Kallas, Brüksel'de düzenlenen AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından basına açıklamalarda bulundu.

Ukrayna'da savaşın başlamasından bu yana 3 yılın geçtiğini anımsatan Kallas, "Avrupa'da hiç kimse savaşın devam etmesini istemiyor ve Avrupa'da hiç kimse Ukraynalılardan daha çok barışı istemiyor. Onlar kendi topraklarında barış istiyorlar." diye konuştu.

Kallas, AB'nin Ukrayna'ya desteğinin süreceğini yineleyerek Rusya'nın çeşitli sektörlerine yönelik 17. yaptırım paketi üzerinde çalışmaların sürdüğünü aktardı.

Toplantıda Ukrayna'ya yönelik yeni askeri yardım girişiminin de görüşüldüğünü ve bunun bakanların "büyük ölçüde" desteğini aldığını anlatan Kallas, bu girişime ilişkin detayların 6 Mart'ta düzenlenecek olağanüstü zirvede karara bağlanacağını belirtti.

Kallas, "Ukrayna'yı güçlü bir konuma getirmeliyiz ki Ukrayna kötü bir anlaşmaya 'hayır' diyebilsin." ifadesini kullandı.

"ABD'den gelen açıklamalar hepimizi endişelendiriyor"

Geçmişte de AB ve ABD yönetimleri arasına görüş ayrılıklarının yaşandığına işaret eden Kallas, "Daha önce de görüş ayrılıklarımız oldu ama bunları her zaman çözmeyi başardık ve bu sefer de çözmeyi umuyoruz." dedi.

Kallas, ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa ve Ukrayna hakkında yaptığı son açıklamalara ilişkin bir soruya, "ABD'den gelen açıklamaların hepimizi endişelendirdiği açıktır." cevabını verdi.

Ukrayna ve Avrupa olmadan yapılacak herhangi bir anlaşmanın "işe yaramayacağı" görüşünü tekrarlayan Kallas, "Ukrayna için kötü bir anlaşma, Avrupa için olduğu kadar Amerika için de kötü bir anlaşma olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Kallas, "Söz konusu olan sadece Ukrayna değil, daha geniş anlamda Avrupa güvenlik mimarisi ve aslında sınır ötesi küresel güvenliktir." diye konuştu.

"En güçlü ve ucuz güvenlik garantisi NATO üyeliğidir"

Savaşın sona ermesi halinde Kiev'e sağlanacak güvenlik garantileri hakkında bir soruya da yanıt veren Kallas, "Herhangi bir güvenlik garantisinin işe yaraması için en güçlü ve aslında en ucuz güvenlik garantisi NATO üyeliğidir." görüşünü paylaştı.

Ukrayna'nın NATO üyeliği yolunun "geri döndürülemez olduğu" konusunda müttefikler arasında mutabakata varıldığını anımsatan Kallas, şu şekilde devam etti:

"Eğer NATO üyeliği masada değilse güvenlik garantisi veren tüm ülkeler sahadaki güvenliği gerçekten garanti altına almak için silah ve mühimmat tedariki ile ilgili sorulara cevap vermeli ve bu görüşmeleri de yapmalıyız."

Kallas 14-16 Şubat'ta düzenlenen 61. Münih Güvenlik Konferansında bir ABD yetkilisiyle görüştüğünü anlatarak, "Ona, 'Eğer güçlü bir NATO istiyorsanız o zaman Ukrayna'yı da alın.' dedim çünkü Avrupa'daki en güçlü ordu Ukrayna Ordusu'dur." ifadesini kullandı.

17 Mart'ta Suriye konulu konferans yapılacak

Toplantıda ayrıca Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC), Orta Doğu ve Gürcistan'da yaşanan son gelişmelerin de ele alındığını aktaran Kallas, Suriye'ye yönelik bazı yaptırımların askıya alınması konusunda mutabakata varıldığını anımsattı.

Kallas, "Bu yaptırımlar derhal ve geri döndürülebilir şekilde kaldırılacak. Suriye'nin yeni yöneticileri taahhütlerinden geri adım atarsa geri alınabilecek." diye konuştu.

AB üyeleri ve Suriye'ye komşu ülkelerle Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşların temsilcilerini bir araya getiren Suriye'nin geleceğine destek konulu 9. Brüksel Konferansının 17 Mart'ta düzenleneceğini söyleyen Kallas, konferansın amacının Suriye'ye yönelik desteği artırmak olduğunu dile getirdi.

AB-İsrail Ortaklık Konseyi

Kallas, ilerleyen saatlerde AB-İsrail Ortaklık Konseyinin toplanacağını kaydederek üye ülkelerin dışişleri bakanlarının da katılımıyla düzenlenecek toplantıda Brüksel-Tel Aviv işbirliğine ilişkin detaylı görüşmelerin yapılacağını söyledi.

Gazze'deki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kallas, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Her iki tarafı da ateşkesin ikinci aşamasına geçme fırsatını değerlendirmeye çağırıyoruz. Bu, şiddet döngüsünü kırmak için kritik bir andır. Bakanların ayrıca Avrupa'nın İsrail'in güvenliğine olan bağlılığını ve Gazze’de yerinden edilmiş her Filistinlinin evlerine geri dönüş hakkını vurgulamalarını bekliyorum."