Dolar
34.35
Euro
37.46
Altın
2,736.97
ETH/USDT
2,433.80
BTC/USDT
68,707.00
BIST 100
8,658.32
Dünya

ABD, Camp David Zirvesi'yle Doğu Asya ittifakını küresel jeopolitiğin merkezine koyuyor

ABD, Japonya ve Güney Kore liderlerini yarın Camp David'de buluşturacak üçlü zirve, Washington'ın Çin ile güç rekabetinin arttığı dönemde Doğu Asya'daki ittifakları, küresel jeopolitiğin merkezine getiriyor.

Emre Aytekin  | 17.08.2023 - Güncelleme : 17.08.2023
ABD, Camp David Zirvesi'yle Doğu Asya ittifakını küresel jeopolitiğin merkezine koyuyor

Pekin

ABD Başkanı Joe Biden'ın ev sahipliğinde yarın başlayacak zirveye Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Seok-yeol ve Japonya Başbakanı Kişida Fumio katılacak.

İlk kez ayrı düzenlenecek üçlü zirvede tarafların, Kuzey Kore'nin nükleer tehdidine karşı askeri işbirliğini geliştirme planlarını açıklaması bekleniyor, arka planda ise ABD'nin Çin'in artan küresel ve bölgesel gücüne karşı ittifak ortaklarıyla askeri bağlarını güçlendirme hedefi göze çarpıyor.

Zirve için yakın geçmişte tarihi görüşmelere tanıklık eden Amerikan başkanlarının Maryland eyaletindeki sayfiyesi Camp David'in tercih edilmesi, ABD'nin Doğu Asya'da iki kilit müttefikiyle ortaklığına verdiği önemi ve bunu çok taraflı mekanizmaya dönüştürme niyetini ortaya koyuyor.

Yoon ve Kişida, Biden'ın göreve geldiğinden bu yana Camp David'de ağırladığı ilk liderler olacak.

Zirvede tarafların Kuzey Kore'nin nükleer tehdidine karşı füze savunma, istihbarat paylaşımı ve teknoloji geliştirmeyi içeren askeri işbirliği planlarını açıklaması bekleniyor, Çin'e yönelik olası bir güç birliği mesajı da Pekin tarafından dikkatle izlenecek.

ABD yönetimi ne bekliyor?

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Japon ve Güney Koreli mevkidaşlarıyla zirve hazırlığı için düzenlediği çevrim içi toplantının ardından yaptığı açıklamada, zirvenin "üçlü işbirliğinde yeni bir dönemi başlatacağına inandıklarını" vurguladı.

Blinken, "Bu zirve, dünyanın jeopolitik rekabet, iklim krizi, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaş ve nükleer provokasyonlarla test edildiği bir dönemde ittifak ve ortaklık bağlarımızı güçlendirmeye yönelik daha geniş çabalarımızın parçası olarak, özgür, açık, müreffeh, güvenli, dirençli ve bağlantılı bir Hint-Pasifik için ortak vizyonumuzu hayata geçirmeye yardımcı olacak." dedi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby de düzenlediği basın toplantısında, zirvede açıklanması beklenen planların üç yönlü işbirliğini "yeni bir seviyeye" çıkaracağını belirterek, liderlerin işbirliğini "kurumsallaştırmaya" odaklanacağını vurguladı.

İnisiyatiflerin "ileriye dönük" ve "uzun vadeli" olacağının altını çizen Kirby, "Liderler, üçlü işbirliğini yalnızca yakın değil, uzak geleceğe bakışla sürdürmenin ve kurumsallaştırmanın arayışında. Bize göre üçlü işbirliğini geliştirmek, spordan bir benzetme yapmak gerekirse bir sprint değil, maraton koşusu. Üç lider, bir maratona hazır olduğumuzdan emin olmak için bir araya geliyor." ifadelerini kullandı.

Kirby, üçlü zirvenin gelecekte yıllık toplanarak kurumsal hale getirilmesinin gündemde olduğunu kaydetti.

Camp David'in sembolik anlamı

Beyaz Saray Hint-Pasifik Koordinatörü Kurt Campbell de Washington'daki Brookings Enstitüsündeki seminerde yaptığı konuşmada, zirve için Camp David'in seçilmesinin önemine dikkati çekerek, "Hepimiz toplantının burada (Camp David) yapılmasının öneminin farkındayız. Buradaki derin sembolizm, bu anın tarihsel önemine işaret ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Amerikan başkanlarının Maryland eyaletindeki kır sayfiyesi Camp David, yakın geçmişte tarihin kaderini etkileyen bazı toplantılara ev sahipliği yapmıştı.

İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD Başkanı Franklin Roosevelt, müttefik ülke İngiltere'nin Başbakanı Winston Churchill ile burada buluşmuş ve iki lider, Nazi Almanyası'nın müttefiki, Benito Mussolini liderliğindeki İtalya'yı savaş dışı bırakmayı amaçlayan harekatı burada planlamıştı.

Camp David, Soğuk Savaş yılları ve sonrasında dünya jeopolitiğin önemli kriz noktalarından biri haline gelen Orta Doğu bölgesinin kaderini tayin eden görüşmelere de ev sahipliği yapmıştı.

ABD Başkanı Jimmy Carter, Arap-İsrail Savaşları'nın ardından 1978'de dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat ile İsrail Başbakanı Menahem Begin'i Camp David'de bir araya getirmiş, görüşmeler 1979'da Mısır ile İsrail arasında barış anlaşmasıyla sonuçlanmıştı.

2000 yılında ise Başkan Bill Clinton'ın ev sahipliğinde Filistin lideri Yaser Arafat ile dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak arasında Camp David'de başlatılan barış görüşmelerinden sonuç alınamamıştı.

