Haaretz gazetesinin, isminin açıklanmasını istemeyen güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberinde, "İsrail Cezaevi İdaresinin, Gazze Şeridi'ne saldırıların başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana Filistinli tutuklulara sağlanan yiyecek miktarına ilişkin bilgileri gizlediği" belirtildi.

• İsrail'in 264 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 37 bin 718'e çıktı
• İsrail'in Gazze'de bir eve düzenlediği saldırıda en az 3 sivil öldü
• İsrail son 48 saatte Gazze'de 4 sığınma merkezini ve 11 evi hedef aldı
• İsrail ordusunun, Gazze'de düzenlediği saldırılarda çok sayıda Filistinli öldü ve yaralandı
• İsrail'in Gazze'de evleri hedef aldığı saldırıda çok sayıda kişi öldü ve yaralandı
• Rapor: İsrail hapishanelerinde 7 Ekim'den beri işkenceden ölenlerin sayısı rekor seviyeye ulaştı

İsrail Sivil Haklar Derneğinin sunduğu ve Yüksek Mahkeme'de görüşülecek dilekçenin ardından İsrail Cezaevi İdaresinin yakın zamanda bazı kapalı tartışmalarda "ciddi bir şekilde" eleştirildiği kaydedildi.

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in dilekçe verenlere gönderdiği mektupta söz konusu uygulamanın "caydırıcı bir tedbir" olduğu iddiasında bulunduğu ve İsrail Başsavcısı Baharav-Miara ile Başsavcılık Ofisi Yüksek Mahkemeler Dairesinin Ben-Gvir'in mektubunu resmi cevaplar listesine eklemeyi reddettiği bildirildi.

Haberde, "Dilekçe, Hamas hareketiyle bağlantılı olmayan, İsrail güvenlik biriminin yiyecek sağlamayı açlık noktasına varacak derecede büyük ölçüde azaltmasının ardından çok zayıflayan onlarca tutuklu ve mahkumdan alınan açıklamaların ardından sunuldu." ifadesini kullandı.

İsrail'de güvenlik kaynaklarının, cezaevlerindekilere uluslararası hukuka uygun asgari miktardan daha az yiyecek sağlanmasının ve bu konuyla ilgili bilgilerin gizlenmesinin İsrail Cezaevi İdaresi temsilcileri için "güvenlik sonuçlarına" yol açabileceği uyarısında bulunduğu belirtildi.

İsrail Cezaevi İdaresinin söz konusu dilekçenin sunulmasının ardından hapishanelerdeki yiyecek miktarlarını artırdığı iddiasında bulunduğu belirtilen haberde, idarenin "net ve gerçek verileri açıklamadığı ve tutuklulara verilen yiyeceklerin miktarlarına ilişkin bilgileri gizlediği" yönünde endişelerin oluştuğu aktarıldı.

İsrail Adalet Bakanlığı ve savunma teşkilatının, "Cezaevi İdaresinin uyguladığı açlık politikasının uluslararası arenada İsrail'e ve Hamas ile yürütülen müzakere çabalarına zarar verebileceği yönündeki endişeyi ifade ettiği" kaydedildi.

Aşırı sağcı Bakan İtamer Ben-Gvir, son zamanlarda birçok kez Filistinli tutuklulara sağlanan yiyecek miktarının azaltılmasının arkasında kendisinin olduğunu söyleyerek "övünmüştü."

Aşırı sağcı Yahudi Gücü partisinin lideri Ben Gvir, son aylarda birçok kez "Filistinli tutuklulara sağlanan yiyecek 'tayınlarının' azaltılmasının arkasında kendisinin olduğunu söyleyerek" övündü.

İsmi açıklanmayan İsrailli bir güvenlik kaynağı, 7 Ekim 2023'ten bu yana cezaevlerinde kasıtlı olarak yiyecek kısıtlanması uygulandığını ve bu uygulamanın İsrail Cezaevi İdaresi tarafından sağlanan verilerle ilgili soruları gündeme getirdiğini söyledi.

Kaynak, "Bu sadece yasal bir soruna yol açmakla kalmıyor gerçek sonuçları olan bir güvenlik sorununa da yol açıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Yakın zamanda, gözaltına alınmalarının ardından ciddi bir şekilde kilo kaybı yaşayan Filistinli tutukluların fotoğrafları ortaya çıkmıştı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

İşgal altındaki bölgede bu dönemde gözaltına alınan Filistinlilerin sayısı 9 bin 400'e ulaşırken, İsrail askerleri ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 553 kişi öldürüldü.

İsrail Cezaevi İdaresi verilerine göre, haziran ayının başlarından bu yana İsrail hapishanelerinde 9 bin 112 Filistinli bulunuyor.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279'u kadın olmak üzere 37 bin 718 Filistinli öldü, 86 bin 377 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.