Almanya’da araştırma şirketi uzmanından seçimlerden sonra ülkede istikrarsızlık uyarısı
Almanya'da kamuoyu araştırma şirketi Forsa'nın kurucusu ve yöneticisi Manfred Güllner, pazar günü yapılacak erken genel seçimlerden sonra oluşabilecek siyasi tablodan dolayı ülkede istikrarsızlık yaşanabileceği uyarısı yaptı.

Berlin
Ülkede 23 Şubat günü yapılacak erken genel seçime ilişkin "Almanya'nın Seçimi" başlıklı dosya haberin ikinci bölümünde, Forsa kamuoyu araştırma şirketinin yöneticisi Güllner, AA muhabirine seçim öncesi ve sonrasına dair değerlendirmelerde bulundu.
Manfred Güllner, vatandaşların bu seçimde çaresiz olduğunu belirterek "İnsanlar mevcut hükümetten memnun değil ancak (Hristiyan Birlik-CDU/CSU partilerinin başbakan adayı) Friedrich Merz yönetimindeki yeni hükümetin daha iyisini yapacağına dair çok az umut var. Bu yüzden nasıl karar verecekleri gerçekten bilinmiyor ve bu belirsizlik, başka hiçbir seçimde yaşamadığım kadar büyük." ifadelerini kullandı.
Seçimlerde kararsız seçmenlerin önemine işaret eden Güllner, "Şu anda, aslında ‘şu veya bu partiye oy veririm’ diyen pek çok insan var ancak bunu gerçekten yapıp yapmayacaklarından emin değiller. Olası koalisyonlara ilişkin taktiksel düşünceler de var. Bu bakımdan şu anda anketlerle ölçtüğümüz durum, seçim gününe kadar değişebilir. Oylar aslında şu anda anketlerle ölçtüğümüzden farklı çıkabilir." diye konuştu.
Halk arasında CDU/CSU'nun Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile koalisyon kurması yönünde yaygın bir kanı oluştuğunu belirten Güllner, "Hür Demokrat Parti (FDP), 'Wagenknecht Partisi' ve Sol Parti gibi tüm küçük partiler yüzde 5'in üzerine çıkar ve böylece Federal Meclise girerse o zaman bir istikrarsızlık durumu ortaya çıkabilir. Çünkü o zaman CDU/CSU ve SPD arasında bir hükümet kurulması da tehlikeye girebilir." dedi.
Güllner, bu durumda istikrarlı bir yeni hükümet kurulamaması halinde bunun, Almanya için Alternatif (AfD) partisine yarayabileceği uyarısında bulundu.
Kasım 2024'te dağılan, SPD, Yeşiller ve FDP'den oluşan ve renlerinden dolayı "trafik ışığı" olarak adlandırılan koalisyon hükümetinin insanları hayal kırıklığına uğrattığını belirten Manfred Güllner, "Merz liderliğindeki yeni hükümet de benzer hayal kırıklığına yol açarsa bu, AfD'ye yeni bir ivme kazandır." diye konuştu.
2021’deki genel seçimde yüzde 10,3 oy alan ve bu seçimler için yapılan anketlerde oy oranı yüzde 20-22 bandında bulunan aşırı sağcı AfD'ye ilişkin değerlendirmede bulunan Güllner, gerçekten de AfD'nin oranı, nasyonal sosyalizmin çöküşünden sonra Federal Almanya’da her zaman var olan, önceki aşırı sağcı hareketlerin oranını aştığını belirtti.
"Trafik ışığı hükümetinden memnun olmayanlar ana muhalefete değil, AfD'ye gitti"
Güllner, "trafik ışığı hükümeti"nden duyulan memnuniyetsizlikten dolayı da AfD’nin oy oranının yükseldiğine işaret etti.
AfD’nin ülkede her zaman var olan aşırı sağcı kesimi seçmen olarak kazandığını ifade eden Güllner, "Ancak AfD, bunun ötesinde trafik ışığı hükümeti döneminde bu hükümete duyulan memnuniyetsizlikten de faydalandı. Trafik ışığı hükümetinden memnun olmayanlar, en büyük muhalefet partisi CDU/CSU’ya değil, AfD'ye gitti." değerlendirmesinde bulundu.
Manfred Güllner, AfD seçmenlerinin ana çekirdeğini, her zaman radikal sağcı dünya görüşü, yabancı düşmanlığı ve ırkçı fikirler eğiliminde olanların oluşturduğunu belirterek "Diğer kesim ise trafik ışığı hükümetini protesto etmek ve bu hükümetten duydukları memnuniyetsizlik nedeniyle AfD'ye geçti. Ancak asıl tehlike de bu. Bunlar da AfD'nin düşünce tarzını benimsiyor ve AfD'ye oy verme kararlarından vazgeçmiyor." ifadelerini kullandı.
Başbakan adaylarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Güllner, "Başkan adayı enflasyonu var. Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin" (BSW) Partisi Eş Genel Başkanı Sahra Wagenknecht'in en fazla yüzde 5 oyla şansölye adayı ilan edilmesi gülünç olabiliyor." dedi.
SPD ve CDU/CSU'nun halk arasında çok fazla beğenilmeyen adayları yarışa soktuğunu belirten Güllner, "Elbette bu, seçimlerde yanlış bir karar olduğu ortaya çıkabilir." diye konuştu.
