Dolar
34.44
Euro
36.29
Altın
2,562.22
ETH/USDT
3,151.10
BTC/USDT
91,270.00
BIST 100
9,389.62
Dünya

Devrimden iç savaşa Yemen'de yaşananlar

BMGK'a görüşülen Yemen'le ilgili karar tasarısı, 7 yıl önceki devrimin ardından bir türlü istikrara kavuşmayan ve Eylül 2014'ten bu yana iç savaş pençesinde olan ülkede yaşananları yeniden gündeme getirdi.

27.02.2018 - Güncelleme : 27.02.2018
Devrimden iç savaşa Yemen'de yaşananlar Grafik: AA/Gözde Gültekinler

RİYAD - Mahmut Geldi

İran'ın Birleşmiş Milletler'in Yemen'e yönelik silah ambargosunu ihlal etmesinden duyulan endişelerin ifade edildiği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) karar tasarısı Rusya'nın vetosu nedeniyle kabul edilmedi.

BMGK'deki oylamayla bir kez daha gözlerin çevrildiği Yemen, 11 Şubat 2011'deki devrimden bu yana siyasi istikrarsızlık ve iç çatışmalarla boğuşuyor. Ülkede 2014 yılında İran destekli silahlı güce sahip Husiler ile eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih yanlılarının başkent Sana'nın yanı sıra diğer bazı kentleri ele geçirmesiyle başlayan iç savaş yıllardır sürüyor.

Savaş yorgunu Yemen'de devrimden bu yana yaşananlar şu şekilde gelişti:

33 yıllık Salih yönetimi "11 Şubat Devrimi" ile sona erdi

Tunus'ta 2010 yılı sonunda bir seyyar satıcının kendini yakmasıyla başlayan gösteriler kısa sürede Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki birçok ülkede onlarca yıllık diktatörlüklere karşı bir halk hareketine dönüştü.

"Arap Baharı" adı verilen bu süreçte Yemen'de de halk 11 Şubat 2011'de 33 yıllık Ali Abdullah Salih yönetiminin son bulması için sokaklara döküldü. Başkent Sana'dan başlayan ve kısa sürede tüm ülkeye yayılan ayaklanmalar, Salih'in Aralık 2011'de yetkilerini yardımcısı Abdurabbu Mansur Hadi'ye devretmesiyle sonuçlandı.

Yemen'de Şubat 2012'de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi ve kurulan Ulusal Geçiş Konseyi hükümetiyle uzun ve sancılı bir '"diyalog süreci" başladı.

Federal sisteme geçiş ve yeni siyasi kriz

BM ve Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) girişimiyle 18 Mart 2013'te Cumhurbaşkanı Hadi başkanlığında Ulusal Diyalog Konferansı toplantıları yapıldı ve siyasi parti temsilcilerinden 22 üyeli bir kurul oluşturuldu. Kurul, 2 Şubat 2014'te ülkenin 6 federal bölgeye ayrılmasına karar verdi.

Girişimi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Kuveyt ve Umman'ın yanı sıra BMGK'nin daimi temsilcileri ABD, Rusya, Fransa, İngiltere ve Çin de destekledi.

Husiler Eylül 2014'te başkent Sana'yı ele geçirdi

Bu sürecin ardından ise İran destekli Husiler tarafından sık sık düzenlenen gösterilerde, Cumhurbaşkanı Hadi'ye hükümeti feshetmesi ve yerine Ulusal Birlik Hükümeti kurulması yönünde baskı uygulandı.

Husiler, Cumhurbaşkanı Hadi yönetimine karşı sürdürdükleri sözde barışçıl gösterilerin ardından 21 Eylül 2014'te başkent Sana'yı ele geçirdi ve 17 Ocak 2015'te de Hadi'nin ofis müdürü Ahmed Avad Mübarek'i kaçırdılar.

Husiler darbe yapmakla suçlandı

Yemen Enformasyon Bakanı Nadiye es-Sekkaf, 19 Ocak 2015'te Cumhurbaşkanı Hadi ve danışmanı Salih es-Sammad ile yaptıkları toplantıdan çıkan Başbakan Halid Mahfuz Bahhah'ın konvoyuna Husi militanları tarafından ateş açıldığını belirtti ve Husileri darbe yapmakla suçladı.