Doğu Asya'daki ittifakın önemi artıyor

ABD'nin bu kez Doğu Asya'daki iki müttefik ülkenin liderini Camp David'de ağırlaması, Çin ile güç rekabetinin arttığı dönemde dünya jeopolitiğindeki güç dengelerinin bu bölgeye doğru kaydığının işareti olarak yorumlanıyor.

Washington, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından 1951'de Japonya ile Karşılıklı İşbirliği ve Güvenlik Anlaşması, Kore Savaşı'nın ardından ise Güney Kore ile Karşılıklı Savunma Anlaşması imzalamıştı.

İki anlaşma da ülkeler arasında ittifak ortaklıkları kursa da taraflara NATO Antlaşması'nın 5. maddesine benzer saldırı halinde diğerini savunma yükümlülüğünü içermiyor.

Öte yandan Japonya ve Güney Kore'nin İkinci Dünya Savaşı ve öncesine dayanan sorunlu bir geçmişi ve bundan kaynaklanan anlaşmazlıkları bulunuyor. Japonya, 1910-1945 yıllarında Kore Yarımadası'nı işgal ederek sömürgeleştirmişti.

Japonya'nın sömürge ve savaş döneminde işlediği zorla çalıştırma ve cinsel istismar gibi suçlar için özür dilemesi ve tazminat ödemesiyle ilgili tartışmalar, yakın dönemde iki ülke arasında çok sayıda gerilime yol açmıştı.

Ancak bu sorunlu geçmişe rağmen son yıllarda Kuzey Kore'nin nükleer tehdidi, Çin'in bölgedeki güçlenen varlığından algıladıkları tehdit ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden duyulan endişe, iki ülkeyi birbirlerine ve ABD ile ittifak düzlemine daha fazla yaklaştırmış durumda.

Ana gündem Kuzey Kore tehdidi

Güney Kore'de Devlet Başkanı Yoon, mayısta göreve başlamasından itibaren Japonya ile ilişkileri düzeltmeye yönelik bir tutumu benimserken Kuzey Kore tehdidine karşı ABD ile savunma ittifakını geliştirmeye yöneldi.

Yoon'un mayısta Washington'a yaptığı ziyarette iki ülke, Kuzey Kore'nin artan nükleer tehdidine karşı ABD'nin nükleer caydırıcılığının Güney Kore'yi koruyacak şekilde genişletilmesine dair anlaşmaya varmıştı.

Taraflar, "Washington Deklarasyonu" adını verdikleri mutabakatta Kuzey Kore tehdidine karşı atılacak adımlar kapsamında ABD stratejik askeri varlıklarının Kore Yarımadası çevresinde daha sık konuşlandırılmasına ve bir ABD nükleer denizaltısının 1980'lerin başından bu yana ilk kez Güney Kore'ye gönderilmesine karar vermişti.

Kuzey Kore'nin Camp David'deki üçlü zirvede de ana gündem maddesi olması, tarafların Kuzey Kore'nin tehdidine karşı füze savunma, istihbarat paylaşımı ve teknoloji geliştirmeyi içeren askeri işbirliği planlarını açıklaması bekleniyor. Ayrıca kriz anlarında kullanılmak üzere üçlü acil durum haberleşme hattının kurulması da planlar arasında.

Kuzey Kore'nin geçen yıldan bu yana 100'e yakın güdümlü füze denemesi yapması, Güney Kore ve Japonya'nın güvenlik endişelerini artırıyor.

ABD, Japonya ve Güney Kore savunma bakanları, martta yaptıkları toplantıda Kuzey Kore'den gelecek füze tehditlerine karşı ortak acil uyarı sisteminin yıl sonuna kadar kurulmasında mutabakata varmıştı.

Kuzey Kore ise geçen hafta kıtalar arası balistik füzesi Hwasong-18'i test ederken bunun ABD ve müttefiklerine "uyarı" olduğu mesajını vermişti.

"Yeni bir soğuk savaşın trompetleri"

Çin, ABD'nin Doğu Asya'daki komşularıyla yakınlaşmasını ihtiyatlı ve tedirgin şekilde izliyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, hafta başında Pekin'de düzenlenen günlük basın toplantısında konuyla ilgili soruya verdiği yanıtta, "Çin, ilgili ülkelerin, dışlayıcı gruplar oluşturmasına, ihtilafları artıracak ve diğer ülkelerin stratejik güvenliğine zarar verecek adımlar atmasına karşıdır." ifadesini kullandı.

Sözcü Vang, ilgili ülkelerin zamanın eğilimine uymasını ve bölgesel barış, istikrar ve refaha katkı sağlamasını umduklarını kaydetti.

Öte yandan ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisinin (ÇKP) yayın organı Global Times gazetesinde yer alan yorum yazısında Camp David'de yapılması planlanan üçlü zirvenin "yeni bir soğuk savaşın trompetlerini çaldığı", bunun "Kuzeydoğu Asya ve tüm dünya için uğursuz bir işaret olduğu" yorumu yapıldı.

Zirve buluşmasının "güvenliğin paylaşılması" adı altında yeni bir güvenlik bloku oluşturmayı hedeflediği savunulan yazıda, "Bu yapısı itibarıyla ideolojik tınıları ve eşitsizlikleri güçlendiren, yaklaşımı itibarıyla ise açıkça dışlayıcılığa, rekabete, blok temelli kamplaşmaya meyleden bir birliktelik." ifadesine yer verildi.

Öte yandan Pekin yönetiminin, liderlerin zirvede yapacakları açıklamalarda egemenlik ihtilafı içinde bulunduğu Tayvan'a ilişkin ifadelerine karşı hassas olacağı öngörülüyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.