AA muhabirine konuşan görgü tanıkları, Ayşenur Ezgi Eygi'nin İsrail keskin nişancısı tarafından başından vurulduğunda "sükunetin hakim olduğunu", atışı yapan askerin ise isabet ettiğini görünce sevinç gösterisi yaptığını anlattı.

• İsrail askerlerinin Batı Şeria’daki saldırısında bir Türk aktivist hayatını kaybetti
• Batı Şeria'da İsrail askerlerince öldürülen Eygi'yi arkadaşları anlattı
• Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail’in Batı Şeria’daki işgal karşıtı sivil bir protestoya barbarca müdahalesini lanetliyorum
• ABD, İsrail'e Ayşenur Ezgi Eygi'nin öldürülmesiyle ilgili soruşturma çağrısı yaptı
• Dışişleri Bakanlığı: “(İsrail askerlerinin Ayşenur Ezgi Eygi’yi öldürmesi) İşlenen bu cinayeti lanetliyoruz
• ABD'den, Ayşenur Ezgi Eygi'nin İsrail askerlerince öldürülmesine ilişkin açıklama: İvedi şekilde bilgi topluyoruz
• Türkiye, Eygi'nin İsrail askerlerince öldürülmesiyle ilgili yerel makamlarla temas halinde
• Beyaz Saray: Ayşenur Ezgi Eygi'nin trajik ölümünden derin şekilde rahatsızlık duyuyoruz
• BM, Türk-Amerikan vatandaşı Eygi'nin ölümünün kapsamlı bir şekilde soruşturulmasını istedi
• ABD'de çift dal yapan Eygi, kendini Filistin'e desteğe adadı
• İsrail askerlerince öldürülen Eygi'nin ailesi, ABD'den bağımsız soruşturma talep etti
• Türk aktivist Eygi'nin, İsrailli keskin nişancının kurşunuyla öldürüldüğü otopsi raporuyla kanıtlandı

İşgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde Nablus'a bağlı Beyta beldesinde Filistinliler, Eygi'nin başından vurulduğu noktaya kanının değdiği taşları dizdi, üzerine zeytin dalları, ortasına da Türk aktivistin resmini koydu.

Belde halkı, anıtın yanına Filistin bayrağı diktiklerini ancak İsrail askerlerinin 6 Eylül'de gelip bölgede inceleme yaptığını bu sırada Eygi'nin vurulduğu noktaya dikilen Filistin bayrağını söküp kan bulaşan taşları aldığını anlattı.

Zeytin ağacının altında Filistinlilerin yaptığı küçük anıtta şimdi sadece Türk bayrağı duruyor.

İsrail keskin nişancısının konuşlandığı hakim tepedeki evin çatısı ile Eygi'nin vurulduğu zeytin ağacı arasındaki mesafe yaklaşık 240 metre. Ayrıca, İsrail askerlerinin, Eygi'nin bulunduğu yerden çok daha yüksek ve etrafa hakim bir noktada konuşlandığı görülüyor.

İsrail ordusunun olaya ilişkin açıklamasında, askerlerin "tehdit altında hissettiği ve bu nedenle taş atan birini hedef aldığı" iddia edilmişti. Buna karşın görgü tanıkları "ateş edildiğinde sükunetin hakim olduğunu" vurguluyor.

"Keskin nişancı ateş ettikten sonra sevinç çığlığı attı"

Sosyal medyadaki görüntülere yansıyan İsrail askerlerinin pozisyon aldığı hakim tepedeki evin sakini Filistinli Munir Hıdeyr (65), evin çatısında keskin nişancının konuşlandığı ve Ayşenur'un sığındığı noktanın çok rahat görülebildiği pozisyonu AA ekibine gösterdi.

Hıdeyr, o günkü gösterilere İsrail askerlerinin göz yaşartıcı gaz ve gerçek mermiyle müdahale etmesinin ardından kızının evine sığındığını söyledi.

İsrail askerlerinin ve bir keskin nişancının evin çatısında konuşlandığını belirten Hıdeyr, bölgede askeri ciplerle başka birliklerin de bulunduğunu dile getirdi.

Hıdeyr, "İsrail askeri, vurduğu kişinin Filistinli olduğunu düşünüyordu. Filistinli dediğinin silahı yok, taş atıyor, siz ateş ediyorsunuz. (Ayşenur'u) Onu vurduktan sonra sevindi, çığlık atıp sevinç gösterisinde bulundu." dedi.

ABD vatandaşları Rachel Corrie, gazeteci Şirin Ebu Akile ve şimdi de Ayşenur Ezgi Eygi'nin İsrail şiddeti nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkati çeken Hıdeyr, İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'da 50 bin Filistinliyi öldürdüğünü, 100 bin kadar insanı yaraladığını tüm bunlara rağmen hiçbir şekilde hesap vermediğini ve ABD nazarında adeta "şımarık bir çocuk olduğunu" dile getirdi.

