4 soruda Lübnan ve İsrail arasında imzalanması beklenen deniz sınırı anlaşması
Lübnan ve İsrail, uzun yıllar süren müzakerelerin ardından deniz sınırı anlaşmasında nihai aşamaya ulaştı ve tarafların en kısa zamanda imzaları atması bekleniliyor.
Beyrut
Diplomatik ilişkileri bulunmayan ve savaş halindeki komşu iki ülke, tarihleri boyunca ilk defa bir ülkenin arabuluculuğunda anlaşma imzalayacaklarını bugün duyurdular.
- İsrail Başbakanı Lapid: İsrail ile Lübnan’ın deniz sınırlarının çizilmesi konusunda anlaşmaya vardık
ABD arabulucuğundaki dolaylı müzakereler, 5 Haziran 2022'de İsrail'in Kariş Gaz Sahası'ndan gaz arama ve çıkarma işlemlerini tamamlandığını duyurmasıyla hız kazandı.
Aradan geçen 4 aylık süre boyunca süren inişli ve çıkışlı müzakereler sonucunda, İsrail ile Lübnan, itirazlar ve değişikler neticesinde ABD'den bugün nihai anlaşma taslağını teslim aldı.
Lübnan taslakta tüm taleplerinin karşılandığını ve anlaşmanın çok yakın olduğunu duyururken, İsrail ise bunu "tarihi bir anlaşma" olarak nitelendirdi.
AA muhabiri, iki ülke arasındaki müzakere sürecini 4 soruda derledi.
Lübnan'ın talepleri nelerdi ?
Müzakerelerin başından bu yana Lübnan tarafından anlaşma taslağına ilişkin resmi olarak herhangi bir detay paylaşılmadı.
Ancak Lübnan medyasına konuşan ve ismi açıklanmayan kaynaklar zaman zaman bazı detaylar ve Lübnan'ın taleplerine ilişkin bilgiler verdi.
Medyada çıkan haberlere göre, İsrail ile herhangi bir diplomatik ilişkisi bulunmayan Lübnan'ın, taslakta kullanılan "sınır ifadelerine" yönelik itirazları bulunuyordu.
Lübnan'ın güneyindeki işgali 2000'de sonlandırıp çekilen İsrail, iki ülke arasındaki deniz sınırına kendi tarafından duba ile bir hat çekti. Lübnan ise bunun iki ülke arasındaki "uluslararası sınır" olmadığının altını çizip kabul etmiyor.
Anlaşmada İsrail duba hattının uluslararası sınır kabul edilmesini talep ederken, Lübnan ise aksini istedi. Lübnan, sınırların belirlenmesinden ziyade kendisine "münhasır ekonomik bölgenin" belirlenmesinde ısrar ediyordu.
Beyrut yönetiminin bir diğer önemli talebi de İsrail ile Kana gaz sahasında ortak olmaları. Lübnan hiçbir suretle İsrail ile ortaklık yapılmayacağını, Kana'daki payını da paylaşmayacağını dile getirmişti.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 3 Ekim'de, ülkenin güneyindeki tartışmalı deniz sınırında gaz arama ve çıkarılması hususunda İsrail'le aralarında herhangi bir ortaklığın söz konusu olmayacağını belirtmişti.
Son olarak Lübnan hükümeti, Kana gaz sahasında İsrail ile iş birliği yapacak tarafın kendileri değil Fransız enerji şirketi Total olmasına karar verdi.
Lübnan Meclis Başkan Yardımcısı İlyas Ebu Saad'a göre Lübnan, Kana gaz sahasındaki tüm haklara sahip olacak. Lübnan, İsrail ile bir birliğe girmeyecek, Total kendi kazancından İsrail'in payını ödeyecek.
Lübnan tarafından önceki yıllarda bahsi edilen ve İsrail tarafında gaz çıkarım deneme işlemlerinin başlandığı Kariş gaz sahasının tamamı da Tel Aviv yönetiminde kaldı.
İsrail, Lübnan'ın taslakta değişiklik talebini neden reddetmişti?
Lübnan, ABD'den gelen yazılı teklife 4 Ekim'de "bazı değişikliklerin talep edildiğini" içeren bir yanıt verdiğini açıklamıştı.
İsrail Başbakanı Yair Lapid'in ise 6 Ekim'de anlaşma taslağında Beyrut'un değişiklik taleplerini reddettiği bildirilmişti.
