ABD'de Filistin destekçisi öğrencilere göre, Trump'ın üniversiteleri hedef alması ülke değerleriyle örtüşmüyor
ABD'deki Filistin destekçisi öğrenciler, Başkan Trump yönetiminin üniversite kampüslerindeki Filistin'e destek gösterilerine katılan yabancı öğrencilerin vizelerini iptal etmesinin "anayasaya aykırı" ülkenin değerleriyle uyuşmadığını düşünüyor.

Ankara
ABD'de son dönemde üniversitelere yönelik, başta Filistin yanlısı kampüs protestoları ile çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programları gerekçe gösterilerek federal fonların dondurulması ve protestolara katılan yabancı öğrencilerin vizelerinin iptal edilmesine ilişkin eylemler, gündemdeki yerini koruyor.
Trump yönetiminin üniversite kampüslerinde Filistin'e destek gösterilerine katılan yabancı öğrencileri sınır dışı etme adımları, hem üniversite yönetimleri hem de öğrenciler arasında endişeye yol açıyor.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Arizona Eyalet Üniversitesi, Cornell Üniversitesi, North Carolina Eyalet Üniversitesi, Oregon Üniversitesi, Texas Üniversitesi ve Colorado Üniversitesi başta olmak üzere, ülke çapındaki pek çok üniversitede eğitim gören uluslararası öğrencilerin ABD'ye giriş vizeleri iptal ediliyor ve yasal ikamet statüleri yetkililer tarafından kendilerine "haber verilmeksizin" sona erdiriliyor.
Üniversite yetkilileri Trump yönetiminin söz konusu hamlelerinin yabancı öğrencileri ABD'de eğitim görmekten alıkoyacağından endişe ederken uluslararası öğrenciler ise gözaltına alınma korkusu yaşıyor.
Filistin'e destek gösterilerinde bulunan öğrenciler gözaltına alınırken bir yandan da kampüslerinde protestolar düzenlenen üniversitelere sağlanan federal fonlar askıya alınıyor. Trump yönetiminin üniversiteleri hedef alan bu kararları, yargıya taşınıyor.
Harvard Üniversitesi profesörleri, Trump yönetiminin okula sağlanan 8,7 milyar dolarlık federal fonları soruşturma kararına karşı dava açtı.
Trump yönetiminin "antisemitizmle mücadele" politikası kapsamında hedef aldığı Columbia Üniversitesi, okulun 400 milyon dolarlık fonunun kesilmemesi için hükümetin taleplerine uyulması kararı aldığını açıkladı.
Pensilvanya Üniversitesine (UPenn) ayrılan 175 milyon dolarlık federal fonun ise okulun yüzme takımında yer alan bir transseksüel sporcu nedeniyle geçen ay askıya alındığı açıklandı.
"Arkada arkadaşlarımı, ilişkilerimi, meslektaşlarımı ve fırsatları bırakıyorum"
ABD'deki Filistin'e destek gösterilerine katılmasının ardından gözaltına alınma korkusu ve güvenlik endişesiyle ülkeden kendi rızasıyla ayrılan Cornell Üniversitesi öğrencisi Momodou Taal, yaşadığı süreci, AA muhabirine anlattı.
Ülkeden ayrılmadan önce Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) tarafından teslim olmasının istendiğini ve sınır dışı edilme tehdidiyle karşı karşıya kaldığını kaydeden Taal, "Hükümetin açıkça bir misilleme içinde hareket ettiğini bilsem de artık sokakta kaçırılmadan yürüyemeyeceğim hissine kapılmıştım. Sanırım en zor kısım, her şeyin bu kadar ani olmasıydı." dedi.
Taal, ülkeyi terk etme kararını "özgürlüğüyle kumar oynadığını" hissetmesinin ardından bir gecede aldığını belirterek "Arkada arkadaşlarımı, ilişkilerimi, meslektaşlarımı ve fırsatları bırakıyorum ama aynı zamanda bunun doğru bir karar olduğunu düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Plakasız araçlarla, kimliği belirsiz kişiler tarafından sokakta kaçırılanlar olduğunu ve bir noktada kendisinin de aynı muameleye maruz kalacağının giderek net bir hal aldığını söyleyen Taal, çok sayıda kişinin vizelerinin iptal edildiğini ve bazıları ülkeyi terk etmeye mecbur kalırken bazılarının ise kendi rızasıyla ülkelerine döndüğünü dile getirdi.
Taal, eğitim gördüğü Cornell Üniversitesinin vizeleri iptal edilen öğrencilerin kayıtlarını silmeyeceklerini duyurduğunu ancak kampüste düzenlenen Filistin'e destek gösterilerine katılan öğrencilere karşı "sert bir tutum" sergilediğini anlattı.
