Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in 151 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 24 saatte düzenlediği saldırılarda 97 kişinin öldürüldüğü, 123 kişinin yaralandığı belirtildi.

• İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da gece baskınları düzenledi

Buna göre İsrail, son 10 günde Gazze'de 1025 Filistinliyi öldürdü.

Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'den bu yana öldürülen Filistinlilerin sayısı 30 bin 631'e, yaralıların sayısı da 72 bin 43'e yükseldi.

Açıklamada ayrıca İsrail'in Gazze'de son 24 saatte "10 katliam" gerçekleştirdiği, enkaz altında ve yol kenarlarında hâlâ ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı vurgulandı.

İsrail, Batı Şeria'da esir takasıyla serbest bıraktığı 11 Filistinliyi yeniden gözaltına aldı

Filistin Esirler Cemiyeti Medya Sorumlusu Emani Serahine, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in, esir takası anlaşmasında serbest bıraktığı Filistinlileri gözaltına almaya devam ettiğini söyledi.

İsrail hapishanelerinde "en uzun süre kalan siyasi tutuklu" olarak kayıtlara geçen Nail el-Bergusi'nin kız kardeşi Hanan el-Bergusi'nin esir takasında serbest bırakıldığını ve bugün yeniden gözaltına alındığını hatırlatan Serahine, böylece esir takasında serbest kalan Filistinlilerden şu ana kadar 11'inin tekrar gözaltına alındığını kaydetti.

Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinin ortak açıklamasında, işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te bugün 22 Filistinlinin daha gözaltına alındığı ve 7 Ekim 2023'ten bu yana gözaltına alınanların sayısının 7 bin 422'ye yükseldiği belirtilmişti.

İsrail ile Hamas arasında çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakılmıştı.

BM raportörleri, İsrail'in Gazze'deki insanları kasıtlı olarak aç bıraktığını bildirdi

BM raportörleri, İsrail'in Gazze'deki insanları açlığa mahkum etmesinin yanı sıra yardım konvoyları ve sivilleri vurmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, İsrail'in 29 Şubat'ta Gazze Şeridi'nde insani yardım almak için bekleyen Filistinlilere ateş açarak en az 118 kişiyi öldürmesi kınanırken, abluka altındaki bölgede kaçınılmaz açlık ve yerel gıda üretim sisteminin yok edilmesi bir "katliam" olarak nitelendi.

"İsrail, 8 Ekim'den bu yana Gazze'deki insanları kasten aç bırakıyor, şimdi ise insani yardıma ulaşmak isteyen sivilleri ve yardım konvoylarını hedef alıyor." ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, İsrail'in sivilleri aç bırakma ve hedef almayı bırakması çağrısında bulunuldu.

Yardım konvoylarının koordinatlarının İsrail ile paylaşılmasına rağmen İsrail'in bunlara birçok kez ateş açtığı vurgulanan açıklamada, İsrail'in uluslararası yasal yükümlülüklerine ve Uluslararası Adalet Divanının geçici tedbir kararlarına uymadığı ve "vahşet suçları" işlemeye devam ettiği bildirildi.

Açıklamada, "İsrail, kontrol noktalarında teslimatları engelleyerek, insani yardım konvoylarını bombalayarak ve insani yardım arayan sivillere ateş ederek Gazze'ye insani yardım girişini sistematik olarak reddediyor ve kısıtlıyor." ifadeleri yer aldı.

Tüm sivil nüfusun bu kadar hızlı ve benzeri görülmemiş bir açlığa maruz kaldığını görmekten endişe duyulduğu, raportörlerin, aylardır Gazze'de yaygın bir kıtlığın kapıda olduğunu söylediği hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Çocukların yetersiz beslenme, susuzluk ve açlıktan ölmeye başlaması karşısında dehşete kapıldık. Çocuklar bu şekilde ölmeye başladığında, muhtemelen kıtlığın çoktan başladığı ya da çok yakında olduğu anlaşılır."

Açıklamada, insan haklarına saygıyı tesis etme ve uluslararası insancıl hukukun İsrail tarafından ihlal edilmesini durdurma görevinin bir parçası olarak tüm ülkelere, İsrail'e silah ambargosu ve yaptırımlar uygulanması yönündeki çağrı da yinelendi.

İsrail, gece boyunca bombaladı

Filistin resmi ajansı WAFA'ya göre, Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinden, Şifa ve Avrupa hastanelerine son 24 saatte toplam 34 cenaze getirildi.

Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi'ne aralarında yalnızca El-Fakavi ailesinden 17 kişi olmak üzere 25 kişinin cenazesi getirilirken, Şifa Tıp Merkezi'ne de saldırılarda öldürülen 9 kişi ulaştırıldı.

Hamed kenti başta olmak üzere Han Yunus ve çevresindeki birçok bölge İsrail savaş uçakları ve topçularının yoğun saldırılarına maruz kaldı.

Gazze'nin kuzeyi ve orta kesimdeki Nusayrat Mülteci Kampı savaş uçakları tarafından şiddetli şekilde vuruldu. Nusayrat'ta Sudud ailesinin evine düzenlenen saldırıda çok sayıda ölü ve yaralı olduğu belirtildi.

İsrail topçu birlikleri ayrıca Gazze Şeridi'nin güneyindeki Zeytun Mahallesi'ne şiddetli saldırılar düzenledi.

İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'da bir Filistinliyi ateş açarak öldürdü

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Filistin beldesi Huvvara yakınlarında bıçaklı saldırı girişiminde bulunan bir Filistinliyi ateş açarak öldürdüğü belirtildi.

İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberine göre, öldürülen Filistinli tarafından bıçaklanan İsrail vatandaşı bir Yahudi yerleşimci omzundan yaralandı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri "bilinci açık" yaralıya müdahale etti.

İsrail ordusundan yapılan ikinci açıklamada ise bıçaklı saldırıda yaralanan kişinin yerleşimci değil, ordu mensubu bir asker olduğu ifade edildi.

Açıklamada, bıçaklı saldırıda ağır yaralandığı belirtilen askerin tedavi için hastaneye kaldırıldığı ve ailesinin bilgilendirildiği belirtildi.

Öldürülen Filistinlinin Nablus yakınlarındaki Urif köyünden 16 yaşında bir çocuk olduğu aktarıldı.

Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada da İsrail askerlerinin ateş açtığı Filistinli çocuğun hayatını kaybettiği belirtildi.

İsrail'in Gazze'nin Han Yunus kentine yönelik saldırıları devam ediyor

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un batısında yer alan Hamad Mahallesini kuşatma altında tutan İsrail güçleri, bölgeye giriş-çıkışı engelliyor ve çevre bölgeleri de havadan ve karadan vuruyor.

İsrail güvenlik güçleri, Filistinli direniş grupları ile çatışmaya girdiği Hamad Mahallesinde onlarca Filistinliyi alıkoydu.

Alıkoydukları Filistinlileri açık alanda sorgulayıp darp eden İsrail askerleri, daha sonra bazı Filistinlileri araçlara bindirip bilinmeyen bir yere götürdü.

Öte yandan İsrail ordusu, Han Yunus'taki Arayişiye bölgelerini topçu atışlarıyla vurdu, sivilleri hedef aldı.

İsrail ordusu, Han Yunus'un doğusundaki Fahari beldesinde El-Amur ailesine ait evi bombaladı, evin enkazından 2 kişinin cansız bedeni çıkarıldı.

Bu saldırıyla birlikte son 24 saat içinde Fahari beldesinde bombalanan konut sayısı 4 oldu.

Ayrıca İsrail ordusuna ait askeri araçlar, Han Yunus'un kuzeydoğu bölgelerindeki evleri ve evlerine ulaşmaya çalışan Filistinlileri hedef almaya devam ediyor.

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada ise askerlerin, Hamad Mahallesine sızma çalışmalarının devam ettiği aktarıldı.

Açıklamada, 98'nci tümenin Hamad Mahallesindeki kuşatmaya devam ettiği, Hamas'a ait alt yapıyı çökerttiği ve çok sayıda silah bulduğu öne sürüldü.

Filistin Dışişleri Bakanı Maliki: Filistin'de işlenen soykırım tüm dünyayı tehdit ediyor

Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısında konuştu.

İşgal altındaki Filistin topraklarında durumun giderek daha da kötüleştiğini ve trajik hale geldiğini dile getiren Maliki, "İşgalci İsrail makamları, Gazze Şeridi'ndeki 2,3 milyon Filistinliye karşı dayattığı felaketler kapsamında açlığı bir savaş aracı olarak kullandı. İsrail'in dayattığı açlık sebebiyle son günlerde yaklaşık 20 çocuk acılar içinde can verdi." dedi.

İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği suçların önüne geçmek için yeni bir yönteme başvurmaları gerektiğini belirten Maliki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Filistin'de işlenen soykırım tüm dünyayı tehdit ediyor. Bu soykırımın sürmesine izin vermemiz halinde İsrail ve destekçileri, dünyamızı gelecek nesillere farklı tanıtmada başarılı olacak. Öyle ki dünyamızda şiddet ve barbarlığın hukuktan ve insanlıktan üstün olduğunu gösterecekler."

Filistin halkına karşı saldırılarını sürdüren İsrail'i silahla destekleyen ve koruyan ülkelere karşı bir duruş sergilemekte tereddüt etmemeleri gerektiğini vurgulayan Maliki, İsrail'e destek veren ülkelerin hükümetlerine oldukça güçlü mesajlar vermeye ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

İİT'ye üye tüm ülkelerden bu yönde mesajların olması çağrısında bulunan Maliki, İsrail soykırımlarıyla suç ortaklığının diplomatik, siyasi ve ekonomik bedelleri olacağı mesajı verilmesi gerektiğini ifade etti.

Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) İsrail aleyhine açılan "soykırım" davasında ihtiyati tedbir kararı vermesinin üzerinden bir aydan fazla süre geçmesine rağmen işgalci İsrail'in hala dokunulmazlığıyla suçlar işlemeye devam ettiğine işaret eden Maliki, şunları söyledi:

"İsrail, Gazze Şeridi'ne insani yardımların girişine izin vermek yerine UAD kararını görmezden geldi ve insani yardımların girişini yarıya düşürdü. İsrail ayrıca, sivil vatandaşların etkilenmesine yol açan saldırıları durdurmak yerine kan döken saldırılarını artırdı. Gazze'de aç kalmış ailelerine yardım için toplanan 117 sivilin öldürülmesi de bunlardan biriydi."

İsrail'in Gazze'ye saldırıları sonucu çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 30 binden fazla insanın öldürüldüğünü, 80 binden fazlasının yaralandığını ve 10 bin insanın da enkaz altında kaldığını hatırlatan Maliki, "Bugün dünyanın en aç insanlarının yüzde 80'i Gazze'dedir." dedi.