kullanılan hidrojen gelecekte çelik ve sentetik yakıt üretimi gibi yeni alanlarda hammadde olarak kullanılacak ve diğer bazı sektörlerde de enerji taşıyıcısı olarak kullanılacaktır. Hidrojen geleceğin yakıtı olarak görülüyor. 50 sene önce de aynı şekilde geleceğin yakıtı olarak görülüyordu. Doğru dürüst bir hidrojen pazarının bulunmaması, kalite ve güvenlik gibi konularda düzenlemenin son derece yetersiz olması, uluslararası bir sertifikasyon sisteminin bulunmaması gibi sorunların da zamanla üstesinden gelineceği düşünülüyor. Hidrojen ve hidrojen ekonomisine geçiş konusunda pembe rüyalarda geziniliyor ve her derde deva olacağı düşünülüyor. Tıpkı 50 yıl önce olduğu gibi. Fakat farkı şu ki bu sefer hidrojen ekonomisine ve karbondan arındırılmış bir enerji sistemine önümüzdeki 10-20 yıl içinde gireceğimiz hayal ediliyor. Avrupa Komisyonu'nun hidrojen stratejisi okunduğunda bu resim ortaya çıkıyor zaten."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın