Adalet Bakanı Lamola, Güney Afrika devlet televizyonu SABC'ye yaptığı açıklamada, "Divanın kararı, uluslararası hukuk açısından, Gazze halkı, çocukları ve kadınları açısından bir zafer." değerlendirmesinde bulundu.

• Uluslararası Adalet Divanı İsrail'in Gazze'de soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına hükmetti
• Cumhurbaşkanı Erdoğan: UAD'nin ihtiyati tedbir kararını değerli buluyor, memnuniyetle karşılıyorum
• İsrail soykırım davasında yalnız kaldı
• Türkiye, UAD'nin İsrail'in Filistin halkına saldırılarına ilişkin açıkladığı tedbir kararının uygulanmasını bekliyor
• İsrail aleyhine açılan “soykırım” davasında alınan ihtiyati tedbir kararlarının nasıl bir etkisi olacak?
• Soykırım davasında İsrail'le ilgili karar dünya basınında geniş yankı buldu

"Nelson Mandela'nın şu anda mezarında bize gülümsediğine inanıyorum." ifadesini kullanan Bakan Lamola, mahkemenin tedbir kararlarının ateşkesi getireceğine ve İsrail üzerindeki baskıyı genişleteceğine inandığını vurguladı.

Mahkemeye inandıkları prensipler için gittiklerini ve tehditler aldıklarına dikkati çeken Lamola, hükümet üyeleri ve halkın verdiği güçle hareket ettiklerini belirtti.

Lamola, UAD'nin kararının uluslararası topluma ders niteliği taşıdığını ancak hukuk temelinde hareket eden bir toplumun var olabileceğini dile getirdi.

Bakan Lamola, karardan memnun olduklarını, ateşkese hükmedilmemesi nedeniyle hayal kırıklığı yaşamadıklarını ifade etti.

Afrika Ulusal Kongresi lideri Fikile Mbalula da kararın Filistin'de barışı görmek isteyenler için dönüm noktası olduğunu belirtti.

"Bugün Filistin halkının adalet arayışında önemli bir dönüm noktası"

Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "UAD, bugün aldığı kararla İsrail'in Gazze'deki eylemlerinin soykırım niteliğinde olduğunu tespit etti ve bu temelde geçici tedbirler alınmasına karar verdi." ifadesi kullanıldı.

Kararın, uluslararası hukukun işlemesi açısından çok önemli olduğu belirtilen açıklamada, mahkemeye, hızlı hareket etmesinden ötürü teşekkür edildi.

"Bugün, uluslararası hukukun üstünlüğü için kesin bir zafer ve Filistin halkının adalet arayışında önemli bir dönüm noktası." denilen açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde veto yetkisine sahip ülkelerin, kararın önüne geçmesinin engellenmesi istendi.

Açıklamada, "İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal eden eylemleri göz önüne alındığında, münferit devletlerin sahip olduğu veto yetkisini uluslararası adaleti engellemesi yönünde kullanmasına izin verilemez." değerlendirmesi yapıldı.

Bakanlığın açıklamasında şunlar da kaydedildi:

"Üçüncü Devlet konumundakiler artık Gazze'de Filistin halkına yönelik ciddi bir soykırım riskinin varlığını dikkate almalıdırlar. Bu yüzden, İsrail'in soykırımını önlemek ve soykırımın işlenmesine yardım ve yataklık etmek de dahil olmak üzere, kendilerinin de Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal etmemelerini sağlamak için derhal harekete geçmelidirler. Bu da tüm devletlere, İsrail'in soykırım niteliği taşıyan askeri eylemlerini finanse etmeyi ve kolaylaştırmayı durdurma zorunluluğu getirmektedir.

Bu geçici tedbirler, UAD'nin kararı ve Soykırım Sözleşmesi'nin kendisi uyarınca, soykırım olduğu düşünülen tüm eylemlerini durdurması gereken İsrail için doğrudan bağlayıcıdır. İsrail'in, UAD'nin kararını göz önünde bulundurarak askeri eylemlerinin Soykırım Sözleşmesi de dahil olmak üzere uluslararası hukuka tam olarak uygun olduğunu iddia etmek için inandırıcı hiçbir temel yoktur."

Bakanlığın açıklamasında, eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın "Filistinliler, özgürlüğüne kavuşmadan bizim özgürlüğümüz tamamlanmamıştır." sözü hatırlatılarak Güney Afrika'nın Filistin halkının varlığını korumak için elinden geleni yapacağını belirtildi.

Güney Afrikalı Bakan Pandor, UAD'nin kararını değerlendirdi

Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Naledi Pandor, Güney Afrika'nın Filistin'deki sivillerin korunması için çaba göstermeyi sürdüreceğini söyledi.

Bakan Pandor, Filistin'de binlerce insanın öldürülmesine seyirci kalamayacaklarını belirterek, kararın Filistin'deki hayatların kurtarılması için çok önemli olduğunu dile getirdi.

Okunan kararda "ateşkes" kelimesinin yer almamasının hayal kırıklığı olmadığını ancak dahil edilmesi gerektiğini söyleyen Pandor, "Umudum, bundan sonra iki devletli çözümün tartışıldığı bir sürece doğru ilerleriz." ifadesini kullandı.

Çatışmaların kesin son bulması için iki devletli çözüm görüşmelerinin olması gerektiğine işaret eden Pandor, tedbir kararlarının uygulanması için de bir ateşkes olması gerektiğini belirtti.

İsrail'in alınan kararlara uyup uymayacağına ilişkin düşünceleri sorulan Pandor, "İsrail hakkında gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum ama çok sayıda güçlü dostları var. Dostlarının İsrail'e kararlara uyması yönünde tavsiye vereceğini umuyorum." dedi.

Güney Afrika Kamu Diplomasisi Başkanı Monyela'dan UAD'nin İsrail aleyhindeki kararı hakkında açıklama:

Güney Afrika Kamu Diplomasisi Başkanı Clayson Monyela, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) İsrail aleyhine verdiği tedbir kararı hakkında, "Hükümlerin hayata geçmesinden oluşan asıl iş şimdi başlıyor." ifadelerini kullandı.

Monyela, ülkesinin UAD'ye İsrail aleyhine yaptığı başvuru kapsamında bugün açıklanan tedbir kararlarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Mahkemenin tedbir kararlarını memnuniyetle karşıladıklarını kaydeden Monyela, "Güney Afrika bu yüzden burada. Birisinin çıkıp 'Bir daha asla' demesi gerektiğini düşünüyorduk." dedi.

Filistin halkının da yaşama hakkı olduğunu savunan Monyela, "Divanın kararı önemliydi ancak hükümlerin hayata geçmesinden oluşan asıl iş şimdi başlıyor." değerlendirmesini yaptı.

Monyela, tedbir kararlarının hangi mesajı verdiğine ilişkin soruya ise "15'e karşı 2 ret ya da 16'ya karşı 1 ret oylarına bakarsanız yargıçların onlara sunulan deliller ve argümanlar hakkında neler düşündüğünü görebilirsiniz." sözleriyle yanıt verdi.

Divana daha fazla kanıt sunmaya devam edeceklerinin altını çizen Monyela, "Top şimdi İsrail'de." dedi.