"ABD uzun zamandır muhalifleri cezalandırıyor"
Kendisinin "hedef haline getirildiğini" belirten Taal, "Filistin'i savunmaya başladığınız anda hem kişisel hem de dijital güvenlik açısından bazı önlemler almak zorunda kalıyorsunuz." dedi.
Taal, Trump yönetiminin söz konusu hamlelerinin kendisini şaşırtmadığını vurgulayarak "ABD konusunda hiçbir yanılsamam yok. ABD uzun zamandır muhalifleri cezalandırıyor ve Amerikan emperyalizmi, imparatorluğu eleştirenleri hedef alıyor." ifadelerini kullandı.
ABD'nin "kağıt üstünde savunduğu" demokratik değerlerin hiçbir zaman tam anlamıyla hayata geçirilmediğini kaydeden Taal, bu değerlerin "emperyalizmin çıkarları uğruna aşındığı" yorumunu yaptı.
Ülkedeki yabancı öğrencilerin endişe içinde olduğuna işaret eden Taal, "Ancak şu anda korkmamamız gereken bir zamandayız, devam etmemiz gerekiyor." diye konuştu.
"Bu politikalara karşı sesimi yükseltmem gerektiğini düşünüyorum"
Arizona Eyalet Üniversitesinde Adalet Çalışmaları son sınıf öğrencisi Sophia Levitt de üniversiteye başladığından bu yana kampüs organizasyonlarında yer aldığını belirtti.
Levitt, üniversitedeki 150 yabancı öğrencinin vizesinin herhangi bir gerekçe sunulmaksızın iptal edildiğini ancak yetkililerin, bu durumun kampüs protestolarıyla bir ilgisi olmadığını öne sürdüğünü söyledi.
"Filistin için Adalet" öğrenci topluluğunun eş başkanlığını yürüttüğünü ve hem Filistin'e hem de vizesi iptal edilen öğrencilere destek için protestolar organize ettiğini kaydeden Levitt, bazı kişilerin gözaltı ya da sınır dışı edilme gibi olası yaptırımlardan ötürü bu gösterilere katılmaktan çekiniyor olabileceği değerlendirmesi yaptı.
Gösterilere katılması sonucu karşılaşabileceği en kötü senaryonun gözaltına alınmak ya da diplomasını alamamak olduğuna işaret eden Levitt, sınır dışı edilme gibi bir riskle karşı karşıya olmadığını söyledi.
Levitt, "İkametgahım Arizona'da olduğu için belli bir ayrıcalığa sahibim. Üniversitemizde yürürlüğe konulan ve öğrencilere zarar veren, üniversitenin ilkelerine aykırı olan bu politikalara karşı sesimi yükseltmem gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
"Yahudi bir öğrenci olarak, kampüste yaşadığım antisemitizmin tamamı aşırı sağcı gruplardan geldi"
Levitt, ayrıca, üniversitesinin uluslararası öğrencilere büyük çapta bir destek sağlamadığını belirtti.
"Öğrenciler esas desteği kampüs dışında alıyor. Benim de içinde bulunduğum 'Filistin için Adalet' öğrenci topluluğu gibi gruplar, ICE'nin kampüse girememesi için çalışıyor." diyen Levitt, söz konusu politikalardan etkilenen öğrenciler için "Haklarını bil" temalı eğitimler düzenlediklerini de aktardı.
ABD'deki üniversiteleri ve öğrencileri hedef alan bu politikaların "ülkenin değerleriyle örtüşmediği" yorumunu yapan Levitt, "Bu politikalar, anayasamızın neredeyse tamamına aykırı olduğu için büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle Arizona Eyalet Üniversitesi özelinde bu durum daha da vahim çünkü üniversitenin ilkelerinin uluslararası öğrenciler de dahil olmak üzere hizmet verdiği toplulukların ekonomik, sosyal, kültürel ve genel sağlığı için temel bir sorumluluk taşıdığı söyleniyor." diye konuştu.
Levitt, Trump yönetiminin antisemitizm gerekçesiyle üniversitelere sağlanan fonları kesmesini "saçmalık" olarak değerlendirerek "Yahudi bir öğrenci olarak, kampüste geçirdiğim 4 yıl boyunca yaşadığım antisemitizmin tamamı 'Üniversite Cumhuriyetçiler Birliği' gibi aşırı sağcı gruplardan geldi, Filistin'i destekleyenlerden değil." ifadesini kullandı.
Trump yönetiminin antisemitizmi "otoriterliğe ve gözetim toplumuna destek için bahane olarak kullandığını" kaydeden Levitt, bu durumun Yahudi Amerikalılar için "ciddi tehdit oluşturduğunu" vurguladı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.