Güllner, mevcut Başbakan Olaf Scholz'un, görevde olmanın getirdiği avantajdan (Kanzlerbonus) faydalanamadığının görüldüğünü aktararak şöyle devam etti:
"Bunun nedeni, (Scholz’un) insanlara, nelerin onlar için önemli olduğunu bildiği hissini verememiş olmasıdır. Bu, (eski Başbakan Angela) Merkel’de farklıydı. O her zaman insanlara, neyin onları üzdüğünü bildiğini gösterdi. Merkel adeta yaşayan bir kurtarma şemsiyesiydi. Scholz, insanların isteklerini dikkate almadan konuştu. Söyledikleri etkili olmadı, Ukrayna politikası konusunda çoğunluğun doğru bulduğu şeyleri yapmış olsa bile."
CDU/CSU'nun başbakan adayı Friedrich Merz'in siyasi hayatın ilk döneminde de popüler olmadığını anımsatan Güllner, "Bu durum bugüne kadar değişmedi. (Merz) Özellikle kadınlar, gençler ve Doğu Almanlar tarafından sevilmiyor." ifadelerini kullandı.
Manfred Güllner, mevcut duruma bakılınca, Merz'in Almanya'nın 10. şansölyesi olacağını varsaymak gerektiğini kaydetti.
Son hafta yapılan anketlerde CDU/CSU açık ara önde görünüyor
2021’de yapılan genel seçimlerde SPD yüzde 27,7, CDU/CSU yüzde 24,1, Yeşiller yüzde 14,8, FDP yüzde 11,5, AfD yüzde 10,3, Sol Parti yüzde 4,9 ile mecliste yer almıştı.
Sol Parti yüzde 5’lik seçim barajına takılmasına rağmen 3 bölgeden doğrudan milletvekili çıkardığı için meclise girmeyi hak etmişti.
Ülkede son bir hafta içinde yapılan anketlere göre bu seçimde ana muhalefetteki CDU/CSU, yüzde 29-32 bandındaki oy oranıyla birinci sırada görülüyor.
Aşırı sağcı popülist AfD’nin oy oranı ise anketlere yüzde 20-21 olarak yansıyor. Bu da AfD’nin oy oranının bir önceki seçimlere göre iki kat arttığını gösteriyor.
Başbakan Scholz’u yeniden aday gösteren SPD’nin oy oranı da 14-16 bandında görülürken mevcut hükümetin diğer ortağı Yeşillerin oy oranı yüzde 12-15 bandında bulunuyor.
Kasım ayında dağılan "trafik ışığı hükümetinin" küçük ortağı FDP'nin anketlerde oy oranı yüzde 4-5 arasında yer alıyor. Uzmanlar, bir önceki seçimlere göre büyük oy kaybı yaşayan FDP’nin yüzde 5’lik seçim barajına takılabileceğini belirtiyor.
Seçimlerde ne kadar oy alacağı kamuoyunda merak edilen ve son dönemde oylarını arttırdığı ifade edilen Sol Parti’nin ise anketlerde yüzde 5-7 oy alacağı tahmin ediliyor.
BSW ise anketlere yüzde 4-5 bandındaki oy oranıyla yansıyor.
Koalisyon seçenekleri
Anketlere göre hiçbir parti tek başına hükümet kurmak için 630 sandalyeli mecliste yeterli milletvekili sayısına ulaşamıyor.
Mevcut hükümette yer alan partilerin oylarının düştüğü görülen anketlerde genel seçimlerden Friedrich Merz liderliğindeki CDU/CSU'nun birinci çıkacağı, böylelikle ülkede başbakanın değişeceğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.
En fazla milletvekili çıkaracağı öngörülen CDU/CSU, aşırı sağcı AfD ve içinde aşırı sol grupları barındıran ve NATO’ya karşı çıkan Sol Parti ile kesinlikle koalisyona girmeyeceğini açıkladı.
Anket sonuçlarındaki partilerin alacağı oy oranına göre, CDU/CSU’nun kurabileceği koalisyon ihtimallerine bakıldığında birçok seçenek göze çarpıyor.
Hükümet seçenekleri arasında kurulabilecek en muhtemel koalisyonlar arasında "büyük koalisyon" olarak adlandırılan CDU/CSU-SPD veya CDU/CSU-Yeşiller koalisyonu görülüyor.
Ancak FDP, BSW ve Sol Parti gibi küçük partilerin meclise girmesi durumunda ikili koalisyonlar için yeterli milletvekili sayısına ulaşılmayacağından üçlü koalisyonlar da gündeme gelebilir.
Böyle bir durumda en güçlü seçenek olarak partilerin renklerinden dolayı "Kenya koalisyonu" şeklinde adlandırılan CDU/CSU-SPD-Yeşiller hükümeti görülüyor.
CDU/CSU'nun kurabileceği diğer üçlü koalisyon seçenekleri ise düşük ihtimal olarak görülüyor.
CDU/CSU'nun koalisyon kurmada başarısız olması durumunda hükümet kurma görevi SPD’ye verilebilir.
Böyle bir durumda BSW ve Sol Partinin meclise girme başarısı göstermeleri halinde SPD’nin, Yeşiller, Sol Parti ve BSW’nin de yer aldığı "Sol koalisyon hükümeti" kurma olasılığı çok yüksek görünmüyor.
Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in, anketlerde ikinci sırada çıkan AfD’ye hükümeti kurma görevi vermesi beklenmiyor.
Seçimlerden sonra hükümetin kurulamaması veya hükümet kurma çalışmalarının çok uzun sürmesi nedeniyle ülkenin belirsizliğe sürükleneceği endişesi hakim.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.