İsviçre: Cenevre'de gelecek aylarda Orta Doğu'daki çatışmalarla ilgili konferans düzenlenecek
İsviçre Konfederasyonu Başkanı Viola Amherd, "Cenevre'de gelecek aylarda Orta Doğu'daki çatışmalarla ilgili konferans düzenlenecek." dedi.
Bern
Amherd, İsviçre'de görev yapan uluslararası gazetecilerle başkent Bern'de bir araya geldi.
AA muhabirinin "Ukrayna konusunda barış görüşmelerine ev sahipliği yapmış olan İsviçre, Orta Doğu meselelerini ele almak üzere çok taraflı veya bölgesel görüşmeler düzenlemeyi planlıyor mu?" sorusuna yanıt veren Amherd, Birleşmiş Milletlerin (BM) İsviçre'ye, Orta Doğu konusunda BM temsilcileriyle konferans düzenleme yetkisi verdiğini söyledi.
Amherd, "Cenevre'de gelecek aylarda Orta Doğu'daki çatışmalarla ilgili konferans düzenlenecek. Tarih henüz belli değil, ilerleyen günlerde belirlenecek." dedi.
Viola Amherd, şu an için bu konuda üst düzey katılımlı bir zirvenin öngörülmediğini ancak böyle bir seçeneğin de dışlanmadığını kaydetti.
Şubat 2022'de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı'nın, Avrupa'da tüm düzeni barış ve güvenlik açısından tehdit eden bir çatışmaya dönüştüğüne işaret eden Amherd, savaşın çeşitli gelişmeleri hızlandırdığını ve çatışmaların yürütülme biçimini şekillendirdiğini belirtti.
Amherd, "Genel olarak güvenlik durumu daha dağınık, karmaşık, öngörülemez, değişken ve tehlikeli hale geldi." dedi.
Bu yıl İsviçre'nin ev sahipliğinde Ukrayna Barış Zirvesi'nin düzenlendiğini ve 100 ülke ile kuruluşun temsilcilerinin buna katıldığını hatırlatan Amherd, "Amacımız, Ukrayna'da adil ve kalıcı bir barışa doğru bir süreç başlatmaktı." dedi.
İsviçre ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerine de değinen Amherd, İsviçre'nin AB ve üye ülkelerle ortak değerlere sahip olduğunu kaydetti.
Amherd, "Özellikle ekonomik açıdan AB ülkelerinin önemli ortaklıkları var. İsviçre ve AB, 100'den fazla anlaşmayla birbirine bağlı. Federal Konseyin amacı, ikili yaklaşımı pekiştirmek ve her iki tarafın da çıkarına olduğu durumlarda daha da geliştirmektir." ifadelerini kullandı.
İsviçre'nin yürüttüğü tarafsızlık politikasına da işaret eden Amherd, bu politikanın, dünyada yaşananlara karşı "kayıtsız kalma" anlamına gelmediğini söyledi.
Amherd, "İsviçre değerlerini, demokrasiyi, uluslararası hukuku, hukukun üstünlüğünü ve egemen bir devletin toprak bütünlüğünün dokunulmazlığını destekliyor. Tarafsızlığımız, uluslararası anlaşmalarla uyumlu." diye konuştu.
Uluslararası düzenin son yıllarda önemli ölçüde daha kaotik ve istikrarsız hale geldiğinin altını çizen Amherd, "Çok taraflı örgütler ve barışçıl çatışma çözümü mekanizmaları zayıfladı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi temel konularda çıkmaza girdi ve uluslararası yasalar düzenli olarak çiğneniyor." dedi.
Amherd, dünya genelinde şiddetin siyasi bir araç olarak kullanımının artmasından, demokratik ve otoriter modeller arasında devam eden rekabetten endişe duyduklarını da dile getirdi.
İsviçre'nin Orta Doğu'da çatışmadan ve bölgedeki şiddetin büyük ölçüde artmasından son derece endişeli olduğunu aktaran Amherd, bu durumun, şiddette büyük bir tırmanış riskini artırdığını bildirdi.
- "Türkiye ile ikili ilişkilerde sorunumuz yok ve iyi çalışıyoruz"
Amherd, "Barış ancak diyalog, gerginliğin azaltılması ve uluslararası hukuka uyum yoluyla sağlanabilir. Dünya genelinde devam eden çatışmalar göz önüne alındığında, İsviçre barış ve yeniden yapılanma adına iyi niyet misyonunu sağlama geleneğine bağlı kalmaya devam ediyor." diye konuştu.
AA muhabirinin, "Gelecek yıl İsviçre ile Türkiye arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100'üncü yıl dönümü kutlanacak. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilere dair neler söylemek istersiniz? Ayrıca iki ülke arasındaki ticaret hacmi 20 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu rakamda artış yaşanması bekleniyor mu?" sorusunu da yanıtlayan Amherd, Dostluk Anlaşması'nın imzalanmasının ikili ilişkilerin yenilemesi için bir imkan olduğunu kaydetti.
Amherd, "Türkiye ile ikili ilişkilerde sorunumuz yok ve iyi çalışıyoruz. Ekonomik alanda işbirliğini artırmak ve yeni bir seviyeye taşımak için imkanımız var." dedi.