Lapid'in, "Lübnan'ın anlaşma metninde yapılmasını istediği değişiklikleri kabul etmediği ve müzakere ekibine bunları reddetmesi talimatı verdiği" belirtilmişti.
İsrail tarafından Lübnan'ın taleplerinin neden reddedildiği resmi bir şekilde belirtilmedi. Ancak İsrail medyasında bu yönde çıkan bazı haberler oldu.
İsrail, 23 numaralı duba hattının uluslararası deniz sınırı olarak anlaşmada geçmesini istiyordu. Lübnan buna ilişkin "çatışmasızlık alanı" olarak geçmesini yani de facto bir durumu talep ediyordu. İsrail'in bu duruma itiraz ettiği ileri sürüldü.
Tel Aviv yönetiminin bir diğer itirazı da Kana'daki payı üzerineydi. Total ile müzakerelerde İsrail doğrudan Total ile görüşüp payını belirlemek istiyordu. Lübnan, İsrail'in alacağı paya ilişkin söz sahibi olmak istediğini belirtti. Beyrut yönetimi, Total ile müzakerelerin son onay mercii olmayı hedefliyordu ancak Tel Aviv yönetimi bunu reddetti.
Anlaşma ne zaman imzalanacak?
Lübnan ve İsrail tarafından anlaşmanın tarihi hakkında net bir bilgi verilmedi.
Ancak Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, stratejik anlaşmanın yapılmasından önce "ulusal diyalog" görüşmeleri gerçekleştireceğini ve anlaşmanın en kısa zamanda imzalanmasını temenni ettiğini belirtti.
Avn'ın cumhurbaşkanlık görev süresi 31 Ekimde sona eriyor. Lübnan Başbakanı Necib Mikati, 2 Ekim'de, sınır anlaşmasının 31 Ekim'den önce yapılmasını öngördüklerini belirtmişti.
Lübnan Meclis Başkan Yardımcısı Ebu Saad'a göre, Lübnan ile İsrail arasında anlaşma için herhangi bir tören yapılmayacak çünkü iki taraf arasında diplomatik ilişki yok. Nihai anlaşma metni Lübnan tarafından imzaladıktan sonra arabulucu ABD'ye gönderilecek. Aynı şekilde İsrail de metni imzaladıktan sonra her iki taraf Birlemiş Milletler nezdinde Lübnan'ın güney sınırındaki Ras Nakura'da bir araya gelecek.
Toplantı sonrası BM, detaylarını yayınlayacağı beyanname ile anlaşmayı kamuoyuna duyuracak.
Kana'da kim gaz çıkaracak?
İsrail ve Lübnan arasındaki deniz sınırı çizimine ilişkin anlaşma taslağındaki uzlaşının duyurulmasından sonra Total'den üst düzey bir heyet Beyrut'a gelerek Başbakan Mikati ve Enerji Bakanı Velid Fayyad ile görüşecek.
Mikati, Total'den, hızlı bir şekilde Kana'daki doğal gaz ve petrol arama faaliyetlerine başlamasını talep etti. Fayyad da Total'e her türlü lojistik desteği vereceklerini duyurdu.
İsrail ile Lübnan arasındaki deniz sınırı anlaşmazlığı
İsrail ile Lübnan arasında yaklaşık 860 kilometrekarelik deniz sahası anlaşmazlığı bulunuyor.
İki ülke de bu bölgenin kıta sahanlığında hak iddia ediyor. İsrail, Lübnan hükümetinin lisanslama sürecine başladığı 5 bloktan üçünün İsrail kıta sahanlığı sınır bölgesinde yer aldığını öne sürüyor. Lübnan tarafı ise tartışmalı bölgenin 2 bin 290 kilometrekare olduğunu savunuyor.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, İsrail ile bir yıldır askıda olan dolaylı müzakerelere yeniden başlanması için 14 Haziran'da, arabulucu ABD’li diplomat Amos Hochstein ile bir araya gelmişti.
Hochstein, son olarak 9 Eylül'de Beyrut'ta bazı temaslarda bulunmuş ve anlaşmaya varılması hususunda iyimser olduğunu ifade etmişti. Lübnan Cumhurbaşkanı da 19 Eylül'de İsrail ile müzakerelerde son aşamaya gelindiğini, teknik detaylar üzerinde görüşmelerin yapıldığını belirtmişti.
Lübnan ve İsrail, deniz sınırının çizilmesi konusunda 2 Ekim'de ABD'den gelen "yazılı teklifi" teslim aldıklarını açıklamıştı.