Husiler, 20 Ocak 2015'te taleplerini yerine getirmeyen Cumhurbaşkanı Hadi'nin konutu ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı kuşattıktan sonra kendi hareketlerinden birini Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atadılar ve Hadi'ye taleplerinin yerine getirmesi için 24 saat süre vererek onu ev hapsi altında tuttular. Ancak Hadi, 22 Ocak'ta Bahhah başkanlığındaki hükümetin istifasından birkaç saat sonra Husilerin taleplerini yerine getirmeyerek, kendisinin de Cumhurbaşkanlığı görevinden istifa ettiğini açıkladı.

Yemen hükümeti ve Hadi'nin istifasının ardından Husiler, 6 Şubat 2015'te ülkedeki siyasi geçiş sürecini belirleyecek, "Anayasa Manifestosu" adıyla bir bildiri yayımladı. Mevcut anayasanın yürürlükte kalacağı belirtilen manifestoda, 5 üyeli "Başkanlık Konseyi" ve 551 sandalyeli "Ulusal Geçiş Meclisi"nin kurulması kararlaştırıldı.

BMGK ise 16 Şubat’ta Sana'da hükümet ve güvenlik kurumlarını ele geçiren Husilere, bu kurumlardan silahlı güçlerini şartsız olarak çekme çağrısı yaptı.

Husilerin başkentteki evinde gözetim altında tuttuğu Hadi, 21 Şubat 2015'te Aden'e gitti ve burada "Cumhurbaşkanı" sıfatını kullanarak yaptığı açıklamada, "Husilerin Sana'da kontrolü ele geçirdiği 21 Eylül 2014 tarihinden itibaren alınan kararların geçerli olmadığını" ifade etti.

Hadi yanlısı silahlı Halk Komiteleri güçleri ile Husiler ve onlara destek veren eski cumhurbaşkanı Salih yanlısı güçler arasında 1 Mart 2015'te çatışmalar yaşanmaya başladı.

Aden yerel yönetimi, 20 Mart'ta meşru hükümete bağlı ordu birliklerinin, Hadi yanlısı Halk Komiteleri'nin desteğiyle Aden Havalimanı'nı Husiler ve Salih yanlısı güçlerden kurtardığını duyurdu.

Hadi'den Husilere müdahale çağrısı

Husiler, 21 Mart'ta ülkenin orta kesiminde yer alan Taiz kentini kuşattıktan sonra bölgedeki uluslararası havalimanını çatışmadan ele geçirdi. Husiler ve Salih yanlısı güçler, 25 Mart'ta Lahic kentindeki stratejik öneme sahip el-Aned Hava Üssü'nü ele geçirdikten sonra Cumhurbaşkanı Hadi'nin bulunduğu güneydeki Aden vilayetine doğru ilerlemeye başladılar.

Husilerin Aden'e ilerleyişi üzerine bu kentteki konutundan ayrılarak 25 Mart'ta Umman'a oradan da Suudi Arabistan'a giden Yemen Cumhurbaşkanı Hadi, hem BMGK hem de Arap ülkelerine mektup göndererek, Husilerin ilerleyişinin engellenmesi için askeri müdahale dahil her türlü önlemi almalarını istedi.

Suudi Arabistan öncülüğünde koalisyon kuruldu

Hadi'nin çağrısı üzerine 26 Mart 2015'te Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan koalisyon, "Kararlılık Fırtınası" adı altında Husiler ve Salih yanlısı güçlere karşı hava harekâtı başlattığını duyurdu.

Koalisyon güçleri, 27 Mart'ta Yemen hava sahası ve uluslararası kara sularında kontrolü sağladığını duyurdu.

Husilerin ilerleyişinin önüne geçmek ve meşru hükümete destek vermek üzere Taiz'de 17 Nisan 2015'te oluşturulan Halk Direniş Güçleri (HDG) ise Husiler ve Salih yanlısı güçlere karşı mücadele vermeye başladı.

BMGK'nin Husilerin çekilmesi yönündeki kararı

BMGK, 14 Nisan 2015'te Husilerin şartsız bir şekilde tüm şehirlerden çekilmesini de kapsayan 2216 sayılı kararı kabul etti.

Koalisyon güçleri ise "Kararlılık Fırtınası" adlı hava harekâtının 21 Nisan'da sona erdiğini ve Yemen halkı için artık "Umuda Dönüş" operasyonunun başladığını duyurdu.

Aden meşru hükümetin kontrolünde

Yemen hükümeti, 17 Mayıs 2015'te HDG birliklerinin koalisyon güçlerinin desteğiyle Aden kentinin tamamında kontrolü sağlağını belirtti.