Hıdeyr, soruşturma için bölgeye gelen rütbeli bir subay ile arasında geçen diyaloğu ise şöyle aktardı:

"Rütbeli bir subay soruşturma için buraya geldi. Bana 'Her şey yolunda mı?' diye sordu. 'Siz geldiyseniz değil' dedim. 'Neden ki?' diye sordu. 'Her cuma buraya geliyorsunuz sorun çıkıyor, biz cuma namazımızı kılıp dağılacağız. Siz geliyorsunuz olay çıkıyor' dedim. 'Taş atıyorsunuz' diye karşılık verdi. 'Siz varsınız diye taş atılıyor? Çocuğun elindeki taş füze midir? Taş size ne yapar? Buradaki mesafe neredeyse 300 metre buradan çocuk size taş atabilir mi?' dedim."

"Bu cinayet, bu trajik ölüm belki bir parça adalet getirebilir"

Uzun yıllardır İsraillerin bölgedeki toprak gaspına karşı gösterilere katılan İsrailli Siyonizm karşıtı aktivist Jonathan Pollak, olay günü Beyta'da cuma namazının ardından düzenlenen gösteriler sırasında çıkan olayları askerlerin göz yaşartıcı gaz ve gerçek mermiyle hızla dağıttığını, belde halkının tepenin aşağılarına kaçtığını anlattı.

Saldırıdan önce bölgede uzun bir süre "sükunetin hakim olduğunu" vurgulayan Pollak, İsrail askerlerinin tepede bölgeye hakim bir evde konuşlandığını ve bir askerin silahını kurduğunu gördüğünü aktardı.

Pollak, birkaç saniye arayla iki el ateş açıldıktan sonra yardım çağrıları üzerine Eygi'yi başından yaralanmış halde yerde yatarken gördüğünü, Türk aktivisitin yanına gidip elini başının altına koyduğunu ve kanamasını durdurmaya çalıştığını anlattı.

Bilinci kapalı olarak sağlık ekiplerinin teslim aldığı Eygi'nin renginin solmaya başladığını ve tüm çabalara rağmen kurtarılamadığını dile getiren Pollak, şunları söyledi:

"Bunu yapan asker kasıtlı bir ölüm atışı yaptı. Bu ölüm atışı, münferit bir olay değil. Bu İsrail'in Batı Şeria'da arttırdığı gerilim ve şiddetin bir örneği. Ayşenur'u öldüren mermi Nur Şems, Tulkerim ve Cenin'de insanları öldüren mermiyle aynı. Ayşenur ile aynı gün buradan birkaç kilometre ötede 13 yaşında Filistinli bir kız çocuğunu öldüren mermi aynı. Bu ABD'nin finanse ettiği ve İsrail'in Gazze'de cezasız biçimde işlediği soykırımda kullanılan mermilerle aynı. Bu oluyor, çünkü olabiliyor. Çünkü dünya hesap sormuyor. Daha fenası dünya utanç içinde İsrail'i destekliyor. Artık belki zamanı gelmiştir; bu cinayet, bu trajik ölüm bir parça adalet getirir ve Filistinlilerin sömürgeleştirilmesini azaltır."

"İsrail askerleri tarihsel olarak en belirgin durumda bile dokunulmaz"

Pollak, İsrail ordusunun "askerlerin, taş atanlar karşısında kendilerini tehdit altında hissettiği ve bu nedenle ateş ettiği" şeklindeki açıklamasına ilişkin ise ateş edildiğinde "etrafın çok sakin olduğunun" altını çizdi.

Pollak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İsrail askeri prosedürleri, askerlere, tehdit altında hissettiklerinde ateş etme hakkı veriyor ve bunu söylediklerinde kendilerini cezasız bırakarak koruyacak bir sistemin arkalarında olduğunu biliyor. İsrail'in yürüttüğü soruşturmaya gelecek olursak, en bariz durumda bile tarihsel olarak dokunulmazlık sağlanan İsrail askerleri, açıkça zeytinlikte sadece duran uluslararası bir aktivisti vurdu. (İsrail ordusunun) Onların bunu tarafsız biçimde soruşturmasını mı bekliyoruz? Bu senin evine girip, televizyonunu çalıp, sonra da soruşturmanın sorumluluğunu üstlenmem gibi."

İsrail ordu sözcülüğü ise AA muhabirinin, Eygi'nin ölümüne ilişkin sorularına yanıt vermedi.

Beyta topraklarından gasbedilen kaçak İsrail yerleşimi "Evyatar"

Batı Şeria'nın kuzeyinde Nablus'a bağlı Beyta beldesi, Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin, köyün karşı tepesinde Filistinlilerin özel mülkü zeytinliklerin bulunduğu tepeye 2013'te inşa ettikleri "Evyatar" isimli kaçak yerleşim yerine karşı uzun süredir mücadele veriyor. Toprak gasbeden İsraillilerin buraya dönme çabaları sürerken bölgede Mayıs 2021'den bu yana protestolar düzenleniyor.

Beyta'nın karşısındaki bu kaçak İsrail yapıları, Tel Aviv nezdinde de yasal statü taşımıyor.

İsrail'in sistematik toprak gaspı politikasına karşı koymak için bölgede Mayıs 2021'den bu yana devam eden protestolarda İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 18 Filistinli hayatını kaybetti.

Beyta beldesinde 6 Eylül'de katıldığı gösteride İsrail keskin nişancısının mermisiyle başından vurularak öldürülen Türk-Amerikan çifte vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi, hayatını kaybeden 19. isim oldu.