Avusturya'da kilise, aşırı sağcı hükümetin, potansiyel tehlike arz eden mültecilerin herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın hapsedilmesine imkan veren "güvenlik hapsi" önerisine karşı çıktı.

Ülkede bugün düzenlenen Piskoposlar Konferansı öncesi Avusturya Katolik Cemaati Başkanı Baş Piskopos Kardinal Christoph Schönborn ve Piskoposlar Konferansı Genel Sekreteri Peter Schipka, aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi'nden (FPÖ) İçişleri Bakanı Herbert Kickl'ın güvenlik hapsi önerisine ilişkin açıklama yaptı.

Kardinal Schönborn, dünya genelinde birçok diktatörün şüphe duyduğu insanları keyfi bir şekilde hapsettiğini anımsatarak, "Eğer bizler insanların önlem olsun diye önceden hapsedilmesine alışırsak bunun sonu nereye varır? Bu yarın beni de seni de kapsar, bu kadar ileriye gidilmesine müsaade edilmemeli." dedi.

Bir kişinin mahkeme kararı olmadan tehlikeli olup olmadığına kimsenin karar veremeyeceğinin altını çizen Schönborn, "Hiçbir psikiyatrist bir kişinin suç işleyeceğini önceden söyleyemez." diye konuştu.

Piskoposlar Konferansı Genel Sekreteri Schipka da güvenlik hapsi önerisinin hem İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 5. maddesi hem de anayasayla çeliştiğine dikkati çekerek, bireysel özgürlüğün Avusturya'da güçlü bir şekilde hem uluslararası hem de ulusal yasalarla korunduğunu ifade etti.

"İnsanlık tarihinin temel değerlerine darbe"

Schipka, söz konusu önerinin öngörülemez sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunarak, "Öneri, insanlık tarihinin en eski ve temel değerine yapılmış bir darbedir. Bunun hızlı ve net bir şekilde durdurulması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Peter Schipka, önerinin yalnız mültecileri kapsamasının da ayrımcılık olduğunun altını çizdi.

İçişleri Bakanı Kickl, pazartesi yaptığı açıklamada, ülkede iltica başvurusunda bulunmuş ancak mülteci statüsü elde edememiş kişiler arasında topluma tehlike oluşturacak kişilerin güvenlik güçleri tarafından herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın hapsedilmesini öngören "güvenlik hapsi" önerisinde bulunmuş, muhalefete önerinin anayasa hükmünde bir madde olarak meclisten geçirilmesi çağrısı yapmıştı.

Öneriye başta Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen olmak üzere muhalefet partileri tepki göstermiş, söz konusu öneriye destek vermeyeceklerini belirtmişlerdi.