Yemen krizine çözüm amacıyla 16 Haziran 2015'te BM gözetiminde Cenevre-1 görüşmeleri başladı. 3 gün süren müzakere çabalarına rağmen Husilerin "Savaşı Suudi Arabistan yürütüyor. Hadi ve hükümeti yerine Suudi Arabistan ile görüşmek istiyoruz." şeklindeki dayatması nedeniyle herhangi bir karar alınamadan görüşmeler sona erdi.

Yemen Başbakanı Bahhah, Husiler ve Salih yanlısı güçlerden temizlenen Aden vilayetine ilk hükümet yetkilisi olarak 1 Ağustos'ta geldi.

Husilerin saldırısında 90 koalisyon ve Yemen askeri öldü

Marib'in Safir bölgesine konuşlanan koalisyon askerleri karargâhına Husiler tarafından 4 Eylül 2015'te Tochka tipi balistik füze atılması sonucu 45 BAE, 30 Yemen, 10 Suudi Arabistan ve 5 Bahreyn askeri olmak üzere toplam 90 asker yaşamını yitirdi.

Yemen Hükümet Sözcüsü Racih Badi, 16 Eylül'de Başbakan Bahhah ve bazı kabine üyelerinin hükümet işlerini buradan yürütmek üzere daimi olarak Aden vilayetine geldiğini açıkladı.

Siyasi çözüm arayışları

BM ara buluculuğunda Kuveyt'te 21 Nisan ile 6 Ağustos 2016 arasında 90 gün süren Yemen müzakereleri sonuçsuz kaldı.

Söz konusu müzakerelerin ardından krize çözüm için yeni bir yol haritasını belirleme çalışmaları kapsamında bölgesel ve uluslararası birçok ziyaret gerçekleştiren BM Yemen Özel Temsilcisi İsmail Vild Şeyh Ahmed'in girişimleri de bir sonuç vermedi.

Şeyh Ahmed, Kuveyt'te askıya alınan müzakerelerin 6 Eylül'de başlayacağını duyurmasına rağmen taraflar nezdinde sonuç alınamadı.

Hükümet karşıtları arasında kriz

Yemen'de 2014'ten itibaren meşru yönetim güçlerine karşı ortak silahlı eylemler düzenleyen Husiler ile Salih yanlıları arasında bir süre yaşanan anlaşmazlıklar, geçen kasım ayı sonunda taraflar arasında şiddetli çatışmalara dönüştü. Eski Yemen Cumhurbaşkanı Salih de 4 Aralık'ta Sana'dan güneydeki Senhan ilçesine giderken yolda Husiler tarafından pusuya düşürülerek öldürüldü.

Salih'in daha önce başkanlık ettiği Genel Halk Kongresi, çok sayıda yönetici ve mensubunun bu süreçte Husiler tarafından alıkonulduğunu bildirdi.

Ocak ayında güneyde yaşanan şiddet olayları

Yemen geçen ay ise ayrılıkçı Güney Hareketi'nin kurduğu Siyasi Geçiş Konseyine bağlı milisler ile hükümet güçleri arasında çatışmalara sahne oldu.

Ocak ayının sonunda üç gün süren çatışmalarda 29 kişinin öldüğü, 315 kişinin yaralandığı bildirildi. Çatışmaların sona ermesi çerçevesinde koalisyon güçlerinin, taraflar arasında ara buluculuk yaptığı belirtildi.

Şeyh Ahmed görevi bıraktı

Bu arada Yemen krizinin çözümü için önemli çabalar sarf eden BM Özel Temsilcisi Şeyh Ahmed şubat ayından sonra görevine devam etmek istemediğini açıkladı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Nisan 2015'ten beri bu görevi yürüten Şeyh Ahmed'in yerine İngiliz diplomat Martin Griffiths'i BM Yemen Özel Temsilcisi olarak atadı.

Tarafların toplam can kaybı yaklaşık 20 bin

Yemen'de 2015'ten bu yana süren şiddetli çatışmalarda ne hükümet güçleri ne de Husiler ve onlara destek veren Salih yanlıları toplam kayıplarıyla ilgili bilgi veriyor.

Ordu birlikleri ve HDG saflarında savaşanlardan şu ana kadar 5 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği tahmin edilirken, her ay yaklaşık 500 kayıp veren Husiler ile destekçilerinin safında ise öldürülenlerin 15 binin üzerinde olduğu iddia ediliyor.

BM tarafından geçen ay yapılan acil çağrıda insani kriz yaşayan Yemen'de yardımların temini için 3 milyar dolara ihtiyaç duyulduğu belirtilmişti. Yemen'deki 27,6 milyonluk nüfusun yüzde 75'i hayatlarını devam ettirebilmek için insani yardıma ihtiyaç duyuyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.